THE DRUG /Dallas

By aliceIrwin

236K 15.4K 10.4K

"Cameron uyuşturucu ruhunda ki siyahı,beyaz yapmayacak'' More

*The Drug*
1.Bölüm *DREAMS*
2.Bölüm *TEEN IDLE*
3.Bölüm * LYING TO THE MIRROR*
4.Bölüm *RIDE*
5.Bölüm *BUY THE STARS*
6.Bölüm *LOST IN PARADISE*
7.Bölüm *LIFE OF THE PARTY*
8.Bölüm *TOWER (DON'T LOOK DOWN)*
9.Bölüm *EVERYBODY HURTS*
10.Bölüm *BACK TO BLACK*
11.Bölüm *WORDS*
12.Bölüm *BREAK OUT,BREAK OUT*
13.Bölüm * WEIGHTLESS*
14.Bölüm *GODS AND MONSTERS*
15.Bölüm *I'M WITH YOU*
16.Bölüm *GLOW IN THE DARK*
17.Bölüm *BREATHE ME*
18.Bölüm *PAIN*
19.Bölüm *LIES*
20.Bölüm *BEAUTIFUL*
21.Bölüm *SUPERHERO*
22.Bölüm *BORN TO DIE*
23.Bölüm *GRENADE*
24.Bölüm *DROWN*
25.Bölüm *BRING ME TO LIFE*
26.Bölüm *LIGHTHOUSE*
27.Bölüm *LOST CAUSE*
28.Bölüm *ROLEX*
29.Bölüm *HUSH HUSH*
30.Bölüm *MAPS*
31.Bölüm *READY TO QUESTIO*
32.Bölüm *SUNRISE*
33.Bölüm *STAY*
34.Bölüm *YOU WILL NEVER KNOW*
35.Bölüm *LOVE THE WAY YOU LIE*
36.Bölüm *TRY*
37.Bölüm *MAYBE YOU'RE RIGHT*
38.Bölüm *IMPOSSIBLE*
39.Bölüm *LEAVE OUT ALL THE REST*
41.Bölüm *DISTANCE*
42.Bölüm *SEE YOU AGAIN*
43.Bölüm *THE ONLY EXCEPTION*
44.Bölüm *CLEAR BLUE SKY*
45.Bölüm *NOT A BAD THING*
46.Bölüm *UNCONDITIONALLY*
47.Bölüm *CAN YOU FEEL MY HEART*
48.Bölüm *SAD SONG*
49.Bölüm *LEGO HOUSE*
50.Bölüm *GROWING UP*
51.Bölüm *FALLING FAST*
52.Bölüm *BE SOMEBODY*
The End *INVISIBLE*
*Teşekkürler*
*EK BÖLÜM*
WHAT IF THE DRUG...

40.Bölüm *GOODBYE MY LOVER*

4.3K 292 353
By aliceIrwin

Bu bölümü yazmak benim için cidden zordu üç ayrı bölüm yazdım sonra hepsini silip baştan yazdığım için biraz geç kaldı bölüm.Umarım doğru seçim yapmışımdır neyse iyi okumalar...

Goodbye my lover.

Güle Güle Aşığım

Goodbye my friend.

Güle Güle Arkadaşım

You have been the one for me.

Sen Benim için Tek Oldun

Cübbemin kenarlarına sıkıca tutunup etrafa bakdım.Mutlu aileler,mutlu öğrenciler herkes mutluluktan ağlıyor, gülüyor.

Ben ise sakinleştiriciler ve George kolumdan tuttuğu için ayakta kalabiliyordum.Bir aydır olduğu gibi yaşan bir ölüyüm.

Profesör isimlerimizi söyleyip diplomalarımızı veriyordu.Lise bitmişti gariptir ki bitmesini istemeyecek hatta bitmemesi için ağlayacak haldeyim.

"Katheryn Black" sakin adımlarla kürsiye çıkarken ailem alkışladı beni gurur ve hüzün bir aradaydı sanki.

