Mafya'nın Aşkı

By mmavi_bulutt

1.5M 46.6K 16.6K

20 yaşında iç mimarlık 2.sınıf öğrencisi ,dış çevre ile çok bağıntısı olmayan genç bir kız. 26 yaşında acım... More

♧Karşılaşma...♧
♧Sevgilim ol!♧
♧Taşınma mı??♧
♧Kabul ediyorum..♧
♧Proje...♧
♧Tatil...♧
♧Takip...♧
♧Kedi...♧
♧Sekreter♧
♧Bilinmeyen numara?♧
♧Bitmeyen Korkunç Gece...♧
♧Akşam yemeği...♧
♧Zehirlenme...♧
♧Los Angeles...♧
♧Bileklik...♧
♧Aile Tanışması..♧
♧Davet...♧
♧Çam ağacı...♧
♧Sarhoş...♧
♧Alaca...♧
♧İş toplantısı...♧
♧Ceza...♧
♧Korku filmi...♧
♧Silah sesi...♧
♧Mor güller...♧
♧Hastalık...♧
♧Kar...♧
♧Kaçırılma...♧
♧Doğru mu??♧
♧Kimden Geldi?♧
♧Bırakma Beni Mert...♧
♧Yeni yıl..♧
♧14 Şubat❤♧
♧İhanet mi??♧
♧Gelen Kim??♧
♧Gün batımı...♧
♧Acı Gerçekler💔♧
♧Temiz Sayfa...♧
♧Acaba??♧
♧Doğum Günü...♧
♧Yer Altı Zindanı...♧
♧Geçmişden Gelen...♧
♧Maket Ev Seferberliği...♧
♧Kimin Adamı??♧
♧İstenmeyen Misafir...♧
♧Birden Bire...♧
♧Kurtar Beni...♧
♧Maldivler🌊♧
♧Son Anda...♧
♧Evlilik meselesi...♧
♧O şarkı...♧
♧Kıskançlık...♧
♧Evet mi?❤ Hayır mı?♧
♧İtalya🍨♧
♧Unutkanlık...♧
♧Ufak sorun...♧
♧Dövme...♧
♧Kız isteme⚘♧
♧Mezuniyet♧
♧Yıldızlar♧
♧Bekarlığa Veda Partisi♧
♧Kına Gecemiz♧
♧Düğün♧
♧Balayı♧
♧Balayı dönüşü♧
♧Büyük Anlaşma♧
♧Karışık Duygular...♧
♧İlk Anılarımıza Dönüş♧
♧Orman Yolu🐎♧
♧Esra~Ömer İlişkisi♧
♧Hamile miyim?♧
♧Bebeğimizle Tanışma♧
♧Kalp Atışı♧
♧Bebeğim Yaşıyor Mu?♧
♧Ekşi Erik♧
♧Sürprizler♧
♧Gizemli Kaset♧
♧Şart♧
♧Kavga♧
♧Tekme♧
♧Cinsiyet♧
♧Uçak kazası♧
♧Atmayan Minik Kalp ♧
♧Gök Gürültüsü♧
♧Duygusal Değişimler♧
♧Kızımın İsmi♧
♧Doğum..♧
♧Yeni Düzen 👼♧
♧Senin Suçun ♧
♧Ölemezsin..♧
♧Küçük Aşk Oyunları♧
♧İntikam..♧
♧ Ve Sonuçları..♧
♧Yanlış Anlaşılma♧
♧Belirsizlik♧
♧Yalanlar♧
♧Gidiyorum...♧
♧İkinci Şok.. ♧
♧Kırmızı Bileklik♧
♧Korkular...♧
♧İntikam Oyunu...♧
♧Baş Başa Bir Gece♧
♧Ölüm Dolu Sokaklar♧
♧Bazı Hayatların Acıları♧
♧Trafik Kazası♧
♧MERT..♧
♧Yaşam mı, Ölüm mü?♧
♧Gizemli Çiçek Kartı♧
♧İkimizden Birisi Ölecek..♧
♧İçimizdeki Düşman♧
♧Yeni Sırlar... ♧
♧Kardeşler Mi?♧
♧Onu Kabul Etmeli Miyim?♧
♧Annelerimiz..♧
♧Neden Sakladın?♧
♧Boşanma♧
♧Affetmiyorum..♧
♧Bebeklerimiz♧
♧Kaderim Sizin Elinizde🌺♧
♧Baba-Kız Kıskançlığı♧
♧Aşiret Düğünü♧
♧Hisler..♧
♧Kurtaracak bizi..♧
♧Ölüm..♧
♧İntikam mı??♧
♧Bebeklerimin Hayatı♧
💙💙1Milyon💙💙
💜Yeni Kitap Duyurusu💜
♡Zehirli Kalpler-Yeni Kitap♡
♧Yeni Aşklar..♧
💜Güzel Haber💜
♧Kimseye Ait Olamazsın♧
♧Asla♧
♧Bu Kalpte Asla Olmadın..♧
♧İkiz Bebekler♧
♧Dikkat Et...♧
♧Buradayım...♧
♧Hayal..♧
💫DUYURU💫
♧İki kayıp!♧
💜2.Yıl💜
♧🐞Disneyland❄♧
♧2024🍷♧
♧Kafes Dövüşü ♧
🤎Önemli Duyuru🤎
♧Hastalıklar..♧
Dedikodu Times🙈
♧ Baba Oluyorum...♧
💜Ramazan Ayı💜
♧Boş Mezar..♧
♧ Keder Çığlıkları☔️♧
📢Bölüm Duyurusu..📢
💜QUİZ💜

