A lost omega ~ 𝑇𝐾

By sunrisevant

27.9K 2.8K 992

Soylu ailenin prensi Kim Taehyung, ormanda alfalardan kaçarken bir deltaya yakalanır. More

Terimler
Bölüm • 1
Bölüm • 2
Bölüm • 3
Bölüm • 4
Bölüm • 5
Bölüm • 6
Bölüm • 7
Bölüm • 9
Bölüm • 10
Bölüm • 11
Bölüm • 12
Bölüm • 13
Bölüm • 14
Bölüm • 15
Bölüm • 16
bölüm • 17
Bölüm • 18
Bölüm • 19
Bölüm • 20
Bölüm • 21
Bölüm • 22
Bölüm • 23
Final

Bölüm • 8

1.1K 126 62
By sunrisevant


Merhabaaa

Bu bölümde biraz geç geldi ama cidden yoğun geçiyor günlerim

Neyse artık daha da aktif olucam vee yeni ficle geri döndüm fici daha yayınlamadım ama yayınladığımda size de haber veririm

Neyse keyifli okumalar🤍

Yorum yaparsanız çok mutlu olurum🙇🏼‍♀️

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Jungkookla son kez vedalaşmış ve evden çıkarak saraya doğru adımlamıştım. Bugün çok eğlenmiştim ama içimde yinede bir huzursuzluk vardı. Sanırım jungkookla direkt böyle yakın olmak bana yanlış geliyordu, Yada garip bilemiyorum. Yolda giderken hep bunu düşünmüştüm. Bundan sonra nasıl davranacağımı bilmiyordum, yakın olmalı mıydım ondan da emin değildim. Fakat şundan emindim ki;

Jungkookla bu kadar yakın olmamalıydım.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Kafamdan asla atamadığım düşünceler ile sonunda sarayın bahçesine girebilmiştim. Yol boyu düşündüm, bugünü düşündüm, Jungkook ile gülüp eğlendiğim zamanı düşündüm, Jungkook'u düşündüm. Ahh cidden ne yapabileceğimi bilmiyordum, onu düşünmek bile beni heyecanlandırıyordu, resmen aklım uyuşuyor ve karnımda anlandıramadığım kasılmalara neden oluyordu. Bu durum beni korkutuyordu çünkü neden böyle olduğumu bende bilmiyordum. belki de uzun zaman sonra başka biri ile böyle vakitler geçirdiğim için olabilirdi. Evet evet kesinlikle böyleydi.

Bahçeden geçip hızla odama adımlamayı hedeflesemde başaramamış ve yoonginin el işareti ile adımlarımı ona doğru çevirmiştim. Yoongi aptal değildi elbette biri ile buluştuğumu anlamıştı ve beni sorguya çekeceğinden emindim. Ona söylemeli miydim hiç bilmiyordum. işi gereği babama söylemek zorunda kalabilirdi, bana kızabilirdi fakat yalan söylediğimi duysa bence daha çok kızardı.

"Evet otur bakalım Taehyung"

"Tabi komutanım"

Gülerek gösterdiği sandalyeye oturmuş ve ona bakmıştım. Benimle birlikte gülmüş ve hemen karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

"Söyle bakalım kiminle neredeydin?"

"Ya tek başıma dolaştım"

Yoongi tek kaşını inanmadığını belli ederek kaldırmış ve ellerini dizlerine yaslayarak bana doğru eğilmişti.

"Yalan söylerken gözlerini kaçırıyorsun. Hadi söyle bakalım hem niye saklıyorsun ki?"

"Ah pekala, Jungkook'un yanına gittim."

Yoongi oturduğu yerde dikleşmiş ve kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

"Demek Jungkook ile buluştun? Hemde Tek buluşmak için bana da yalan söyledin?"

Üzgün bakışlarımı yoongiye atarak onu biraz daha yumuşatmaya çalışmıştım çünkü kaşlarını çattığında konuşmam daha da zorlaşıyordu.

"Ya bir şey yapmadık ormanda oturduk o kadar. O tek buluşmak isteyince yalan söylemek zorunda kaldım."

Yoongi bir şey söylememiş ve baştan aşağıya vücudumu süzmüştü. Keskin bakışları ile gerilmiş ve hafifçe yerimde kıpırdanmıştım. Lütfen fark etmesin, tanrım lütfen fark etmesin.

"Sabah saraydan çıkarken üstünde bu kıyafetler yoktu. Ayrıca bu kıyafetlerin sana ait olmadığı da çok belli."

Yoonginin tek kaşı imayla havaya kalktığında gözlerimi kaçırmıştım. Şu an çok farklı anlaşılıyordum.

Gerildiğim için derin bir nefes almış ve boğazımı temizleyerek konuşmuştum.

"Şey üstüm ıslandı Jungkookta böyle gitme ben sana veririm bir şeyler dedi."

