Revolution

By vexleur

82.3K 8.3K 4.5K

Benim için doğdun, benim için ağladın ve benim için öldürdün; senin için doğdum, senin için öldürdüm ve senin... More

|1| Acınası Bir Komiklik
|2| Kırılmış, Kanayan Melek
|3| Güneş Huzmesi, Kurtar Beni
|4| Kirliliğin Sancıları
|5| Güven Dolu Temaslar
|6| Ortaya Serilen Uyuşturucular
|7| Kaybolunan Derinlerde Kısık Kahkahalar
|8| Alıngan Soluklar
|9| Bir Devrimin Başlangıcıdır Öpüşler
|10| Bir Tanıdığın Kanlı Zihni
|11| Sesli Bir Ürperti
|12| Ağrılı Kalp Yorgunlukları
|13| Yıkımlı Titrek Hareler
|14| Yıldızların Vahşi Ürpertileri
|16| Geri Dönüşler Ve Ufak Pişmanlıklar
|17| Art Arda Zehirli Devrimler
|18| Mahkum Ve Masum Çocuklar
|19| Büyük Ve Çalkantılı Yenilgiler
|20| Kişisel Diklikler
|21| Sen benim dişimi de, kanımı da kışkırtıyorsun.
|22| Sokak Köşelerinde Ağlayan Öpücükler
|23| Fenrir
|24| Öz Sanrılar
|25| Yabancılar Her Daim Yorar
|26| Cam Parçalarıyla Dolu Gözyaşları
|27| Serbest Düşüş
|28| Geriye Kalan İntikam
|29| İki Kişi, Tek Kader
|30| Ölümlü Rahatsızlık
|31| Bazen İntikam Huzurlu Bir Sondur
|32| Acılı Bir Yolun Sonu
|33| Sessiz Sedasız Kıskançlıklar
|34| İntikam Koridorunda Islak Duvar

|15| Bol Özlemli Günlerin Kırıntıları

2.1K 235 198
By vexleur


Merhaba.

Dün gece sabah altıya kadar uyumadım ve 19. Bölümün taslağını bitirdim😔 şimdi uyumaya gideceğim, umuyoruz ki bu gece de 20. Bölümü yazabilirim.

Revolution beni hem yoruyor hem de çok mutlu ediyor çünkü Revolution Taekook💛💞❤️💗💚💞🧡❤️💖💔💞❤️💝

Imm bir de bundan sonra bölüm girişlerinde yazmaya başladığım yeni kurgulardan bahsetmemeye karar verdim. Çünkü ne zaman yeni bir kurgu planından bahsetsem o kurgu hep yarım kalıyor ):

Sadece yeni bir kurgunun yazımına başladığımı bilin. Mümkün olursa Revolution bittiğinde yayınlayacağım.

Eveet, iyi okumalar <3

•••

Büyük ihtimalle beni hep şüpheye düşüren o sarışın kızla birliktesin.
Benden yaşça daha büyük, özgüvensizlik yaşadığım her şey var onda.
Olivia Rodrigo-Drivers License

•••

Yatağında uzanmış, yorganı kafasına kadar çekmiş olan Jungkook yorganın altında laptopundan dizi izliyordu. İki haftadır tek yaptığı şey sabahları spor yapmak dışında uyuyana kadar dizi izlemekti. Onu her gün arayan sevgilisi V, Jungkook'un dizileri nasıl bu kadar çok sevdiğini sorguluyordu her gün. Sevgilisini her aradığında Jungkook kucağındaki bilgisayarıyla yanıtlıyordu onu. Arkadan dizi sesleri gelirken gününün nasıl geçtiğini konuşuyorlar, Jungkook'un mızmızlanmalarıyla aramayı yarım saatin sonunda sonlandırıyorlardı.

