Karışan Hayatım

By sumeyra_zorlu

1.3M 83.7K 14.6K

Aile sevgisinden uzak ve yalnız bir şekilde büyüyerek, soğuk ve umursamaz birine dönüşen bir genç kız. On se... More

Giriş
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Final

Bölüm 25

20.2K 1.9K 276
By sumeyra_zorlu

Keyifli okumalar.

Arabadan çıkmak için kapı koluna uzandım. "Benim de gelmemi ister misin?" diyen Selim'le arkamı döndüm. Şüpheyle bana bakıyordu.

"Gerek yok."

"Hiç güvenmiyorum onlara."

"On sekiz yıl birlikte yaşadık. Havlasalarda ısırmazlar merak etme."

"Burada bekleyim o zaman."

"İnan hiç gerek yok." Gülümsedim. "Git sen."

Yanıma yaklaşıp yanağımı öptü. "Dikkat et yinede. Bir sıkıntı olursa da ara."

Bir sıkıntı olursa birilerini aramaya alışkın değildim. Çoğu zaman kendi sorunlarımı kendim çözerdim. Aramazdım alışkanlıktan belki ama yinede söylemesi mutlu etmişti.

Kafamı gülümseyerek aşağı yukarı salladım. Arkamı dönüp arabadan indim. Verdiği adres lüks kesim bir yerde bulunan bir kafeydi. Aksini beklemiyordum zaten.

Kapıdan girmeden önce derin bir nefes çektim içime. Ne olursa olsun kendimi üzmeyecektim. Onlar için yeterince acı sığıdırmıştım zaten ömrüme. Daha fazlasına gerek yoktu.

Kapıdan içeri girip sağ sola bakındım. Karşı taraftan bana el sallıyordu. Yutkundum. Her zamanki gibi soğuk olacaktım sadece.

Yavaş adımlarla yürüyüp karşısındaki sandalyeye oturdum. Yeşil gözlerinden bir anlam çıkarmaya çalışsam da anlamıyordum. Her zaman olduğu gibi üstten bakmıyordu sanki. Beni inceliyordu.

"Değişmiş duruyorsun." diye mırıldandı üzerime bakarken.

Bende ona baktım. Beyaz tişört ve siyah pantolan giymişti. Sarı saçları düzenli bir şekilde taranmıştı. Her zaman olduğu kadar özenli duruyordu. Yakışıklı bir yüzü olmasada, kendince bir karizması vardı.

"Ne diyeceksin?" dedim soğukça.

"Yeni ailenle nasıl gidiyor alışabildin mi?"

Kafe o kadar sakindi ki. Çantamı yanımdaki sandalyeye koymam bile büyük bir gürültü oluşturdu sanki.

Omuzlarımı dikleştirip yüzüne baktım. "Bunu sormaya gelmedin heralde."

Dalga mı geçmek istiyordu? Oluşturdukları enkaz sonucunda kimseye sıcak davranamıyor, güvenmiyordum. Duymak istediği şeyler bunlar mıydı?

Tam bu sırada garson gelip, ne isteğimizi sordu.

"Su." diye mırıldandım.

"Tatlı alabilirsin. Çok güzel sufle yapıyorlar. Sen seversin."

Yutkundum. Karşımdaki çocuk, ilk doğduğu andan beri yanında olduğum,  birlikte büyüdüğüm kişiydi. Neye alerjisi var, neye nasıl tepki verir biliyordum. Bilmediğim şey onun benim hakkımda bir şeyleri bilmesiydi. "Kalsın."

Garson gittikten sonra bir süre diyeceklerini tarttı. Sakince bekledim.

Dayanamayıp konuştum en sonunda. "Sizin nasıl gidiyor..." İsmini düşündüm ama aklıma gelmedi. "Yeni kardeşinizle."

Bunu sormamı bekliyor gibi yerinde dikleşti ve konuşmaya başladı. "O yeni bir aile istemiyor."

"Niye istesin ki?" Ailesiyle arası iyiydi. Onu iyi bir şekilde aile sevgisiyle büyütmüşlerdi. Selim de istemezdi mesela. Zaten aileleri vardı. Ben de istemiyordum. Ama o kadar farklıydı ki benim sebebim. Can sıkıcıydı.

