Herkese iyi okumalaaarr 💝
"ne kız bu halin zilli" locaya gelmemle kendimi koltuğa atarken sedat gülerek cırlamıştı. Elim gayri ihtiyari saçlarıma giderken ne var dercesine bakmıştım ona. "anacım dehşet bir öpüşmenin tam ortasından çıkmış gibisin" demesiyle gözlerim şokla açıldı.
"saçmalama sedat" diye şiddetle bağırdım.
"şşş sakin ol yırtık karı şaka yaptım sadece ne bu şiddet bu celal anacım"
"saçma saçma şakalar yapma" diye çıkışmamla yüzüme doğru eğildi.
"niye bu kadar tepki verdin kız. Ne oldu yukarıda girişim mi oldu"
"sedo"
"ne sedo gizlimiz sakalımız mı var yırtık karı" demesiyle sinirle ona bakıp masanın üstündeki içkiyi elime aldığım gibi kafama diktim. İçimi hararet basmıştı resmen.
Gözlerim kulübü tümüyle gören o camlara giderken, siyah filmle kaplı olsa da orada olduğuna beni izlediğine emindim. Hızla gözlerimi çektim. Hala deli gibi gidip onu öpmek istiyordum bunu itiraf etmekten kaçamazdım. Kaçsam kendimi kandırmış olurdum. Ben cidden bu adamdan aşırı etkileniyordum. Ne ara bu hale gelmiştim. Doğru muydu ona olan hislerim bilmiyordum ama duygularıma söz geçiremiyordum..
"kızlar nerede" düşüncelerimi dağıtmak için gözümü kalabalığa çevirdim.
"nehir hanım taş gibi bir erkek buldu onunla flörtleşerek dans ediyordu en son. O yırtık kardeşinde arkadaşlarına rastladı onlarla muhabbet ediyor."
"sen nasıl oldu da oturdun. Av yapman gerekmiyor mu" omzumu gülerek omzuna vurduğumda memnuniyetsizce somurttu. İşler onun cephesinde iyi gitmemişti anlaşılan.
"dişime göre biri yok. Olanında kolunda hep zilliler var" diye hormurdandı. Bu tatlı haline kıkırdamıştım. Gözlerim, bizim olduğumuz tarafa bakan adamla çakışırken tek kaşım havalanmıştı. Çünkü adam bana bakmıyordu.
"şuradaki çocuk seni kesiyor" dememle hiç bakmadı o tarafa sedat..
"aman götümü yesin o benim. Ben ona bakar mıyım anacım bir baksana ona düzgünce" demesiyle kendimi tutamayıp bir kahkaha attım.
"Nesi varmış gayet yakışıklı gözüküyor " dememle burun kıvırdı.
"çekici mi gözüküyor. Anam senin gözlerin bozulmuş herhalde. Baksana şuna sıska kara kuru bir şey. Benim hoşlandıklarım demir gibi erkekler " demesiyle gözlerim şokla açıldı.
"sedat" diye çıkışmamla gür bir kahkaha attı. Aşırı sinirdi şuan ve ben onun demirle ilgili böyle konuşmasına sinir oluyordum.
"sakin ol anacım sakin ol daha öncede söyledim dünya ahiret bacım ve eniştem" diyip yanağımı sıktı. "oyy nasılda kıskandı yerim seni. Sen baya abayı yakmışsın he"
"sa.. saçmalama sedo ya. Konuyu yine nasıl buraya getirdin Allah aşkına. "
"anacım konuyu getiren senin tavırların. Onun tavırları. İkinizde aranızda dehşet bir çekim olduğunu inkar edemezsiniz"
"yok öyle bir şey sedo" sesim öyle kendime inanmaz bir şekilde çıkmıştı ki.. İyice dibime gelip eliyle yüzümü kendi yüzüne doğru çevirdi.
"neden inkar ediyorsun ki bebeğim . Bu kötü bir şey değil . Aşk kötü bir şey değil Asya anla artık bunu. Neden deneyimlemek istemiyorsun. Neden bu olaya kapılarını kapalı tutuyorsun"
"istemiyorum çünkü" diyip omuz silktim. Ama yalan söylediğimi ikimizde biliyorduk.