♧Plan...♧

7.3K 242 78
By mmavi_bulutt

Herkese Selamlarrr 🙋🏻‍♀️

Bugün bende bir mutluluk var, umarım sizde mutlusunuzdur🤍

Keyifli okumalar...

EFTELYA

Köşe başında duran köpek çok tatlıydı ve yalnız. Mert ne kadar onu eve almam desede ısrarlarıma boyun eğdi. Adamları veterinere götürecekti.

Ellerimi girdiğim bir yerde yıkadım. Geri arayaba geçtik.

"Şimdi sarılabilir miyim?"

Kafasını salladı. O arabayı sürerken boynuna sarıldım. Öpüp geri yerime oturdum.

Biraz onun çenesi ile uğraştım ama olsun...

Eve gelip kendimi direk bahçedeki kocamann koltuğa attım.

"Eftelyam gidip bir üstünü değiştir. Sonra yine yat koltuğuna."

"Tamam yaa geliyoruumm.."

Yerimden kalkıp oflayark eve girdim. Cam kapının pervazında elleri önünde bağlı beni bekliyordu.

"Geldimm.."

Bana gülmeye başladı. Yukarıdan Bars'ın sesini duyduk. İkimiz de aynı anda merdivenlere baktık.

"Yengem, yengem hoş geldin seni bekliyorum bende.."

"Hoş buldum, hoş buldum seni bekletmeyim diye hemen geldim."

"Duydun mu? Ömer abi sen dedin değil mi? Sen kimseye bir şey demezdin ne oldu sana ya abim senin ayarlarını da bozmuş."

Bars abisi ile ne olursa olsun uğraşıyordu. Sonunda dayak yiyeceğini bile bile😂

"Öyle mi lan?"

Kaşlarını çatıp bakmıştı. Gülüp lafa girdim.

"Bence ben gelince hepsinin ayarı değişti."

Gülüp kafamı sallayıp;

"Neyse ben odama çıkıp geri geleceğim. Sonra şarkıyı dinleyelim. Çok merak ediyorum."

"Yarım saat sonra stüdyoya gel yengecim, sen abimleri boşver onlar ne anlar müzikten. Zevksizler."

İşte bu dediği ile dayak yememesi kaçınılmazdı ki dediğim gibi de oldu. Mert tam elini kaldırıp onun sırtına vuracakken Bars bir kaçtı. Gülmemek elde değildi. Yanımızdan kaçarken;

"Yengecimm yarım saateee..."

Arkasından kahkaha attım. Merdivenlerden çıkarken kendimi Mert'in sırtına attım.

"Beni de taşı.."

"Eriniyorsan asansöre binseydin ya Eftelyam. "

Kafamı onun sırtına koydum.

"Bindim ya.."

Gülmeye başladım.