"Bütün kıyafetlerin baştan aşağıya ıslanacak kadar ne yaşadınız Taehyung?"

Yoongi, oturduğu sandalyede geriye yaslanmış ve iyice yayılarak ellerinide göğsünde birleştirmişti. Şu an sinirli ve ciddiydi. Bu yanı beni geriyordu ve konuşmakta zorlanıyordum.

"Of yoongi biraz fazla ıslandı yani boş versene hem bak buradayım geçte gelmedim."

"Peki susuyorum sonuçta bana ne yani değil mi?"

"Hayır yoongi o anlamda söylemedim. Jungkook ile vakit geçirmeme sinirlenmene gerek yok ki bana kötü bir şey yapmadı hatta eğlendik."

Yoongi derin bir nefes almış ve ayağa kalkarak bana bakmıştı.

"Neyse Taehyung önemli değil, odana git hadi dinlen biraz"

Bende ayağa kalkmış ve yoongiye son kez gülümseyerek saraya girmiştim. Yoongiye kızamıyordum yada ona hayatıma karışamazsın gibi sert sözcüklerde kullanamıyordum. Benim iyiliğim için yaptığını ve beni korumak istediğini biliyordum. Jungkook ile iyi anlaşamadıkları için böyle düşünüyordu ama zamanla fikirleri değişebilirdi.

Düşüncelerimde boğulurken sonunda odaya girmiş ve miayı biraz sevdikten sonra üzerimdekileri çıkartmıştım. Jungkook'un kıyafetleriydi ve çok güzel kokuyorlardı. Sapık gibi kıyafet koklamak istemezdim ama ben istemesemde tişörtünden burnuma kokusu geliyordu.

Jungkook'un kıyafetlerini katlayıp güzelce koymuş ve kendi kıyafetlerimi giyerek yatağa yatmıştım.

Bugün çok güzeldi, çok özeldi. Bu tür etkinlikleri nadiren yaptığım için benim için özeldi, jungkook için nasıldı bilemem ama benim için çok özeldi. Düşündükçe istemsizce gülümsüyor ve heyecanlanıyordum. Bana neler olduğunu anlayamıyordum, neydi bu hisler? Neden böyle hissediyordum? Sanırım uzun süre sonra başka bir insanla bu kadar yakın vakit geçirdiğim içindi. Evet evet böyleydi.

Daha fazla düşünmek istemediğim için gözlerimi kapatmış ve bir süre sonra uykuya dalmıştım.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Yanımda hissettiğim hareketlilik ve gürültü ile gözlerimi yavaşça açıp başımda dikilen Jimine bakmıştım.

"Efendim uyandırdığım için özür dilerim ama Komutan Min sizinle görüşmek istediğini söyledi."

Gözlerimi tekrar kapatıp dışarıya derin bir nefes vermiştim.

"Sabah sabah ne diyecekmiş bana anlamıyorum ki. Neyse çağırabilir misin onu buraya?"

Jimin ellerini önünde birleştirmiş ve kafanısını eğerek konuşmuştu.

"Efendim komutan Min yatak odanıza girmenizin uygun olmayacağını söyleyip beni gönderdi. Sizi bahçede bekleyeceğinide iletti."

"Ya bir şey olmaz Prens Kim yerinden kalkamıyormuş sizin gelmenizi ve itiraz istemediğini ilet."

Jimin, kafası ile beni onaylamış ve baş selamı vererek odadan çıkmıştı. Jiminin kapıyı kapatması ile yatakta doğrulmuş ve kendime gelmeye çalışmıştım. Sabah sabah Yoongi neden bu kadar acele ettiğini anlayamamıştım. Bu kadar önemli olan şey neydi ki?

Kapımın tıklanması ile kendime gelmiş ve içeri giren yoongiye bakmıştım.

"Yoongi, sorun mu var?"

Yoongi yatağın yanına gelmiş ve beni süzerek gülümsemişti.

"Şu pijamaların içinde çok tatlı duruyorsun taehyung"

Gülümsemiş ve üstüme bakarak tekrar yoongi'ye dönmüştüm.

"Teşekkür ederim ama söyle bakalım beni neden uyandırdın."

"Ben seni uyandırmadım? Jimine, Prens Kim uyandıysa yanıma gelmesini söyler misin? dedim."

Oflamış ve kendimi geriye atarak kafamı tekrar yastıkla buluşturmuştum.

"Jimin gelip beni uyandırdı."

"Bu çocuk bazen çok aptal olabiliyor."

Yoonginin söylediği kelimeler ile yatakta doğrulmuş ve kaşlarımı çatmıştım. Jimin aptal değildi sadece biraz saf düşünceliydi. Herkesi kendi gibi iyi niyetli biliyordu.

"Yoongi, neden böyle söyledin? Jimin saf birisi."