"Konuşma yapmıyacak mısın" dedi bayan Logan iki ay önce beni seçmişti konuşma yapmak için başımı olumsuz anlamda sallayıp yerime geri döndüm.

Taylor yanıma geldi oda benden farksızdı "İyi misin Katy"

"İyiyim dersem inanıcak mısın"

Ve o an profesör o ismi söyledi ve herkes sustu "Cameron Dallas" tuttuğum gözyaşların akmasına izin verdim aynı Taylor gibi yada diğer dostları gibi.

Diplomayı almak için Sierra ağlayarak kürsiye çıktı diploma hepimizinkinden farklıydı siyah kurdeleyle bağlamışlardı sinirle kürsiye ilerledim.

"Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz" sinirle diplomayı elime aldım "Cameron bunu mu hak ediyor" diye bağırdım kimse beni durdurmadı yada kızmadı "Hepinizden nefret ediyorum"

"O öldü Katheryn" dedi Sky cevap vermeden koşarak oradan hatta okuldan kaçtım cüppemi yere fırlatıp elbiseme rağmen koştum.

Acıdan,gerçeklerden ve kendimden.

Geç kalmıştık onu zamanında getirememiştik.

Doktorlar onu sedyeye koyup ameliyathaneye götürürken yere çöküp hıçkırıklarla ağladım.

"O iyi olacak Katy o Cameron Dallas o ölmez ölemez" ilk defa Nash sarılmıştım ilk defa onu bu kadar çok korkarken gördüm.

Ameliyattan doktor çıkar çıkmaz bayan Dallas doktorun yakasından tuttup durumunu sordu.

"Üzgünüm"dedi doktor "Ama hayati tehlikeyi atlatımayacak durumda onu komaya alıyoruz sizi umutlandırmak istemem ama uyanması aldığı doz yüzünden zor"

Ve Cameron mucize yaratamadı o uyudu.

Her geçen gün biraz daha kötüleşiyordu onu camdan yarı ölü bir biçimde seyretmek ablamın cenazesine katılmamdan daha çok acı veriyordu.

Bir hafta geçmişti ve Cameron'ın hücreleri yavaş yavaş ölüyordu.

Kalbi durmuştu o an sanki benimde kalbime hançer saplamışlardı ve bedenim daha fazla dayanamadı dengemi kaybedip yere düşüp bayıldım.

Karşıya geçerken arabanını teki korna çalıp arkamdan hareketler etti az önce araba bana çarpacaktı ama zaten bana gerçek acı çok sert biçimde çarpmıştı.

Ayıldığımda başımda George ve Emily vardı.Emily geldiğini bile fark edemeyecek bir korku vardı içimde "O-o ölmedi değil mi?"

"Garip kızı bıracak gibi durmuyor o savaşıyor kaptan"

Emily geldi,Sierra geldi herkes geri döndü onun dışında.

Bir kez daha Cameron'ın kalbi durdu.Yine hayata -kısmen hayata- geri döndü.Ona dikkatlice baktım camın arkasından soluk teni,vücuduna bağlı onu hayata tutmaya çalışan kablolar arkamı dönüp ağlmaktan güçsüzleşen ablasına ve diğerlerine baktım kimseye bir şey demeden oradan uzaklaşıp Bayan Dallas'ın odasına gittim.

"Tanrım" dedi ağlamaktan zar zor konuşarak "Lütfen onu benden alma hayatımda ki tek erkeği,benden bebeğimi alma"

Ve işte o an yanmıştı içimde intikam ateşi söndürülmesi zordu ta ki ondan intikam alana kadar.

"Katy nereye" Taylor merakla bana baktı

"İntikam almaya lütfen aileme belli etme beni bırakmazlar yoksa"

"Bir şartla" dedi "Bende sana yardım edicem"

Sokaklar yabanileşmişti nereye gideceğim bilmez haldeydim ayaklarım bedenimden bağımsız hareket ediyordu.Her yerde o vardı.Her yerde bir anı vardı.

