Kor Gibi

Da FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... Altro

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

56. Bölüm

16.9K 978 52
Da FundaPehlivan1

56.Bölüm

 

__ Ben senin elinden hiçbir şeyi almıyorum!

Hafifçe gülümserken başını salladı Korhan, Selen'in elini tutan eli buz gibi olmuştu ama terliyordu. Her an Selen'e yalvarmaya başlayabilirdi.

__ Yanılıyorsun, dedi Korhan kısık çıkan sesiyle Selen'i etkileyerek...

Önce aşkımı aldın elimden, geleceğe olan umutlarımı. Mutluluğumu aldın.

Hayır, ağlamayacaktı Selen... Karşısında haksızlığa uğramış pozlarına giren bu adam ilk fırsatta kendisini aldatmıştı! Yalandı bunların hepsi, her şartta aldatacaktı. Ona arkasını dönmeseydi bile sonları o günkü gibi olacaktı. İnanmıyordu ona, inanmıyordu!

__ Bana hikaye anlatma Korhan! Bu beden benim... Ve ben bu bebeği istemiyorum, bu benim kararım. Mecbursun, kabulleneceksin!

__ Öyle mi?

__ Öyle!

İşte Korhan'ın bakışlarına o kızgın ifade yeniden yerleşiyordu. Hızla kalktı yerden ve şöyle bir baktı Selen'e, Selen ne yapacağını anlamamıştı.

__ Sen öyle san!

Hızla kapıya doğru gitti ama Selen'in beklediği gibi çıkmadı odadan, önce kapının anahtarını aldı ve Selen kapıya koşana kadar arkasından kapıyı kilitledi!

__ Korhan! Yapamazsın bunu! Aç kapıyı!

__ Bal gibi yaparım!

__ Aç kapıyı diyorum! Aç, aç...

 

Selen'in gözyaşları aniden durmuştu. Ama hala koltuğun iki yanında ki elleri yumruk halindeydi.

__ Şimdi istediğiniz bir güne gitmenizi istiyorum.

__ Evet...

__ Güzel. Söyleyin bana, şimdi neredesiniz?

__ Yatak odamdayım. Yatağımda uzanıyorum.

 

Yatağında uzanıyordu Selen. Daha fazla mutsuz olamaz, daha çok acı çekemez, yalnız hissedemez sanıyordu ama hayır... Hep daha fazlası vardı! Bitmiyordu... Geçmiyordu karanlık günler! Artık bir hapishane de olmanın ne demek olduğunu biliyordu.

Bir haftadır hiç odasından çıkmamıştı, daha doğrusu çıkamıyordu. Kilit altındaydı.

İlk gün, bütün gün bağırmış çağırmış, kapıları yumruklamıştı. Deliler gibi saatlerce ağlamıştı, kendisine yemek getirdikleri zaman kaçmaya çalışmıştı ama hiçbir şey fayda etmemişti. Alışmıştı da artık, direnmiyordu. Düzenli olarak getirdikleri yemekleri yiyor, mide bulantısı yaşadığında tuvalete koşuyor, kendisine canının bir şey çekip çekmediği sorulduğunda "hayır" cevabını veriyordu.

Birkaç kez Korhan yanına gelmek istemişti ama her defasında kapıyı açar açmaz eline ne geçerse kafasına atmıştı. Bir adımdan fazla odasına girememişti hiç ve bir gündür odasına girmeyi hiç denememişti. Gelmekten vazgeçmişti büyük ihtimalle...

Birkaç kez de Çağla gelmek istemişti yanına, bir kez içeri girmesine izin vermişti ama dayanamamıştı fazla. O Korhan'ın arkadaşıydı ve tabii ki odada hapis olmasına ses çıkarmıyordu. Bu ruhsal şiddete göz yuman tüm ev çalışanları da dahil olmak üzere herkese karşı bir nefret besliyordu.

Ancak yalnız geçen zamanlarında çok düşünme fırsatı olmuştu. Geceler boyu hem de...

Artık kimsesi yoktu, ne annesi ne babası... Ne de sevdiği adam...

O kadar yalnız, o kadar sevgisizdi ki! Güvenebileceği kimsesi yoktu, onu mutlu eden hiç ama hiçbir şey yoktu. Nasıl, nereye kadar yaşayabilirdi böyle, bilmiyordu.

Ancak o gün be gün içinde büyüyen küçük şey... Sürekli tuvalete gitmek zorunda bırakan midesini alt üst eden şey... Yani bebeği... O bir umut olabilirdi hayatında belki.

Yüzünü gülümsetebilir, hayatta güçlü durmasını savaşmasını sağlayabilirdi. O kendi bebeğiydi, onun bir parçasıydı!

Giderek ısınıyordu ona... Hatta yeni yeni onunla sohbet etmeye bile başlamıştı. Acaba ne ismi olsun isterdi? Bahar... Yeşim... Ecem...

Nedense hep kız olacağını düşünüyordu Selen. Kim bilir... Belki de öyleydi.

Selen yatağında uyumak üzere bir haldeydi bir taraftan da hala televizyona bakmaya çalışıyordu.

Tam o sırada anahtarın dönme sesini duydu. Gelen Korhan'dı... Selen hazırlıksız yakalanmıştı bu sefer. Gerçi tepki verecek bir ruh hali de yoktu artık. Hissizdi!

Korhan hem şaşırmış hem de rahatlamış görünüyordu. Selen bakışlarını tekrar televizyona çevirirken Korhan yanına gelerek yatağın kenarına oturmuştu.

__ Selen...

Bir an elini Selen'in saçlarına götürdü ama dokunmaya cesaret edememişti.

__ Ben özür dilerim ama bunu yapmak zorundaydım.

Tepkisizdi Selen, hala televizyona bakıyor onu duymuyor gibi davranıyordu ama Korhan onu can kulağıyla dinlediğinin farkındaydı. Onunla tekrar konuşmayı denedi.

__ İlk bebeğimiz... Olacağını öğrendiğimde nasıl mutlu olduğumu anlatamam. İkimizden bir parça taşıyacak küçücük bir bebek... O doğmadan, onu ilk duyduğum andan itibaren sevmeye başladım onu. Beni anlamaya çalış... Lütfen anla beni.

Selen bakışlarını Korhan'a çevirdi o zaman. Evet, bebeğini sevdiğini söylediği andan itibaren kalbi bir başka atıyordu ama... Onu anlaması mümkün değildi. Ona güvenmiyordu, hiçbir zaman da güvenmeyecekti.

__ Selen...

__ Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim, dedi Selen Korhan'ın gözlerinin içine bakarak.

Beni sırf kendi istediğin olsun diye... Beni hapsedebileceğini, bencilliğinin boyutunu asla unutmayacağım. Şimdi... Çık odamdan.

Korhan'a söyleyecek bir söz kalmamıştı. Yatağından kalktı yavaşça ve cebinden bir şey çıkararak yatağa bıraktı. Ardından yavaşça, omuzları çökmüş bir halde kapıya doğru gitmeye başladı. Selen o arkasını döner dönmez yatağa ne bıraktığına bakmıştı.

İnanamıyordu, bu cep telefonuydu! Yatağında doğruldu hızla...

Korhan odasından çıkmıştı ancak kapıyı kapatmamıştı! Selen gözyaşlarını tutamıyordu!

Yeniden özgürdü...

 

__ Neler oluyor burada?

Ilgaz Bey Korhan'ı kolundan tutup çekmese direkt olarak Selen'in yanına gidecekti.

__ Durun lütfen ve sessiz olun.

__ Selen iyi mi, uyuyor mu?

__ Evet, derken Ilgaz bey olabildiğince kısık bir sesle konuşmaya gayret ediyordu.

Selen Hanım iyi ancak şu an hipnoz da ve sessiz olmamız önemli.

__ Ne?

Bir an bağırsa da Korhan hemen sesini alçaltmıştı.

__ Sen delirdin mi be adam! Ne hipnozu? Çabuk uyandır onu!

__ Korhan Bey sakin olun. Bu karınızın isteğiydi ve şu an gayet iyi gidiyor. Zaten seansın sonuna geldik onu uyandıracağım.

__ Çok iyi olur.

Ilgaz Bey başını sallayarak Selen'in yanına gitti sakin adımlarıyla. Korhan da hemen arkasındaydı ve o görüntü... Selen'in yüzü ağlamaktan sırılsıklamdı! Elleriyle koltuğun her iki yanından sıkı sıkı tutunuyordu. O an her ne yaşıyorsa onu mahvettiği kesindi. Geçmişte yaşanılanları düşününce... Kim bilir hangisini yaşıyordu!

__ Hemen kendine getir onu!

Ilgaz Bey sinirlenmeye başlamak üzereydi.

__ Korhan Bey sizi anlıyorum ama şöyle kenara çekilin. Onu kendine getirmek düşündüğünüz gibi olmayacak. Sessiz olun... Yanlış bir şekilde uyanmasını istemezsiniz.

Bu bir tehdit gibiydi, bir an yutkundu Korhan ve doktorun dediğini yaparak kenara çekildi.

Ilgaz Bey nihayet işini yapabilecekti. Yavaşça eğildi Selen'in üzerine...

__ Selen Hanım... Sesime gelin lütfen... Selen Hanım...

Hiçbir tepki yoktu Selen'de, hala ara ara yüzünü buruşturuyor geçmişte bir şeyler yaşıyordu. Ilgaz Bey önce ki hipnozunda böyle bir şey yaşamamıştı. Aynı odada Korhan'ın olması da onu ayrıca strese sokuyordu.

__ Selen... Şimdi beni dinlemeni istiyorum. Yeniden odana dönüyor ve yatağına yatıyorsun. Sonra sana ismini söyleyeceğim ve gözlerini açacaksın.

Ilgaz Bey derin bir nefes alarak bir an Korhan'a baktı, Korhan'ın gözlerinde ki ateş her an odaya sıçrayıp ortalığı yangın yerine döndürebilirdi!

Hemen tekrar Selen'e döndü. Terlemeye başlıyordu ve bu profesyonel hayatında pek yaşadığı bir şey değildi.

__ Selen... Gözlerini açabilirsin.

Ama açmıyordu!

__ Selen...

Ilgaz Bey sonunda parmaklarını Selen'in gözüne götürerek gözlerinden birini açtı yavaşça. Selen'in göz bebekleri orada oraya gidiyordu, kendi değildi...

Selen... Bu zaman da değildi!

 

__ Selen... Selen...

Ilgaz Beyin sesiyle kapıya doğru baktı Selen, nefes nefeseydi.

__ İyi misiniz, yardıma ihtiyacınız var mı?

__ Geç kaldım biliyorum, diyerek gülümsedi Selen.

Ama Ecem Hanımla hareket etmek pek kolay olmuyor, kesin tombiş bir bebek olacak.

Ilgaz Bey de gülümserken odadan çıkarken Selen'in koluna girmişti ona yardımcı olmak istercesine.

__ Ama kulağıma gelen bazı şeyler var. Kendinizi çok yoruyormuşsunuz.

__ Yoo... Düzenli besleniyorum, bol yürüyüş yapıyorum ama bazen ne kadar yürüdüğümü unutuyorum. Sonra bacaklarım, sırtım ağrıyor.

__ Aslında saatinizi kurabilirsiniz. Mesela bir saat... Sonra alarmınız çalmaya başlar.

Ilgaz Bey son dereceydi ciddiydi ama Selen gülmüştü bu çareye. Ilgaz Bey gerçekten iyi bir adamdı, çevresinde gerçekten güvendiği belki de tek insandı. Onunla dost bile olabilirdi aslında ama Korhan'ların aile doktoru olması ona karşı da dikkatli olmasına neden oluyordu.

Beraber merdivenlerden inip odaya geçtiklerinde masada ki herkes hemen ayağa kalkmıştı. İşte oyun başlıyordu, Selen kendisine güç verircesine derin bir nefes almıştı.

__ Canım kızım gel şöyle... Öpeyim seni.

Selen gülümseyerek Tarık Beyin yanına gitti, Tarık Bey hem Selen'i öpmüş hem de torununu okşamıştı.

__ Nasılsın kızım, benim tatlı torunum yoruyor mu seni?

__ Yorması gerektiği kadar babacığım, dedi Selen içtenliğiyle.

Ben gayet iyiyim, merak etmeyin. Bu arada sizler de hoş geldiniz.

__ Hoş bulduk Selencim.

__ Ay git gide büyüyorsun!

__ Söze bak yaa... Bir türlü konuşmayı öğretemedim sana!

__ Alper tam sopalıksın. Benim karımın karnı büyüyor sadece. O hala manken gibi ve ben ona bayılıyorum.

Selen gülümsemeye çalışırken Korhan'ın kendisine uzanan elini tutarak masada ki yerini almıştı. Korhan bir kolunu Selen'in omzuna bıraktı hiç vakit kaybetmeden,  yanağından da bir öpücük aldı. Hem de uzun bir öpücük... Dudakları yanağında o kadar uzun süre kalmıştı ki Selen nefessiz kalmış, her yanına ateş basmıştı! Herkesin içinde ona böyle davranması hem yaralıyordu Selen'i hem de... Ne yazık ki hala etkiliyordu! Aradan geçen aylara rağmen içinde büyüttüğü nefrete rağmen aralarında hissettiği o elektrik hiç azalmıyordu. Ne yaparsa yapsın o kendisine dokunduğunda bedeninde ki değişimleri engelleyemiyordu.

__ Hadi kızım, acıkmışsındır sen. Bak şundan al, çok güzel görünüyor.

__ İlk önce o zarganadan yiyecek babacığım, biliyorsun içinde ki fosfor bebeğin güçlenmesi için çok faydalı.

__ Ooo... Neler araştırıyorsun sen öyle? Aferin!

__ Tabii ki araştıracağım, her şey karım ve bebeğim için...

Selen Korhan'a bakmamaya çalışıyordu ama gözleri doluyordu. Yalancı! Yalan söylüyordu, her şey sadece bebeği içindi. Onu hiç umursamıyordu, sevmiyordu. Hiç sevmemişti zaten, her şey yalandı. Defalarca boşanmayı düşünmüştü ondan, gitmek istemişti o evden! Yapamamıştı... Her ay bir kez hesap vermek zorunda olduğu kim olduklarını bilmediği adamlar vardı. Boşanma konusunu bile korkudan açamamıştı onlara çünkü itiraz edeceklerdi, belki Korhan'a zarar vereceklerdi. Buna dayanamazdı.

__ Selen... Yesene kızım.

Gülümsedi Selen ve Korhan'ın kendisine uzattığı çatalı alarak balığını didiklemeye başladı.

__ Gediz, nereye gidiyorsun?

__ Biraz televizyon açalım.

__ Yok artık, sohbet ediyoruz şurada.

Ama Gediz umursamamış olmalıydı çünkü açmıştı televizyonu.

" Az sonra... Ve şimdi sırada haber... Dün gece güzel bir genç kadınla yakaladığımız ünlü genç iş adamının kim olduğunu tahmin edebildiniz mi? Evet! Korhan Yücel! ..."

Selen çatalı elinden düşürürken bir an masaya ölüm sessizliği hakim olmuştu.

" Evet bildiğimiz üzere kendisi evli ve karısı şu an 7 aylık hamile ama o akşam kocasının yanında değil..."


Canlarım... Keyifli okumalarr :))

Continua a leggere

Ti piacerà anche

503K 4.3K 25
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
332K 19.3K 6
Nisa'nın bir iş çıkışı durakta otobüs beklerken eski eşini kanlar içinde görmesi ile hikayeleri tekrardan başlar... Yanlışlıkla olan "tesadüfler" baz...
131K 1.1K 49
gözyaşlarımı dinlemeden bir anda içime girdi dudağı dudağımda bir eli göğsümde diğer eli kadınlığımdaydı...
5.5M 293K 30
!Acemi bir dille yazılmıştır! Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar t...