Yankı

By bilinnmeyenbirii

361K 23.9K 3.1K

karıştırılan bebekler serisi, erkek başrol. Abilerim kurgusudur. acı, sadece acı hissediyordum. "Abinim sen... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
11
12
13
14
15
tanıtım
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30-Final-
-özel bölüm-

10

10.9K 767 79
By bilinnmeyenbirii

Rica ediyorum oy verip, yorum yapar mısınız...

Keyifli okumalar.

Yankı'dan

Gözlerimi hissettiğim baş ağrısı ile açmıştım. Yerimden doğrulup, kafamı ovmaya başladım. Ağrının gitmesini beklerken şiddetinin artması ile ağzımdan küçük bir inilti çıktı.

Dayanılmaz bir ağrıydı.

Yatağa sinip, pikeye sıkıca sarıldım. Geçmesini beklemekten başka çarem yoktu. Çalan kapı ile bakışlarım kapıya döndüğünde gülümseyerek Uraz gelmişti. "Neden ağlıyorsun?" Ağlıyor muydum? Elim gözüme gittiğinde hissettiğim ıslaklık şaşkına uğramama neden oldu.

"Başım ağrıyor, ondan sanırım."

Ne için ağladığımı bilmiyordum.

"Ağrı kesici verebiliriz bu hafta ama dozu hafif olacak." Ellerimi semaya açıp, şükür demek istiyorum. "Daha iyi misin ?" Elleri saçlarımı bulduğunda ondan uzaklaşmak istedim ama yapamadım.

"İyiyim."

Dudakları bu sefer saçlarımı bulduğunda sarılmıştı ama karşılığı yoktu bunların. "Ne kadar kaldı ?" Diye sordum yorgun bir sesle. "10 ay sonra temizsin." Yutkunmak istedim. Bu kadar süre bu hastanede mi kalacaktım?

"Bunaldım artık."

Ona açık olmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama artık bir tavır ortaya koymak da yoruyordu. Kabul etmem gereken bir gerçek vardı. Keskin'ler öz ailemdi, beni istemeyerek o adama vermediler.

"10 ay daha burda kalamam..." Sesimdeki çaresizlikle kafamı eğdim. Böyle biri değildim...Ben asla duygusal adımlar atmazdım. Şimdi her şeye duygusal yaklaşıyordum.

"Abim." Saçlarımı okşayan eli beni kendisine çekmişti. "Biliyorum bunalıyorsun." Dedi saçımı öperken. "İnan başka bir çare olsa, seni burda bir dakika bile tutmam." Çaresizlik kötüydü.

Annem diye bildiğim kadın benim daha öz çocuğu olmadığımı öğrenmeden arkasına dönmüştü. Ne o adamın cenazesine ne de beni görmeye hastaneye gelmişti.

Arkadaşlarım yoktu, o adam sağ olsun.

Ben kimsesizdim.

Ama ilk defa kimsesizliğimi bu kadar derin hissediyordum.

"Nasıl o adamın eline düştüm?"

Bedeninin gerilediğini hissettim. "Babam asker biliyorsun. Sen 1 yaşına bastığın gün suikast oldu. Çevremizdeki evlere saldırıp, bombaladılar. Ben seni almak için yukarı çıktığımda geç kalmıştım..."

Sesi sonlara kırıldığında ondan ayrılmıştım. "O adamlardan biri seni almış...satmış seni."

Babam sandığım adama satılmışım. Kelimeler boğazıma dizilirken yere çöküp deli gibi ağlamak istiyordum.

Bunları hak etmedim...Kendi halinde olan bir çocuk bunları nasıl hak eder?

"O adam ailemi, çocukluğumu, hayallerimi çaldı benden."

Titrediğimi hissettim.

"Bu saatten sonra iyi bir şey olursa ne olacak, bana ne gibi faydası olabilir ?" Sesim çok acımasız çıktı. Hem kendimi hem de Uraz'ı yaralıyordu.

Uraz karşımda omuzları çökmüş vaziyette bana bakıp, bakışlarını çekti.

"Asker olamıyacam Uraz...Uyuşturucu bağımlısı bir kardeşi de aranıza alamazsınız. İyileşmem geçmişimi telafi etmiyor."

Bakışları sert bir şekilde bana döndüğünde çenemi eliyle kavramıştı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında sert yüz hatlarını daha net gördüm.

"Senin mi elindeydi lan? Bunları kendi isteğinle mi yaşadın!"

Sertçe yutkundum.

"Uyuşturu, psikolojin, hayallerinin senden çalınması...Bunlar senin elinde olmadan yapıldı Yankı."

Sesi yumuşak bir ton olduğunda benim gözlerim dolmuştu. "Dayanamıyorum abi..." Dedim ne dediğimi fark etmeden.

Kafamı onun göğsüne yasladım.

"Duygu değişimlerim, uyuşturucu arzum, öfke nöbetlerim, kendime zarar verme korkusu...Anla beni dayanamıyorum abi."

Bunlar yüzünden o kadar yoruluyordum ki ölme düşüncesi bana çok makul geliyordu. Basit değildi, kendimi öldürmekten korkuyordum ama bir yanım ölmek için can atıyordu.

Dengesizlik.

"Yankı'ım..." saçlarımı sertçe öptü. "Bu yorgunluğunu acını kendime o kadar çok almak istiyorum ki." Tekrardan öptü.

"Ne yaparsan yap ben seni yeniden hayata döndürecem. Her zaman kapattığın kapıları açacağım."

Sıkıca sarıldığında ona karşılık verip sıkıca sarıldım. Hissettiğim güven duygusunun tarifi yoktu. Bu nasıl bir şeydi bilmiyorum ama Uraz'ın kollarında güven vardı.

"Şimdi psikoloğunla görüşmen var. Yüzünü bir yıkayalım."

Yataktan indiğimde lavaboya ilerledim. Uraz suyu açıp yüzüme bir anda attığında şaşkınca ona baktım.

"Bu neydi şimdi!" Dedim sitemle. Omuzlarını çocuk gibi bilmiyorum edasında kaldırdı. Suyu tekrar yüzüme çarptığında sabır diledim. Yüzüm Uraz'a oyuncak olmuştu.

"Dua et ellerim sargılı." Dedim tehditkar bir sesle. O bunu hiç tınlamamıştı.

Kazağımı çıkarmak istediğimde bıkkın bir nefes aldım. Tehdit ettiğim adama ihtiyacım vardı şuan.

"Yardım eder misin?" Dedim ona dönerken. Kazağımı işaret ettiğimde yaralarımı tamamen görecek olması germişti.

Uraz bu halime kıkırdayıp, kazağımı çıkardı. Gözler önüne serilen yaralarıma baktım. En çokta sıcak demir izlerine.

Uraz'ın gözlerine düşen gölgeler ile derin bir nefes alıp, lavaboda çıktım. Dolaptan siyah swetshirt çıkardım.

Uraz önüme geçtiğinde eli köprücük kemiğimin altındaki yaraya dokundu.

"Bu işaret ne?" Dedi öfkeyle. "Onlara ait sembolmüş." Yuvarlağın içinde çarpı ve yıldız vardı. Bu sembolü sıcak demirle bedenime kazımıştı.

"Yara kuruduğunda oraya dövme yaptırmam lazım." O izi bedenimde taşıyamazdım. Uraz iç çekip, yaramı okşadı. Abi yüreği nasıl bir şey ki? Uraz acı çeker gibi yarama dokunuyordu.

"Yaptırırız aslanım."

Kazağımı giydirdiğinde aramıza sessizlik çökmüştü. "Sen çok güçlüsün Yankı." Kelimelerindeki samimiyet ve gerçeklik bana iyi gelmişti.

Bazen ufak da olsa ihtiyacım olan şeyin bu olduğuna emindim.

"Teşekkür ederim."

"Yapma!"

"Yapma ne olur!"

Ona yalvarmak kanımı donduruyordu. Aldığı sıcak demir bu sefer garipti. Ucunda şekil vardı ve bu şekil de demirden yapılmıştı.

Demiri yanan ateşte saatlerce bekletip, yanıma gelmişti. Korkuyordum...Deliler gibi korkuyordum.

"Yankı'cık beleş dövme ama." Odayı dolduran iğrenç gülüşü ile yüzümü buruşturdum. "Yeter...Dayanamıyorum artık."

"E ne güzel amacıma ulaşmışım demek ki." Ve o an köprücük kemiğimin altına bastırdığı sıcak demirle odayı benim acı çığlıklarım, onun ise gülüşleri doldurdu.

Beni en çok etkileyen buydu sanırım. Acı içinde bağırırken o adamın gülmesiydi.

Deniz Keskin

Continue Reading

You'll Also Like

3K 305 47
Ben hayatta ne acı keder cektiysem hepsi bana tapulu.kimsenin bir hatası bir kabahati yok seçimler bana ait.o yüzden yok kimseye sitemim yok zerzenis...
1.1K 141 10
Hayatınızın iki tekere bağlı olduğunu ve o sınırı asla aşamadığınızı düşünün. İnsanlar size baktığında ilk ne görür? Boy, kilo veya saç rengi değil m...
293K 19.2K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
941K 31.6K 57
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!