"hayatında hiç tatmadığın için böyle düşünüyorsun. Ama şuan bile sen de emin değilsin kendinden çünkü duyguların sana savaş açmış durumda. Gözünün bebeğinin en ufak hareketinden bile ne düşündüğünü anlarım Asya. Biz birbirimizi çok iyi anlarız. O titandan hoşlandığını ikimizde bal gibi biliyoruz. Bir şans ver artık birine bir şans ver. "
"sedat be.. "
"hiç sedat deme anacım. Şöyle yaklaşayım bak olaya. Bir düşün şimdi demirin yanında başka bir kadın var, onu öpüyor ona aşkla bakıyor, ne hissedersin" demesiyle nefesimi tutmuştum. Vücudumu bir sıcaklık kaparken geldiğim bu hale şaşırdım. Neydi bu içimdeki ani patlama.. İçimde sanki bir volkan patlatmıştı. Gözümün önüne görüntüler gelirken nefes alamadım sanki.
"sedat ben bu.. "
"ya öyle kalırsın işte. Anacım kendine de ona da bir şans ver. O titanda boş değil belli. Ben adamı gözlerinden anlarım. Resmen seni benden bile kıskandı ki düşün kız arkadaşın konumundayım ben yani" demesiyle gülmüştüm. Sedatın dedikleri neden hoşuma gidiyordu. Cidden fenaydı halim.
"beni yemeğe davet etti"
"oh olmuş bu iş. Kabul ettim de yoksa boğazlarım seni şuracıkta he" keyifle arkasına yaslanırken haline güldüm.
" kabul edildi gibi bir şey. Zamanını konuşmadık."
"kabul etmesen de o adam istediğini alır zaten. O güç var onda tutar kolumdan götürür seni.. Maşaallah enişteme" demesiyle gür bir kahkaha attım.
"ne çabuk kabullendin inanılmazsın"
"ilk defa seni böyle görüyorum çünkü. İlk defa böyle güzel bakıyorsun böyle güzel ışıldıyor gözlerin. Bunu başaran adam başımızın tacı cicim. İyi ki beni dinlememişsin de kurtarmışız onu." demesiyle iyi ki diye söylenmiştim içimden. O geceki hali gözümün önüne gelirken kalbim ani bir endişeyle çarptı. İyi ki oradaydık.
'kıpkırmızı oldun" sedatın yanağıma kocaman bir öpücük bırkmasıyla kendime gelmiştim. Çok mu belli ediyordum ki. Demir de anlamış mıydı acaba. Elim yanan yanaklarıma giderken kalbim endişeyle bir kez daha çarptı. Kesin anlamıştı. Tam bir aptal ergen gibi durmuştum karşısında kesin.
"nasıl gözüküyorum ki. Ergen kız gibi dimi. Anlamış mıdır. Kesin anlamıştır. "
"hayır bebeğim harika seksi bir kadın gibi gözüküyorsun. Aşk şimdiden üstüne çok yakıştı"
"ne aşkı sedoş ya bir şeyi de abartma"
"aha sedo dediydi dersin. Buraya da yazıyorum" diyip parmağını yalayıp önümüzdeki sehpaya sürttü. Güldüm bu haline. O kadar tatlıydı ki..
"merhaba" sedatı kesen çocuk yanımıza gelirken gülerek elime içkimi alıp bacak bacak üstüne attım. Şimdi sıra bendeydi.
"ne vardı anacım" diye çıkıştı sedat memnuniyetsiz bir tavırla.
"sedo az kibar ol lütfen" eğlenen sesimi duymasıyla sinirle bana döndü. Gülerek tek kaşımı havaya kaldırıp adamı gösterdim. O da karşılık olarak bacağımı cimcikledi.
"şey bir içki ısmarlayabilir miyim diye soracaktım tabi sizde isterseniz yani ister mis.. "
"yok anacım istemeyiz ha..."
"oooo hayırlı işler. Neler duyuyorum böyle" lina gülerek yanıma kendini attı.
"Bir sen eksiktin"
"neler oluyor. Merhaba lina ben. Bu nazlı kızımızın en sevdiği arkadaşı" demesiyle elini ayakta dikilen adama uzattı. Adamda güzel bir gülümsemeyle linanın elini tutup sıktı.
"ben de can mem.."
"lina yırttırma o ağzını. Hadi anacım sen de geldiğin yere dön istemiyorum içki falan"
"ama Bi.."
"hadi dedim aaa" sedat hızla ayağa kalkıp adamı kolundan tuttuğu gibi itekledi.