"Seni küçük.."

Beni üç kat çıkarttı. Kendiside asansöre binmedi.

Odamın önüne geldiğimde sırtından indim.

"Güzel taşımaydı teşekkür ederim.."

Göz kırptım. Beni kendine çekti.

"Taşıma ücreti..."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Maalesef..."

Bana baktı. Bir şey demedi. Kollarından çıkıp odama girdim.

Arkamdan bana bakıyordu. Öpücük atıp kapıyı kapattım. 3 adım geri gittim ve üçten geri saymaya başladım.

"Üçç...iki...bir..."

Tam tahmin ettiğim gibi odama girdi. Gülmeye başladım.
Beni kendine çekti.

"Yüzüme kapıyı mı kapattın az önce?"

"Hııhıı..."

"Benim yüzüme..."

"Hııhıı kapattım ne olmuş. Hadi çık odamdan da üstümü değiştireyim. Bars bekliyor."

Çok ciddi bakıyordu. Bir şey demeden gitti. Şaşırdım. Aman neyse şimdi gönlünü alırım onun.

Üstümü değiştirdim. Mert'in çalışma odasına gittim.

"Gelebilir miyim?"

Cevap yok. Bana ciddi ciddi küstü mü?

Odaya girdim. Kafasını kaldırmadan;

"İşim var şimdi, sonra konuşuruz.."

Beni odadan bildiğin kovdu. Cevap vermedim. Akşam uğraşırdım.

Bars'ın yanına gittim. Stüdyosu evin 200 metre ilerisinde Stüdyosu çok güzel ve kocamandı.

"Geldimm.."

Hemen koltuğa geçtim. O ayarlamaları yaptı.

"Başlatıyorum yengecim.."

İki şarkısını da dinledim. Bir tanesi İngilizce ve ilk defa Türkçe bir şarkı bestelemiş.

Çok büyük bir zevk ile dinledim. Şarkı bitti;

"Barss bu şarkılar çok çok çok güzel. Değişik bir tür."

"Gerçekten beğendin mi?"

"Beğenmedim ba-yıl-dım... Ya bunlar çok güzel tekrar açsana. "

Tekrar tekrar dinledik.

"Ne zaman çıkacak albümün? Yakın mı?"

"1.5 ay sonra çıkacak. Şimdi koreografiye başlayacağız. Vallahi sen sevdin ya çok mutlu oldum. İlk defa şarkılarımı seven başka birisi çıkıştan önce dinliyor ve bu kişide sensin. "

"Ben de mutlu oldum ilk dinleyen ben olduğum için."

15 dakika daha şarkı üzerinde konuştuk.

"Bars sana bir şey söylemek istiyorum ama aramız da kalacak."

Bars yerinde dikleşti pür dikkat bana odaklandı.

"Tabi ki yengecim aramızda kalır. Merak ettim şimdi, dinliyorum seni?"

Derin nefes alıp;

"Mert'in ağzından bir iki defa duyduğum bir şarkı var, sorduğum da annesinin ona mırıldandığı şarkıymış. Çok anlamlı sözleri. Onu şarkıyı ilk defa gece uyurken mırıldandığında duydum. Annesinin tüm özelliklerinin bana benzediğini söylüyor. Mert'in doğum günü yaklaşıyor. Ona sürpriz olarak bu şarkıya çalışmak istiyorum. Ona bu şarkıyı ben söylemek istiyorum."

Vereceği cevabı bekliyordum.

"Sen de mi o şarkıyı duydun? Ben de bir kere duydum sadece. Ve yengecim abim buna çok sevinecek. Bunun için her şey yaparım. Abimi çok nadir gülerken gördüm ve senin yanında çok az sinirlendiğini gördüm."

Kafamı salladım.

"Çok teşekkür ederim ya onun doğum gününe kadar öğrenmem lazım."

Ufak bir plan yaptık. Biraz daha konuşup ben eve geçtim. Mert hala odasındaymış. Elime aldığım elma ile yanına çıktım.

"Sevgilim.."

Bu sefer kafasını kaldırıp baktı.

"Efendim?"

"Efendim mi? Bana güzelim derdin."

"Efendim güzelim.."

Bu seferde gönülsüz gönülsüz dedi.