Yoongi sadece gözlerini devirmiş ve yatağa biraz daha yaklaşarak yanıma oturmuştu.

"Bazen eğitimlerini görüyorum isteksiz yapıyor, ne yapacağını bazen anlamıyor."

Elimi yoonginin omzuna atmış ve gülümseyerek ona bakmıştım. Yoongi neden böyle söylüyor anlayamıyordum normalde asla böyle düşünem biri değildi. Ciddi ve sert bir komutandı ama saf niyetli insanları da gayet iyi biliyordu yada eğitim sırasında yapamayanlara kötü bir söz asla söylemezdi.

"Ama onun bir omega olduğunu ve bu işe zaten uygun olmadığını biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum tabiki fakat o kendi isteği ile buraya geldiyse dayanmak zorunda"

Yatakta bedenimi tamamen yoongiye çevirip bağdaş kurmuştum. Yoongide bedenini hafifçe bana çevirmişti.

"Sen demedin mi isteksiz yapıyor, anlayamıyor diye? Belki de bu işe zorladılar onu bilemeyiz ki."

"Neyse ya bana ne hem, kapatalım konuyu."

"Bencede kapatalım. Senin şu önemli konuna gelelim."

"Ah evet o vardı. Bak kızma ama ben Jungkook'u biraz araştırdım, halktaki insanlara sordum."

Oflayarak yoongiye kızgın bakışlarımı göndermiştim. Amacı beni korumak, önlem almak falan olabilirdi ama çıkıp araştırması bana saçma geliyordu. Ben çocuk veya aptal değildim. Karşımdaki kişinin iyi veya kötü olduğunu ayırt edebilirdim.

"Taehyung kızma hemen güvenemedim ne yapayım?"

"Bak sana güven demiyorum ama araştırmana ne gerek vardı? Tamam Jungkook bir melek değil ama bende yanımdaki insanın iyi veya kötü mü olduğunu ayırt edebilirim."

Yoongi bir şey demeden bakışlarını yere çevirmiş ve haklı olduğumu mırıldanarak susmuştu.

"Tamam neyse amacının kötü olmadığını biliyorum. Söyle bakalım neler öğrendin"

Sonda gülerek söylediğim şey ile yoongi de kafasını kaldırıp gülümsemişti. Yoongi'nin susup önüne dönmesi ile biraz kendimi kötü hissetmiştim. Evet ben hata yapmamıştım ama Yoongi ile tartışmak en son istediğim şey bile değildi. Onu üzmekten, kırmaktan çok korkuyordum.

"Taehyung, Jungkook nasıl desem halktaki insanların neredeyse çoğu ile yakın değil. Bir kaç tane yakın olduğu arkadaşı varmış ama onlarada soramadım yani Jungkook'a söylerlerdi."

"Bu gayet normal, insanlarla yakın olmayı sevmiyordur?"

"Çarşıya nadiren giriyormuş, insanlarla nadiren konuşuyormuş. Ormanda evi vardı ya aslında gerçek evi orası değil."

Oturduğum yerde dikleşerek kaşlarımı çatmıştım. Nasıl gerçek evi orası değil?

"başka bir evi daha var, biraz araştırdım maddi durumu çok iyi halkın zenginlerinden diyebiliriz ama neden bir de ormana ev yapıp yaşadığını anlamadım. Halk Jungkook'un gizemli olmasından dolayı ve bir delta olduğu için ondan biraz çekiniyorlar."

Yoongiyi dikkatle dinleyip kafamı sallamış ve yatak başlığına yaslanmıştım. Neden asıl evi ormanda değilse genelde orada duruyordu?

"Bak bunlar normal şeyler bende ilk başta neden ormanda evi var diye düşünmüştüm ama sadece kafa dinlemeye gittiği bir yerdir."

"Bende senin gibi düşünüyordum hiç bir sorun yok, sadece gizemli takılan biri gibi düşünüyordum. Ta ki saraya girdiğimde hekimin bana söyledikleriydi."

Yoongi yataktan kalkarak pencerenin önüne gitmiş ve bana arkasını dönerek dışarıyı izlemeye başlamıştı.

"Hekim ne alaka anlamadım."

Yoongi konuşmam ile tekrar bana dönmüş ve arkasındaki pencereye yaslanarak kollarını göğüsünde birleştirmişti.

"Biliyorsun ki geçen günlerde ormanda bir genç kız öldürüldü. Kral Kim kızın cesedinin saraydaki hekimler tarafından incelenmesi istedi. Kral Kimin önemli bir işi olduğu için hekim raporları bana söyledi."

"Saldırıya uğramış, büyük diş izlerine rastlamışlar. Hekim cinayeti isteyenin insan formunda değilde kurt formunda olduğunu ve diş izlerinin oldukça sert ve büyük olduğunu söyledi. Ayrıca hekim, bu izlerin bir alfaya ait olmadığını düşünüyor, alfaların çene güçlerinden daha güçlü bir şey olduğunu söyledi."