Kafasını salladı. "Haklısın. Baştaki ilgimiz hoşuna gidiyordu sanırım sadece."

"Konu nereye bağlanacak çok merak ediyorum." Arkama yaslanıp yüzüne dikkatle bakmaya başladım.

Onları istememesi tabi ki hoşuma gitmişti. Mutlu olmayı hak etmiyorlardı.

"Babasını bu karışma olayından dolayı mahkemeye verdik. Başta bize hak veriyordu. Ama bir kere babasıyla konuşması fikrini değiştirdi. Geldi bize vermeyelim diye ağladı. Bizde vazgeçtik." Masadaki suya uzanıp bir yudum içti. "Bizimle kalmaya devam ediyor. Gündüzleri çoğu zaman eski evinde. Alışmaya çalışıyor gibi. Ama biliyorum ki hepsi numara. Sırf para için."

"Eee." dedim. "Ben neden buradayım?"

"Yaşananlar yüzünden kendi adıma üzgün olduğumu söylemek için gelmeni istedim."

Şaşırmıştım ama çabuk toparladım. "Dile o zaman."

Hayretle yüzüme baktı.

"Özür mü dileyeceksin dile." dedim.

"Özür dilerim." diye mırıldandı.

Samimi gelmiyordu. Önemli de değildi zaten. "Gidiyorum o zaman ben."

"Ben sadece abimden ne gördüysem öyle davranıyordum. Ona her zaman hayran olduğumu bilirsin. Daha çocuktum sadece." dedi hızla. "Üzgünüm gerçekten."

"Kendine harika bir rol model seçmişsin." Derin bir nefes aldım. "Eee fikrini ne değiştirdi? Neden önemsiyorsun ki? Artık hayatınızda bile değilim."

Kollarını önünde birleştirip dik bir şekilde oturdu. "Sen gidince bir şey farkettim..." Gözleri dolmuştu sanki. "Ben senden nefret ederek büyümüştüm ama hiçbir zaman nefret etmedim ki. Öyle olduğuma inandırıldım sanki. Bunu kelimelerle ifade etmek kolay değil."

Geriye çekildi. Gözünü üzerimden çekip masadaki bardakla oynamaya başladı. "Seninle laf dalaşına girmek hoşuma gidiyordu. Biliyorum bunlar kardeşçe kavgalar değildi. Bir şeylerin suçunu sana atmak, seni günah keçisi seçmek, abimde bende bundan fazla zevk alıyorduk. Şimdi düşününce öyle korkunç geliyor ki. Acımasız çocuklardık. Ben genellikle abimin gölgesinde kalsamda...."

"Bunları dinlemek istemiyorum." dedim sinirle.

"Üzgünüm. Çok fazla detaya girdim." dedi sıkıntıyla. "İçimdekileri söylememe izin verir misin?" Yüzüme büyük bir istekle bakıyordu.

Ne olursa olsun içimde diyeceklerini merak eden bir taraf vardı. Usulca kafamı salladım.

Gözlerime bakarak konuşmaya başladı. "Eda bir şeyleri farketmemi sağladı. Onunla seninle olduğumdan farklı olarak gerçekten yakın olmak istedim. Ama bir şeyler hep eksik sanki. Samimi gelmiyordu. İşte o zaman sana karşı olan tutumu ve sana karşı olan hislerimi gerçekten düşünmeye başladım. Evdeki varlığın normalde pek önemli değildi." Kaşlarımı çattım. Telaşla tekrar konuşmaya başladı. "Gidince önemini anladım."

Her şey olduktan sonra, özellikle de ben artık evden gittikten sonra edilen bu laflar hiç etkilemedi beni.

Uzun bir süre sessiz kalınca konuştum.  "Bu kadar mı?"

"Aslında aklımda bir sürü şey vardı. Ama şuan çoğunu hatırlamakta sorun yaşıyorum."

Kafamı salladım.

"Sen bir şey demeyecek misin?" dedi.

"Dediklerin hakkında bir yorum yapmam gerekiyorsa..." Bir süre düşündüm. Diyecek hiç bir kelimem yoktu sanki.
"Ben senden nefret ederek büyümedim. Seni, sizi sevmeyi bir çok kez denedim. Ama sürekli önüme engeller koydunuz. Yıllarca bunun farkındalığıyla yaşadıktan sonra şuan söylediğin bir kaç kelime, yaşadıklarımı değiştirmiyor. Sen çocuktun evet ama bende çocuktum. Sevgiye aç bir çocuk." Gözlerinin içine baktım. "Bu şekilde büyümek zorunda kaldığımız için ikimiz adınada çok üzgünüm."