"Yok bir şey çalış sen."

Odasından geri çıktım. Kendi odama geçip terasa çıktım. Sinir ediyordu beni ya. Biraz uğraşmaya gelmiyordu.

2 dakika sonra kapım açıldı. Mert geliyordu. Arkamı döndüm. Arkamdan sarıldı. Beni öpmeye başladı. Omzumu silktim.

"Git ya benimle düzgünce konuşmuyorsun sonra gelip şirinlik yapıyorsun."

"Beni sinirlendiriyorsun küçük hanım.."

Ona döndüm;

"Ben mi sinirlendiriyorum? Ne yaptım ki? Sen biraz abartıyorsun."

"Kapıyı yüzüme kapattın."

"Sen bu tavrınla daha çok kapının yüzüne kapanmasını göreceksin. Hödük."

Kafasını havaya kaldırıp Gülmeye başladı.

"Bir daha görmeyeceğim.."

Fısıltı ile;

"Hödük.."

"Efendim hödük beyin, güzeller güzeli karısı."

Kenara itip geçmeye çalıştım ama elleri ile korkuluğun demirlerini tuttuğu için geçemiyordum.

"Hödük bey çekilir misiniz? Acıktım."

"Bende acıktım dışarı çıkalım mı yemek için?"

1-2 dakika düşündüm.

"Suşi yemeye gideceksek olabilir?"

"Suşi mi? Güzelim senin neden canın normal yemekleri istemiyor? Nerede sağlıksız şeyler varsa istiyorsun."

"Öğlen ki neredeyse çiğ eti yedin, ben de bunu istiyorum..."

Yine fazla konuşmuştum galiba.

"Kurban olduğum tamam ne istiyorsan gidip yiyelim."

İçimdeki o Eftleya konuşmaya başladı;

-Böyle yola getirirler adamı.

İç sesimin dediğine ufak bir güldüm.

"10 dakikaya aşağıda olurum."

Hala önümdeydi. Dudaklarıma yapıştı. Kendimi geriye çekmeye çalıştım ama olmadı. Kendimi zorladım.

"Mert çekil!!!"

Kendimden ittirdim. Yanından hızla gittim, banyoya girdim. Gözümün önüne o an geldi. O pisliğin zorla öpmesi...

Banyonun kapısını açıp yanıma geldi.

"Özür dilerim... özür dilerim."

Bana sarıldı. Gözümden yaş süzülmeye başladı.

"Beni yalnız bırakır mısın? Birazdan geleceğim. "

Banyodan çıkarttım. Kapıyı kilitledim. Hemen kızaran gözlerimi eski haline gelmesi için soğuk su ile yüzümü yıkadım.

Onun hatası değildi ki, ama beni ani olarak öpmesi beni kötü yapıyordu...

Yüzümü düzeltip onun yanına indim. Mutsuz beni bekliyordu. Yüzüme sahte gülümsemeyi koyup yanına gittim. Ne de olsa yanlış bir şey yapmamıştı sadece bu ara daha ince çizgimdi.

"Gidelim mi?"

Bana baktı;

"Özür dile..."

Onun konuşmasını beklemedim.

"Sevgilim gidelim mi?"

Kafasını salladı. Arabaya bindik. Arabayı o sürüyordu. Çok sessizdi.

"İstersen başka yere yemeğe gidelim illa benim dediğim yere gitmek zorunda değiliz."

"Senin canın suşi istemiş güzelim. Bana farketmez."

Kafamı salladım. Elimi onun eline uzattım. Elime baktı hemen elimi tuttu sonra öptü. Yarım saat sonra bir lokantanın önüne geldik. Mert arabadan indi. Benim kapımı açtı. Elini uzattı arabadan inip lokantaya girdik. Siparişler geldi.

"Aşkım sen de yesene."

Bir tane de onun ağzına uzattım. Yedik üstüne bir tane de uzak doğunun tatlısı, içeceği dedikleri bir şey vardı. Merak ettim ondan da istedim.

"Bu çok güzel kokuyor.."

Tadına baktım. Çok ekşiydi.

"Ehhğğhh...Çok ekşi bu."