Kaşlarımı çatarak yataktan kalkar ve yoonginin yanına giderek karşısında dururum.

"Bunun jungkook ile ne alakası var?"

"Taehyung, alfalardan üstün olan ırk ne? Deltalar ve deltalar çok nadir görülen türlerdir şu anda halk arasında tek delta jungkook diye biliniyor?"

Dışarıya sıkıntılı bir nefes vermiş ve yoongi'nin arkasındaki pencereyi açarak temiz havayı içime çekmiştim.

"Kanıtlı bir şey yok hekimde emin değilmiş zaten hem belki çok güçlü bir alfadır."

"Taehyung sadece kendini kandırıyorsun. Evet elimizde kesin bir kanıt yok ama bütün oklar Jungkooku gösteriyor."

Pencereden ayrılıp odanın içinde yürümeye başlamıştım. Jungkook'un bunu yaptığına inanmıyordum, o böyle bir şey yapmazdı. Tamam çok tanımıyordum ama neden birisini öldürsün ki? Yada sadece buna inanmak istiyordum.

Bedenimi tekrar yoongiye çevirmiş ve kollarımı göğüsümde birleştirmiştim.

"Jungkook aptal değil, halk arasında tek delta'nın kendisi olduğunu o da biliyor. Birisini kurt formunda öldürdüğünde bunun dikkat çekeceğini ve ortaya çıkacağını tahmin edebilir. O zaman neden kurt formunda öldürsün?"

Yoongi kaşlarını çatmış ve gözlerini odada gezdirmişti.

"Haklısın aptal değil sonuçta. Neyse ben sadece tahminimi söyledim ama merak etme kral Kime jungkooktan bahsetmeyeceğim sadece hekimin verdiği raporu vereceğim."

Gülümseyerek yoongi'nin yanına adımlamış ve yavaşça kolumu beline sararak sarılmıştım. Yoongi hiç beklemeden kollarını bedenime sarmış ve sarılışıma karşılık vermişti.

"Teşekkür ederim yoongi"

Yoongi tek eli ile saçlarını karıştırmış ve kafasını hafifçe eğerek bana bakarak gülümsemişti.

"Teşekküre gerek yok taehyung ama ben artık gitsem iyi olur şu pozisyonda kral Kim bizi yakalasa herhalde seni son görüşüm olur."

Yoongi'nin söylediğine gülmüş odadan çıkışını izleyerek tekrar yatağıma tekrar yatmıştım.

Jungkook böyle bir şey yapabilir miydi? Yapacağını düşünmüyordum ama neden direkt yapmaz dediğimi bende bilmiyordum. Onu tanımıyordum sonuçta, ama yinede yapmazdı. Sonuçta Jungkook aptal değildi arkasından böyle büyük bir iz bırakmazdı. İnanmak istemiyordum ama yoongi'nin söyledikleri aklımı karıştırmıştı. Ya gerçekten yaptıysa? Babam bu konularda çok sıkıydı eğer yaptıysa o zaman cezası ne olucaktı?
Yoongi bunun cezasının idam olduğundan bahsetmişti.

Aklıma gelen şey ile kan beynime sıçramış ve hızla yataktan doğrulmuştum. Hayır hayır idam olamazdı bunun cezası idam olmamalıydı. Jungkook bunu yaptıysa ve ortaya çıkarsa... aklıma gelenler ile gözlerimin dolmasını engelleyememiştim. Jungkook'un oraya çıkarılması, idam edilmesi...

Hızla yataktan doğrulmuş ve dolabıma yönelerek kıyafetlerimi çıkarmaya başlamıştım.

Jungkook ile konuşmam gerekiyordu.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhabaaa

Bölüm biraz gecikti o yüzden özür dilerim ve beni affetmeniz için şimdi hemen diğer bölümü yazmaya başlıcam 🙇🏼‍♀️

İlham perilerim bu sıralar hep benimle 🧚🏻‍♀️

Umarım bölümü beğenmişsinizdir tam kontrol edemedim kötü olduysa özür dilerim.

yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfennn 🤍

Continue Reading

You'll Also Like

859K 40K 61
Taehyung is appointed as a personal slave of Jungkook the true blood alpha prince of blue moon kingdom. Taehyung is an omega and the former prince...
2.2M 115K 64
↳ ❝ [ INSANITY ] ❞ ━ yandere alastor x fem! reader ┕ 𝐈𝐧 𝐰𝐡𝐢𝐜𝐡, (y/n) dies and for some strange reason, reincarnates as a ...
10.8M 337K 71
You and Jungkook were childhood best friends. Theres just one thing...You hadn't realized he was in love with you.
566K 12.6K 39
In wich a one night stand turns out to be a lot more than that.