Mardin'e Tutsak.

By Jutenya_

11.9M 581K 437K

18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve... More

Mardin'e Tutsak 1🕯️
Mardin'e Tutsak 2
Mardin'e tutsak 3
Mardin'e tutsak 4
Mardin'e Tutsak 5
Mardin'e Tutsak 6
Mardin'e Tutsak 7
Mardin'e Tutsak 8
Mardin'e Tutsak 9
Bölüm 10
11. Bölüm
12. Bölüm
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
24. Bölüm (Özel bölüm)
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
Zayda Mirşah
Küçük Zerya
Zerya 19 yaşında
Gelecek bölümden alıntı
37.Bölüm
38.Bölüm
39. Bölüm
40.bölüm
bölüm alıntısı
41. Bölüm
Yeniden Doğmak
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
Benim Özelim 2
Herkes Öldürür Sevdiğini
Bilinmezlik
Büyük karar (alıntı)
Bilinmezlik (Part 1)
Bilinmezlik (Part 2)
Bilinmezlik (Part 3) Büyük Karar
Yoktan Var Olmak (alıntı)
Yoktan Var Olmak
Pişmanlık
Bir Daha Asla (Part 1)
Bir Daha Asla (Part 2)
Bir Daha Asla (Part3)
Yeniden...
Küçük Bir Anlaşılmazlık 1
Küçük Bir Anlaşılmazlık 2
Yoktan Var Oluş
Yeniden Berdel
Yeniden Berdel 2.
Zahter Gibi
Zahr...
Mecburiyetten AŞK'A
Mecburiyetten AŞK'A 2
Açıklama
Canıma And
Elbise
Bilinmeyen Hesaplar
Doğum Günü Etkinliği
Bilinmeyen Sırlar
Bilinmeyen Sırlar Part2
Varis
İlk Defa Babam Gibi
İlk Defa Babam Gibi (part 2)
İlk Defa Babam Gibi Part 3
küçük bir bedel
Başı buyruk işler

Alıntı

88.9K 5.4K 1.4K
By Jutenya_

Heloooo yine ben,

Mardin'e Tutsak sezon finali ve serinin ilk kitabının finaline geldik çok heyecanlıyım. İyisi ve kötüsüyle çok yok aştık. Beraber çok güzel şeyler yaşadık.

Kitap kısmet olursa iki seri olacak, serinin birinci kitabı 46 bölümden oluşuyor. Sırların bir çoğu ortaya çıkıyor ve artık asıl olaylara başlıyoruz. Birinci kitapta sadece Azad ve Zerya'yı okuduk, gerçi Azad'ın Hálin'i, dediğim gibi kitap iki seri olacak birinci kitap 46 bölüm ikinci kitapta 50 bölüm gibi olur. Devamını bilmiyorum ama iki seri yeterli diye düşünüyorum.

Birlikte çok güzel bir aile olduk. Mardin'e Tutsak ailesi hepinizi çok seviyorum.

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız.

Küçük dünyama değindiniz için teşekkür ederim.

İyiki varsınız.

Bu arada bölüm 2 part şeklinde gelecek.

Okumadan yıldıza basıp kitabı parlatın lütfen.

Ve duyurulardan haberdar olmak için watpad hesabımı takip edin şurayı Jutenya_ tıklayarak takip edebilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Yeni gün

Yeni umutlar (dı)

Bazı insanlar hayata bir çok sıfırla önde başlar, bazıları ise aynı şekilde geride başlar. Onların hayat mücadelesi gözlerini hayata açmaları ile başlar. İlk ağlamaları aslında hiç bitmeyecek çığlıklarıydı.

Azad hiçbir zaman çığlık bile atamayan taraftı. Sevilmeye ve mutluluğa açtı içinde hiç büyümeyen ve sevilmeyi bekleyen küçük bir erkek çocuğu kapı ardına saklanmış onu fark etmeyenlerle saklambaç oynuyordu.

Elini karısının yüzüne doğru uzatıp parmak uçlarını onun yüzünde dolaştırdı. Dokunușları hafifti, karısı zaten narindi. Okul Konak ve yaşananların onu çok yorduğunu düşünüyordu. Sessizce yataktan kalkıp banyoya ilerledi. Genelde karısını uyandırır onunla beraber kahvaltı ederdi ama bugün okulu olmadığı için kıyamayordu.