Ağzımı şapırdatmaya başladım. Yüzümüde biraz buruşturmuştum. Karşımda Mert bana bakıp gülüyordu.

"Ama güzel.. sende baksana tadına"

Bende tipime gülmeye başladım. Buradan çıkıp geri eve döndük. Geç olmuştu.

"Ben uyumaya gidiyorum iyi geceler."

Ona sarıldım.

"Tamam güzelim iyi geceler."

Odama çıkıp hemen uyudum. Çok yorulmuşum. Gece yarısı sürekli gördüğüm rüyayı tekrar gördüm. O lanet günü...

1 hafta sonra;

Mert 3 günlük iş için şehir dışına gitti. Bugün gelecekti. Beni götürmek istedi ama ben gitmedim. Benimle uğraşsın istemedim. Çok yoğundu uyumuyordu bile. Bende o yokken Bars ile şarkı üstüne yoğunlaşmaya başladık.

"Ayy bars sesim güzel mi ki?"

"Güzeldir yengem, abimin söylediği şarkıyı bende söyleyeceğim. Beraber söyleyelim. Daha sonra senin için yorum yaparım."

Şarkıyı beraber söyledik. Bitince Bars alkışlamaya başladı. Ona baktım;

"Yengecim bak sana yemin ederim çok güzel sesin var. Müzik sesi var sende. Hiç detone olmadan söyledin. Sen nasıl müzik dersi almazsın."

Yanaklarım kızardı.

"Yok bee güzel değil."

"Yengem vallahi çok güzel ses tonun var. Abimin kalbinin tam 12 sinden vurursun."

Ay çok utanmıştım. Yarım saat kadar prova yaptık.

"Abim ne zaman geliyordu?"

"2 saate havaalına inecek. Sanki hasta gibi de sesi öyle geliyordu."

"Hasta mı? Abim kolay kolay hasta olmaz. Uyumadığından sesi öyledir."

"İnşallah hasta değildir."

Eve geçtik. Mert'in gelmesini bekliyorduk. Masayı hazırlattım. Yemek yememiş.

Ön bahçede oturuyordum. Mert'in arabasını gördüm. Ay sanki aylardır görmüyordum. Araba bahçeye girdi. Mert arabadan indi. Beni görünce hemen yanıma doğru geldi. Koşup sarıldım.

"Sevgilimmmm..."

Öpmeye başladım.

"Eftelyammm.."

"Çok özledim seniii.. "

Biraz durduktan sonra eve geçtik. Ona hazırladığım yemeklerden zar zor yiyordu. Karnını tutuyordu.

"Sevgilim iyi misin? Karnını tutuyorsun hep. Sesin de iyi gelmiyordu."

"İyiyim güzelim ilaç alırsam geçer."

Akşama kadar bir ağrı ile uğraştı. Odasına çıktım.

"Sevgilim ne yapıyorsun? Gelebilir miyim?"

Bana döndü elinde içki vardı. Cevap vermesini beklemeden hemen gidip elinden aldım.

"Hem karnım ağrıyor diyorsun hemde içiyorsun. Biraz faydalı şeyler içsen ne olur ki?"

Elimden bardağı almaya çalıştı vermedim.

"Bir doktor çağıralım baksın. Kedi gibi kıvranıyorsun."

"İyiyim Eftelyam sen beni düşünme. "

İnat ya bir şey yok deyip durdu, doktoru getirttiremedik.

Gece benim yanımda yatıyordu. Daha doğrusu ağrı ile cebelleşiyordu. Yataktan kalkıp Ömer'in odasına gittim. Yoksa daha kötü olacak. Kapıyı çaldım. Anında da açıldı.

"Gece gece uyandırdım."

"O nasıl laf yengem bir şey mi oldu?"

"Şu doktoru çağırır mısın? İnat abin istemiyor ama çok ağrısı var. Bulantısı falan da var."

"Tamam yengem hemen getirttiriyorum. Sen çık geliyorum yanınıza."

Odaya geldiğimde yatakta yoktu.

"Merrtt..."

Banyodan ses geliyordu. Midesi kötüydü. Ne olmuştu bilmiyorum da? Yedikleri mi dokundu? Üşüttümü mü?..

Tüm ev ayaktaydı. Ömer tüm ev çalışanını ayağa dikmiş. Ne olur ne olmaz diye. Bir de şey var. Mert ile ilgili önemli bir konu varsa herkes onu beklemek zorunda. Değişik ama iyi bir şeydi.

Bars da uyanmıştı. Yanımıza geldi.

"Abi iyi misin?"

"Bir şeyim yok lan, Eftelyam abartıyor."

"Abartıyor muyum? Mert sen lütfen susar mısın?"

Yarım saat sonra doktor geldi. Muayene etti.

"Mert bey'i hemen hastaneye götürmemiz gerek. Apandisiti patlamış olabilir."

Mert hariç üçümüzde;

"Apandisit mi?"

"Evet, hemen testleri yapalım. Eğer apandisiti patladı ise ameliyata alıp ufak bir operasyona almamız gerekecek."

Ömer;

"Tamam, Buraya bakın!.. Arabayı 5 dakika ya hazırlayın."

Adamlar hemen hareketlenmeye başladı.

Ömer 3 dakika içinde hastane için her şeyi ayarladı. Cidden ne hızlılar. Böyle işlerde, ufak işlerde bile dakikasında bir telefon bir kelime ile halledebiliyorlar.

"Bak bir de gelmesin dedin. Ah Mert ahh.."

Onun üstündeki gömleğini çıkartıp tişört giydirdim.

Kıyafetini giydiririrken Mert hala konuşuyordu. Ama onu şuan tınlayan yok, en azından ben tınlamıyorum.

Hastaneye geldik. Test yapmaya başladılar. Mert'in özel doktoru vardı. Bu daha başkaydı. Onun önemli hastane konusunda bu doktor geliyordu. Eve gelen normal Mert'in ufak tefek hastalıklara bakıyor. Doktoru hızlıca hastaneye gelmeye çalışıyordu. Yanımıza gelen doktor ile telefonda konuşup yapması gerekenleri söylüyordu.

Benim kaçırılmamdan sonra koruma daha da artmıştı. Bazen aklıma gelmeyecek şekilde etrafımda koruma vardı. Ben de bunu dün öğrenmiştim. Burada da öyleydi. Hastane katını kapatmışlardı. Deli gibi bir önlem vardı.

"Sevgilim ameliyathaneye de böyle sakin gir."

Öpüp geri çekildim.

"Küçük hanım alay mı ediyorsun sen?"

"Asla. Sadece ameliyat öncesi adamlar korkmasın. Bu sakinlik ile gir ama"

Biraz uğraşmak istedim. Ben dışarıya çıktım. Etrafa bakındım.

"Ömer eve birini göndersen de bana kıyafet getirse. Üstümdekiler rahatsız biraz."

"Tamam yengem hemen getirirler."

Mert'in yanına geri döndüm.
Özel doktoru da hastaneye gelmişti. Hemen yanımıza geldiler.

"Mert bey merhaba. Şimdi test sonuçlarına bakacağım."

Eve gelen doktor ile bu özel Mert'in doktoru birlikte sonuçlara baktılar.

"Efendim apandisitiniz patlamış. Hemen ameliyata almamız lazım."

Mert sert sert;

"İlaçlar ile geçmez mi?"

"Maalesef efendim, ameliyat haneyi hazırlasınlar. Sizi hemen alalım."

Ben devam edip;

"Mert sen bir susar mısın? Hastasın şu an ben ne dersem o... Ameliyata ne zaman girer? Kaç saat sürer?"

"1 saate ameliyata gireceğiz, 45 dakika 1 saat sürer hanım efendi."

Ömer;

"Tamam çıkın.."

Doktorlar gitti. Bende arkasından çıkıp bir iki soru sordum. Hemşireler Mert'i hazırlamak için odaya girdiler ama Mert kendini kimseye dokundurtmadığı için ufak bir sıkıntı yaşayacağız.

Odaya girdim. Ameliyat önlüğü ile cebelleşiyordu. Hemşireler ona dokunamıyordu? İzin yoktu yani..

"Sevgilim yardım edeyim mi? Yoksa Ömer'i çağırayım o yardım etsin."

"Sen gel Eftelyam."