"ne kadar kabasın zilli herif. Ne güzel arkadaşlık için gelmiş işte"
"Sus kız yırtık sana sormadık." demesiyle lina elindeki bardağını gülerek sedata doğru kaldırdı. Eğlence çıkmıştı ona da..
"bu konuda lina haklı sedo. Sence de biraz kaba davranmadın mı"
"ne oluyor kim kime kaba davrandı" nehirde gruba katılırken sehpanın üstünden içkisini alıp büyük bir yudum içti.
"Sen de eksiktin geldin tam oldu"
"ne oldu ya neden bunun Bir tarafları kabarmış yine"
"gel gel nehirtoşum sedata kısmet çıktı. Evleniyor biricik kızımız. " linanın dediğiyle içki nehirin boğazında kalmıştı. Dehşet bir öksürme alırken onu gülerek sırtına vurdum.
"ne demek oluyor bu ne evlenmesi kız anlatın çabuk"
"ne bakıyorsun bu orospunun lafına Allah aşkına. Konuşuyor bal kabağı işte"
"ya biri şunu anlatsın" gülerek sedatla benim arama oturdu.
"şöyle ki bebeğim şuradaki adam.. " hala bize bakan adamı başımla gösterip "... sedata içki içmeyi teklif etti" dedim.
"aaa harbi mi ee ne güzel."
"güzel mi" öyle memnuniyetsizdi ki. Kahkaha atım bu haline.
"ee adam güzelmiş neden kabul etmedin ki"
"nesi güzel ya üflesem uçar. Hepiniz izbandut gidi heriflere takılın ama sedoşa sıra geldi mi sıska herifler ne güzel dimi oh." diye sinirle hormurdandı.
"valla bence iyi kısmetti. Zaten dahası bakmaz sana" lina yandan keyifle atlarken lafa sedat öyle bir bakmıştı ki ona ilk defa linanın yüzünde korku görmüştüm. Somurtarak yerine sindi. Bu haline koca bir kahkaha atmak istemiştim ama ortamı daha fazla kızıştırmamak adına tutum kendimi.
"ne zaman kalkarız" locada oturmuş deli gibi dans edenleri izlerken daha fazla dayanamamış müziğe meydan okurcasına bağırmıştım..
"daha geleli 2 saat oldu ne kalkması abla ya"
"bebeğim cidden başım aşırı ağırdı ben gidiyim siz devam edin bari. Benim pilim bitti."
"yaa hayır Asya ya kal hep birlikte 1 saate döneriz işte"
"gerçekten nehirtoşum başım fena. Siz eğlenmenize bakın ben bir taksiye atlar giderim"
"o zaman birlikte kalkarız yok öyle ayrı gayrı"
"nehir eğlenmenize bakın. Kırk yılın başı gelmişsiniz zaten Benim babaanne damarım tuttu diye bu saatte eve tıkılmanın anlamı yok balım"
"seni tek yollamaya içimiz el vermez anacım hep birlikte kalkacaz"
"sedoşum eğlenmenize bakın hem biraz yalnız kalıp kafa dinlemeye ihtiyacım var sizin yüzünüzden hiç yalnız kalamıyorum" dedim gülerek.
"ayy götüme bak ne halin varsa gör" demesiyle nehir yanıma oturdu.
"yukarıda ne oldu peki bir şey anlatmadın"
"bir şey olmadı konuştuk sadece. Ne olacak ki" neden sıcak basmıştı şimdi beni. Şeytan herif fena çarpmıştı beni..
"abla şu haline bak kan oturdu suratına resmen. hemen detay ver" diye atladı lina. Gözlerimi devirdim.
"küçük kardeşler her şeyi merak etmez"
"abla"
"hiç abla deme. Bir şey de olmadı zaten ne olacak Allah aşkına. Hayal dünyalarınızdakileri kendinize saklayın. Hadi size iyi eğlenceler. " dememle itirazları devam etse de takmayıp çantamı aldığım gibi insanlara sürünmemeye çalışarak çıkışa yöneldim. İçerideki dehşet gümbürtüden çıkmamla derin bir nefes almıştım. Cidden benim mekanlarım değildi buralar.
"bir taksi çağırabilir misiniz lütfen" koruma hızla yanımdan ayrılırken omzumu duvara yaslamıştım. Başım öyle ağrıyordu ki.. İnsanlar içeride değil kafamın içinde oynuyorlardı sanki.
