GECE

By Glcanelikolu

53.4K 2.5K 999

"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren... More

TANITIM
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
(KESİT) BÖLÜM 38
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
BÖLÜM 40
BÖLÜM 41
BÖLÜM 42
Duyuru! Gecevegolgeleri
BÖLÜM 43 (SAYE)
BÖLÜM 44
BÖLÜM 45
BÖLÜM 46 (SAYE)
BÖLÜM 47
BÖLÜM 48
BÖLÜM 49
BÖLÜM 50
BÖLÜM 51
BÖLÜM 52
BÖLÜM 53
BÖLÜM 54
BÖLÜM 55
BÖLÜM 56
BÖLÜM 57(SAYE)
BÖLÜM 58
BÖLÜM 59
BÖLÜM 60
BÖLÜM 61
BÖLÜM 62
BÖLÜM 63
BÖLÜM 64
BÖLÜM 65 (SAYE)
BÖLÜM 66 (SAYE)
BÖLÜM 67
BÖLÜM 68
BÖLÜM 70
DUYURU- ASKERİ KURGU🎉
BÖLÜM 71 (BAHAR)
BÖLÜM 72
ASKERİ KURGU YAYINDA 🎉
BÖLÜM 73 (BAHAR&SAYE)
BÖLÜM 74
BÖLÜM 75
BÖLÜM 76 (SAYE)

BÖLÜM 69

228 16 4
By Glcanelikolu

Biz geldik 🎉
Keyifli okumalar. Bölüme bol bol yorum istiyorum. Hayalet okuyucularım kendinizi gösterin artık 😅 Kocaman öpüldünüz 😘

Tahmin ediyordum. Bir şeyler yapacağından emindim ama bana söyler diye düşünüyordum. Ona söylemediğim için bana kızan adam, aynısını kendi yapmıştı. Bana neden söylememişti? Birbirimizden bir şeyler mi gizleyecektik artık? Birimiz bir hataya düştüğünde diğeri de misilleme mi yapacaktı?

İlişkimizi yıpratmaz mıydık? Hasar alan kalplerimizi nasıl toparlardık? Bunu düşünen sadece ben miydim? Ben bilmeden bir hataya düşmüştüm. Peki ya Arat? O neden böyle yapmıştı?

"Bana neden söylemedin?"

Kırgın ya da kızgın bir ses tonuyla sormamıştım bu soruyu. Öyle ifadesizce ve duygusuzca sormuştum ki aramızdaki mesafe bir anda artmıştı.

"Kim olduğunu öğrendiğimde söyleyecektim."

Derin bir nefes alıp koltuğa oturdum. Nefesimi usulca verirken ne hissedeceğimi bilemiyordum.

Arat yanıma oturup elimi tuttu. Bakışlarım evin bir köşesine sabitlenmişti. Yüzünü görmesem bile sıkıntılı bir ifadenin esiri olduğunu bilecek kadar tanıyordum onu.

"Aklından geçen düşünceleri sil. Sana misilleme yapmak değildi amacım. Asla yapmam Gece. Beni tanıyorsan bunu yapmayacağımı bilirsin zaten."

Bakışlarım gözlerini bulurken omuz silktim.

"Yine de söylemen lazımdı. Böyle düşüneceğimi bile bile söylememiş olman çok daha kötü Arat."

Arat elini saçlarının arasından geçirip geriye yaslandı. Elimi hala bırakmamıştı. Elim bacağının üstündeydi. Sıkıca tutuyordu. Gitmemden korkar gibi...
Bir kere gitmiştim sahi.. tekrarı olup olmayacağını kestiremiyordu.

Ama niyetim asla bu olmayacaktı. Gittiğim dönemde içine düştüğüm karanlık beni öyle çok boğmuştu ki nefesimi yitirmiştim. Şimdi tekrar nefesime kavuşmuşken ondan gitmezdim.

Başını geriye atıp gözlerini kapattı. Yutkunduğunda hareketlenen adem elmasına dokunmak isteyen parmak uçlarım karıncalanmıştı.

"Sürekli birbirimizi ezip geçiyoruz Arat."
Arat sessizliğini korurken göğsüne yasladım başımı usulca beni hemen sarıp sarmaladığında burukça tebessüm ettim.

