Criminal Lover | Taekook

By ymfortk

26.5K 3.2K 1.7K

Kim Taehyung, Jeon Jungkook'u öldürmekle görevliydi. Aynı zamanda hacker olan Kim Taehyung, Jeon Jungkook'un... More

Bölüm : 1
Bölüm : 2
Bölüm : 3
Bölüm : 4
Bölüm : 5
Bölüm : 6
Bölüm : 7
Bölüm : 8
Bölüm : 9
Bölüm : 10
Bölüm : 11
Bölüm : 12
Bölüm : 13
Bölüm : 14
Bölüm : 15
Bölüm : 16
Bölüm : 17
Bölüm : 18
Bölüm : 19
Bölüm : 20
Bölüm : 21
Bölüm : 22
Bölüm : 23
Bölüm : 24
Bölüm : 25
Bölüm : 26
Bölüm : 27
Bölüm : 28
Bölüm : 29
Bölüm : 30
Bölüm : 31
Bölüm : 32
Bölüm : 33
Bölüm : 35 (M)
Bölüm : 36
Bölüm : 37
Bölüm : 38 (M)

Bölüm : 34

221 18 51
By ymfortk

"Taehyung adresi söylüyorum not al."

"Tamam hyung."

Planlarına göre her şey gayet yolunda ilerliyordu. Sırada adrese baskın yapmak vardı.

"Hyung ben etraftaki kameralara sızacağım teslimat saatine yakın ihbar edeceğiz."

Taehyung not aldığı adresin konumunu tespit ettikten sonra etrafındaki güvenlik kameralarını zar zor da olsa bulabildi. Bu işte o kadar gelişmiş olmalıydılar ki kör noktaları adeta ezbere biliyorlardı.

Hepsi birlikte dikkatle monitöre bakıyorlardı. Teslimat saatine yarım  saat kalmıştı ve artık polise haber vermenin zamanıydı.

"Çok heyecanlı !"

"Sanki polisiye dizi çekiyoruz sana noluyor acaba."

"Sussana sen ya her şeye karışmak zorunda mısın ?"

Jungkook ve Yoongi her zamanki gibi didişiyorlardı.

"Aah ! Sessiz olun polisi arıyorum."

Herkes Namjoon'a kulak kesilmişti. Birkaç saniye ardından arama cevaplandı.

"Şikayetiniz nedir ?"

"Ben bir ihbarda bulunacaktım."

"Kimliğinizi öğrenebilir miyim, aksi takdirde isimsiz ihbarlara yardımcı olamıyoruz. Konuşma kayıt altındadır ve her bilginiz emniyet güçleri tarafından gizli tutulur."

"Tabii ki ben Kim Namjoon, JinHit Holding'in sahibiyim."

"Bay Kim şikayetiniz nedir ?"

"Uyuşturucu, uyuşturucu ticareti."

🌈 🌈 🌈

Her şey başarıyla gerçekleşmişti. Polis ihbar üzerine harekete geçmiş ve çeteyi çökertmişti. Herkes derin bir nefes aldı. Artık yakalarına yapışacak onları tehdit edecek herhangi biri yoktu.

"Tanrım ! Ne kadar rahatladım. Taehyung çok minnettarız."

"Her zaman yanınızdayım biliyorsunuz."

"Eee peki bunu kutlamaya ne dersinizz ?"

"Kesinlikle ! Bu harika bir fikir."

"O zaman bu akşam yemeğe gidiyoruz. Hesaplar benden !"

Birbirleriyle vedalaşıp akşam görüşmek üzere evlerine çekildiler. Taehyung ve Jungkook dışında tabii

"Güzelim sen bunları kasadan geçir ben hemen geliyorum."

Evde her şey tükendiği için market alışverişine çıkmışlardı. Dışarıdan bakıldığında evli bir çift gibi görünüyorlardı. Bu durum ikisinin de hoşuna gitmiş olacak ki sürekli birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı.

