"baji-kun, lütfen hediyemi kabul et!"
erkek arkadaşın baji keisuke'yi görmek yıldönümünde çok fazla hediye aldı.
gün. onunla olduğun gerçeği, ama kızlar sana hiç dikkat etmedi.,
seni gerçekten kızdırdı.
"bunu da tutabilir misin?" baji iki küçük çocuğu geçerken genişçe sırıttı
sonradan aldığın kutular.
"artık gidebilir miyiz?"
baji, diğer kağıt torbaların hediye içerdiğini tutarken ona baktı.
onu. genişçe sırıttı, "evet! gidelim!"
tatlı tatlı gülümsemeden önce iç çektin, "güzel, şimdi..."
"baji-senpai ~!" "senpai! senin için bir şeyimiz var. "
ikiniz de hemen koşan kızlara baktınız.
ikinize doğru. her hediyeyi ellerinde tuttuklarını görünce, sen
tekrar iç çekti.
önünüzde durduklarında, uzaklara bakmadan önce onlara gülümsediniz.,
"seni dışarıda bekleyeceğim" baji'ye doğru gülümsedin, yürümeden önce
onu suskun bırakarak.
"pft neyse ki sana hala iyi davranıyorum, kızlar" diye düşünerek gözlerini yuvarladın
bugün baji'ye hediyeler veren kızlar.
onlara kızabilseydin, kesinlikle kızardın. ama baji onları asla vurmaz.
senin böyle hissetmene uzak, onları kovmak için hiçbir hakkın yok.
baji ile aranızdaki ilişki aslında o kadar da ünlü değil.
ikiniz de en iyi arkadaştınız, bu da insanların ikinizi sadece
normal en iyi arkadaş. ciddi bir ilişkinizin olduğunu bilmiyorlardı
başını aşağı indirdin, ayaklarına baktın. ama aklın
kesinlikle iyi görünümlü kızları düşünüyor onlardan birine aşık olmuş olabilir.
"eğer bekarsa, muhtemelen onlardan biriyle birlikte olacak "
hafifçe güldü sana, aklını ve kalbini ile anlaştı
"Y / N!"
hemen sana doğru koşan yorgun baji'ye baktın.
ellerinde o hediyelerle.
"bitti mi?"
"evet- nihayet- ha ..." dedi nefesinin arasında.
oturmadan önce masanın üzerinde kalp şeklinde çikolatalar vardı
sana vermiş gibi yaptı, "bunu istiyorsan ağzını kocaman aç" dedi ve genişçe sırıttı.
ağzını yavaşça açtın ve, seni besledi
sırtını kanepeye yaslamadan önce bir tane aldı,
çikolatayı çiğnedi. , hissedebiliyordu bir sorun vardı
"sorun yok değil mi?"
gözlerini kırptı, "tamam ... ne için?"
"sana verdiler. ama ben bunu yedim"
başını salladı, "bunu seninle paylaşmak isteyen bendim."
ne"
"çok güzeller ... değil mi?"
hafifçe kıkırdadı, "evet" dudaklarını hafifçe ısırmana neden oldu,
öfkeni ve üzüntünü tutuyordun.
"ama sen en güzelsin"
hemen başını salladın, onunla aynı fikirde değilsin.
Söyledi. o kızlar tam anlamıyla daha sevimli, daha güzel gözleri var, mükemmel.
onlardan daha güzel olmama imkan yok.
aniden baji hareket etti ve başını omzundan yukarı kaldırmanı sağladı.
sonra baji aniden dudağına yapıştı ve seni yavaşça nefes nefese bıraktı.
gözlerinin içine baktı.
"bu yüzden mi bugün sessizsin?"
gözlerini kırptın, ciddi bir şekilde yüzüne baktın.
"bu yüzden benimle peyoung yakisoba yemek istemiyorsun?"
sessizlik.
"güvensiz olduğun için mi? yoksa yorgun olduğun için mi?
onlarla çıkacağımı düşündüğün için mi? sebepler bunlar mı?"
başını sallayamadan baji seni daha hızlı kucaklamaya başladı. o
kabul etmeliyim, iyi kucaklaşıyor. sana her sarılışını seviyorsun. sana
kendini çok güvende ve sevilmiş hissettiriyor. senden daha fazlasını istiyorsun
"tanrıça gibi görünüyorsun. seni seviyorum çünkü sen en iyisisin!"
"kei"
"o zamanlar beni beklemekten yorulduysan özür dilerim. onlara gitmelerini söylemem gerekirdi"
"kei"
"ve hayır. onlarla çıkmazdım. sen zaten yanımdasın. neden ben
bu bugün çok sessizdin neden olanı biliyordum.
her zamanki yüksek sesini bir gün boyunca duymadan duramıyorum " uzaklaştı
omuzlarını tuttuğu gibi sarıldı, seninle göz teması kurdu,
"üzgünüm tamam mı?"
"gözlerini kırptın. o kadar hızlı konuştu ki yapamadın.
bir kısmının ruh halinin tamamen kapalı olduğunu bildiği gerçeği, kalbini çok eritti.
bazen aşk konusunda en kötüsüdür. ama hala en iyisi o. bazen o
çok aptal ama konu sensen, o en zekisi.
kelimenin tam anlamıyla ilişkiyi daha eğlenceli hale getir.
"şimdi! şimdi iyi misin " yanaklarını kıstırırken kaşlarını çattın,
yanaklarını acıtıyordu.
"aaaaa evet" ondan beri yanakların incinirken sızladın
temel olarak, kaslı elleriyle yanaklarını biraz fazla sıkıştırıyordu.
"şimdi gidip peyoung yakisoba yiyebilir miyiz??? biz dün yemeliydik ~
bu bizim yıldönümümüz tamam tamam" dedi
elleri hala yanaklarını eziyor.
"ama dün bizim yıldönümümüz değildi, keisuke- bırak beni"
"istediğim zaman yıldönümümüz olabilir tamam mı- şimdi toparla! Haydi
hadi !!" saçlarını karıştırırken genişçe sırıttı.
elini uzatırken ayağa kalktı, genişçe sırıtıyordu.,
"belki de herkes için benim sevgilim olduğunu bağırmaya başlamalıyım."
"yapmak istediğin şey delilik "
"eğer senin içinse ben delide olurum"
ÇEVİRCEK BÖLÜM BULAMIYORUMMM OYYY VERİNN YAAA