"Biz çok tecrübesiz Arat. İlişkiler konusunda berbat bir ikiliyiz. Birbirimizi kırmak istemezken yine en çok birbirimizi kırıyoruz. Bizim için neyin yanlış neyin doğru olduğunu bir türlü öğrenemedik."

Başımı kaldırdığımda siyah incileri tavana takılı kalmıştı. Tekrar yutkunduğunda gözleri yüzümü bulmuştu.

"Birlikte öğreneceğiz Gece. Birlikte kalkacağız. Birlikte kırıklarımızı onaracağız. Benim senden başka yolum yok."

"Arat-" Çalan telefonuyla sessiz kaldığımda telefonu açıp "Mesajı gördün mü?"

"....."
"Önceden mi ayarlanmış?"
"...."
"Neden daha erken engel olamadınız?"
"...."
"Tamam. Bunun hesabını sonra keseceğim."

Konuşmasından hiçbir şey anlamadığımdan öylece Arat'ı dinliyordum. Bana gelen mesajla ilgili olmalıydı. Ama ne zaman haber vermişti de araştırmaya koyulmuşlardı.

"Hadi gidiyoruz."

"Nereye?"

Sorumu cevapsız bırakırken çoktan ayaklanmıştı. Ben de peşinden koşturup sorumu yinelesem de istediğim cevabı alamamıştım.

Arabayı park ettiğinden hızla indik. Arat yanıma gelip elimi sıkıca kavrayıp geldiğimiz malikanenin demir kapısından geçmemizi sağladı.

Her yerde simsiyah giyinmiş iri kıyım adamlar vardı. Arat'ı gören başını eğiyordu. Arat keskin bakışları ve kendinden emin duruşuyla yine Araf'ın Efendisine dönüşmüştü.

Arka bahçeye geçtiğimizde çardakta oturan bir adam ve onun karşısında oturan bir kadın vardı. Kadının yüzünü göremiyordum arkası dönük olduğundan.

Arat ilerlemeye devam ederken durup elini çektiğimde bana dönmesini sağladım.

"Kim bunlar? Artık cevap vericek misin?" Sinirlenmeye başlamıştım. Bu kadar gizem artık bana fazla geliyordu. Hayatımda daha fazla bilinmezlik istemiyordum.

Arat dudağını ısırıp birkaç saniye yüzümü inceledi. Hadi diye direttiğimde derin bir nefesi dudaklarından usulca bıraktı.

"Peşinde olanlar. Buldum onları. Şimdi de yüzleşmen için seni buraya getirdim."

Şaşkınca yüzüne baktığımda saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp alnımdan öptü.
Bu kadar kısa sürede nasıl bulabilmişti. Üstelik bulduysa bana mesajı atan kimdi?

"Peki mesaj nasıl gelmiş?"

"Önceden ayarlanmış. Tarih saat gün olarak programlamışlar ve bu sayede onları yakalasakta mesaj sana gelmiş. Sen sormadan söyleyeyim, telefonuna gelen her mesaj ve aramayı takibe aldırmıştım. Bu sayede mesajı ben söylemeden görüp haber verdiler."

Telefonumu takip ettirmek mi?! Gözlerimin sinirden açıldığına emindim. Arat beni kendine çekip saçımdan öptü.

"Sonra kızarsın yavrum. Şimdi ufak bir işimiz var. Sonra bana ne istersen yap." Eğilip yanağımdan da öpüp elimi tuttu. Öptüğünde sakinleştiğimi mi keşfetmişti?

Çardaktaki adam bizim geldiğimizi görünce yerinden kalkmaya çalıştığında başında bekleyen koruma omuzlarından tutup sertçe geri oturttu.

Çardağa vardığımızda bakışlarım kadınla kesiştiğinde donakalmıştım.

"Melis" Fısıltım aramızda yayılırken şaşkınlığımın yerini merak almıştı. Melis nefretle bana bakıyordu. Onun burada ne işi vardı?

"Sen?" Ne söyleyeceğimi şaşırmıştım. Kelimeleri bir araya getiremiyordum. Kuzenim Melis. Buradaydı. Bu işte onun mu parmağı vardı?

"Merhaba sevgili kuzenim." Yapmacık bir gülümseme ve alay kokan cümlesi ile Arat'a döndüğümde o yüzünü buruşturmuş Melis'e bakıyordu. Bu haline başka bir ortamda olsak kahkahalarla gülebilirdim.

"Sen miydin?" Soruma gözlerini devirip sertçe arkasına yaslanıp kollarını göğsünde bağladı.

Karşısındaki adam gözlerindeki korkuyla Arat'a bakıyordu. Ben ise hala bu durumu sindirmeye çalışıyordum.

''Neden?!'' Öfkeli bakışları beni bulduğunda hızlı ayağa kalkıp karşıma dikildi. Gözlerindeki nefret öyle yoğundu ki elimi uzatsam tutabileceğim kadar somuttu da.

"Senden intikam almak istedim! Elinden her şeyini almak istedim! Babama ait olan o lanet olası şehri de, saygınlığını da, seni seven herkesi ve onu!"

Başıyla Arat'ı işaret edip derin bir nefes aldı son kelimesiyle. Arat'a döndüğümde yüzünde alaylı bir ifade vardı.

Tekrar Melis'e döndüğümde Arat'ın yüz ifadesi ile özgüveninin sarsılmış olduğunu fark ettim. Arat'ın böyle bir etkisi vardı. Çok ilginçti tek bakışıyla karşısındakine ne hissettirmek istiyorsa bunu başarıyordu.

"Melis. Sen aptal mısın?" Sorumla birlikte kaşları çatılırken gözlerindeki alevi harlamıştım.

"Birincisi şehir babanın değil. Önceleri ailemindi baban onları öldürtüp şehire el koyana kadar. Şimdi ise benim. İkincisi sen halkımın bana olan saygınlığını alamazsın. Sevgilerini de öyle. Üçüncü ve en önemlisi ben Arat'ın sahibi değilim. Onu zorla yanımda da tutmuyorum. Beni sevdiği için benimle. Gitmek isterse her zaman yolu açık. Ama sen o yolda olur musun? Pek sanmam."

Melis'in sinirden kızaran yüzünü alayla izliyordum. Ne bekliyordu? Sustuğum günler çok geride kalmıştı. Ben artık eski Gece değildim. O küçük kırılgan kız çocuğu artık büyümüş ve güçlü bir kadın olmuştu. Bunu Melis de er ya da geç anlayacaktı.

Bakışlarım hal oturup tedirgin bir şekilde bizi izleyen adama döndü. Melis'in omzuna çarparak adama doğru adımladım. Adam tekrar kalkmaya yeltenince koruma omuzlarından bastırıp hareket etmesini engelledi. Tam önünde durup "Sen de kimsin?"

Adamın tedirgin bakışları tam arkamda yıkılmaz varlığını hissettiğim Arat'ı buldu. Konuşmak için onay bekliyordu.

"Ben Koray Saka."

"Melis ile bağlantın ne?" Adam tekrar bakışlarını Arat'a çevirdiğinde göz devirip Arat'a döndüm. Arat bakışımı gördükten sonra kulağıma eğilip "Biraz fazla korkuttum sanırım." Dediğinde gülsem mi kızsam mı ikilemindeydim.

"Her soruya cevap ver!" Arat'ın sert sesiyle adam yutkunup başını salladı.

"Ben bazı işler yapıyorum. Bu şehirde de tanınmış biriyim-" Arar araya girip "Mafya olur kendisi. Adam akıllı anlatsana lan!"

"Evet mafyayım. Melis beni bulup yardım istedi. Nasıl bulduğunu bilmiyorum. Ama dediğim gibi tanınmış biriyim. Her neyse senin peşine düşmemizi istedi. Senin gözünü korkutmak istiyormuş. Bir de senin şehrini elinden almak istiyormuş bunun içinde sizin dünyalarınızdan tanıdıklarımla iletişime geçmemi istedi. Karşılığında şehrin yarısı ve yüklü miktarda bir para alacağımızı söyledi. Ben de kabul ettim. Oldukça makul bir teklifti. Öldürme işi olmayan her iş oldukça makuldür. Gerçi o da bizi pek ırgalamıyo-"

Arat öfkeyle araya girip "Kes lan! Kes! Puşta bak bir de övünülecek bir şeymiş gibi anlatıyor." Adam yerinde korkuyla titremişti.

Arat'a tekrar dönüp tek kaşımı kaldırdığımda sessiz kalması gerektiğini anlamıştı.

Melis'e döndüğümde kaybetmişliğin o rahatsız hissi ile sarmalanmıştı.