Uzanıp yandaki çantamı aldım ve ayağa kalktım.

"Bu kadar mı?" dedi.

"Konuşacak bir şey kaldığını düşünmüyorum."

Arkamı dönüp kapıyı doğru yürüdüm. Aceleci adımlarla arkamdan geldi. "Görüşmeye devam etsek olmaz mı?"

"Ne?" dedim şaşkınlıkla. Kapıdan geçip, kefeden çıktım. Peşimden geliyordu. "Normalde aynı evde yaşarken bile görüşmezken şimdi mi görüşeceğiz? Ne ironik ama."

"Deneyelim en azından."

"Samimiyetine inanmıyorum."
Onu kafamda konumlandırdığım hali belliydi. Bana kötü davranan, sürekli nispet yapan, hayatımda en nefret ettiğim kişiler listesinde ilk ona girecek kişiydi.

Kaldırımda yürürken önüme geçti ve ters bir şekilde, bana bakarak yürümeye  başladı.
"Özür diledim ya."

"Özür dilemek mucizevi bir şekilde her şeyi çözmüyor biliyorsun değil mi?" dedim alayla.

"Biliyorum. Ama çocukluğuma verip yeni bir sayfa açabiliriz." Yüzüme büyük bir istekle bakıyordu.

Onu önemsemedim. Yürümeye devam ettim. O da geri geri önümden yürümeye devam ediyordu.

"Oluru yok mu diyorsun?"

Durup yüzüne baktım. "Evet." dedim kesin bir sesle. Yüzünün asıldığını farkettim.

Tam bu sırada büyük bir gürültü ve fren sesleri doldurdu kulaklarımı. Yoldan gürültüyle bir araba tam üzerimize doğru kayarak geliyordu. "Enes." diye bağırdım korkuyla.

Yanına yaklaşıp koluna asıldım ve kenara doğru çektim.

***

Selim geldiği eve iç çekerek baktı. Ailesinden habersiz buraya geldiği için kendini çok huzursuz hissediyordu. Toprak yoldan geçip kapıyı çaldı.

Kapıyı gülümseyen yüzüyle Eda açtı. "Hoşgeldin."

Kafasıyla selam verdi. Arkasından kadın, adam ve yirmilerinde duran başka bir kız daha vardı.

"Hoşgeldin." dedi kadın sevecen bir sesle.

"Hoşbuldum."

Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Kendini fazla gergin hissediyordu.

Biraz önceki kız önüne geçip gülümsedi. "Tanışamadık. Ben Yüsra. Ablan oluyorum."

"Memnun oldum. Selim bende."

Birlikte salona geçtiler. Kadın ve adam karşısına oturdu. Eda ve Yüsra iki yanına oturmuştu. Aralarında elle tutulur bir soğukluk ve ne diyeceğini bilememe durumu vardı.

"Geldiğin için çok teşekkür ederiz." dedi kadın. Selim ismini bile bilmediğini farketti.

"Çok ısrar ettiğiniz için gelmek zorunda kaldım." İçten içe biliyordu ki, istemese hiç bir şekilde gelmezdi. Ama içindeki merak, buna engel olmuştu.

"Ne önemi var canım. Sonuçta geldin." dedi Yüsra. "Ben Kayseri'de okuyordum. Sırf sen geleceksin diye ta nerelerden geldim."

Kafasını ona çevirip gülümsedi Selim. Kadın ve adama ters yapmak için sebebi olsada, Yüsra'ya soğuk yapmasının mantığı yoktu.

"Şimdiden pabucum dama atılıyor sanki." diye mırıldandı Eda gülerek. Selim'e eğilip sır verircesine konuştu. "Sen geliyorsun diye nasıl heyecanlılardı görmeliydin. Annem bir sürü yemek yaptı."

"Sana yapmıyoruz sanki." dedi Yüsra.

"Yapıyorlar haklarını yiyemem." Gülümseyerek aile üyelerine baktı.