Dediğine güldüm. Benden başkasını istemiyor. Kimseye kendini elletmiyor nefret ediyor. Biri yanlışlıkla elleyince bile deliriyor. Bende tam tersi ben ne yaparsam yapayım bir şey demiyor.

Hemşireler ufak detay verip gitti. Giyinmesine yardım ettim.

"Gel bakalım... sağa dön... arkanı dön... bitti. Çok ağrın var mı?"

"Biraz güzelim."

Yatağına oturtturdum.

"Birde bir şey olmaz diyordun bak apandisitin patlamış. Senin bu kendine bakmaman beni öldürüyor. O ağrı ile orada nasıl 3 gün geçirdin ya?"

"Eftelyam vallahi karnım çok ağrıyor. Sonra konuşalım olur mu?"

"İyi tamam hastasın sustum. Şimdi korkuyor musun?"

"Hayır.."

"Ben korkuyorum ama küçük bir ameliyat yani bir şey olmaz inşallah."

Bana güldü.

"Sen üzülme güzelim ölürsem senin için geri dirilirim."

"Sus ya ne ölümü ben ondan bahsetmemiştim. Hem ölürsen ben seni öldürürüm Mert bey."

Tekrar bana güldü.

Doktorlar geldi. Ameliyata gittiler.
Ben Mert'in hasta odasında Ömer ile bekliyordum. Sabah güneş doğmuş bile. Bars hastaneye gelmişti. Biraz konuştuk.

"Abim girdi mi ameliyata?"

"Girdi girdi."

"Sinirli miydi?"

"Hayır çok sakindi, şaşırtıcı şekilde."

Gülüştük. 1.5 saat olmuştu. Bu arada da Bars'ın ufak bir sorunu çıktı. Hayranlarından bazıları hastaneye gizli gelmeye çalışsa bile hemen paylaşmış. Herkes ona bir şey oldu sandı, sonra nasıl olduysa Mert'in burada kaldığını ve onun yanına geldiğini söylediler. Vs. bir sürü olay. Ömer bu konuya da hızır gibi yetişmişti.

Saate bakıp;

"Ayy niye hala çıkmadı? Bir şey mi oldu acaba?"

"Yok yengem çıktı ameliyattan şimdi odaya getirirler."

"Ömer sen de 10 dakikadır gelecek diyorsun gelmiyor beni kandırıyorsun."

"Vallahi Ömer abi yengem haklı. Sen de bizi mi oynatıyorsun ne?"

Mert'i odaya getirdiler. Yanına geçtim. Yarı uyanıktı. Ömer doktoru ile konuşuyordu. Bende yanlarına gittim.

"Ameliyat uzun sürdü çünkü bir türlü uyutamadık. Narkoza dayandı vücudu. Zor da olsa uyuttuk ve en hızlı şekilde ameliyatı bitirdik. 1 saate tamamen uyanır. Sıvı tüketmesi gerek. Yarası hemen iyileşir."

Mert'in narkoza dayanmasına şaşırmadım. Değişik bir vücudu var. Geri Mert'in odasına girdik.

"Eftelyamm.."

"Sevgilim.. bak bitti ameliyatın."

Ömer ile Bars'ta odaya geldi. Biraz durup çıktılar. Tamamen uyandı. Gören ameliyata girdi demezdi. Hala sert, konuşan ve işini düşünüyordu.

"Mert bak sinirleniyorum. Bırak şu bilgisayarı. Hastasın sen ya. 4 saat önce çıktın ameliyattan. Sizde alın şu bilgisayarı Ömer'i yanıma çağırın.'

"Eftelyam ben iyiyim. Şimdi ben sinirlenmeye başlıyorum. Sadece yapmam gerekenleri yapıyorum."

Bars;

"Abi yengem haklı bırak şu bilgisayarı dinlen. Beni bıraksan uyurum şurada sen daha iş diyorsun."

"Sus lan sen, işin yok mu senin başıma da bekleme."

"Var var da, yengem abimin hakkından sen gelirsin. Abi akşam gelirim ben. Dikkat et."

Mert cevap vermedi. Ben cevap verdim.

"Dikkat et haa aşağı felaket kalabalık."

Gülüştük. Bars gitti. Ömer ile ben Mert'in yanında oturuyorduk. Yemekler gelmişti.