"Evde"dedi George dürbünü bırakıp "Bunu yapmakta emin misin bu yapacağın büyük bir şey hapse girebilirsin"

"Babam avukat ve mantıklı açıklamalarım var"

Arabanın camına vurdu Jack arabanın camını açıp ona baktık "Biz hazırız ne zaman başlıyoruz o sıçanı öldürmeye"

"Şimdi" dediğimde arabasına geri döndü "Arabadan in George"

"Yaralanacaksın"

"Kalbimde ki boşluktan daha fazla yanamaz canım" cevap vermeyip arabadan indi.

Gazı körükledim Bay Dallas akıllı biriydi başına geleceklerden korktuğu için tüm pencerelere parmaklık yaptırmış evin kilidini değiştirmiş.

Ama atladığı bir şey vardı ben kafama intikamı koyduysam kimse bana engel olamaz.Sky'ın arabasını çalmak güzel bir fikirdi o sürtüktende intikam almış oluyordum.Tekrar.

Ve gaza basıp kafamı eğdim.Araba evin duvarlarını paramparça ett.Patlayan camların bazıları bana isabbet etti.Bir şey olmamış gibi arabadan indim.

"Bu gürül-" elinde ki gazetesini düşürüp korkuyla bana ve çocuklara baktı.

"Bay Dallas size demiştim sizin sonunuzu getiricem"

"Sizi polise şikayet edicem" dedi ev telefonunu eline alıp.

"Arayın tabi arayabilirseniz" hattı kesmek Nash'ın fikriydi.

Thomas ne olduğunu anlamadan yere yığıldı"Dostum"dedi Taylor sopayı omzuna atarken "Bezbolda iyi değilim ama adam bayıltıyorum"

Taksiye bindim koşmaktan ve ağlamaktan bünyen yorulmuştu "Nereye gidiyoruz"

"Green-Wood mezarlığına"

"Onu dediğin gibi kilere götürdük şimdi ne yapıyoruz"

"Bayan Dallas'ın ve Cameron'ın eşylarını kolileyip asıl plana geçicez"

Ben George ile Cameron'ın odasına geçmiştik.Eşyalarını bir umutla koliye koyduk uyanacak ve bu kolileri o açacaktı.

"Burda bir kutu var kilitli" kıyafetlerinin arasında ki küçük kutuyu elimle alıp hızla duvara fırlattım "Anahtar yerine parçalamak işte benim kızım"

Yere eğilip kutunun içindekilere göz gezdirdim özel eşyaları dışında özenle süslenmiş bir paket vardı.

Paketi elime alıp yatağa oturdum "Ne o" dedi merakla

"Bilmiyorum" paketi açmamla kalbimde sanki o duvara fırlatılmış gibiydi.

Aylar önce pijamamın sarı renkli olmasından şikayet etmiştim o ise alayla gülümseyip siyah rengini bulamıyacağımı söylemişti.

Ve şimdi siyah renkli pijamaya bakıyordum bu paketi bana hazırlamıştı bana özel pijama yaptırmıştı.

O bana kendime bile vermediğimden daha fazla değer veriyordu.Ve aptal ben bunu görmedim.

"George kutuya tüm değerli eşyaları koy ve çocuklarla birlikte evden çıkın"

Boş koli kutusunu eline alıp yanıma geldi "Atla"dedi kutuyu sallayarak "Bu odada senden başka onun için değerli bir şey yok"

Kilere indiğimde kaşlarını çatıp merakla beni süzdü"Burada neler oluyor"

"Thomas veya David yada en idaeli şerefsiz buraya neden geldik bil bakalım"

"Seni süründürücem" dedi acıyla "Çek şu dolabı üstümden"

"Sen Cameron'ın üstünden ondan on kat büyük olan dolabı kaldırmış mıydın"

Yere oturup bağdaş kurdum "Cameron hata yaptı göğüse alınan darbe fazla etkileyici olmaz kurbanının ya kalbine isabet alacaksın yada şah damarına geri dönmemesi için"

"Beni öldürmezsin sürtük"

"Emin ol ki sana yapacaklarımdan sonra ölmek için yalvaracaksınız"

"Sen bir şeytansın"

"Tersini söyleyen yok" ayağa kalkıp üstünde ki dolaba çıktığımda acıyla inledi.