"Aç mısın? Sofrayı hazırlayalım mı?" diye sordu kadın.

Selim hepsinin dikkatinin onun üzerinde olduğunu farketti. En ufak bir tepkisini bekliyorlardı. Rahatsız ediciydi.

"Boşa zahmet etmişsiniz aslında. Yiyecek kadar kalmayacağım."

Ne için geldiğinden kendisi de emin değildi. Sadece gelmesi gerektiğini hissetmişti. "Ne için gelmemi istediniz?"

"Yaptığımızın hoş bir tarafı yok biliyorum." dedi adam derin bir nefes alarak. "O an mantıklıymış gibi geldi sadece."

Eda'nın telefonun sesi, adamın konuşmasını yarıda kesmesini sağladı. "Özür dilerim." Ayağa kalkıp odadan çıktı.

Adam konuşmaya devam etti. "Bizden nefret ediyorsun belki ama biz her şeyi senin için..."

"Bunu istemedim. Herkesin hayatını mahvederek beni değiştirmeniz yerine ölmeyi tercih ederdim."

Kadının gözleri dolmuştu. "İnan o an daha mantıklı bir seçenek yokmuş gibiydi."

Burnundan sinirli bir soluk verdi Selim. "Canınızı dişinize takıp parayı ayarlamak yerine kolay yolu seçtiniz. Bırakalım bizim değil başkasının sorunu olsun dediniz. Hiç tanımadığınız insanların merhametine güvenmek ne kadar mantıklı?"

İkisinin yüzü mahcubiyetle dolmuştu. Yüsra, "Haklısın." dedi. "Ama isteyerek bunu yapmadıklarını bilmelisin."

Selim ne olursa olsun, ne kadar zaman geçerse geçsin bunu mantıklı bulabileceğini sanmıyordu.

Eda, dağılmış suratıyla salonun kapısında göründü. "Selim." dedi kısık sesle.

Selim bakışlarını ona çevirdi.

"İrem." dedi yutkunarak. "Kaza yapmış."
Selim'in nefesi kesildi.

"Durumu ciddiymiş." diye devam etti. "Taha abim aradı."

Hızla ayağa kalktı Selim. "Nerede?" Yutkundu. Bacakları titriyor, endişe ve korkudan ne yapacağını bilmiyordu adeta.

Ahmet, Eda'nın yanına gidip nerede olduklarını öğrendi. Kadın, ne yapacağını bilemez gibi duran Selim'in yanına yaklaştı. Eliyle sırtını sıvazladı. "İyi olacak. Birlikte gidelim."

Kafasını salladı Selim. Ne dediklerini bile duymuyordu artık. Kalbi ağzında atıyordu.

Yeni kendine geliyor gibi aceleyle telefonunu çıkardı. "Babam." dedi elleri titrerken. "Babamı aramalıyım."

Birlikte aceleyle dışarı doğru yürürlerken Selim telefonunu çıkarıp babasını aradı. "Alo baba." Karşıdaki adamın sesiyle gözleri dolmaya başladı. "İrem." dedi. "Kaza yapmış." Yaşlar özgürlüğüne kavuşup akmaya başladı.

Bu sırada adamın getirdiği arabanın arka koltuğuna oturdu. İçinden onun iyi olması için tüm benliğiyle dua etti.

Bölümü nasıl buldunuz? Diğer bölümlere göre biraz kısa oldu ama gelecek bölümü erken yazmaya çalışırım.

Bölümü beğendiyseniz yıldıza dokunmayı unutmayın. Bu ara oy ve yorumlar azaldı gibi ♡♡

Continue Reading

You'll Also Like

EFLAL By Su

ChickLit

3K 286 6
KİTAP TÜRK ASKERİNİ KÖTÜLEMEK ADINA YAZILMAMIŞTIR. LÜTFEN SALAK SAÇMA YORUMLAR YAPACAKSAN OKUMA. ANA KARAKTERİMİZ OLAN KIZA HİKAYESİNİ DUYMADAN YARGI...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

841K 41K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
1.3M 55.3K 36
Aynada ki yansımama bakarak beni neden, Nasıl bu hale getirdiklerini düşünüyordum yine. Kapım yumruklanırken sadece bir kilit uzağımdaki insandan ken...
2.7M 86.9K 60
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı?