sometimes all I think about i...

By goandcrylittlegirl

53.7K 4K 4.8K

+18 Okulun popüler çocuğu Dylan, okula yeni gelen Thomas'a her geçen gün kendini daha da kaptırırken ne yapac... More

Sometimes All I Think About Is You •dylmas
STAY -1-
STAY -2-
STAY -3-
STAY -4-
STAY -5-
STAY -6-
STAY -7-
STAY -8-
STAY -9-
STAY -10-
STAY -11-
STAY -12-
STAY -13-
STAY -14-
STAY -15-
STAY -16-
STAY -17-
STAY -18-
STAY -19-
STAY -20-
STAY -21-
STAY -22-
STAY -23-
STAY -24-
STAY -25-
STAY -26-
STAY -27-
STAY -28-
STAY -30-
STAY -31-
STAY -32-
STAY -33-
STAY -34-
STAY -35-
STAY -36-
STAY -37-
STAY -38-
STAY -39-
STAY -40-
STAY -41-
STAY -42-
STAY -43-
STAY -44-
STAY -45-
STAY -46-
STAY -47-
STAY -48-
STAY -49-
STAY -50-
STAY -51-
STAY -52-
STAY -53-
STAY -54-
STAY -55-
STAY -56-
STAY -57-
STAY -58-
STAY -59-
STAY -60-
STAY -60-
STAY -61-
STAY -62-
STAY -63-
STAY -64-
STAY -FİNAL-

STAY -29-

1K 69 52
By goandcrylittlegirl

Biz geldiiiik

Bölüm smut içerir.

Yorum ve vote atmayanı dövüyormıuşum.

İyi okumalar.










Akşam olmuştu ve yarın maçımız vardı. Eski takımım çok iyiydi ama biliyorum ki yeni okulum elinden geldiği kadar iyi oynayacaktı, ben bu maçlık çıkmıyordum sahaya. Umarım dezavantajı olmazdı çünkü çoğu okulu eliyorlardı.

"Deliriyor." dedi Miller gülerek kolunu omzuma atarken. Boyu benden uzun olduğu için Dylan'ın gözlerinin içine bakarak başımı omzuna yasladım. Deliriyordu saatlerdir ve bana yaptığı şeylerin cezasını çekmesi hoşuma gidiyordu. Başını kulağıma eğdi. "Beni dövmeye çalışırsa onu döverim."

"Benim için de döv." dediğimde güldü. Ardından elindeki bardağı salladı.

"Meyve suyu alacağım, ister misin?" Başımı salladığımda omzumu okşayıp içeceklerin olduğu yere yürümeye başladı. Dylan'ın öfkeli bakışlarının direkt onu takip etmesini ve aynı istikamete doğru yürümesini izlemeye başladım.

Miller'ın kolundan tuttuğunda Miller kim olduğuna bakmak için arkasına döndü. Dylan'ı gördüğünde dudakları kıvrıldı yavaşça. Ona bir şeyler söyleyip elini uzattığında tanışmak için uzattığını anladım. Dylan yüzünü buruşturarak elini baktı ve bir şeyler söylediğinde yüzündeki gülümseme silindi.

Ona doğru eğilip dudaklarını kulağına yaklaştırdığında Dylan'ın elinin öfke ile kasıldığını gördüm. "Siktir." Onlara yürümeye başladım hızlıca. Dylan çocuğu dövecekti. Eli havaya kalkıp yakalarına öfke ile yapıştığında gözlerim şokla aralanırken Alva, Ash, Orlando ve Harden çoktan onlara ulaşmıştı.

"Orospu çocuğu!" diye Dylan bağırıp yumruğunu kaldırdığında Ash araya geçerek itti Dylan'ı. Düşmesini engellemek için kolundan tuttum ama doğrulduğu gibi benden kurtuldu ve Ash'ı itti. "Dokunma bana amına koduğum!"

"Sakin ol!" diye Harden onu tuttuğunda onu da itti. İşaret parmağını onu tutan Orlando'dan kurtulmaya çalışırken sinirle Miller'a salladı.

"Sakın bir daha adını bile ağzına alma." Kaşlarım çatılı ona baktım. Konu bendim. Yine ve yine. Ve hâlâ bana karışma hakkını buluyordu kendi kendine.

"Sanane amına koyiyim?" diye öfkeyle konuştuğumda Harden beni tuttu.

"Thomas sırası..."

"Sen kimsin de millete saldırıyorsun burada? Ha?!" Dişleri kenetlenirken Orlando'yu sertçe itti kurtuldu ondan. Tekrar Miller'a atlayacağından korkuyordum ama öyle olmadı. Üstüme gelmeye başladı.

Yüzüm gevşerken geriledim ama sertçe bileğime geçirdi elini. Ortak alanın dışına beni sürüklercesine çıkartmaya başladığında öfkesi o kadar büyüktü ki kimse bir şey diyemedi. "Dylan." dedim. Elimi elinin üstüne koyup bileğimden çekmeye çalıştım. "Dylan bırak kolumu."

"Kes sesini." dedi dişlerinin arasından. Okuldan çıktığımızda kendimi geriye doğru çektim ondan kurtulmak için ama işe yaramadı. Resmen beni sürüklüyordu.

"Dylan beni korkutuyorsun." diye fısıldadım. Yurda girip merdivenleri çıkmaya başladık. "Bıraksana kolumu piç!" Odamın kapısını açıp beni fırlatır gibi yatağıma bıraktığında ellerimi yatağa yaslayarak dengede kalmayı başardım. Dişlerimi sıkarak ona baktığımda kapımı gürültüyle kapattı ve iki kez kilitledi.

"Orospu çocuğunun tekisin!" diye öfkeyle bağırdığımda üstüme eğildi sinirle.

"Ben mi?!" diye yüzüme bağırdığında hafif korkuyla gözlerine baktım. Çok öfkeliydi ve beni oldukça korkutmaya başlamışt. Belli etmemeye çalışıyordum.. "Ben mi?!" Sesinin tüm yurtta yankılandığına yemin edebilirdim.

"İnsanlar uyuyordur, kes sesini." dedim dişlerimin arasından. Odanın yalıtımı çok iyiydi ama yine de bizi rezil etmesinden korkuyordum.

"Kestirt!" diye bağırdı bu sefer de. Kaşlarım çatıldığında biraz daha girdi dibime. "Engel ol, hadi!" Elimi kaldırıp yüzüne tokadı geçirdim. Saçı yüzüne dağılırken yüzü hafif sağa döndü ve sesi kesildi. Nefes nefese ona baktım.

"Benimle böyle konuşma hakkına sahip değilsin." dedim öfke ve kırgınlıkla. "Ben sana hiçbir şey yapmadım. Hiçbir şey Dylan. Sen ise mahfettin beni. Hakkın var mı şimdi bana bağırmaya?" Bana çevirdi tekrar başını. Gözlerindeki öfke dinmemişti ama şimdi bağırmıyordu. Galiba istediği gibi sesini kesmeyi başarabilmiştim.

"Yok." dediğinde başımı salladım, bir şeyleri artık anlamaya başlaması çok ilginçti.. "Ama seni bir daha o çocuğun yanında görmeyeceğim." Derin bir nefes çektim içime.

"Karışamazsın." dediğimde yüzünü biraz daha dibime soktu. Tekrar öfkelenmeye başlıyordu.

"Ne yapamazmışım?" İnatla gözlerine bakmaya devam ettim.

"Karışa..." Eliyle sertçe çenemi kavrayıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığında gözlerim şokla açıldı. Benin onu itmeye izin vermeden aralık dudaklarımı öpmeye başladı.

Şokumdan kurtuldum ve kendime küfrede küfrede gözlerimi kapatıp içimdeki duygularla karşılık vermeye başladığımda üstüme eğdi bedenini, tamamen yatağa uzanmak zorunda kaldım. Onu çok özlemiştim. Kahretsin ki çok özlemiştim ve dokunuşuna hasrettim.

Üstüme çıkıp bacaklarımın arasına girip kendini bana bastırdığında inlememek için elime saçlarına çıkartıp saçlarını çekiştirdim. Boştaki kolumu alıp boynuna bıraktığında yavaşça iki kolumu boynuna sardım. Aralıksız öptüğü dudaklarımızı ayırıp tutku dolu öpücüğünü boynuma kaydırdı.

Tekrar doğrulup seri bir hamleyle yatakta onu altıma aldım ve üstüne çıktım, kasıklarına oturdum yavaşça. Üstüne eğildim ve öpüşmeye devam ettik. Dudaklarımızı ayırdığında ellerini belime yerleştirirken nefes nefese gözlerimizi kapalı tuttuk. Gözlerimi açıp gözlerine baktım. Onu istiyordum. Şimdi.

"Yapalım hadi." dediğimde anlatmaya çalıştığım şeyle karnının kasıldığını hissettim, gözlerini açıp gözlerine baktı. Hâlâ o kadar öfkeliydi ki gergin vücudunu hissedebiliyordum. İkimizin de kalkmış aletleri pantalonumuzun üstünden birbirine çarpıyordu.

Şokla, "Ne?" diye fısıldadı. Galiba onunla sevişmek istediğimi anlamıştı.

"Yat benimle." dediğimde gözlerime bakmaya devam etti. Hiç ilkte alta geçecek bir tip değildim ama Dylan şuan o kadar sert bakıyordu ki altıma geçmeyi asla kabul etmezdi. Ve benim şuan sevişmeye, onu hissetmeye ihtiyacım vardı. Gerginliğimi o yaratmıştı ve yine sadece o çekebilirdi üstümden.

"Emin misin?"

"Dylan ya sen yaparsın ya da ben yaparım." dedim gözlerine kararlılıkla bakarken.

"Öfkeliyim, canını yakarım." Kalbim heyecan ve korkuyla çarparken yüzüne bakmaya devam ettim.

"Kıyamazsın." dedim inatla. Gözleri yumuşadı.

"Ağlatarak sikerim seni." dediğinde sertçe yutkundum. Çok öfkeliydi hâlâ ve muhtemelen sevişirken atacaktı öfkesini. Benim üzerimden.

"İlkimde hayvan gibi mi davranacaksın bana?" Gözlerini kırpıştırırken afallamasını izledim. Galiba ilkimin ona gideceğini yeni kavrıyordu. "O zaman alta sen geç." dediğimde gözlerime bakmaya devam etti. Belimden tutarak beni tekrar yatakta altına aldığında gözlerine baktım.

"Tamam, elimden geldiğince sakin olacağım." Dudaklarını boynuma bastırdığında parmaklarımı saçlarına geçirdim.

"Söz mü?" Başını salladı. Doğrulup kemerini çözdüğünde onu izlemeye başladım. "Bu yapacağımız seni affettiğim anlamına gelmiyor, biliyorsun değil mi?" Bir an duraksasa da başını sallayıp kabullendi.

Pantalonunu çıkartıp kenara fırlattı ve üstündekinden de kurtuldu. İç çamaşırından uyarılmış aletini görebiliyordum. Ardından bana eğildi, tişörtümü çıkarttı ilk. Pantalonumu da yavaşça çekerek iç çamaşırımla çıkarttığında karşısında çıplak kaldım.

Gözleri ile vucudumu süzüp bacaklarımı araladığında hafif utançla gözlerimi tavana diktim. Bacaklarımın arasına girdi ve üstüme eğilip tekrar bastırdı dudaklarını dudaklarıma. Öpücükleri aşağı kaydı, dili göğsümde oyalandığında inledim. Karnıma öpücükler bıraktı. Ardından aletime indiğinde nefesimi tuttum.

Ağzına alıp gelgit yapmaya başladığında inleyerek ellerimi saçlarına geçirdim. Başımı yatağa bastırırken zevkten parmak uçlarım titriyordu.

Geri çekilip kalçama indi ve öpücükler bırakmaya başladı. Bacağımı kaldırıp bacağımın içini öpüp geri çekildiğinde gözlerine baktım. "Vücudun pürüssüz." dedi bacaklarımı ve kalçalarımı okşarken. "Kayganlaştırıcın var mı?" Olumsuz anlamda başımı salladım. "Gidip alayım mı?"

"Hayır." diye itiraz ettim. Parmağını kalça arama soktuğunda vücudum kasıldı.

"Canın acır bebeğim." İstemsizce kasılıp gevşeyen deliğimi bulduğunda sertçe yutkundum. "Tamam, başka bir şey deneriz." Elini çekip iki parmağını ağzıma uzattığında gözlerine baktım.

Ağzımı aralayıp parmaklarını aldım ve emmeye başladım yavaşça. Ben parmaklarını emerken beni izledi gözlerindeki farklı ifade ile. Sanki büyülenmiş gibi bakıyordu gözlerime. Islak parmaklarını geri çekip kalçama geri götürdü ve deliğime ıslaklığı yaymaya başladı.

Yavaşça birisini içime gönderdiğinde dudaklarım aralanırken sessiz kaldım. Bu o kadar da acımamıştı. Gözlerime bakarak ikincisini gönderdiğinde acıyı bu sefer tüm vücudumda hissettim. Gözlerimi sıkıca yumarak kolunu sıktığımda küfretti. Acıyla inlediğimde hızlandırdı parmaklarını.

Vücudum hafifçe yatakta sallanırken bir süre sonra genişlediğimi ben de hissediyordum. Canım ilki kadar acımıyordu ve içime girip çıkan parmakları büyük bir zevk veriyordu. İnlemelerimi zevkle dinlemesinden onun da hoşuna gittiğini anlayabiliyordum.

Parmaklarını çıkarttığında birden hisettiğim boşlukla afalladım. Gözlerimi açıp gözlerine baktığımda üstümden çekmeceme uzandı ve karıştırmaya başladı. "Böyle olmaz." diye fısıldadı. Bir el kremi çıkarttığında bana baktı yavaşça. "Bu iş görür." Gözlerim büyük aletine kaydı. Onu kremle bile içime alıp alamayacağımdan şüpheliydim.

Kremle işini halledip aletini deliğime yasladığında gözlerine bakmaya devam ettim. Elini elime kenetleyip üstüme eğildi ve dudaklarını dudaklarıma bastırıken yavaşça içime girdi.

Hissettiğim yoğun acıyla dudaklarına inleyerek gözlerimi yumdum sıkıca, elini sıktım. Dudaklarını çektiğinde acı dolu bir inleme döküldü dudaklarımdan, bu kadar acımasını beklemiyordum. Gözlerim dolu dolu olmuştu ve daha tamamen girmemişti bile. "Şşşt." dediğinde dolu gözlerimi açıp gözlerine baktım nefes nefese. "Geçecek." derken biraz daha girdi içime. Acıyla inleyerek başımı geriye attım.

"Tamam." Yavaşça içimde hareketlenmeye başladığında darlığımın onun canının da acıttığını fark ettim ama canım o kadar yanıyordu ki bedenimi serbest bırakamıyordum. "Thomas kendini kasma, daha çok acıyacak canın." diye fısıldadı. Dolu gözlerimle gözlerine baktım.

Engel olamadığım titreyen sesimle, "Ama canım çok acıyor." dediğimde dudaklarımdan öptü tekrar.

"Güven bana birtanem, hadi." Vücudumu biraz daha serbest bıraktığımda gevşeyen kaslarımla içimde daha rahat hareketlendi bu sefer. Gözlerimden birkaç damla düştüğünde küfrederek gelgit yapmaya devam etti yavaşça. "Bacaklarını belime dola." Titreyen bacaklarımı kaldırıp beline doladığımda, yavaşça tamamen içime girdiğinde zevk noktama çarpmasıyla bu sefer birden dolan zevk acımı unutturdu. İnleyerek geriye kayan gözlerimi kapattım. "Hoşuna gitti, değil mi?" Başımı salladım. Çok hoşuma gitmişti ve nedenini tam kestiremiyordum.

Hareketlerini bir tık hızlandırırken tamamen içime girip çıkmaya başladı. Zevk noktama aleti çarptıkça zevkle başımı yastığa bastırıyordum. Onlarca kızla birlikte olmuştum ama hiç bu kadar zevk almamıştım. Yaşadığım yoğun patlama, acının önüne geçmiş ve beni zevkten kıvrandırıyordu bu sefer.

Daha önce hiç duymadığım ve benden çıktığına inanamayacağım inlemeler odayı doldururken hızlandırdı hareketlerini. Kasıkları her kalçama çarptığında çıkan ses daha da tahrik ediciydi. Bu kadar zevk alabileceğimi düşünmemiştim. O kadar yoğundu ki her yerim titriyordu.

Boynuma dudaklarını bastırdığında engel olamadığım sesimle, "Dylan." diye ismini inledim. Ellerimi omuzlarına çıkarttığımda boynumu öpmeye devam etti. İçime girip çıktıkça ıslak ses odayı dolduruyordu.

"Hoşuna gitti, değil mi?" dedi tekrar nefes nefese içime girip çıkarken. "Seni becermem çok hoşuna gitti. Kıvranıyorsun resmen." Boynumu tekrar sertçe öptüğünde yüksek sesli bir inleme daha gönderdim odaya. Bacaklarımı belinden çözüp iyicene ayırdım onun için. İşlediğimiz bu günah en güzel günahım olabilirdi. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Kafam yoğun zevkle o kadar havada uçuyordu ki neredeyse kendime dokunmadan boşalacak olacağımı çok geç algıladım. Hızlı davranıp elimi aletime götürdüğümde Dylan anlayıp üstümden biraz çekildi ama temposunu bozmadan içime girip çıkmaya devam etti. Kendimi çekmeye başladığımda arttı inlemelerim.

Birkaç dakikada onun karnına doğru boşaldığımda tekrar üstüme eğilirken daha sert girmeye başladı içime. Kulağıma güzel kelimeler söylerken her içime girdiğinde inlememi serbest bırakıyordum dudaklarımdan. Kirli konuşmaya başladığında daha çok tahrik oldum. İçimden çıkıp beni yüz üstü çevirdi ve kasıkları kalçama sertçe çarpmaya devam etti.

Kendini son kez bana itip içime boşaldığında ben de onunla birlikte inledim. Nefes nefese hafif üzerime uzanıp alnını saçlarıma yasladı ve içimden çıktı, kalçamdan aşağı doğru akan sıcak menisini hissettim.

Yanıma uzandığında başımı yan bir şekilde ona çevirip gözlerimi kapattım ve ellerimi yastığa doğru bıraktım. Hissettiğim zevk yavaş yavaş vücudumu terk ediyordu ve zihnim açılıyordu.

Saçlarımı okşamaya başladığında açmadım bir süre gözlerimi. Kendime gelmeyi bekledim. Emin olduktan sonra gözlerimi yavaşça açıp gözlerine baktığımda gülümsedi. "Çok güzeldi." dediğinde gülümseyerek gözlerimi çarşafa indirdim.

"Evet." diye fısıldadığımda alnımdan öptü. Saçlarımı okşadı tekrar.

"Yarın maça çıkamayacaksın." Omzumu silkerek gözlerine baktım.

"Zaten Miller bu maç beni yedek oyuncuda tutacaktı." Çenemdem tutup dudaklarımdan öptü.

"Bir tur daha atmam için güzel bir bahane olurdu ama ilkinden seni bu kadar korkutmak istemiyorum." Elini kalçama atıp okşamaya başladı yavaşça.

"Abartma." diye fısıldadım. "Daha seni affetmedim hem."

"Affedene kadar bir tur diyorsun yani." Kolumu zorlukla kaldırıp kafasına geçirdim bir tane.

"Bir sonrakine ben üstteyim." Altta olmak güzel tamam ama üstte olup Dylan'ın içine girmek eminim ki daha zevkli olurdu.

"Öyle olsun bakalım." Komidinime uzandı ve çekmeceyi açıp peçete çıkardı içinden. Belimden tutup beni sırt üstü çevirdiğinde doğruldum. Ellerimi yatağa yaslayarak bacaklarımı araladığımda peçeteyle hâlâ deliğimden sızan ve kalçama bulaşmış menisini silmeye başladı. Dudakları kıvrıldı. "Beyaz tenine çok yakıştı." dedi bacaklarımı okşarken.

"Dylan kes sesini." dediğimde güldü, utanıyordum. İstemsizce. "Kendi yararın için?" Peçeteyi çöpe fırlatırken tekrar yattım yatağa. Yanıma yatarken üstümüze örtüyü çekti ve gözlerini kapattı.

"Ne yapabilirsin ki?" Yine boş yapmaya başlamıştık.

"Seni tutuklattırabilirim." dedim genişçe sırıtarak. "On sekiz yaşındasın. Ben daha on yediye iki hafta sonra gireceğim." Kaşları çatıldı, güldü.

"Tamam kestim sesimi." Beni göğsüne çekip abajurü kapattığında ben de gözlerimi kapattım.

"Dediğim gibi." dedim aklına girmesi için. "Hâlâ seni affetmedim."

"Affetireceğim." dedi. "Sonra bir daha sevişeceğiz. Ben de altta olacağım." Güldüğümde boynumdan öptü.














Öyle işte.

Yarın TRNC gelir.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Sonra görüşürüz!

Continue Reading

You'll Also Like

7.8K 645 13
"Neden parayı bu kadar çok seviyorsun?" Sinan'ın bir anda attığı soru önce grubun sessizleşmesine sonra ise ona katılırmışçasına sesler çıkarmasına n...
9.1K 755 28
Stiles Stilinski kötü yollara girdiğini bilmeden şehrinin en zengin adamlarından biri Hale'den borç alır ve daha sonra borcunu denkleştiremediği için...
16.9K 1.6K 38
[Tamamlandı] kaptan: Özel durum dediğin Gavat erkek arkadaşınla birlikte Kız kardeşimi becermen mi görüldü: 16.49 •Köpekler girebilir, homofobikler g...
11.6K 1.3K 26
Dünya'nın en büyük mucitleri arasına gireceğini düşünen dahi Tony Stark farklı boyuta geçebilmeyi sağlayan bir makina icat etmeye çalışırken evinin y...