"Cameron senin yüzünden ölümden kaçmaya çalışıyor ama herkes kabul etmek istemesede o bir gün yorulacak.

Dolabın üstünde zıplamaya başladım bu hareketimle kaburgaları kırılacaktı "O buradan korktu her zaman,o ağladı,o güçlüzleşti bunların sebebi hep sensin"

Mezarların arasında ilerlerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi korkuyla yüzleşmek dedikleri his kesinlikle bu olmalıydı.

Yarım saattin sonunda yere inip cebimden kağıt parçasını çıkardım "Eğer bu kağıdı imzalarsan buradan sağ çıkarsın"

"O ne"

"İmzala şunu" eline kalemi verip zar zor kağıdı imzaladı.

"Tüm servetini Cameron'a devrettin acaba şimdi o sürtüğün yüzüne bakacak mı?"

Kapıya doğru ilerlerken arkamdan seslendi "Beni buradan çıkarmıyacak mısın"

"Thomas sana söylemediler mi garip kız asla şerefsizin tekini sağ bırakmaz"

"Sen Cameron'ı karanlıkta bıraktın ama ben senin gibi kalpsiz değilim senin için sıcak bir ışığım var"

Kibriti cebimden çıkarttım "Hayır,hayır" diye ağlamaya başladı.

"İyi yanmalar Thomas"

Ve kibritti yere atmamla tüm kiler alevler içinde kaldı.

Mezarı karşımdaydı kaçtığım mezar şimdi karşımdaydı.Yere oturup mezarına baktım.

"Hey,ucube beni özledin mi?"

"Cameron uyan lütfen bugün babandan intikam aldım ona unutamıyacağı bir ders verdim"

"Üzgünüm duygularını fark edemediğim için üzgünüm seni fark edemediğim için üzgünüm lütfen uyan" kağıdı cama yapıştırdım "Bak artık zengin bir zavallısın uyanman lazım bana Black demeni özledim bunu söyleyeceğime inanmazdım ama seni özledim lanet olsun o alaycı gülümsemeni bile özledim"

"Bunu neden yaptın" dedim fısıldayarak etrafta insanlar vardı.

"Uyuşturucudan ölmeyi hak etmiyordun,karanlığa batmayı hak etmiyordum"

"Neden bunu bize yaptın"

Doktor yanımıza gelmişti yüzünde ki ifadeden anlaşılıyordu kötü şeylerin olduğu "Bunu söylemek istemezdim ama onu kaybediyoruz hiçbir tedaviye cevap vermiyor"

Ne ara doktora yumruk attığımı,sinir krizine girip "O ölmeyecek o uyanacak" diye bağırmıştım hatırlamıyordum.

"Genç bayan mucizlere inanırmısın" başımı olumsuz anlamda salladım "Hasta mucize gerçekleştiremiyecek halde"

Ve işte o an içimde tekrar intikam ateşi yandı ve bu sefer büyük oynadım.

"Mutlusundur umarım cehennemde çünkü ben burada geberiyorum ne vardı o boş beyinlerinizde gidince her şey çözülecek mi sandınız peki bize ne olacak geride kalanlar onlar ne yapacak"

"Bu yaptığının plan şeytanın bile aklına gelmez" dedi Emily eldivenleri giyerken.

"Eğer içinde intikam ateşi varsa şeytan bile senden korkar"

George istediğim şeyle yanımıza geldi "Katy sana hemşirelik yakışmış" George tüm bu zaman diliminde beni eğlendirmeye çalıştı ama o da biliyordu ki ben bir daha gülmeyecektim.

"Peruğu alayım"

"Cidden bu sefer hapse gireceksin bir bebeği kaçırmanın cezasını biliyorsun değil mi?"

