Kor Gibi

Da FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... Altro

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

49. Bölüm

17.4K 992 37
Da FundaPehlivan1

49. Bölüm

 

__ Selen! Selen, kendine gel! Tanrım… Selen!

__ Getirdim Korhan Bey!

Korhan hızla dönüp Fatma Hanımın elinden pamuk ve tentürdiyodu alırken bir türlü endişelerini kontrol altına alamıyordu. Daha doğrusu bunu denemiyordu bile. Selen’in alnında ki saçlarını nazikçe kenara itip yarayı ortaya çıkarırken gerçek anlamda içi acıyordu. Bu o kadar belliydi ki Fatma Hanım dayanamamıştı.

__ Yarası derin görünmüyor, çok daha kötüsü de olabilirdi. Allah korumuş!

O an Korhan’ın ihtiyacı olan tek şey Selen’in gözlerini açtığını görmekti, teselli filan istemiyordu. Hiçbir şey söylemeden ilaçlı pamuğu Selen’in yarasına nazikçe bastırdı, baygın olduğu için Selen can acısını hissetmiyordu belki ama Korhan yine de yüzünü buruşturmadan yapamamıştı ve…

__ Kahretsin, dedi Korhan kendisine öfkeli, hırçın, acı çeken bir ses tonuyla.

Nasıl olduğunu bile bilmiyoruz! Bayılıp düşerken mi başını vurdu yoksa başını vurduğu için mi bayıldı? Her şartta benim yüzümden… Asla arkamı dönmeyecektim ona, asla! Delireceğim… Neden, neden ayılmıyor bir türlü?

__ Ilgaz Bey yolda… Yine de ben bir kez daha arayayım onu!

Fatma Hanım koşarak odadan çıkarken Korhan Selen’in ellerini elleri arasına almıştı. Artık ne yapması, ne düşünmesi gerektiğini bile bilmiyordu. Sadece… Bir kez daha onun o güzel yüzüne hastane odasında çaresizce bakamazdı.

__ Selen…

İsmini taparcasına fısıldayışı işe yaramıştı sanki! Selen’in kaşlarını hafifçe çattığını gördüğünde hissettiği heyecan ve mutluluğu ondan başka kimse yaşatamazdı ona!

__ Selen… Buradayım ben, yanındayım tamam mı? Sakın zorlama kendini, buradayım!

__ Korhan…

__ Canım benim, dedi Korhan bir an gülümsedikten sonra eğilip dudaklarını yavaşça Selen’in alnına bastırırken.

Seni bırakmayacağım. Döndün bana bir kere… Artık hiçbir yere gidemezsin.

Selen için o sözlerin ne kadar önemli olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu Korhan’ın ama Selen o an elinde ki o kuvvetli, yumuşacık eli yavaşça sıkarken öyle bir duygu yoğunluğu içindeydi ki… Gözlerini araladığında kendiliğinden gözyaşları bulmuştu yolunu.  

__ K-korhan.

__ Şştt… İyisin, her şey yolunda.

Sanki bu Selen’in çok umurundaydı! Hızla yerden biraz kalkıp Korhan’ın boynuna sarıldığında bir an hissettiği baş dönmesiyle geri yere düşeceğini sandı ama Korhan buna izin vermemişti. Kolu sıkıca sırtına dolanırken bir bebekmiş gibi diğer eliyle de başını tutuyordu. Selen yavaşça gözlerini kapattığında o anın rüya çıkmaması için içinden bildiği bütün duaları sıralamaya başlamıştı. O yanında diye tam olarak rahatlayamıyordu bile. Nihayet ona daha sıkı sarılacak gücü kendinde bulmaya başladığında gözyaşları da daha hızlı akmaya başlamıştı.

__ Gerçekten gitmedin değil mi? Gitme… Sakın bırakma beni!

Heyecanlıydı sesi, tıpkı vücudu gibi sesi de hiç durmadan titriyordu. İçinde o kadar çok şey biriktirmişti ki, kendi bedeninde öylesine çok sıkışmıştı ki artık patlama noktasındaydı. Daha fazla bir şeyler saklayamaz, ona yalan söyleyemezdi. Hatta susamazdı bile!

__ Söz ver bana! Gitmeyeceğim, de!

__ Gitmeyeceğim… Asla gitmeyeceğim.

__ Çok yorgunum, dedi Selen aldığı cevapla biraz olsun rahatlayıp ellerinden birini Korhan’ın ensesine doğru kaydırırken.

Endişelenmekten, korkmaktan… Ne yapacağım, diye düşünmekten çok yoruldum. Dayanamıyorum artık!

__ Dayanmak zorunda değilsin. Ben varım, seninleyim…

Bu sözler kalbinin taa derinlerinden geliyordu Korhan’ın. Yumuşacıktı sesi, onu sarıp sarmalayan kolları onu hiç bırakmayacak gibiydi. Evet, bu gerçekti. Aralarında ki o koca soru işareti henüz cevaplanmamış da olsa artık sınırları belliydi. Selen… Belli ki yoluna taş koyduğu biri tarafından tehdit ediliyordu. Hemen sormak istediği pek çok soru vardı ve öğrenmek için giderek daha çok deli oluyordu. Ama önceliği her zaman ki gibi selen’di. Onun için hissettiği aşk ve şefkat öfkesini dizginliyordu. Ama sonra onu sonsuza kadar öyle kollarında tutmak isterken Selen biraz daha doğrulmaya çalışarak birazcık uzaklaştı kollarından. İşte hiçbir acı Selen’in kendisinden ayrıldığında hissettirdiklerine benzemiyordu.

__ Dur, zorlama kendini. İyi misin?

Onun bu sıcak ilgisi, güzel endişeli bakışları ona her şeyi unutturabilirdi. Ama… Onu öyle üzgün, ıstırap içinde görmeye dayanamıyordu. Kendisi için bile olsa! O yüzden hızla gözlerini sildikten sonra Korhan’ın yüzünü biraz olsun gülümsetmek istemişti. Elini yavaşça alnına, yarasının yakınına götürürken gülümsedi onun güzel sıcacık bakan gözlerine bakarak.

__ Görüyorsun ya… Başımı bir yerlere çarpmadan rahat edemiyorum.

__ Rahat etsen iyi olur yoksa seni senden korumak zorunda kalırım. Ki… Bundan hoşlanmazsın.

Korhan’ın küçük bir gülümsemeyle çenesini tutarak söylediği bu sözler Selen’in içini titretmişti. Yüzünde ki gülümseme kaybolurken ona gerçeklerin bir kısmını söylemeye zorunlu hissediyordu kendini.  

__Çok ama çok üzgünüm. Ben… Dedi Selen bir an durup yeniden dolmaya başlayan gözleriyle onun bakışlarında kaybolurken.

Seni üzdüğüm, yalanlarıma inandırdığım her an… Her an kalbimin ateşlerde yandığını hissettim. Ama…

Korhan hızla başını sallayarak saçlarında duran o narin eli aldı elleri arasına.
__ Bunları şimdi konuşmayalım. Başın filan dönmüyor değil mi?
Cevap vermeden büyük bir özlemle, bitmeyen korkularıyla ona bakıyordu Selen.

__ İyi misin?

__ Evet.

“Seni seviyorum” demeyi her şeyden çok istiyordu ama boğazında, ruhunda onu engelleyen bir şeyler vardı. Gözlerini sonunda hafifçe Korhan’dan ayırırken kendisine hep aynı şeyleri söylüyordu. Çok yakında her şey düzelecekti, Tarık Bey sonunda bu tehditlerin sonunu getirecekti. Sona gelmişlerdi! Omuzlarına delice bir baskı uygulayan o yükten, o korkulardan kurtulacaktı.  

__ Selen Hanım!

Korhan doktorun kendilerine doğru gelen endişeli sesiyle zorlanarak ayırmıştı gözlerini Selen’den.

__ İyi misiniz, bakayım başınıza…

__ Önemli bir şey değil, iyiyim ben.

__ Başınız ağrıyor mu ya da dönüyor mu?
__ Hayır.

__ Çift ya da bulanık görme var mı?
__ Yok…

__ Mideniz bulanıyor mu?

Selen “imdat” diye bağırmak üzereydi.

__ Sadece bayıldım. Günlerdir düzgün uyuyamıyorum, stresliyim ve bu gün de henüz bir şey yemedim. Ondan oldu.

__ Aferin Selen… Neyse ben hemen Fatma Hanıma söyleyeyim de yiyecek bir şeyler hazırlasın.

 

__ Şimdi biraz daha iyisin değil mi?

Bir saat içinde defalarca bu soruyu sormuştu Korhan, bıkmadan usanmadan… Ve Selen elinde ki su bardağını bir kenara bırakırken artık ona “iyiyim” demeye korkuyordu çünkü Korhan’ı tanıyordu. Artık daha iyi olduğunu fark ederse yeniden sorulara başlayacaktı! Korkuyordu, erkenden Korhan’a her şeyi belli ettiği için onun hayatını tehlikeye atmış olmaktan çok korkuyordu!

__ Ben… İyi değilim, biraz uzanmaya ihtiyacım var.

Korhan’dan ve sorularından kaçmak için güzel bir yoldu bu belki ama Korhan bir eliyle Selen’in yüzünü kavramış tam olarak gözlerinin içine bakıyordu. Hem de sıcacık bir şekilde…

__ Dinleneceksin. Hatta seni kucağımda ben götüreceğim yatağına ama önce bir cevap ver bana. Evet ya da hayır… Bu kadar.

__ Hayır.

Selen’in bu hızlı cevabı karşısında sinirlenmemeye çalışıyordu Korhan ama elinde değildi. Hızla elini Selen’in yüzünden çekerken sabrının son damlalarını kullandığını hissediyordu.

__ Neden panikledin o zaman?

__ Çünkü ben… Çok karışığım yani psikolojim…

__ Yapma Selen! Sen tanıdığım en kötü yalancısın! Beni kandırmaya çalışma.

Selen nefesini tutarken Korhan dayanamayarak ayağa kalkmış Selen’in önünde bir ileri bir geri yürümeye başlamıştı.

__ Bana ne yaptığının farkında bile değilsin! Şu hale bak… Eğer tehdit ediliyorsan bana güvenmediğin, benden uzaklaştığın için sana çok kızacağım ama tehdit değilse…

Korhan’ın giderek kısılan sesi bir an dururken Selen hızla çarpan kalbiyle gözlerini yavaşça ateşli mavi gözlere kaldırmıştı. Korhan da bunu bekliyordu sanki. Hafif bir iç çekerek yeniden yanına oturdu Selen’in. Ne hissettiğini ona tam olarak belki de ilk kez söyleyecekken Selen’in gözlerini ve tepkilerini görmeye ihtiyacı vardı. O yüzden Selen’i çenesinden nazikçe tutarak onun o güzel yüzünü çevirdi yüzüne. Hafifçe titriyordu Selen, gözleriyse dolu doluydu! Korhan içi giderek bakıyordu ona…

__ Hiç tehdit almadıysan… Benden uzak durman için, boşanmayı istemen için farklı bir sebep aramam gerekir. Bunu istemiyorum, aptal yerine konmayı bile tercih edebilirim.

Selen şaşkınca Korhan’a bakarken nefesini tuttuğunun farkında değildi. Ahh Korhan… Çok tatlıydı, içten ve sevgi dolu o hali Selen’i iyice kilitliyor ve kontrolünü kaybetmeye bir adım daha yaklaştırıyordu. Ama dayanamazdı ki, ona daha fazla acı vermek istemiyordu! Belki yanlıştı ama yine de söyleyecekti.

__ Boşanma davası açmadım.

Korhan içten içe bir rahatlama hissetse de hala diken üzerindeydi.

__ Neden yalan söyledin Çağla’ya?

__ B-ben vereceğin tepkiyi merak ettim.

Hiç vazgeçmiyordu Selen! Korhan alaylı bir şekilde gülümserken yeniden yükselmeye başlıyordu sesi.

__ Yani tehdit edilmiyorsun… Bunu sorduğumda panik oldun, hatta bayıldın ama bunların bir anlamı yoktu. Buna inanacağımı mı sanıyorsun?

__ Korhan…

__ Sus! Daha fazla yalan duymak istemiyorum, midem bulanıyor artık. En iyisi gerçekten Gediz’e gitmek! En azından o da inkâr ederse gücümü kullanarak ona gerçeği söylettirebilirim!

Bu sözlerin amacı aslında Selen’i korkutmak değildi, sadece gerçekleri istiyordu. Bu düşünceyle gitmek için yeniden ayağa kalktı.

Selense sıkışıp kalmıştı, kalbi deli gibi atıyordu. Onun o adi herife gitmesine izin veremezdi. Korhan’ın kendisine olan güveninden faydalanıp zarar verebilirdi ona!

__ Dur, bekle!

Korhan sadece bir adım atmışken ayağa kalkan Selen’e doğru döndü. Bu ona verdiği son şanstı ama Selen’in sözleri kesinlikle onu tatmin etmeyecekti.

__ Bir hafta… Bir hafta sonra her şeyi anlatacağım sana.

__ Bir hafta değil bir saat bile beklemeye niyetim yok!

__ Lanet olsun! Bir kez olsun güven bana! Tek istediğim sana zarar gelmemesi görmüyor musun?

Görüyordu… Selen’in gözlerinden akan yaşları, hafifçe aralanmış titreyen dudakları korkusunu ve endişelerini… Hatta kendisine olan aşkını anlatıyordu! O an ki öfkesine, hırsına rağmen önceliklerini kaybedip Selen’i kendisine çekmek ve dudaklarıyla onu bir daha asla bırakmayacağını anlatan bir sahiplenişle öpmek, öpmek, öpmek istiyordu!

Ama… Bunun için biraz daha beklemek zorundaydı. Ve Selen’e durmayacağını anlatmak istercesine son kez tane tane konuştu Korhan.

__ Karımı tehdit ediyorlar… Bir şekilde evliliğimi kontrol altına alıyorlar ve ben öylece uzaktan bakıp hiçbir şey yapmayacağım öyle mi? Sen aklını kaybetmişsin!

Gidecekti, bu sefer gerçekten gidecekti! Ama Selen kendisinden kesinlikle beklenmeyen bir güçle Korhan’ı kolundan yakalayıp onu kendisine doğru çevirmişti. Artık gözlerinde yaş yoktu.

__ Gitmeyeceksin dedim!
__ Gerçekten mi? Nasıl engel olacaksın bana?

O kadar kararlı ve küstah görünüyordu ki Korhan… Birbirlerine meydan okurcasına bakarlarken Selen’in nefesleri hızlandı önce. Ardındansa hiç düşünmeden bir an da parmaklarının ucunda yükselip hızla bastırdı dudaklarını dudaklarına…

Canlarımm keyifli okumalarr :))

Continua a leggere

Ti piacerà anche

194K 10.5K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
357K 1.6K 49
seks hayatın bir parçası...
2M 88.3K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
763K 28.9K 91
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...