"Sevgilim eve gidelim artık çok yorgunum hem senle de hiç ilgilenemedim bu aralar."

"Jungkook benim güzel kalpli bebeğim..."

Jungkook bu sözden sonra kafasını arabanın camına yaslamıştı. Yanakları al al olmuş sırıtıyordu.

"Bebeksin işte kabul et hâlâ utanıyorsun."

"Taehyung !"

"Ah peki tamam sustum."

Sessiz ve huzur dolu kısa bir yolculuğun ardından eve ulaştılar. Malzemeleri eve çıkarıp her şeyi beraber yerleştirdiler. İkisi de çok yorgundu.

"Sevgilim ben duş alacağım. Daha sonra gelirim."

"Demek duşa giriceksin hm ?"

"Evet sorun ne ?"

"İstersen yardım edeb-"

Taehyung'un lafını bölen şey dudaklarının üstündeki dudaklar oldu.
Aniden ayrıldılar Jungkook pis bir sırıtışla baktı.

"Yaramaz çocuk seni..."

🌈 🌈 🌈

"Jimin bebeğim hazır değil misin daha geç kalacağız !"

Yoongi siyah takım elbisesini giymiş ceketini koluna almış gömleğinin kolunu sıyırıyordu. Son olarak Jimin'in ona yıldönümlerinde aldığı çok değer verdiği saati taktı. Aynadan son kez kendine baktı ve artık hazır olduğuna kanaat getirdi.

Jimin ise feminen takılmayı severdi. Her ne kadar bunu sık sık yapmasa da bugün arkadaşlarıyla birlikte olacakları için dert etmedi ama bir sorun vardı: Yoongi.

"Geliyorum sevgilim."

Jimin odasının kapısından kafasını uzattı ve koridorun sonunda onu merakla bekleyen sevgilisini gördü.

"Bebeğim neden kafesten kafasını çıkartmış civcivler gibi bakıyorsun oradan ?"

"Ahahaha ilahi Yoongi..."

"Sende bir tuhaflıklar var ama çözeceğim."

Jimin yürek yemiş misali odadan çıktı. Yoongi'ye uyumla siyah mini eteği fileli çorapları, uzun deri botları ve üstünde göbeğini hafif açıkta bırakan beyaz tişörtü ve elinde tuttuğu uzun deri ceketi ile Yoongi'nin karşısına dikildi. Yoongi gördüğü manzara karşısında gözlerini sonuna kadar açmış dikkatle süzüyordu.

"J-jimin bu ne ?"

"Beğenmedin değil mi ? Doğruyu söyle."

"H-hayır kafayı yiyeceğim güzelliğinden sen bu zamana kadar başıma gelen en güzel şeysin. Tanrım !"

"Yoongi..."

Jimin Yoongi'nin boynuna atlamış ve öpücükler kondurmuştu. Yoongi Jimin'in belinden sarılmış ve onu aynaya doğru döndürmüştü. İkisi de aynadan birbirlerine bakıyorlardı.

"Böyle bir varlığa sahip olduğum için her gün Tanrı'ya şükretmeliyim."

"Asıl sen kendine bak ! Bütün herkesi kendine mi düşüreceksin oralarda."

"Hey orda dur bakalım sen kendini gördün mü hiç ayrıca senin böyle dışarı çıkacağına izin vereceğimi falan mı sandın ? Yok artık böyle bir şeye izin vermem için deli raporumun olması gerek."

"A-ama Yoongii~"

Jimin yine her zamanki yalvarma pozisyonuna geçmişti. Dudaklarını büzerek öne çıkarmış ve alttan alttan yavru kedi bakışları atıyordu.

"Hayır bu sefer yemeyeceğim bu bakışları olmaz."

"Hmm emin misiniz bay Min ?"

Jimin dilini dudaklarının çevresinde dolandırıyordu ve Yoongi'nin dikkatini çekmeyi başarmıştı.

"Hiç olmadığım kadar."

"Peki bunu sen istedin."

Jimin Yoongi'yi kolundan tuttuğu gibi salona götürmüştü. Ardından onu koltuğa itip üstüne çıkmış ve hafifçe sürtünüyordu.

Yoongi'nin dili tutulmuş bir kelime dahi edemiyordu.

"Hadi ama babacık~"

"Ah bebeğim kes şunu ıhmm-"

Jimin Yoongi'nin kulağını hafifçe ısırmaya başladı. Yoongi kendini zar zor tutuyordu.

"Peki şuan hiç sırası değil geç kalacağız. Sadece bu seferlik izin veriyorum. O da üstünden ceketini çıkarmamak şartıyla."

Yoongi sahip olduğu dudakları öptü ve Jimin'i üstünden indirdi.

"İşte benim sevgilim. Seni seviyorum."

"Jimin sen çok fenasın biliyorsun değil mi ? Tanrım ! Bu gece etraftaki bakışlara karşı sinirlerime hakim ol."

"Öyle bir şey olmayacak çünkü aşık olduğum ve gözümün gördüğü tek biri var."

🌈 🌈 🌈

"Merak ediyorum da hem bu kadar yakışıklı hem de bir o kadar tatlı olmayı nasıl beceriyorsunuz Bay Jeon."

İkili asansörle bulundukları yere çıkıyorlardı. Aynı zamanda Jungkook Taehyung'a yaslanmış ellerini önden birleştirmiş ve aynadaki yansımalarına bakıyorlardı.

"Eee bir Jeon Jungkook kolay yetişmiyor."

"Ah yoksa Bay Kim mi demeliydim. Kim Jungkook"

Jungkook bunu duyunca Taehyung'a dönmüştü ve yüzünü kavramıştı. Dudaklarını dudaklarıyla birleştirmişti ki asansörün durmasıyla geri çekildiler.

"Böyle kaçamazsın telafisi olmalı Jungkook."

"En kısa zamanda telafi etmeyi çok isterim Bay Kim."

Jungkook ilk tanıştıkları âna ithafen "Bay Kim" demişti ve Taehyung bunun gayet farkındaydı.

"Sen hiçbir şeyi unutmuyorsun."

Jungkook güldü ve eliyle kafasını işaret etti.

"Hepsini buraya yazıyorum bebeğim merak etme. Ayrıca böyle bir afeti unutmak yazık olurdu."

"Hmm afet demek ha ?"

Konuşmalarını bölen şey masadan hararetle elini sallayan uzaktan ufak tefek görünün Jimin oldu.

"Hey çocuklar buradayız !"

İkili gülümsedi ve masaya doğru yöneldiler. Herkes ayağa kalkmış birbiriyle selamlaşırken Jungkook beklenmeyen bir çığlık attı.

"Güzelim iyi misin ?"

"Jimim inanamıyorum bu sen misin ? Çok güzelsin Tanrım ! Isırayım mı yanaklarını lütfen."

Yoongi Jungkook'u tanıdığı için neler hissettiğini ve ne tepki vereceğini az çok tahmin etmişti. Şimdi ise her zamanki gibi onla uğraşacaktı.

"Jungkook ne dedin bir daha duyabilir miyim ?"

"Yapmayın utandırıyorsunuz beni Jungkook abartma benim işte senin tabirinle Jimim."

"Yoongi hyung bir kerecik."

"Taehyung sevgiline sahip çık aksi takdirde sevgilimi yiyecek."

Herkes kahkahalarla boğulmuştu. Klasik Yoongi ve Jungkook ilişkisi işte.

Garsonu çağırıp siparişlerini verdiler. Ortam o kadar estetik gözüküyordu ki tavandan sarkan koca avizeler, parlak taş işlemeli duvarlar, masada duran varaklı şamdanlar ve klasik müzik eşliğinde küçük bir sahne kısacası her şey mükemmeldi.