"Gerçekten mi? Böylesine çocukça bir şekilde mi beni alt edecektin?" Ona doğru yürüyüp gülümsedim. "Melis ben neler yaşadım, neler gördüm bir bilsen dudağın uçuklar. Benden sana bir tavsiye bana bulaşmadan önce bir değil çok kez düşünürdüm."

Bakışları daha da kararırken arkamı dönüp bilinmezliğe adım attığım kapıdan gerçeklerin bilinciyle hızla çıktım. Öğrendiğim gerçeklerin sırtımı kamburlaştırmasına izin vermeyecektim bu kez. Ben bu dünyadaki en umursamaz kızdım bir zamanlar. Şimdi neden bunu başaramıyordum? Kendime bu izni vermemiştim uzun zamandır. Sorumluluklarımın bilinciyle hareket edişim beni her şeyi umursar biri haline getirmişti. Ya da büyümüştüm. Büyüdükçe bu umursamamazlık bilinci silikleşiyor olmalıydı.

Arat ''Ne yapacağınızı biliyorsunuz.'' Dedikten sonra ardımdan gelmişti. Arabaya ulaştığımızda sessizliğimi koruyordum. Arat ise kaçamak bakışlarla tepkimi bekliyordu. Sessizliğimin onu huzursuz ettiğinden emindim. Çoğu zaman ne yapacağı belli olmayan biriydim. Ve Arat bunu çok iyi biliyordu.

''Beni Bars'ın yanına götürür müsün?'' Yoldaki bakışlarla kısa bir an bana döndüğünde sadece başıyla onaylamıştı. Bars'ın evinin önünde durduğunda inmek için kapıya giden elimi tutup

''Konuşmayacak mısın benimle?'' Bu soruyu sormak bile onu rahatsız etmişti. Yüzündeki acı ifade bunu kanıtlar nitelikteydi. Bana bu denli değer vermesi paha biçilemezdi. Ama hata yapmaktan da geri kalmıyordu. Bilerek beni kırmıyordu belki ama yine de eski kırgınlıklarım ona karşı daha anlayışlı olmama izin vermiyordu. Henüz hepsini tam anlamıyla onaramamıştı. Ve yenileri beni acımasızlaştırıyordu. Çünkü ben kırılmaktan yorulmuştum.

''Kafamı toplamam lazım. Düşünmeye ihtiyacım var. Önceden açtığın kırıklarımı onaramadan yenilerini açıyorsun ve ben... Her neyse bana biraz zaman tanı.''

Arat üzgün bakışlarını benden kaçırıp etrafa bakındı bir süre. Sonra derin bir nefes alıp bana döndü. Bakışlarım ona acı veriyormuş gibi yutkunup gözlerini kapatmadan önce beni kendine çekip alnımdan öptü. Dudakları öylece alnımda dururken ''Özür dilerim. Düşün. İstediğin kadar düşün. Ama benden asla gitme Gece. Bunu bir kez daha kaldıramam. Bana geri gel. Ben senin için her zaman seçtiğin her yolun sonunda olacağım.''

Geri çekilip hızla arabadan indim. Ardıma bakmadan hızlı adımlarla içeri girdim. Artık tek bir hataya bile tahammülüm kalmamıştı.

Bars açtığı şarabı kadehlere doldurup birini bana uzattıktan sonra oturdu. Kadehi dudaklarıma götürüp tek dikişte bitirdim. Buna ihtiyacım vardı. Bedenimin uyuşmasına ihtiyacım vardı. Konuşmak istiyordum. Bars'a içimi dökecektim. Kırgınlıklarımı akıtacaktım.

Bölümü beğenmeden geçmeyelim 😘

Gece bu kadar tepki vermekte haklı mı?

Arat, Gece'ye söylemeyerek hata mı yaptı?

Melis'e ne olacak?

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 69.3K 85
Hiç bilmediğiniz bir yerde, tanımadığınız varlıkların arasında bir şeytana bağlı olduğunuzu öğrenseniz, ne yapardınız? Üstelik tüm varlıkların soyu s...
55.2K 1.5K 77
İşini ailesi gibi gören bi psikolog ve sinirlenince kimseyi tanımayan mafya aşka inanmayan adama aşkı öğreten kadın💖 Ateş ❤️ Ezgi
40.4K 953 24
"Oyun oynamayacaksak ne yapacağız?" "Ben seni sikeceğim o kadar. İstediğin bir sex türü varmı kedicik?"
3.8M 310K 85
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...