"Sevgilim yemene yardım edeyim mi?"

Daha cümle bitmeden kafasını salladı. Yemeğini yedirdim. Günümüz hastanede geçti. Ertesi gün öğlene hastaneden çıktık. Eve geldik. Ben onun için bir şeyler yapmaya çalışıyordum.

"Aşkım şu bilgisayarı bırakacak mısın? Hastasın sen ya, dinlen. "

"Güzelim şu ara işim çok 2-3 gün daha böyle olacak maalesef."

"Ya binlerce çalışanın ne iş yapıyor. Söyle yapsınlar."

Kafasını bilgisayardan kaldırıp bana baktı.

"Onlarda çalışıyor."

Ne etkileyici bir cevaptı. Onu odasında bıraktım. Bars'ın yanına gittim. Şarkı ile ilgili konuştuk. Ömer stüdyoya geldi.

"Yenge, Bars ne yapıyorsunuz?"

Bars'a kaşımı kaldırdım.

"Ne olsun Ömer abi ya yengem benim şarkımı dinlemek için geldi. Dinlerken koreografimi de gösteriyordum. Sen ne yapıyorsun?"

"Anladım, yengem abim seni arıyordu evin içinde bir bak istersen."

"Tamam hemen geliyorum, sen git."

Onu gönderdim 2 dakika daha konuşup eve geçtim.

"Güzelim neredeydin? Seni aradım."

"Müzik dinlemeye gittim. Sen çalışıyorsun sıkıldım."

Biraz oturduk, yemek yedik gevezelik ettik. Akşam olmuştu. Mert geri işine döndü. Bende haftaya olacak olan doğum günü partisi için plan yapmaya başladım. Bunu gerçekleştirebilmek için yardım lazımdı. Esra'yı aradım.

"Kuzum evdeysen bir saatçik oraya gelmem gerek."

"Aa gel gel evdeyim. Ne oldu?"

"Ufak bir plan yapmamız gerek. Senden fikir almam lazım."

"Bunu beğendim. Gel hemen bende yiyecek bir şeyler yapayım."

"Tamam bir şey istiyor musun?"

"Yok kuzum gel."

Odama çıkıp kıyafetini değiştirdim. Mert'in yanına gittim.

"Sevgilim ben Esra'nın yanına gidiyorum. 1 saat sonra geri gelirim."

"Akşam akşam mı? Olmaz, ben hastayım."

"Sevgilim birincisi hastaysan hasta gibi davran, deli gibi çalışıyorsun, bir diğeri ise izin almıyorum haber veriyorum."

Yanağından öptüm.

"Sende çok çalışma da yatağına geç geldiğimde yatağında ol."

"Eftelyam..."

"Öptüm..."

Odadan çıkıp aşağı indim.

Arkamdan Mert'de inmişti.

"Arabayı hazırlayın."

Ona baktım bana gülümsüyordu. Tekrar öpüp arabaya gittim. 20 dakika sonra Esra'nın yanına geldim...

Beğendiniz mi?

Yorumlarınızı bekliyorum...

Oy vermeyi unutmayın 🤍🤍

Yetiştire bilirsem bu gece yeni bir bölüm daha atacağım...🤍

Continue Reading

You'll Also Like

5.4K 490 10
Bir tarafta İtalya'da yaşayan dünyanın en büyük mafyanın torunu, en büyük mafya adamı KARAN, bir tarafta ise Türkiye'nin en zengin ailesinin torunu B...
467K 24.8K 57
Alışılmışın biraz dışında olan bir gerçek aile kurgusudur. Yani,nasıl anlatılır bilmiyorum.Ama galiba "Gül" ailesinden değilim. Biliyordum. Benim gib...
4.6M 258K 94
Benim ruhum delik delikti. Biri benim anahtarımı bulup açsa ve o ruhu çıkarsa , ruhumun üzerindeki yanık izlerinden , hayal kırıklığı izlerinden , ac...
3.5M 5.3K 1
Evli miydim? Bundan benim niye haberim yoktu. En önemlisi kocam kimdi? Boşanmak için çıktığım yolculuk benim içinde sürprizlerle doluydu. Hiç hoş sür...