sometimes all I think about i...

By goandcrylittlegirl

59.5K 4.7K 5.2K

Okulun popüler çocuğu Dylan, okula yeni gelen Thomas'a her geçen gün kendini daha da kaptırırken ne yapacağın... More

Sometimes All I Think About Is You •dylmas
STAY -1-
STAY -2-
STAY -3-
STAY -4-
STAY -5-
STAY -6-
STAY -7-
STAY -8-
STAY -9-
STAY -10-
STAY -11-
STAY -12-
STAY -13-
STAY -14-
STAY -15-
STAY -16-
STAY -17-
STAY -18-
STAY -19-
STAY -20-
STAY -21-
STAY -22-
STAY -24-
STAY -25-
STAY -26-
STAY -27-
STAY -28-
STAY -29-
STAY -30-
STAY -31-
STAY -32-
STAY -33-
STAY -34-
STAY -35-
STAY -36-
STAY -37-
STAY -38-
STAY -39-
STAY -40-
STAY -41-
STAY -42-
STAY -43-
STAY -44-
STAY -45-
STAY -46-
STAY -47-
STAY -48-
STAY -49-
STAY -50-
STAY -51-
STAY -52-
STAY -53-
STAY -54-
STAY -55-
STAY -56-
STAY -57-
STAY -58-
STAY -59-
STAY -60-
STAY -60-
STAY -61-
STAY -62-
STAY -63-
STAY -64-
STAY -FİNAL-

STAY -23-

993 81 52
By goandcrylittlegirl

Bölüm gelmiyordu uzun zamandır.

+18 Uyarısı

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.














Koltukta yan yana oturuyorduk ve hafif üstüme doğru eğilmişti. Dudakları dudaklarımı istila ediyordu ve bu hissi seviyordum. Tek eli göğsüme yaslıydı ve diğer eli ise bacağımı okşuyordu.

Bacağımdan tutup beni hafif üstüne çekti ve dudaklarımızı ayırdı. Bedenimi tamamen kucağına çektiğinde yukarıdan gözlerine baktım. "Böyle iyi mi?" diye sordu. Hafifçe kucağında kıpırdanıp daha çok ona doğru kayıp oturdum. Rahatsız olmamdan korkuyordu.

"İyi." diye fısıldadığımda ellerini gömleğimden içeri soktu ve sırtımı okşamaya başladı. Okulun en üst kattaki kapalı deposunda gözlerimi gezdirdim tekrar. Burda neden koltuk vardı hiçbir fikrim yoktu ama güzel işler için kullanılmadığı belliydi.

Başımı eğip tekrar dudaklarını dudaklarımın arasına aldığımda belime sardı kollarını. Sıcaklığıyla içime hoş bir ürperti yayılırken kendini bana doğru itmesiyle kucağında yükselip alçaldım. Kollarımı çaprazlama boynuna doladığımda gülümsedi. Dudaklarını yanağıma kaydırdı ve küçük bir öpücük kondurdu.

"Biri gelirse ne olacak?" Gömleğimin düğmesini açıp boynuma yöneltti ıslak dudaklarını. Ağzım istemsizce aralanırken kendimi ona bastırdım.

"Gelmez. Derste herkes." Çenemden tuttu ve tekrar dudaklarını bastırdı dudaklarıma. Birden belimden tutarak beni koltuğa yatırdı ve üstüme çıktı. Güldüm, öpüşmeye devam ettik. Tekrar boynuma yöneldi.

Bacaklarımın arasına girip kendini bana ittiğinde inlememin boş depoda yankılanmasını engelleyemedim. Pantalonundan baskı yapan kabarıklığını kendini her bana ittiğinde daha çok hissetmeye başlamıştım.

Tekrar doğrulup beni kucağına çektiğinde artık fark edilmeyecek gibi değildi. Ondan ayrılıp derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. Kucağında hafif kayıp dizlerine oturduğumda beni izliyordu. Gözlerim kabarıklığına kaydığında sertçe yutkundu. "Halledebilirim." diye fısıldadım.

"Hayır." dedi ve tekrar belimden tutup koltuğa yatırdı beni. "Seni burda böyle bir duruma sokmayacağım. Duvarların yarısı camdan." Boynumdan öptü.

"Önemli değil." dediğimde yanıma uzandı ve kolunu başımın altından geçirdi.

"Önemli." Şakaklarımdan öptü. Dudaklarımın kıvrılmasını engelleyemedim.

"Seni azdırıyorum, oldukça." Gülüşü kulağıma gelirken kıvrılan dudakları saçlarıma çarpıyordu.

"Seksisin, oldukça." Gülerek okulun cam tavanına baktım.

"Biliyorum." dediğimde ofladı. Saçlarımı okşadı.

"Senin şu egonu ne yapacağız acaba?" Omzumu silktim, başımı başına çevirdiğimde alnımdan öptü. Hareketi içimin titremesine neden olmuştu.

"Katlanacaksın galiba." Başını hafif eğip üst dudağımdan öptüğünde gülümsedim. Tekrar doğrulup elimi yanağına çıkartırken dudaklarımı dudaklarına bastım ve bugün bininci kez tekrar öpüşmeye başladık.

***

Antrenman birazdan başlayacaktı ve herkes derste olduğu için saha boştu. Ben de bundan yararlanarak şut atışı yapıyordum.

Adım sesleri yaklaşmaya başladığında istifimi bozmadım. Bana arkamdan yaslandı ve topu tuttuğum ellerimi tuttu kollarını belimin yanlarından uzatıp. Topu yere düşürmemi sağlayıp alnını saçlarıma yasladığında gülümsedim. Kollarını belime sarıp boynumdan öptü.

"Atış mı yapıyorsun?" Başımı salladığımda eli basket şortumun açıkta bıraktığı bacağıma kaydı ve okşadı. Ona doğru döndüm yavaşça.

"Sen gelene kadar evet, yapıyordum." Kollarını belime sarıp beni kendine yapıştırdığında kollarımı boynuna doladım. Gözlerime bakmaya başladı gülümseyerek.

"Çok tatlı odaklanmıştın, bunu kaçıramazdım." Gülerek başımı başına yaklaştırdım ve dudaklarımı bastırdım dudaklarına. Birazcık zamanımız vardı.

Bizi geriletip ilk sıradaki tribünlere oturdu ve kucağına çekti beni. İlk başta rahatısızca kıpırdandığımda beni tamamen kendine çekmesiyle oturuşumu düzelttim, böyle daha rahat hissediyordum. Kendini bana ittiğinde dudaklarımdan çıkan birkaç mırıltı ile alt dudağımı emdi. Alt tarafımdaki lanet uyanma tekrar başlamıştı.

"Dylan." diye fısıldadım nefes nefese dudaklarımızı ayırıp. Hızlıca ıslak dudaklarıma kısa bir öpücük daha kondurdu. Gözlerim şortuma kaydığında küfrettim. Saklanacak gibi değildi bu sefer.

"Halledeceğim." Bacaklarımdan tutup duruşumu sağlamlaştırdığında birden ayağa kalkmasıyla kollarımı düşmemek için boynuna doladım tekrar. Bedenimi tirübinlere yatırdı ve boynuma küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi.

Gözlerimin içine bakarak basket şortumun iplerini çözdü. "Biri gelirse?" diye fısıldadım.

"Yirmi dakikamız var." Şortumu bacaklarımdan sıvayıp kenara koyduğunda hafif ürperdim. Ardından yavaşça iç çamaşırımı çıkarttı. Karnıma meylenen aletim ortaya çıktığında ikimiz de sertçe yutkunduk.

Üstümdeki basket ümiformasını sıvayıp karnımdan öpmeye başladığında gözlerimi basket salonunun yüksek tavanına diktim. Yavaşça alt tarafıma inip aletimin ucundan öptüğünde dişlerimi sıktım ve kesik bir nefes çektim içime. Gözlerime bakarak tamamen ağzına aldığında dudaklarımdan bir küfürün çıkmasını engelleyemedim. Gel git yapmaya başladığında ellerim saçlarına gitti.

Dudaklarımdan boğuk inlemeler döküldükçe hızlanıyor gibiydi. Uzun denecek zamandır kimse ile yatmamıştım ve erken boşalmamam büyük bir mucizeydi. Ağız işini o kadar iyi yapıyordu ki ayak uçlarıma kadar bedenimin yer yer titremesini engelleyemiyordum.

"Dylan." diye inledim gözlerimi sıkıca yumarken. "Geleceğim." Geri çekilmediğinde gözlerimi açıp gözlerine baktım. Büyük bir zevk patlamasıyla boşaldığımda, gözümün önünde zevkten küçük kareler oluşurken nefes nefese bacaklarımı indirdim. Ağzını çektiğinde gözlerimin içine bakarak yutkundu.

Cesareti ile şoka uğrasam da belli etmedim. Herkesin yapacağı bir şey değildi. Doğrulup şortunun iplerini çözmeye başladığımda bir şey demedi. İç çamaşırı ile birlikte bacaklarından sıvadığımda sertleşmiş aletine baktım ve elimle kavradım yavaşça.

Islatmak için eğilip ağzıma aldığımda inlemesi kulağımı doldurdu. Geri çekilip gözlerine baktığında beni birden altına almasını beklemiyordum.

Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında öpüşüne karşılık verirken elimi ıslak aletine götürdüm ve çekmeye başladım. Ona ağız işi yapabilir miydim, hiçbir fikrim yoktu. Becerip beceremeyeceğimden hiç emin değildim.

Birkaç dakika sonra elime boşalıp nefes nefese dudaklarımızı ayırdı ve başını omzuma yasladı. Elimi aramızdan çektim ve üstüme uzanmasına izin verdim. Nefeslerini düzene sokmasını beklerken saçlarını okşamaya başlamıştım.

Bir süre sonra başını omzumdan çekip gülümseyerek gözlerime baktığında çenesinden tutup kendime çektim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. "Daha fazla yapmalıyız." dediğimde dudakları kıvrıldı.

"Kesinlikle."

Üstümüzü düzeltip doğrulduk ve bizimkiler gelene kadar tek yaptığımız öpüşüp gülüşmek oldu.













Yarın Another Time gelir.

Nasıl?

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Sonra görüşürüz.

Continue Reading

You'll Also Like

6.3K 745 5
TAMAMLANDI Uhbar, kayıp arkadaşını aylar sonra görmüştü. Ölü olarak. Uhbar hayatta değil gibiydi, hayata dönmesi gerekti. Arkadaşı için yapması gerek...
43K 4.1K 37
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.
2M 142K 51
"Homofobiğim diye eşcinsellerden nefret edecek değilim." BoyxBoy
46.8K 3K 22
Stiles arkadaşları tarafından dışlanan bir çocuktu. Para kazanmak için çok çalışsa da genç yaşta kimsesiz kaldığı için masraflarına yeterli gelmiyord...