"Namjoon ve Hoseok hyung herhangi bir sorun yok değil mi ?"

"Hayır Taehyung her şey yolunda tekrardan yardımın için teşekkür ederiz."

"Gün ışığım sen hep böyle gül ben daima yardıma hazırım."

"Ah siparişlerimiz geldi hadi yemeğe başlayalım."

Çok güzel bir akşam geçirdiler. Birbirlerine komik anılarını anlattılar. Hafif müzik eşliğinde dans ettiler. Aralarındaki bağ daha da güçlendi ve sanki kırk yıldır beraberlermiş gibi güvende hissettiler.

Namjoon hesabı ödedi ve restorandan çıkış yaptılar. Valelerin arabalarını getirmesini bekliyorlardı.

"Bu gece için teşekkür ederiz hyung."

"Ne demek çocuklar artık bundan sonra hep beraberiz."

"Jin hyung nereye gitti ?"

Jin bir arabanın camına eğilmiş. Saçlarını düzeltmekle meşguldü. Kendi kendine bakıyor ve övgüler yağdırıyordu.

"Hayatım ! en yakışıklısı sensin."

"Bana bilmediğim bir şey söyle."

"Ah o da ne ?"

Hoseok birden Jin'in geldiği yöne doğru ellerini uzatmış gözlerini kapatıyordu. Peşinden Jungkook'ta ona katıldı.

"Oh hyung !"

Herkes gülüyordu olaya anlam veremeyen Jin dışında koşar adımlarla yanlarına geldi.

"İki dakika yoktum noluyor ayol."

"Hyung görmüyor musun ?"

"Neyi görmüyor muyum Hoseok neyi ?"

Jungkook Hoseok'a sıra vermeden lafını devam ettirdi.

"Hyung ışıl ışıl parlıyorsun. Bizim bünyemiz böyle şeylere alışık değil."

"Hah ! Geçin dalganızı şapşallar."

Jin'in bozulan surat ifadesini görünce durdular. Çünkü Jin asıl bombayı patlattı.

"Dikkat edinde ışığım sizi kör etmesin."

Jin öpücük atarak arabaya bindi ve diğerleri ise Jin'e gülerek gittiler. Herkes dağılmıştı saat gece yarısını geçiyordu.

🌈🌈🌈

"Nasıl ordan izlemek güzel mi ?"

Taehyung kendini yorgun hissedince şoför koltuğunu Jungkook devralmıştı. Taehyung koltukta yan dönmüş başını yaslamış aşık olduğu adamı seyrediyordu.

"Hemde çok güzel. Ayrıca araba kullanırken bu kadar seksi gözükmek zorunda mısın ?"

"Umarım senin her araba kullanmanda benim neler çektiğimi anlamışsındır."

"Ben demesem itiraf edeceğin yok bakıyorum da."

Kırmızı ışıkta bekliyorlardı ve Jungkook yine utanmıştı. Bir türlü alışamıyordu Taehyung'un bu ani sözlerine kalbi yerinden çıkacak gibi oluyor ve hemen yanakları al al oluyordu.

"Bunu her zaman dile getirdiğimi düşünüyorum sevgilim."

"Bence daha çok utanıyorsun bebeğim."

"Ahaha utanmak mı ? Ben ?  Yapma Taehyung."

"Utanmıyor musun en küçük lafıma hm?"

"Tabii ki de hayır."

Taehyung bu lafa karşı birden elini Jungkook'un bacağına koydu ve okşayarak yavaş yavaş yukarı doğru çıkmaya başladı.

"Kanıtla o zaman..."

BÖLÜM SONU


Safe place ♡

Continue Reading

You'll Also Like

53.5K 2.5K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
264K 25K 26
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
130K 22.5K 17
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
166K 18.6K 40
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.