"Kaçırmıyorum" diye bağırdım "Amy'ın annesi bebeği almam için kağıt imzaladı o bebeği görmek dahi istemedi"

Doğumhaneye maskeyle girmek düşündüğümden daha kolay olmuştu.Acılar içinde yatan Amy'ın yanına gittim birazdan doğum başlıyacaktı hemşirenin teki narkozu verdiği an maskemi çıkarttım ve gülümsedim.

"Hey Amy beni hatırladın mı hayatını biterecek sarışın garson geldi"

"Hayır,hayır"

"İyi uykular sürtük"

"Lütfen ona iyi bak o çocuktan farksız garip kız Katy Black ona iyi bakamadı onu koruyamadı sevilen kız Gemma Black onu koru şeytanlardan"

"İyi uykular abla"

Bir hafta sonra Amy'ı uçurumun kenarına çağırdım "B-bebeğim nerede"

"Önce konuşucaz Amy sonra bebeği göreceksin"

Peruğu çıkartıp alayla gülümsedim "Sevgilin hastanede yanıktan olayı yatıyor eski sevgilin ise komada ölümle burun buruna tüm olanlar senin eserin"

"K-kimsin sen"

"Katy Black ama sen bana kısaca azrailin de" bir şeyi hatırlamıyormuşçasına uzaklara daldı ve Black diye mırıldandı.

"Dün ne oldu biliyor musun Amy bayan Dallas ne imzaladı biliyor musun"

"Cameron'ın cenaze işlemlerini başlattı bir hafta sonra kabloyu çekecekler ve o ebediyen uyuyacak"

"Bir anne için ne kadar zor değil mi çocuğunu kaybetmek peki söylesene çocuğun daha az acı çeksin ruhu huzura erişsin diye doktorlardan o lanet kabloları çekmelerini istemesi"

"Onun katili uyuşturucu değil onun katili sizsiniz"

"Cameron'dan duyduğum son şey neydi biliyor musun Amy"

"Onun son nefesinde bile acı vardı sizden intikam almamı istedi ve ben onun son dileğini yerine getiriyorum"

"Tanrı şahidim olsun ki size dünyayı dar edicem bir daha asla gülemiyeceksiniz"

"Eğer şu kağıdı imzalamazsan bebeğinde acı çekecek Amy"

"İ-mzalıcam"elini uzattı kağıdı almak için "Bu ne?"

"Küçük bir şey"

"Emily bebeği getir" arabadan inip bebekle yanıma geldi bebeği kucağıma aldım.

"Onu özledin değil mi Amy sonuçta hiçbir anne bebeğinden ayrılmak istemez"

"Teşekkür ederim" dedi ellerini uzatarak.

"Peki söylesene neden bayan Dallas acı çekiyor da sen bebeğine kavuşuyorsun sence ben buna izin verir miyim"

Ve bebeği uçurumundan aşağıya fırlattım "HAYIR" diye bağırıp yere attı kendini.

"Söylesene Amy nasıl bir duyguymuş bebeğini kaybetme ama sen şanslısın senin bebeğin yaşıyacak o oyuncak bir bebekti şuan bebeğin herhangi bir ülkede yeni ailesini yanında"

"Evlatlık belgelerini imzaladığın için teşekkür ederim ayrıca"

"Seni bitiricem" birden üstüme atladı ondan daha güçlüydüm tek bir yumruğumla yere yığıldı.

"Sevgilin yanmadan önce de aynısını söyledi ama bak kim bitti artık hayatınızda mutluluk kelimesi olmayacak"

"Elvada sürtük"

Mezarlıktan çıkarken telefonum çaldı arayan bayan Dallas'dı.

Bazı insanlar sevdikleri birini kaybettiği an soğuk bir rüzgar hissedermiş enselerinde.Şuan bedenim de bir kasırga var.Hiç dinmeyecek yağmur vardı kalbimde.

Yapmışlardı onu almışlardı.O artık tamamen gitti.Koşarak insanları umursamadan ağlayarak son kez onu görmek için koştum.