İki haftadır durum böyleydi. Jungkook hiç beklenmedik şekilde oldukça sakindi ve Taehyung beklendiğinden daha sinirliydi etrafına karşı. Jungkook spor yaparak ve dizi izleyerek aklını dağıtıyordu fakat Taehyung'un aklına dağıtabileceği hiçbir uğraşı yoktu. Yanında Kwang varken, neredeyse her gününü yeraltında birkaç işle uğraşarak geçiriyorken Jungkook'u aklından çıkarabildiği tek bir an bile olmuyordu. Bu yüzden bu bir ay sandığından daha yavaş ve katlanılamaz geçiyordu.

Jungkook'a ne ara bu kadar bağlandığının farkında değildi. Onu yanına alalı daha toplasa toplasa üç-dört ay bile olmamıştı ve o, kendini hemen kaptırmıştı Jungkook'a. Bütün hayatını Jungkook'un etrafında oynatır hale gelmişti. Kendisinin ne ara, disiplinli ve planlı kendisinin ne ara böylesine dikkatsiz, sırf sevdiği kişi yüzünden bir anda kararlar verip bütün planları elinin tersiyle itecek birisi haline dönüştüğünü anlamıyordu. Bundan yakınmıyordu, Jungkook'u yanına aldığı için pişman değildi veya Jungkook'u bu derece sevdiği için kötü de hissetmiyordu. Aksine, Jungkook'un durumundan haberi olsaydı onu daha erken yanına davet edeceğini düşünüyordu. Jungkook'un o adam tarafından iğrenç şeylere maruz kaldığını düşündükçe kendisi de dahil çevresindeki her insanı öldüresi geliyordu.

Bir de, onu çok özlüyordu. Şu iki hafta Jungkook'un yokluğunun çok fazla belli olduğunu farketmişti. Bilgisayar başındayken, birileriyle telefonda konuşurken dahi yanına gelip kollarının arasına girmeye çalışan birisi yoktu. Taehyung ile yaşamaya başladığı ilk günlerde ne kadar sessiz ve içine kapanık olsa da son zamanlarda sürekli çatır çatır konuşan, en ufak şeye sinirlendiğinde evde yaygara koparan birisi yoktu. Taehyung, Jungkook'un eksikliğini fazlasıyla hissediyordu ve sevgilisini deli gibi özlüyordu. Bu sebeple her gün onu görüntülü arayamasa da sesli arayıp sesini duyuyordu. Jungkook arada bir ona fotoğrafını atıyordu ve gece uyumadan önce bu fotoğraflara bakarken buluyordu kendisini.

İçi rahat değildi. Jungkook'un bir ay boyunca başka bir şehirde yalnız olacak olması onu tedirgin ediyordu. Yanına en iyi adamlarını bırakmış olsa dahi içinde hep bir tedirginlik vardı. Jungkook'u kendisinden başka kimse koruyamaz gibi geliyordu gözüne. Aynı şeyi Jungkook'un da düşündüğünü biliyordu, ona da hak veriyordu fakat yapacak bir şeyi yoktu kendince. En azından bir ay dayanmalı, bir ay sonrasında ondan daha çok uzak kalması gereken bir durum yaşanmamalıydı.

Bu iki haftada her gün konuşmuşlardı ve ikisi de bundan asla sıkılmıyordu. Taehyung, her zaman olgun kişilikli bir insandı ve vıcık ilişkiler gözüne her zaman gereksiz gelirdi. Her dakika birbirini arayıp soran, uzun uzun konuşup birbirlerinin hayatına karışan ilişkiler gözüne gerçekten gereksiz ve sağlıksız gelirdi. Ki birbirlerinin hayatına karışma konusu hâlâ sağlıksız bir konuydu. Bu sebeple Taehyung, Jungkook'un her zaman özgür bir birey olduğunu biliyor ve Jungkook'a bunu bildiğini göstermeye çalışıyordu. Bir ilişki içerisinde olsalar da olmasalar da onun hayatına karışması söz konusu dahi değildi, Jungkook'un şimdilik birkaç sorumluluğu üzerinde olsa dahi ona karışma yetisine sahip değildi.