Bedenini soğuk suyun altına bırakıp kendisine gelmeyi bekledi. Önemli bir toplantısı vardı ve zihinde olması gerekiyordu. Dușunu alıp banyodan çıktı ve giyinme odasına girdi. Airpodsu kulağına takıp hem asistanı Erdem'le konuşup hemde kurulanıp giyinmeye başladı. Erdem'e ortaklığın öneminden ve yapılacaklarla ilgili bilgi verip çekmeceden çıkardığı saati koluna taktı. Yatak odasına girdiğinde sesinin tonunu düşürerek yatağa doğru ilerledi. Sabahın erken saatleri olduğu için hava serin ve karısı üstünü açmıştı. Önce onun üstünü örttü sonra dudaklarını delisi olduğu tene bastırdı geri çekildiği anda Zerya'nın elini onun boynuna atıp kendisine çekmesi ve dudaklarına yapışması aynı anda oldu.

Azad gözlerini açıp şaşkınlıkla karısına baktı lakin üstündeki şaşkınlığı atması uzun sürmedi. Kulağındaki airpodsu hızlıca kulağından alıp avcunun arasına hapsetti ve şehvettli bir şekilde karşılık verdi. Kısa bir süre sonra nefes nefes kalmış bir şekilde geri çekilip karısının koyulaşmıș Mavi harelerine baktı. Dudaklarını ıslatıp aldığı hırıltılı bir nefesle beraber "toplantı" dedi.

Zerya alt dudağını ısırıp "gitme" dedi ve onu gömleğinin yakasından tutup tekrar kendisine doğru çekti.

Azad'ın kara irisleri onun koyulașmıș irislerine dikkatlice bakıyordu. Avucunda tuttuğu airpodsu kulağına götürüp "Erdem toplantıyı iptal et" karşıdan aldığı cevapla "Erdem gerekirse ortaklığı boz" bakışlarını aşık olduğu gözlerden çekmeden "Erdem isterse şirket yansın umrumda değil. Şimdi beni uğraştırmadan telefonu kapat ve olurda deprem olur yangın çıkar ve șirket tutușur ve yanmaya başlarsa beni değil itfaiyeyi ara" asistanı Erdem'den gelen yanıtla "kapat telefonu isterse Mardin yansın" dedi ve kulağındaki airpodsu çıkarıp odanın bir tarafına attı ve bakışlarını yine karısına çevirip elini kaldırıp önce karısının ısırdığı alt dudağını baş parmağı ile tuttup bıraktı ve aşık olduğu kadına çapkınca bakıp "eee Hálin hanım biz nerede kalmıştık"

Zerya șut bir kahkaha atıp "sen yanlış anladın ben sadece işe gitme dedim" Azad kendisiyle eğlenen karısıyla tek kaşını kaldırıp onu çapkınca sözüp "olsun Hálin Hanım, ben gitmediğime göre bunu değerlendiririz" ve karısının ona göre cenneti vaad eden dudaklarına yaklaştı. Zerya önce onun gözlerine sonra dudaklarına bakıp nefesini kocasının yüzüne vererek gülümseyerek "bana uyar" dedi ve Azad'ın kollarından tutup kendisine çekti. Karısının böyle cesur hareketlerie bazen çok şaşırıyordu. Kısa bir süre sonra Zerya'nın elleri onun gömleğinin düğmelerini açmaya başlamış ve zevkle kocasına karşılık veriyordu. Azad'ın elleri dudakları hee seferinde karısını yeniden keșfeder gibi yanındaki bedene doyumsuzdu. Nefesleri ve tenleri bir birine karışyor ve kendilerini şehvettin kollarına bırakıyorlardı.

Gün ikisi için de uzun geçecek gibi görünüyordu...

&
&
&
Azad yatakta kolları arasında uzanmış karısının saçlarını okşayıp dudaklarını onun boynuna bastırdı. Ve bedenini bedenine yapıştırdı. Halinden oldukça keyifli olduğunu belirten bir tınıyla "ara böyle kal, gitme de"


Zerya yüzünü onun boynuna bastırıp "Bir dahaki sefere kendini işte bulmak istemiyorsan beni utandırmaktan vazgeç"

Azad elini onu çıplak sırtında dolaştırıp "yavrum yatakta utanma diye bir duygu olmaz, soft ve somut olunur"

Zerya gözlerini irice açıp ona baktı. Azad hareketlerinden eğlendiğini zaten gösteriyordu. Zerya ondan biraz uzaklaşıp gözlerini kaçırınca elini kaldırıp parmak uçlarını onun yüzünde dolaştırdı. Dokunușları naifti her seferinde korkarak severdi. Ona bir şey olma onu incitmek korkardı. Zerya gözlerini kapatıp dudaklarını onun avuç içine bastırdı. Gözlerini açtığın da Azad'ın kara hareleri onu hayranlıkla izliyordu.