"bu gece taksi hizmetini ben sunabilir miyim bu güzel kadına." yanımdan gelen sesle başım oraya dönerken okuldan tanıdığım yüzü görmemle gülümsemiştim.
"ahh Melih nasılsın."
"iyiyim Asya sen nasılsın. İçeride gördüm seni ama tam çıkıyordun. Gelip burada bir selam veriyim dedim. Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Mesleği de bırakmışsın adliyede falan rastlama ihtimalimiz de düştü."
"öyle oldu biraz. Okurken de bana göre değildi zaten biliyorsun"
"sürekli söylüyordun ama hiç kimseye fırsat vermeden de 1. Bitirdin" demesiyle gülerek omuz silkmiştim.
"benim tercihim değildi"
"kimin olduğunu tahmin edebiliyorum. Ee napıyorsun peki şimdi. Dönmeyecek misin bir daha mesleğe"
"Sanmıyorum. Hwp yapmak istediğim işi yapıyorum. Çok şirin bir kafe açtım beklerim seni de."
"mutlaka gelicem. Bu gece ben bırakıyım seni müsaaden olursa. Hem kafeninde koordinatlarını alırım" demesiyle gülmüştüm.
"sen ne tarafa gidiyorsun ki"
"Üsküdara"
"ahh çok tersiz ben emirgandayım. Burdan emirgana geç sonra Üsküdara geç çok fazla olur takside geldi zaten. Nazik davetin için teşekkür ederim. Bir gün kafeme uğra uzun uzun sohbet edelim mutlaka "
"benim için sorun olmazdı."
"gerçekten gerek yok" taksi kapısını açıp gülümsedim ona.
"kafenin ismini ve yerini söylemedin. Görende öylesine davet ettin sanacak. "
"aşk olsun olur mu öyle şey. Emirgan'da koruya yakın. İsmi de cookie Monster. Numaram aynı geleceğin zaman yaz konum atarım "
"kurabiye canavarı he. Güzelmiş. Anlaştık o zaman en kısa zamanda" iki parmağını birleştirip güzel bir gülümseme ile selam çakmıştı bana. Okul zamanlarında ilişki adına çok uğramıştı ama benden bir ışık alamayınca en sonunda pes etmişti. O zamanlarda arkadaş olarak severdim melihi. Görmek iyi gelmişti.
"eski dostu görmek güzel. Görüşürüz Melih" taksiye binmemle anında hareket etmiştik.
"emirgan'a" başımı cama yaslayıp gözlerimi kapadım. Hafif hafif başımı ovalarken cidden babaanne ruhuyla lanetlenmiş olduğumu düşünüyordum. Arada gözümü açıp yola baksam da baş ağrım anından gözlerimi kapatmama sebep oluyordu.
"biraz yavaş gidebilir miyiz"
"tabi efendim" arabanın dehşet hızı ve sağa sola makas atması midemi bulandırdığında en sonunda dayanamayıp şoföre müdahale etmiştim. Sanki ralli yarışındaydı da kimse yetişemesin diye son gaz gidiyordu.
Tekrar gözlerimi kapatıp şehrin gözüme vuran ışıklarından korunmaya çalıştım. Işık vurdukça ağrım daha da artıyordu ama bu önlemimde telefonuma gelen mesaj sesiyle çok uzun süreli olmadı.
"günü konuşmadık avukat" okuduğum mesajla kalbimin ritmi artmış, ellerim titremişti. Davetsiz herif.. Bu emrivakisi hem sinirlendirmiş hem de kalbimin çarpmasına sebep olmuştu. Elim hızla ekranımda dolaştı.
"telefon numaramı benden istediğini hatırlamıyorum! Emrivakin yemeğe yalnız çıkana sebep olacak.." yollama tuşuna bastım. Bekledim.. Bekledim.. Mesaj sesi yine yayılırken arabaya ergen kızlar gibi hemen telefona atılmıştım.
"ikimizde birbirimizi araştırdığımızı bilirken mi. Yapma.. Gün ve saat ver bana yoksa evini basar seni zorla götürürüm. Eminim o emrivakim bundan daha çok hoşuna gider" ukala herif.. Ne yazıyım diye düşünmek için tam kafamı dışarı çevirmişti ki tanıyamadım yolla biran bedenim buz kesti. Issız ve karanlık bir yolda gidiyorduk.
"bu.. burası neresi. Bu yol yanlış. Hemen geri döner misiniz" sesim öyle korkuyla çıkmıştı ki. Korkuyla etrafıma bakıp kafamı şoföre çevirmemle aynadan karşılaştığım gözler bedenimden bir ürperti geçmesine sebep olmuştu..
"yanlış değil hanımefendi. Kestirme yol" sesinin o ürpertici tonu kalp ritmimi daha da arttırırken elimi kapı koluna attım.
"sana kestirmeden git demedim. hemen durdur arabayı hemen" diye bağırmamla elinin hamlesini farketmem üstüne hızla atak yapıp yanağına yumruğu geçirdim. Acı bir inleme yayılırken arabaya, kontrolünü anlık kaybetmesiyle sertçe koltuğa yapışmıştım.
"rahat dur orospu" diye kükredi. Öyle dehşet bir şekilde titriyordum ki. Kimdi, benden ne istiyordu.
"kimsin sen benden ne istiyorsun" içimden geçen soruyu dehşetle sese dökerken kollarımı hızla arkadan boğazına dolandım.
"hay canına sıçtığım. lan kaza yapıcaz bırak" araba sağa sola yalpalansa da bırakmamıştım. Beni kaçırmasındansa kaza yapmayı tercih ederdim.
"bana zarar vermendense kaza yapmayı tercih ederim şerefsiz herif. Kimsin sen. Ne istiyorsun benden konuş çabuk" diye bağırdım. Tek eli boğazını saran kollarıma giderken daha da sıktım. Arabanın kontrolünü sağlamaya çalışsa da becerememiş, arabayı sola doğru kırıp yolda yanlamasına durdurmuştu..
Gözlerim hızla etrafı tararken anlık boşluğumdan yararlanıp dirseğini yüzüme geçirdi. Kaşıma aldığım darbe karşısında acıyla çığlık atıp koltuğa savruldum. Boğazındaki ellerimden kurtulmasıyla hızla arabadan indi. Arka kapıyı açmasıyla acımı bir kenara atıp tavandaki tutacaktan güç aldığım gibi tekmemi suratına geçirdim. Acı bağırışı boş yolda yankılanırken bok çuvalı gibi yere yığılmıştı koca bedeni..
O kadar kolay değildi beni kaçırmak.
Vücudum öyle adrenalin pompalıyordu ki kalp krizi geciricem diye biran ödüm koptu. Arabadan inip derin bir nefes içime çekerken biranda ısısız yolda yanan araba farlarıyla kamaşan gözüme kolumu siper etmiştim. Siktir bunlar da nerden çıkmıştı.
Korkunun sırası değil Asya desem de kendime, deli gibi korkuyordum. 3 araba yola dizilmiş yolu kapamıştı. Hepsinin kapıları aynı anda açılırken hızla arabaya eğilip anahtarını kontrol ettim. Şerefsiz herif anahtarıda alıp inmişti arabadan. Anahtarı bulmaya vakit harcarsam yakalanırdım. Yapabileceğim tek şeyi yapıp hızla telefonumu kaptığım gibi koşmaya başladım.
"yakalayın şu orospuyu" ıssız yola bir kükreme yayılırken nasıl yolu takip edemeyecek kadar algımın dağılmasına izin verdiğimi düşünüyordum. Tam bir salaktım.
Isısız bir yol. Deli gibi atan kalbim. Adrenalinden yanan kaslarım. Arkamdan koşan adamlar ve deli gibi koşan ben.. Hızla topuklu ayakkabılarımı çıkarıp adamlara doğru fırlattım. Ellerim titreyerek polisi ararken gözüm arkaya gitmişti. Çok hızlıydılar ama benim kadar değildiler Allahtan..
"iyi akş.."
"Ben Asya Akbelen. Kaçırıldım. Peşimde adamlar var" diye bağırmamla ormana attım kendimi. Boş yoldansa burada en azından aramıza bariyer koyacak ağaçlar vardı. 2 el silah sesi havada yankılanırken deli gibi koşuyordum. Ayağıma batanlar canımı acıtsa da minnoş bir kız olmadığımı kendime hatırlatıp daha da hızlı koşmaya başladım. Ciddi anlamda babama teşekkür edecektim atletizmede beni yolladığı için.