Taehyung gibi olgun ruhlu bir adamın her gün sevgilisini arayarak özlemden ağlayacak noktaya gelmesi, pek beklenilir bir şey değildi. O da kendisinden bunu beklemiyordu fakat Jungkook'du bu işte; insanın üzerinde her türlü etkiyi güçlü bir şekilde bırakabilirdi.

Yatağına kurulmuş olan Jungkook, dizisini izlemeye devam ederken her gün olduğu gibi yine Taehyung'un onu aramasını bekliyordu. Bakışları arada bir telefonuna dönüyordu veya laptopun ekranında çıkacak olan herhangi bir görüntülü arama isteğini heyecanla bekliyordu. Heyecandan dudaklarını yerken Taehyung'un gelmesine iki hafta kaldığı aklına dank ediyor, heyecanı daha fazla artıyordu. Bu iki haftayı pek kolay olmayan bir şekilde geçirse de çabuk geçmişti ona kalırsa. Sporla ve dizilerle aklını dağılabildiği için kendisini şanslı hissediyordu.

Dizisini yarılamışken ekranda beliren görüntülü arama davetine karşı yorganı üzerinden attı ve yatakta doğrulup aramayı yanıtladı. Bilgisayarı yatağa koyup ekranda beliren sevgilisinin yakışıklı yüzüne karşı yaralarla dolu olan dudaklarını bir kez daha ısırdı ve bu anında Taehyung'un gözüne çarptı. Jungkook'un sürekli dudaklarıyla uğraşma gibi kötü bir alışkanlığı vardı ve bunu nasıl yok edeceklerdi, bilmiyordu.

"Taehyung, ne yapıyorsun?" Diye sordu Jungkook heyecanla. Masa başında oturan Taehyung onun heyecanlı yüzüne tebessüm etti, her aramayı yanıtladığında böyle heyecanlanıyordu.

"İşlerim yeni bitti, uyumadan önce yüzünü göreyim dedim. Nasılsın? Bir sıkıntı yok değil mi? Evde işler yolunda mı?" Diye sıraladı sorularını. Jungkook kafasıyla onayladı onu, Taehyung sallanan saç tutamlarını öpme isteğiyle dolup taştı.

"Yolunda, merak etme. Ve ben iyiyim, yani sanırım. Seni çok özlemem dışında hiçbir sorunum yok. Sen nasılsın? Yoruluyor musun, bugün neler yaptın?" Diye sorduğunda Taehyung gülerek inceledi deli gibi özlediği yüzü. Elmacık kemiğindeki yarada gezindi gözleri, art arda öpücüklerini sıralamak istedi oraya. Gwangju'ya döner dönmez bunu yapacağına dair söz verdi kendine.

"Yeraltındaydım yine, yoruldum. Fiziksel olarak değil ama kafam fena yoruluyor, rahatlamamı sağlayan birisi de yok yanımda maalesef." Dediğinde Jungkook seslice kıkırdadı ve dudaklarını kameranın üstüne bastırdı, "iki hafta daha dayan Taehyung bey, sen istedin böyle uzak kalmayı."

"Pişman ediyorsun insanı." Dediğinde Jungkook omuz silkip sırtını yatak başlığına yasladı. Taehyung, sevgilisinin altına giydiği lacivert şortun kendisine ait olduğunu farkettiğinde kaşlarını kaldırıp güldü.

"Yine benim eşyalarımın arasına girmişsin bakıyorum da." Dediğinde Jungkook onayladı onu. Taehyung gittiğinden beri, yani iki hafta değil iki yıl gibi geçen günlerde sürekli sevgilisinin dolabını karıştırıyordu. Taehyung yanına çok eşya almamıştı, bu yüzden dolabı neredeyse doluydu ve Jungkook bundan yararlanıyordu. Taehyung'un kendi kokusunun sindiği kıyafetleri giymeyi seviyordu, tabii iç çamaşırları hariç!

"Kıyafetlerini seviyorum, senin gibi kokuyorlar."

"Artık sadece benim gibi kokmadıklarına eminim."

"Benim kokum yok ki, hâlâ aynılar."