Zerya onu her seferinde bakışlarını yakalayınca şaşırıyordu. Bakışlarını çekmeden "yunkunarak neden ben" dedi.

Azad elini onun dudağının kenarına götürüp "bilmiyorum ama misal" dudağının kenarına dokunup "şurası sol yanağının bitimi, yani dudak kıvrımın çok güzel ve ben o çizgiye aşığım. Teninin her zerresi benim helalim ve ben her zerrene ayrı ayrı hayranım. Yatakta biraz doğrulup eğilip dudaklarını onun boynuna bastırıp" özellikle buraya aşığım "büyük bir nefes alıp" Ben senin her zerrene muhtacım ve aşığım " dedi ve yatakta doğrulup yataktan kalktı.

Zerya ona bakıp çarşafı bedenine sarıp yataktan kalktı ve onun çıkardığı gömleği giydi.

Azad'ın üstü çıplak olsada allta eşofman altı giymişti. Gömleğinin düğmelerini ilikleyen karısına ilerleyip onun kollarını tuttu ve kaldırıp kol manşetlerini katladı ve elinden tutup "gel sana göstermek istediklerim var" dedi ve yatak odasından çıktı.

Önünde durduğu kapıyı görünce gülümsedi. Daha önce buraya gelmişlerdi. Kapıyı açıp karısının da içeri girmesini sağladı. Zerya etrafına dikkatlice bakıyordu.

Azad onu elinden çekiştirip büyük bir resmin önünde durdurdu ve duvarda duran örtüyü çekip karısının ne diyeceğini merakla bekledi.

Zerya şaşkın bir şekilde duvardaki tuvale bakıyordu. Hatırladığı detayla gülümsedi. Aşiret toplantısına beyaz giyip girmişti ve terasa çıktığında Azad'ın kızacağını beklesede Azad tam tersini yapıp resimlerini çekip gitmişti.

Arkasında masmavi bir gökyüzü ve pırıl pırıldı. Zerya elini tuvale gezdirip istemsiz bir şekilde "mavisi çok güzel" dedi.

Azad onun arkasına geçip belinden tuttu ve kendisine çekti. Sırtı Azad'ın göğsündeydi. Sol elini tutup önce dudaklarına götürdü parmak uçlarını öptü ve sonra tuvale doğru uzatıp üstünde gezdirirek "Hálin mavisi"

Zerya duyduğuyla kahkaha atıp "maviye yeni bir ad mı verdin"

Azad onu çevirip tuvalin önünde durdurdu ve gözlerine bakarak "Ben bu tonu buluncaya kadar çok sabrettim çok uğraştım ama istediğim tonu buldum" hırıltılı bir nefes alıp sanki sualsiz bir doğruda "bu Hálin mavisi" dedi.

Zerya şaşkın bir şekilde tuvale döndü başta dikkat etmesede gözleri ile aynı tondu.

Ama asıl yanıldığı Azad ben bu tonu buluncaya kadar çok sabrettim çok uğraştım demesi tuvali değil kendisiydi.

Onun sabrının ödülü kendisiydi.

Dudaklarını karısının anlına bastırıp "Ben maviden nefret ederim, mavi bir tek sende güzel duruyor. Mavinin bir tonu güzel o da Hálin mavisi"

Zerya anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı ve daha önce poz verip Azad'ın toplasına ilerledi. Onda da Azad'ın üstüne giydirdiği gömleği vardı. Onun yanında duran örtüyü fark edince kaşlarını çatıp resmin örtüsünü çekti ve gördüğü manzara ile şaşkınlığa uğradı. Fotoğraflardan kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.

Tuval renkliydi ama gözlerini çizmemiști. Daha doğrusu tuval renkliydi ama ailesi kabul etmezdi.

Boğazını temizleyip "gözleri niye mavi değil" diyince Azad dikkatli bir şekilde tuvale baktı. İntihar ettiği gün en mutlu ettiği gündü. Gülümseyip yukarı çıkmıştı. Terastan gülümseyerak gözlerine bakarak bedenini aşağı bırakmıştı.

Konuyu dağıtmak için boğazını temizleyip "Ben sadece Hálin mavisi çiziyorum" dedi ve onu tuvalden uzaklaştırdı.

Masada bulunan fotoğraf makinesini alıp, "Hálin bir kaç tane resmini daha çekmek istiyorum" dedi ve onu koltuğa oturttu lakin bu sefer Zerya istekli bir şekilde poz verdi. Bir kaç pozdan sonra yatak odasına döndüklerinde Azad onu öpmeye başlayınca Zerya hemen geleceğini söyleyip geri döndü ve atölye odasından fotoğraf makinesini alıp yatak odasına girdi.