Amy'den intikam aldıktan sonra hastaneye geri döndüm.Herkes sanki beni bekliyormuş gibi bana döndüler.

Korkuyla camdan baktım oradaydı her gün ruhundan parçaları yok eden bedeni oradaydı.

"Katy seninle görüşmek istiyen biri var"

"Kim" dedim anneme dönerek

"Selam bayan Black beni hatırladınız mı?"

"Profesor McCal"

Onun katili uyuşturucu veya karanlık değildi onun katili bizdik.Aptal nefretim yüzünden katilleri arasındaydım.

"Kendini nasıl hissediyorsun"

"Bu biraz karmaşık nasıl hissedeceğimi bile bilmiyorum"

"Seni en son dersimde görmüştüm ve söylemek gerekirse o zaman ki savaşçı ve güçlü kızdan eser yok şuan karşımda ki kız hayatına siyah duvarlar örmüş öfkeli biri"

"Bay McCal asıl Katy bu"

"Neden buradayım biliyor musun Katy şuan herkes kendine veya çevrene zarar vermenden korktuğu için baban beni çağırdı onlar seni kaybetmekten korkuyor"

"Hayatını araştırdım ablanı da aynı olaydan kaybetmişsin onu ablanın yerine mi koyuyorsun Katy"

Parmaklarımla oynamaya başladım "Dokuz yaşında ablamı kaybettim ama ben o sene çocukluğumu da kaybettim herkesten her şeyden nefret ettim renkler artık hayatımdan çıkmıştı"

Önüme gelen saçları kulağımın arkasına attım "Şimdi on dokuz yaşındayım ve Cameron'ı kaybediyorum hayatıma renkleri getiren çocuk şimdi siyah rengi dahil tüm renklerle gidiyor"

"Mucizelere inanır mısın Katy"

"Mucizeler gerçek olsaydı şuan burda olmazdım şuan ablam ile bir cafede olurduk"

"Hayatın hep olumsuzlukla dolu hep kötü bir çerçeveyle etrafa bakıyorsun bazen mucize en olmayacak anda gelir"

"Peki söylesenize o mucize neden şimdi gelmiyor"

"Mucize zaten hayatına girdi Katy çerçeveden kafanı kaldır ve etrafına bak Cameron ile arkadaş olman birbirinize yardım etmediz tanrının size en büyük mucizesi"

"Kafanı kaldır ona bak sen hep kötüyü gördün ama unutma Cameron şuana kadar çoktan ölmüş olabilirdi ama o savaşıyor ne ailesi nede kendi için o sinir olduğu ama bir o kadar da sevdiği garip kız için azrailden kaçıyor"

"Bay McCal benim o odaya girmem lazım lütfen beni oraya sokun garip kız zavallı çocuğa son kez baksın"

Hastanenin içine girer girmez o iğrenç hava vardı etrafta.Ölüm havası tüm hastaneyi sarmıştı.

Asansörün tuşuna basıp ölü bedenini görünce ne yapacağımı düşündüm.Umarım sadece bayılırım.

"Hey zavallı çocuk ben geldim"

Teni buz gibiydi bedeni yavaş yavaş savaşı kaybediyordu.Onu ağlarken gördüm,onu uykusunda ağlarken gördüm,onu ağlamamak için gülmeye çalışırken gördüm ve şimdi onu ölürken görüyorum.Ve en çok bu görüntü kalbimi paramparça etti.

"Uyan artık Dallas sen her şeyde berbatdın neden ölmeyi mükemmel bir şekilde becerdin"

"Sen bencil değildin Dallas asla olmadın sen sadece kendime bile vermediğim değeri verdin bana şimdi anlıyorum neden tüm o şeyleri yaptığını sen beni kaybetmemek için uğraştın,bencil olan hep bendim sadece görmek istediğimi gördüm"

"Peki ben seni kaybetmemek için ne yapıcam eğer gerekirse Matt'ı bile döverim yeter ki uyan,intikamını aldım Dallas bu yetmez mi uyanmana"

Hemşire zamanımın dolduğunu söylediğinde ayağa kalktım "Senden nefret ediyorum Dallas şimdi uyanmazsan seni asla affetmem garip kızı mutlu eden tek kişi sendin şimdi gidersen mutlulukta gidecek"

Camdan odaya baktığımda oda boştu.O gitmişti artık o gerçektende gitmişti.