"Ne demek yok? Ne kadar farklı bir kokun var, farkında değil misin güzelim?"

"Değilim, yok çünkü. Yatağımı falan kokluyorum ben yumuşatıcı kokuyor Taehyung, sen edebiyat yapıyorsun."

"Edebiyat mı, alakası yok. Çarşafların sürekli yıkandığı için kokun kalmıyor orada. Boynunu koklayabilsen farkederdin."

"Ya hayır! Abartıyorsun sen."

"Tamam, abartıyorum ben."

Taehyung, dirseğini masaya yaslayıp Jungkook'un yüzünü izlemeye devam ederken Jungkook ona her gün olduğu gibi izlediği dizide olan şeylerden bahsetmeye başladı. Taehyung dizi/film izleyen bir insan değildi. Arada sırada, nadir olarak kitap okumak dışında yaptığı pek bir şey yoktu. Zamanının çoğu masa başında geçiyordu çünkü bir şirketi yönetmek, kesinlikle kolay değildi. Özellikle çalışmayı seven birisi olarak işleri tamamen şirketin başında gözüken kişiye bırakmıyordu ve bu yüzden şirket yönetimiyle tamamen kendisi ilgileniyordu. Eh, haliyle çoğu vakti masa başında geçiyordu.

"İşte, o da böyle yapınca Jeonghyeon çok üzüldü. Benim de çok moralim bozuldu. Bir de herkes onu seviyor hiç anlamıyorum ben, sinsiliğiyle çekiyor herhalde herkesi kendine." Diye sızlandığında Taehyung gülmeden edemedi. Sevgilisinin takip ettiği bir program vardı ve bu program Jungkook'un hem sinirlerini bozuyor, hem de heyecanlandırıyordu.

"Hepsi kurgu değil mi, bebeğim? Eminim ki aslında üzülmemiştir fakat ekrana öyle oynaması gerekmiştir."

"Hii Taehyung, kaparım yüzüne yemin ederim. Hiçte kurgu değil Jeonghyeon'un duyguları."

Kaşlarını çatarak konuştuğunda Taehyung kıkırdayarak onayladı onu.

"Eğer kurgu olmasa bile Chargmin'in kafası karışmış olamaz mı? Bir insanın iki insan arasında kalması çok normal bir durum." Dediğinde Jungkook kaşlarını çattı.

"Evet ama duygularından emin olmadığı sürece Jeonghyeon'a umut vermemesi gerekiyordu. Ayrıca Jeonghyeon'un ona karşı ciddi düşündüğünün farkındayken yapmamalıydı bunu. Hem, sen iki kişi arasında kalırsan beni umutlandırır mıydın?" Diye sorduğunda sesi tereddütlü çıkıyordu. Jungkook'a göre Taehyung ne olursa olsun onu bırakmazdı veya başkasına ilgi duymazdı. Bu bir ego gösterisi değildi, Taehyung duygularını fazla belli ediyordu ve inandırıyordu da.

"Senden başkasına gözümün ucuyla bile bakamam ben."

"Hıı, lafta kalıyor bunlar genelde." Dediğinde Taehyung derin bir nefes alıp sevgilisinin ciddi yüz ifadesini inceledi.

"Şüphen mi var beyefendi?" Diye sorduğunda Jungkook omuz silkti. Elbette şüphesi yoktu fakat oynuyordu.

Daha fazla uzatmadılar ve bu sefer Taehyung bir şeyler anlatmaya başladı ona. Jungkook zevkle sevgilisini dinlerken birden Taehyung'un arkasından geçen kadınla gözleri büyüdü. Taehyung'un sözü yarım kaldı, bakışları arkasına döndü ve kadın bir odaya girdikten sonra Taehyung tekrar bakışlarını ekrana çevirdi. Unuttuğu şeyi söylemeye başlayacakken yüzüne kapanan arama ile bilgisayarın karşısında kalakaldı.

Jungkook, Taehyung'un arkasında evde rahatça dolaşan güzel kadını görür görmez ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırmıştı. Aklı bir anda karmakarışık olduğundan dolayı aramayı hızla kapatmıştı ve dakikalar boyunca ikide bir yeni bir arama daveti beliren ekranı büyüttüğü gözleriyle izlemeye devam etmişti. Gerçekten nasıl bir tepki vermesi gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Sadece tuhaf hissediyordu.

Geçen yaklaşık beş dakikanın sonrasında laptopu kapadı ve kendisini yorganın altına soktu. Tavanı izlerken içinde oluşan kırgınlık hissi midesini bulandırdı. Aklına birçok ihtimal geldi; o kadının Taehyung'un bir arkadaşı veya bir akrabası olması geldi, ortaklarından birisi olması da geldi, belki de düşmanlarından biriydi. Ama öyle olsaydı bana bahsederdi, diye düşündü. Saklamasını gerektirecek kadar özel veya sır olması gereken birisi miydi?

Kafası karışıktı. Yanında duran telefonuna dakikalardır arama geliyordu ve Jungkook, kesinlikle telefonuna göz ucuyla bile bakmıyordu. Gözlerini kapatıp kendini uykuya bırakmayı dilerken telefonunun sesini de kısmıştı. Kırgın hissediyordu. Taehyung'un onu asla aldatmayacağını çok iyi biliyordu, Taehyung'a güveniyordu. Fakat neden ona söylemediğini bilmiyordu. O kadın her kimse neden ona bahsetmemişti ki? İki haftadır birbirlerinden uzaklardı ve her gün konuşuyorlardı. Bir kere bile evde bir kadınla kaldığını söylememişti veya evde bir kadın olduğunu da söylememişti. Bunu neden sakladığını Jungkook anlamıyordu ve Taehyung ondan bir şey sakladığı için epey kırgın hissediyordu.

Ayrıca ne olursa olsun, Taehyung onu asla aldatmayacak olsa bile kıskanmıştı. Kendisi iki haftadır sevgilisinden uzakken bir kadının, herhangi birinin onun evinde ona yakın olmasını çok kıskanmıştı.

Duygularını en uçta yaşayan bir çocuktu. Sinirlendiğinde ne dediğini bilmiyor, önüne kim gelse ona patlıyordu. Üzgünken içine kapanıyordu ve kimsenin onu rahatsız etmesini istemiyordu. Mutluyken ise gülmediği tek bir saniye bile olmuyordu ki Taehyung buna bayılıyordu. Ama buna bayılmasına rağmen beni kırıyor, diye düşünüyordu Jungkook. Taehyung'un ondan bir şeyleri saklamasından nefret ediyordu. Bu her ne kadar küçük bir şey olsa dahi nefret ediyordu.

"Jungkook!" Diye bağırdı kapının ardından birisi. Uykuyla uyanıklık arasında olan çocuk gözlerini devirip, "efendim?!" Diye bağırdı. Odanın kapısı açıldı ve içeriye Hoseok girdi.

"V'nin telefonlarını açmıyormuşsun, baksın diyor. Çok önemliymiş." Dediğinde Jungkook omuz silkip yorganını çenesine kadar çekti.

"Uyuyor, de."

"Kavga falan mı ettiniz?"

"Hayır, sadece uyuduğumu söyle." Dediğinde Hoseok derin bir nefes alıp odadan çıktı. Jungkook ise gözlerini sımsıkı kapatıp düşünmeyi bir kenara attı ve kendisini uykuya bıraktı.

•••

Jungkook Ve Taehyung'un birbirlerinden ayrı kaldığı ilk iki haftanın mesajlaşmaları.

V

Üç gün oldu
Bu kadar özleyeceğimi tahmin etmemiştim|

Devante

Evet :(
Tahmin ettiğimden daha çabuk geçiyor sanırım

V

Üç gün üç yıl gibi geçti
Sana çabuk geçiyormuş

Devante

Kıyamam sana
Beni çok mu özledin

V

Tahmin ettiğimden daha fazla

Devante

Bu sefer ben seni göğüsüme yaslayıp saçlarını öpmeliyim sanırım
Ama uzaktasın
Şansına küs V

V

Deme öyle şeyler
Zaten yeterince özlemimden deliriyorum

Devante

Bir dizi izledim bugün
Sevgilisini sevgi kelimeleriyle kaydetmişti telefonuna
Sen beni telefonuna ne diye kaydettin Taehyung🤨

V

Devante?