"neredesiniz biliyor musunuz"
"bilmiy.. Ahhhhh" bacağımda hissettiğim keskin acıyla hızım biranda kesilirken yuvarlanarak yere düştüm. Sanırım 3 takla atmıştım. Gövdem ağaca çarparak dururken acı çığlığım tüm ormana yayılmıştı.
"çok koşturdun bizi orospu" saçlarıma asılan eller sayesinde tüm kafa derim kopmuştu sanırım. Sinirle suratına tükürdüm. Eli suratıma inmek için kalkarken "sakın" diye bağıran bir ses geldi arkadan.
"gerizekalı silah sesiyle korkutun dedi patron vurun demedi. Çekil şuradan" kalkan eli durduran adam yanıma gelip diz çöktüğünde eli bacağıma gitmişti. Hırsla ittim elini.
"dokunma sakın bana şerefsiz"
"bırak bakiyim."
"dokunma" diye çığlık attım. Deli gibi korkuyordum. Titriyordum. Nefes alamıyordum.
Önüme diz çökmüş adam ayağa kalkıp yanındaki adama "alın şunu" diyip arkasını döndü. Belime sarılan bir kolla sertçe yerden kaldırılırken "bırak beni." diye çığlık atıyordum ama takan kimdi. Bacağım öyle acıyordu ki.. Bacağıma rağmen çırpınmayı bırakmasam da belime dolanıp oyuncak bebek gibi beni kaldıran adamın gücüne karşı koymam imkansızdı.
Arabaların durduğu yere dönerken kim neden beni kaçırmıştı deli gibi merak ediyordum. Allahtan polisleri arayabilmiştim. En azından bir ihtimalim olabilirdi kurtulmak için.
"sonunda geldi kaçak. Hakkını yemeliyim cidden dişli bir kadınsın" otuzlarının sonlarında, kısa ve çirkin bir ifadesi olan adamın önüne gelmemizle durduk.
"kimsin sen" diye tısladım. Ellerini arkasından çözüp biraz daha dibime geldi. Eli çeneme giderken hırsla itip yüzüne tükürdüm. Gülerek sildi suratını. "kimsin dedim sana. Ne derdin var benimle şerefsiz köpek" diye bağırmamla anlamadığım bir hızda suratıma öyle sert bir tokat inmişti ki..
Başım aşağıya düşerken kulaklarımda dehşet bir çınlama başladı. Etrafımı bulanık görmeye başlamıştım. Elini çeneme koyup kaldırdı. Hareket edemiyordum. Algılıyordum ama hareket edemiyordum. Nasıl bir tokattıysa elini itmeye bile mecal bırakmamıştı bende.
"Çok cesur bir kadınsın ama bu senin canına mal olabilir. Benim kim olduğuma gelirsek kim olduğum pek önemli değil senin için cesur avukat. Ama inan sen benim için çok önemlisin."
"neden" diye zorla fısıldadım. Yavaşça vurduğu yeri okşadı. Son bir gayret elini uzaklaştırmak için başımı salladım ama olmamıştı.
"o gece benden aldığın adamı yakalayabilmem için önemli bir yemsin. Bakalım senin kadar cesur ve seni kurtarabilecek kadar güçlü mü" demir.. Ah demek demiri kaçıranlardı. Ama nasıl..
"o.. onla bir bağlantım y.."
"şşş zorlama kendini güzellik kurt ayağıma gelene kadar misafirimizsin. İtiraz kabul etmiyotum." demesiyle "Gerizekalı herifler vurun mu dedim size ben " diye kükredi.
"abi öyle koşuyordu ki mecbur kaldık"
"kes sesini aptal. Bindirin çabuk arabaya bacağı için de doktor çağırın" adamın bağırmasıyla kucağında olduğum adam sertçe yürümeye başladı. Etrafımı bulanık gören gözlerimle algımı toplamaya çalışıyordum.
Demiri o gece kurtaralım derken kendimizi riske atmıştık. Beni nasıl bulmuşlardı acayip merak ediyordum ama cevaplarım için zihnimin açık olmasına ihtiyacım vardı.
Arabaya sertçe bindirilmemle gözlerim kapanırken bizimkilerin yanından ayrıldığım için kendime saydırıyordum.
Bir gün bu hikayenin kalabalık bir ailesi olacak eminim. O güne gelene kadar buraya uğrayan herkese kocaman sevgiler. Hikaye hakkındaki görüşlerinizi bekliyorum..😘