A lost omega ~ 𝑇𝐾

By sunrisevant

28K 2.8K 992

Soylu ailenin prensi Kim Taehyung, ormanda alfalardan kaçarken bir deltaya yakalanır. More

Terimler
Bölüm • 1
Bölüm • 2
Bölüm • 3
Bölüm • 4
Bölüm • 5
Bölüm • 6
Bölüm • 7
Bölüm • 8
Bölüm • 10
Bölüm • 11
Bölüm • 12
Bölüm • 13
Bölüm • 14
Bölüm • 15
Bölüm • 16
bölüm • 17
Bölüm • 18
Bölüm • 19
Bölüm • 20
Bölüm • 21
Bölüm • 22
Bölüm • 23
Final

Bölüm • 9

1K 133 48
By sunrisevant


Merhabaaa

Okunmalar düşmüş bu beni birazcık üzdü 🤧

Yorumlarınızı okumayı seviyorum yorum yaparsanız da çook sevinirim

Keyifli okumalar

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Saraydan bir hışımla çıktığım gibi ormana gelmiş ve Jungkook'un evibe yakın bir yerlerde oturmuştum. Jungkook'un böyle bir şey yapmış olması, yakalanıp idam edilmesini düşünmem ile saraydan çıkmam bir olmuştu. Jungkook'un idam edilme düşüncesi bile kalbimi sızlatmış ve sanki binlerce bıçak batıyormuş gibi hissetmeme neden olmuştu. Bu düşünce gerçek olsaydı neler olurdu düşünmek bile istemiyordum.

Eğer ki bu cinayeti Jungkook işlemişse o zaman idam edilmesine üzülür müydüm? Ah üzülmek yaşayacaklarımın yanında en iyi şey olarak kalabilirdi. Neden böyle hissediyordum, neden böyle güçlü bir bağ kurduğumu bende bilmiyordum belki de bu sıkıcı ve yalnız hayatımdaki tek kişiydi bu yüzden duygusal bir bağ kurmuş olabilirdim.

Evinin yakınlarında, bir ağaca yaslanarak düşüncelerimden kurtulmaya çalışıyordum. Cesaretim yoktu, gidip evine konuyu açacak cesaretim yoktu. Ne diyecektim ki? Yoongi seni araştırmış sonrada senin katil olmandan şüpheleniyor mu diyecektim? Konuyu açamazdım da senden şüpheleniyorlar demem işleri daha kötüye sürükleyebilirdi. Tamam Jungkook'a ben güveniyordum yapmadığını düşünüyordum ama sonuçta tanıdığım birisi değildi, yapmışta olabilirdi ve bunu benden duymak, şüpheleri üzerine çektiğini düşünmek onu sinirlendirebilirdi hatta belki de zarar da verebilirdi? Hayır hayır bana zarar vermezdi.

Ama burada da duramazdım ki eğer onunla konuşmazsam içim rahat etmeyecekti. Hem o bana zarar vermezdi. Neden bir şey yapmayacağına dair bu kadar emindim bende bilmiyordum ama vermezdi yinede... hem sonuçta gidip sen katil misin demeyecektim.

Derin bir nefes alarak cesaretimi toplamaya çalışmış ve en sonunda ayağa kalkarak üzerimi silkelemiştim. Tamam sorun yok, neden böyle strese giriyorum ki? normal bir ziyaret gibi gidip konuyu açmaya çalışacağım.

Kendimi biraz daha rahat hissettiğimde ileride görünen Jungkook'un evine doğru adımlamaya başlamıştım. Gerçi gerçek evide burası değildi ya orası ayrı bir konu. Neden iki ayrı evi vardı ve biri ormandaydı anlayamıyordum ama çokta sorgulayıp beynimi bir de bununla doldurmakta istemiyordum.

Jungkook'un evinin önüne gelince duraksamıştım. Buradan geri dönemezdim her türlü içeriye girecektim. Ama ne diyecektim? Seni özledim geldim diyemezdim ki.

Önümdeki merdivenlerden çıkıp kapının önünde durmuş ve derin bir nefes alarak tek elimle kapıyı tıklamıştım. Tanrım kalbim resmen yerinde durmuyordu, anlandıramadığım bir şekilde çok hızlı atıyordu.

Kapının bir anda açılması ile kafamı kaldırıp karşımdaki adama bakmış ve tebessüm etmiştim.

"Taehyung?"

"Merhaba, kusura bakma daha önce söylememiştim geleceğimi"

Çünkü bende bilmiyordum buraya geleceğimi..

"Sorun değil sadece şaşırdım, beklemiyordum. Neyse gelsene"

Jungkook içeriye geçmem için kapıyı biraz daha aralayıp kenara çekilmişti. Gülümseyerek içeriye girmiş ve odanın ortasına gelene kadar yürüyerek tekrar jungkook'a dönmüştüm. Tanrım ne diyecektim? Bir anda telaşla gelmiştim ama ne diyebilirdim ki?

"Bir şey içmek ister misin?"

"Hayır hayır istemiyorum"

"Tamam gel oturalım o zaman"

Jungkook, kolumdan nazikçe tutarak koltukların oraya sürüklemiş ve oturarak benide yanına çekmişti.

"Söyle bakalım gelme sebebin ne?"

Evet ne diyecektim şimdi? Katil olmandan şüphelendim de geldim diyemezdim, özledim de diyemezdim.
Derin bir nefes almış ve sesimin titrememesine özen göstererek konuşmaya başlamıştım.

"Şey buralardaydım öyle yanına gelmek istedim."

Jungkook onaylayarak mırıldanmıştı. Sesimin titrememesi ve Jungkook'un şüphelenmemesi rahatlamama sebep olmuştu. Jungkook, kafasını ağır ağır sallamış ve koltukta arkasına yaslanarak gülümsemişti.

"İyi yapmışsın benim de canım sıkılıyordu."

Yalan söylediğim için kötü hissetsemde nasıl söyleyeceğimi bilememiştim fakat bu konuyu kesinlikle açmalıydım. Emin olmak istiyordum onun yapmadığına, eğer yaptıysa da elim kolum bağlı duracak değildim. Gerçi ne yapabilirdim ki...

"Yemek yapmıştım gel birlikte yiyelim"

Jungkook'un sesi ile düşüncelerimden çıkarak bakışlarımı yüzüne çıkarmıştım.

"Sen yemek yapabiliyor musun?"

Gülümseyerek ayağa kalkmış ve elini bana uzatmıştı. Uzattığı eli tutarak ayağa kalkmış ve onunla birlikte mutfağa doğru adımlamaya başlamıştım.

"Ben yemek yapmazsam kim yapacak? Saray değil burası güzelim"

'Güzelim' kelimesi ile kafamı kaldırıp istemsizce gülümsemiştim. Kalbimin hızlı atışları ile derin bir nefes alarak kendime gelmeye çalışmıştım. Güzelim.. güzelim..

Kafamı sallayarak kendime gelmeye çalışmıştım. Ne yapıyordum ben ya

Jungkookla birlikte mutfağa girmiş ve kaşlarımı çatarak ona bakmıştım.

"Saraylıkla ne alakası var hem bende yemek yapabiliyorum."

Jungkook kahkaha atarak bana biraz daha yaklaşmış ve ellerini omzuma yerleştirerek hafifçe yüzüme eğilmişti.

"Sen sinirlendin mi? Prensim bağışlayın beni kellemi seviyorum."

Jungkook'un, dalga geçerek söylediği şey ile bende gülmüştüm. Cidden böyle konularda nasıl şaka yapabiliyordu anlayamıyordum.

Jungkook'a ayak uydurarak konuşmuştum.

"Tamam tamam affettim"

Jungkook gülümseyerek beni tezgahın önüne çekmiş kendiside arkama geçerek beni tezgahla arasına almıştı.

Jungkook'un ani hareketi ve tam arkamda olması ile ne yapacağımı şaşırmış ve omzumun üzerinden ona bakmıştım. Bu adamın her hareketinde mideme kramplar girmesi normal miydi?

"Yemeği ben hazırladığıma göre sofrayıda sen kur bakalım."

"Pekala yapabilirim."

Tabakları almak için üstümdeki dolabın kapağını açmış ve parmak uçlarımda yükselerek bir kaç tane tabak almıştım. Tabiki bunu yaparken istemeden de olsa Jungkook'un bedenine sürtünmüştüm. Bu beni biraz heyecanlandırsa da hemen kendime gelerek önümdeki yemeklerden tabaklara koymaya başlarım. Sakin olmam gerekiyordu hem ortada bir şey de yoktu. Jungkook tam arkamda duruyordu ve bedenine sürekli değmem sonucu temas halindeydik yani heyecanlanacak bir şey yoktu ki.

Bu süreçte jungkook'un keskin bakışları hep üzerimdeydi, her yaptığım hareketi izliyor, yüzümü dikkatlice inceliyordu. Bana bu kadar yakın durması, beni bu kadar dikkatli izlemesi istemeden de olsa mideme kramplar girmesine neden oluyordu, ellerim titriyor, kalbim hızlanıyordu. Tanrım... kendime gelmem gerekiyordu hemde hemen.

İçime derin bir nefes çekerek biraz daha kendime gelmiş ve yemekleri tabaklara koyduktan sonra yüzümdeki hafif sırıtma ile jungkook'a dönmüştüm. Tabi bunu yapmamla birlikte zaten yakın olan bedenlerimiz biraz daha birbirine yaklaşmıştı. ve tabiki yüzlerimizde yakınlaşmıştı..

Jungkook'un dudaklarıma kayan anlık bakışı ile vücudumdaki kanların yanaklarıma toplandığını hissetmiştim. Saniyelikte olsa beni bu kadar heyecanlandırması akla sığacak gibi değildi. Neden böyle oluyordum? Bana olan en ufak hareketinde, bakışında resmen aklım gidiyordu, düşünme yetimi kaybediyordum, ne yapacağımı bilemez bir hale geliyordum.

"Çok yoruldunuz mu prensim?"

Jungkook'un benimle alay etmesine bir şey dememiş sadece kaşlarımı çatmıştım. Ah prens olmam iş bilmediğim anlamına gelmezdi ki.

"Tamam sinirlenme hemen"

Yine bir şey demeyerek sadece gözlerimi devirmiş ve yanından geçerek tekrar odaya adımlamıştım.
Bu adamın benimle alay etmesi sanırım hiç bitmeyecekti.

"Evet çok yoruldum o yüzden sen taşıyacaksın."

Cümlemin sonuna gelemeden Jungkook elinde tabaklar ile mutfaktan çıkmıştı. Yüzünden asla silinmeyen hafif gülümsemesi ile tabakları önümdeki masaya bırakmış ve yanıma oturmuştu.

Halktaki insanlara karşı soğuk duran adam cidden bu muydu? Bana karşı gayet yumuşaktı..

"Ye bakalım afiyet olsun"

Jungkook'un çubukları eline alıp yemeye başlaması bend masadaki çubuklara uzanmış ve yemeye başlamıştım.

Oluşan sessizlik ile sorular ve şüpheler beynime yeniden hücum etmişti. Resmen bu düşünceler beynimi kemiriyor ve beynimi yok ediyor gibiydi. Benim ne yapıp edip aklımdaki bu soru işaretlerinden kurtulup konuyu bir şekilde açmalıydım.

Ağzımdaki lokmayı yuttuktan sonra Derin bir nefes alarak kafamı toplamış ve direkt söze atılmıştım.

"Jungkook, şu öldürülen kızı duydun mu?" Gerilmekten kalp atışlarım çok fena hızlanmıştı. Ah tanrım..

Jungkook sorduğum soru ile kafasını yemekten kaldırmış ve elindeki çubukları masaya bırakmıştı. Bir kaç saniye sonra kafasını bana çevirerek bakışlarını, meraklı bakışlarım ile buluşturmuştu.

"Duydum. Yazık olmuş." çubukları eline tekrar alarak yemeye başlaması ile rahat bir nefes almıştım. En azında bir yerden konuyu açabilmiştim.

"Evet yazık oldu. Hekimler yapan kişinin insan formunda olmadığını ve ısırık izlerinin çok güçlü olduğunu söylemişler."

Jungkook hafifçe bana dönerek konuşmuştu. "Taehyung yemek yerken bu konuyu konuşmasak?"

"Tabi tabi ben öylesine açmıştım zaten yoksa bizene yani"

Jungkook hafifçe kafasını sallayarak tekrar yemeğine dönmüştü. İçim biraz daha rahatlamıştı en azından konuyu açabilmiştim. Buraya gelirken ki asıl amacım aslında Jungkook'u sorgulamak değildi. Eğer ki böyle bir şeyi gerçekten yaptıysa en azından bunları bilmeliydi, önlem alması için bilmesini istiyordum..

Jungkook'un yaptığına hala inanmıyordum ama eğer yaptıysa ve bir katil olup o kızı Jungkook öldürdüyse yine de onu korumaya çalışır mıydım? Ahh kesinlikle korumaya çalışırdım. Neden yaptığımı ise ben bile bilmiyorum.

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden kurtulmuş ve kendime gelerek tekrar yemeğime dönmüştüm.

Jungkook yapmamıştı işte bu kadar.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhabaaa

Kısa bir bölüm oldu üzgünüm

Umarım bölümü beğenmişsinizdir
Oy verirsenizde çok mutlu olurum 🙇🏼‍♀️

Sizleri çook seviyorummm

Diğer bölümde görüşürüzz

Continue Reading

You'll Also Like

3.6M 230K 73
• Wattpad Offical Fanfic • Featured in the "K-pop & J-pop - Asian Waves" reading list on the official wattpad fanfic account since the 30th of march...
870K 40.3K 61
Taehyung is appointed as a personal slave of Jungkook the true blood alpha prince of blue moon kingdom. Taehyung is an omega and the former prince...
1M 54.7K 35
It's the 2nd season of " My Heaven's Flower " The most thrilling love triangle story in which Mohammad Abdullah ( Jeon Junghoon's ) daughter Mishel...
579K 13K 40
In wich a one night stand turns out to be a lot more than that.