Azad'ın şaşkın bakışlarını görmezden gelip eğlenir bir şekilde "yatak otur bu sefer ben seni çekmek istiyorum" dedi onu çekmeye başladı. Azad'ın yatakta oturması ile ona ilerledi ve bir kaç tane resmini çekti. Ona biraz daha ilerleyip Azad'ın yatakta uzamasını sağladı. Kısa bir süre sonra yatağa çıkıp ata biner gibi Azad'ın üstünde durup çekmeye devam etti.


Azad karısının belini tutup ona yardımcı oldu ve eğlenir bir şekilde zaman geçirdiler.

Daha sonra duş alıp giyindiler. Yemek yedikten sonra Azad gelen telefonla çalışma odasına girdi Zerya'da onu takip etti. Telefon konuşması bitince Zerya gülümseyip masada duran satranç kutusunu gösterip "belki bilmiyorsun ama ben çok iyi bir rakibim" dedi ve satranç takımını dizmeye başladı.

Azad karısının keyifli haliyle elini uzatıp "Belki sende bilmiyorsun ama benide şimdiye kadar yenen olmadı" aynı şekilde o da taşlarını dizip ona baktı.

Zerya gözlerini kısıp "bu benim gibi bir rakibe hiç denk gelmediğin içindir"

Karısının keyifli haliyle "Hálin istersen rakibin olabilirim" dedi ve ilk hamlesini yaptı.

Zerya onun hamlesine karşılık verip "lakin şimdi aşağı inelim boş bir zamanımızda devam ederiz" dedi ve Azad'ın hamlesini yapmasına izin vermeden onu elinden tutup odadan çıkardı...

Aşağı indiklerinde onları bekleyen Welat ve Pervin'le ikisi yüzünü buruşturdu...

&
&
&

(Pervin'in ağzından)

İkisinin el ele tutușur halde aşağı inmesiyle kaşlarımı çattım. Onları böyle mutlu görmeye tahammülüm yoktu.

Yanımdan geçip sedirlere oturmalarıyla bakışlarımı ikisine çevirdim. Gözlerimi ikisinden alamıyordum.

Zerya ikinci bir Rima gibi gözlerimin önünde dolașıyordu ve ben ondan nefret ediyordum. Vaktinde Rima da Mehmet'e böyle el ele karşımda gezinirdi.

Welat'ın yüzünde ki sırıtışla öfkem daha da artıyordu.

Kollarımı göğsümde birleştirip "hiç heveslenme o kız delirecek onun elimden kurtuluşu yok"

Welat burnundan solar bir şekilde "nasıl bu kadar emin olabilirsin" dedi. Gerizekalı kiminle ne iş çevirdiğini bilmiyordu. Eğlenir bir tonda "Ben psikoloğum o kızın hareketlerinden bile verdiğim ilaçların ona ne kadar fayda ettiğini anlıyorum"

Anlıyordumda Rima gözlerimin önünde sinir krizleri geçiriyordu. Konakta iğnelerini bazen ben yapıyordum. Psikolojisini bozmak için ilaçları değiştiriyor veya dozajları ile oynuyordum. Şimdi sırada karşımdaki mutlu aile tablosu vardı.

Mehmet benimdi. Rima elimden almıştı ve bende kendimce ona bir ceza biçmiștim. Aslında ölüm onun için kurtuluştu, Zerya'nın Rima gibi hamile olduğunu anlamaması için regl olmasını sağlıyordum ve arada ilacın dozajları ile oynuyordum. Bazen kendi kendisine fısıldadığını görüyor ve doğru yolda olduğumu anlıyordum.

Bakmayın öyle suç benim değildi. Sevdiğim adamı elimden alan Rima'nın dı. Mehmet'i ikna edip kendime inandırıncaya kadar eler çektim. O sömsük Rima'ya tahammül ettim.

Bakışlarımı mutlu mesut ikiliden almadan yukarı terasa baktım. Onunda sonu orası olacaktı.

Continue Reading

You'll Also Like

1K 58 6
Bir zamanlar, farklı dünyalara ait olan iki insanın yolları, beklenmedik bir şekilde kesişir.Hayatın zorlayıcı koşulları, bu iki bireyi istemeden de...
168K 5.8K 21
Babasının intikamını almak isteyen baran ağa berfinle evlenip ondan intikam alıcakken aşık olursa... Şiddet,argo ve küfür içerir
7.4K 158 10
Hercai AU What if luck was on Reyyan's side, and she found out about Miran Aslanbey's true colours before the wedding? What will she do? Will she con...