Devante

Çok katı bir sevgilisin gerçekten :(

V

Sen beni ne diye kaydettin beyefendi?

Devante

V
Bence gayet sevgi kelimesi🥰

V

Emojiler sana neden yakışıyor
Genelde kullanılmasını sevmem

Devante

Bilmem kendimi ifade etmemde yardımcı oluyor

V

Evet şu an karşımda olsan yüz ifaden kesinlikle böyle olurdu

Devante

Eveet
Sen de hiç emoji kullanmıyorsun
Yani her zamanki gibi ifadesiz yüz ifadenle konuşuyorsun burada da🙂

V

Senin karşındayken ifadesiz bir yüze sahip değilim

Devante

Yani
Genelde evet
Neyse Kim Taehyung bey
Bugün neler yaptınız

V

Her zamanki şeyler
Sen neler yaptın?
Yemeklerini aksatmadın değil mi?
Hyemin noonayı kandırmıyorsundur umarım

Devante

Ya ben o kadar yaramaz bir insan değilim
Yedim yemeklerimi
Asıl sen yiyor musun?
Yanında seni denetleyecek kimse de yok
Jimin telefonlarımı açmıyor
Geldiğinde onu eve almayacağım

V

O da benim kadar meşgul bebeğim
Ama söylerim dikkatli olmasını
Başına bir şey gelirse ve o sıra telefonların yanıtlanmazsa durumu kötü olur

Devante

Benim için en yakınına zarar veremezsin😐

V

En yakınım sensin

Devante

;\€?{*[>{*[>|$]!|$][+[€{€}$]€_|
NEYSE TAEHYUNG.
Şey
Bana fotoğraf atar mısınnn
Ben seni özledim

V


Devante

Ay ölüyorum|
Bence sen birkaç güncük daha erken gelebilirsin
Gelirsin değil mi Taehyung :(

V

Bilmiyorum güzelim

Devante

:(((

V

Atma onu
Moralim bozuluyor daha çok
Hem sen de at bakayım
Yüzünü özledim

Devante


V

Bunu çıkartayım ben en iyisi
Bir albüm oluşturacağım

Devante

Bak işte bu çok romantik kalıyor senin yanında

V

Eskiden böyle değildim zaten
Sen yeni bir Taehyung yarattın

Devante

Tamam duygulandırma beni zaten ağlayasım var özlemden
Uyumaya gidiyorum😔

V

Büzme dudaklarını
Seni seviyorum
İyi geceler

Devante

Ben de seni seviyorum
İyi geceler

•••

Revolution'daki Taehyung ve Jeongguk mesajlaşsa nasıl mesajlaşırlar acaba diye merak edip bölümün sonuna böyle kısa bir mesajlaşma ekleyeyim dedim. Her şeylerini en ince ayrıntısına kadar göstermek istiyorum😔

Jungkook'a kızmayın, Taehyung'a da kızmayın çünkü ortada bir olay yok. Haklı da yok haksız da yok, sadece olması gereken kısa bir kırılma anıydı. Jungkook'un kişiliği yavaş yavaş kendini gösterdiği için herhangi bir olayda nasıl tepki vereceğini, neler yapacağını görmemiz gerekiyor.

Okuduğunuz için teşekkürler <3

Continue Reading

You'll Also Like

351K 28.6K 45
"Uyan, kavga et, sigara iç, dolandır, uyu. Hayır, ben bundan ibaret değilmişim.." K.T. Bir dolandırıcı çetesinin üyesi olan Karmen, çeteyle birlikte...
2.3M 74.8K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
1.7M 101K 62
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
658K 20.4K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!