Sırtımı duvara verip yere çöktüm hıçkırıklarım tüm koridoru doldur "K-katy" Sierra yanıma geldi

"Onu kurtaramadım Sierra onu koruyamadım"

"Katy dinl-"

"O ÖLDÜ SIERRA DAHA NE DİNLEYEYİM"

"Katy o ölmedi o uyandı"

"Ne,ne yaptı" ayağa kalkıp sinirle onu ittim "O uyanamaz o öldü o uyanmayı başarabilseydi fişinin çekileceği gün uyanmak yerine daha erken uyanırdı"

"132 numaralı odaya git ve kendin gör"

"Yemin ederim şakaysa bu hastaneyi yakarım"

Koşarak dediği odaya doğru ilerledim.Uyanmış olamazdı ölümün üstün olduğu savaşı zavallı çocuk kazanmış olamaz.

Kapısı açıktı odaya girdiğimde bedeniminde ki bir aydır olan korku yok olup gitmişti.

Zavallı çocuk savaşı kazanmışdı.

"Azrail?" sesi yordun çıkmıştı "Ya da daha kötüsü Black?"

"Senden.nefret.ediyorum.Cameron Alexander.Dallas"

"Uyandım ve ilk tepkin bu mu?"

"Hayır"

Yanına gidip sıkıca ona sarıldım sıcak tenini hissettim garip kızı bırakıp gitmedi.

Her şeyi silip sadece yapmak istediğim şeyi yaptım.

Onu öptüm.İlk başta afalladı ama ellerini belime sarıp beni kendine daha da çekti.Bu öpücük diğer öpüşmelerden farklıydı.Acı ve özlem vardı ikimizin de dudaklarında.

Dudaklarımızı ayrıldığımızda gözlerinde ki ışık içimi ısıtmaya yetti.Ellerimi yanaklarına koydum"Bir daha beni korkutursan yemin ederim seni ben öldürürüm Dallas"

Özlediğim -her ne kadar yorgun olsada- alaycı gülümsemesiyle"Melekler de zaten beni o yüzden geri yolladılar beni uyuşturucu değil sen öldürecekmişsin"

"Senden cidden nefret ediyorum Dallas"

Ve o gece tüm korkular yok olup gitti acı bizi bir anlığına rahat bıraktı.Göğsümde uyuya kaldığında tuttuğum göz yaşlarını serbest bırakıp saçına küçük bir öpücük kondurdum.

O gece tanrı garip kıza zavallı çocuğu bağışladı ve o gece zavallı çocuk garip kızın duvarlarını yıkmaya başladı.

I'd spend a lifetime with you.

Seninle bi ömür geçirdim

I know your fears and you know mine.

Bütün korkularını biliyorum ve sen de benimkileri

We've had our doubts but now we're fine,

Şüphelerimiz vardı ama şimdi iyiyiz

And I love you, I swear that's true.

Ve seni seviyorum ,yemin ederim doğru

I cannot live without you.

Sensiz yaşayamam

Sonunda öpüştüler dediğinizi duyar gibiyim neyse sıra reklamlarda yeni Matt hikayeme bakmayı unutmayın sizi seviyorum

Continue Reading

You'll Also Like

275 66 11
"Parfümünün kokusu ne çok güzelmiş?" "Beyaz Zambak kokulu." Book 1 - Complete [✔️]
277 69 9
Tüm bunlar olup biterken ne düşündüğünü, ne hissettiğini kestiremiyordu. Bunlara neden ihtiyaç duyduğunu, bedeninin neden bu kadar bitkin, neden bu...
92K 17.8K 15
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
196K 18.6K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin