My fault | Taekook

By Mochiiipjmm

675K 50.7K 41.3K

Taehyung,ilk birlikteliğinde hamile kalır. -Hamileyim _____ Semekook Uketae More

0
1
2
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Son

3

26.4K 1.9K 1.1K
By Mochiiipjmm

Selamlarr

Destek olmayı unutmayınnn...
Yorumlarınız benim için çookk önemi

Fikirlerinizi bekliyorummm

İyi okumalarrr!!

30 Vote
50 yorum?

-

Taehyung
"Anne! Gitme!"

Çaresizce düştü omuzlarım. Benim yüzümden annemin başı belaya girecekti işte! Adımlarım pencerenin önünü buldu, annemin kırmızı arabasının otopark dan çıkışını izliyordum dolu gözlerimle. Yeşil gözlerim arabayı takip ederken düşündüm.

Acaba ne konuşurlardı? Bebeğimi kabul eder miydi?, Yoksa onu aldırmamı mı isterdi?

Hayır hayır! Bunu asla yapmazdım. Gerekirse tek olurdum ama onu öldürmelerine izin vermezdim, her şey benim hatamdı sonuçlarına katlanmalıydım....

Ellerimi karnıma kenetleyip geniş koltuğun ufak bir bölümüne oturdum. İlk omuzlarım sarsıldı, ardından bir hıçkırık çıktı dudaklarımın arasından, çok sürmedi hıçkıra hıçkıra ağlamam...

İlahi bakış... (Yazar'dan)

Kim Yoora, şoförünün kullandığı aracın durmasıyla yanından aldığı çantasıyla birlikte indi. Önünde ki gökdelen büyüklüğünde ki şirketi inceledi kısa süre. Oldukça lüks gözükmesiyle birlikte çok da iyi korunuyordu. Şirket bahçesine girmek çok da zor olmadı onun için. Zira soy isminin Kore'de hatrı sayılır değeri vardı.

Derin nefes verip her şeyin iyi olacağını fısıldadı kendi kendine. Sakince konuşacak oğlu için en iyisi bulacak, yapacaktı. Açıkçası oğlundan böyle bir şey beklememesinin yanında arkadaş çevresinden de beklemiyordu. Her ne kadar Taehyung ile bunu neden onunla konuşmadığını tartışmak istese de, oğlunu hamile haliyle strese sokmak istemiyordu.

Büyük şirketin içine girdiğinde duvarın üstünde şirket krokisi karşıladı onu. Yanında duran sekreterin garip bakışlarının üstünde olduğunu da hissediyordu. Gördüğü 'Jeon Jungkook' yazısıyla sırıttı. Sekreter kızın sorularını duymamazlıktan gelip onun arkasından koşmasına izin vermeden asansöre girdi.

27.Kat düğümesine basarken cam asansörden şirkete göz gezdirdi. Genel olarak siyahın hakim olduğu oldukça şık duran bir yerdi. Gözlemlediği kadarıyla, şirket inşaat yada üretim şirketiydi. Etrafına büyük maketler bulunuyordu.

Daha öncesinde bu soy ismini ve bu şirketi duysa da zaman kaybı olduğunu düşündüğü için araştırma gereği duymadı.

İstediği kata geldiğini bildiren ses ile asansör kapısı açıldı. Kim Yoora adımlarını direkt olarak diğerlerinden farklı olan kapıya doğru yürürken onu durduran başka bir erkek asistanla gözlerini devirdi. Bu adam, bu kadar önemli biri olmamalıydı. Genç bir çocukla, bilinci yerinde değilken,sorgusuz sualsiz birlikte olan birinin hakkı değildi bunlar.

"Hanımefendi? Buraya öylece giremezsiniz. Randevunuz var mı?"

Bıkkınca bir nefes verip karşında masumca ona soru soran çocuğa göz gezdirdi. Özenle taranmış sarı saçlarının arasında ufak pembelikler vardı. Yüzü bir bebekte olabilecek kadar pürüzsüz, dudakları oldukça dolgundu. Giydiği çizgili süveterin altına beyaz gömlek, ve altına giydiği bol pantolonu fazlasıyla tarz görünüyordu.

Yoora genç çocuğu süzmeyi bırakıp gülümsedi. Elini çocuğun sarı saçlarına atıp okşarken genç olan oldukça şaşkındı bu duruma. Sonuçta herkes gelip onun saçlarını okşamıyordu öyle değil mi? Çocuk kimseyi kırmamak ve yanlış anlaşılmamak için sustu.

"Seni üzmek istemem çocuk. Patronun olacak adamla görüşmem gerek."

Genç çocuk ağzını açıp itiraz etmek için hazırlanacağı sırada masasının olduğu tarafa çevrilip sırtından ittirildi. Açıkçası bu kadından korkmuştu(?). Sesi oldukça derindi, ve parmağında ki şık yüzükler...

Kim Yoora,kapıyı çalma zahmetinde bulunmadan içeri girdi. Kapıyı ardından kapatırken odayı süzdü.

"NE BU SAYGISIZLIK!"

Odayı boş verip siyah masanın yanına ilerledi, tam önünde durdu. Patron olduğu belli olan bu adam yakışıklıydı. Bu kadarını beklememişti, fakat beklemediği başka bir şey daha vardı.

Bu adam oğlundan oldukça büyük duruyordu...

"Size odama böyle girme hakkını kim verdi hanımefendi?"

Gülümsedi. Çantasını siyah deri koltuğa bırakıp hemen ardından ceketini de çıkarıp düzenle koydu. Karşısında ki adam şaşkındı. Hem kadının böyle saygısızca odasına girmesine, hem de bu kadar rahat davranmasına. Eşyalarını koyduğu koltuğun karşısında ki koltuğa oturup göz göze geldi adamla.

"Jeon Jungkook...?"

Onaylar biçimde başını salladı kadına karşı. Şu anlık sakin kalması gerekliydi. Ellerini masanın üzerinde birleştirip birbirine kilitledi. Dikkatle karşısında ki kadının diyeceklerini bekliyordu.

"Kim Taehyung. Bu isim size tanıdık geliyor bu Bay Jeon?"

Bir kaç saniye düşündü. Aklına bu isme dair bir şey gelmese de sanki çağrışımlar vardı. Aklına geliyor ancak hatırlayamıyordu. Başını iki yana salladı.

Kim Yoora 'anladım' der gibi başını sallayıp elinde sıktığı bilekliği masanın üzerinde ki ellerine doğru bıraktı yada... Attı mı demeliydik?

Adam başını eğip ellerinin yanına düşen bilekliğe baktı. Göz bebekleri saniyesinde büyürken bilekliği eline alıp gözlerini karşısında ki kadına çevirdi.

"Bu bileklik... Nereden buldunuz bunu?"

Gülümsedi Yoora. Bu bilekliğin kilit nokta olacağını biliyordu.

"Yaklaşık 3 Ay önce. ****** Bar da, 18 yaşlarında bir çocukça birlikte oldunuz mu? Ah pardon... Oldun. Bunu hatırlıyor musunuz?"

Adam bilekliği bileğine takarken güldü. Komik geliyordu bunlar ona.

"Benimle kelime oyunu mu oynuyorsunuz hanımefendi?"

Aslında gözünün önüne bazı şeyler geliyordu. Altında ağlayarak inleyen çocuğu hatırlıyordu. Hayır... Zevkten falan değildi, acı vardı... Çokça acı. Çocuk kendinde değilken, o hayatında hiç bir birlikteliğinde bu kadar zevk almadığını da biliyordu. Başını sallayarak gözünün önündekileri yok etti.

"Hamile"

Kulağına ilişen kelime ile başını özenle taktığı bilekliğinden kaldırdı. Az önce gülen yüzü şimdi oldukça sertti. Az önce ki pozisyonuna geri döndü, ellerini masanın üzerinde birleştirerek parmaklarını birbirine kenetledi. Bu saçmalığa biri son vermeliydi.

"Siz kafanızda ne kuruyorsunuz?"

Kim Yoora cevap vermedi. Kimse birden bire aniden gelen kadına inanacak değildi. Bunu beklemek sadece aptallık olurdu.

"Taehyung sadece sizinle birlikte olmuş. Bakın... Biliyorum inanmak zor ancak...-"

Kadının konuşmasına devam etmesine izin vermeden ayağa kalktı. Koltuk da duran çanta ve ceketi alıp kadının kucağına aynı onun yaptığı gibi özenle bıraktı. Ardından kolundan tutup kaldırarak kapıya kadar getirdi.

"Çaldığınız önemli dakikalarım sorun değil. Bileklik için teşekkür ederim bayan. Size iyi günler."

Cevap beklemeden kapıyı sert sayılabilecek şekilde kapattı.

-

Selamlaaarr

Çok geç kaldım haberim var...

Fikirlerinizi bekliyorum. Random da olsa yorum yapın lütfen.

Sizleri seviyorum, görüşürüz!

900 kelime...

Continue Reading

You'll Also Like

622K 59.9K 37
omega taehyung para için deltanın çocuğunu taşıyordu. 060124
797K 65.1K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
147K 13.3K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
267K 25K 19
❝Taehyung'un minik yaramazlıklarına, Jungkook'un peltek diline, Jimin'in Yoongi'ye olan hayranlığına, Hoseok'un kocaman yüreğine ve birbirine tutkuyl...