Karanlığın ve Aydınlığın Vari...

By amour_des_livres07

61.8K 4.4K 386

Beyaz ve siyah iki Ejderha biri aydınlık diğeriyse karanlık peki ya birbirlerine aşık okurlarsa ve bir kız ço... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm - Sezon Finali
Açılama !!!
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
Duyuru !
48. Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
Duyuru!

7. Bölüm

2K 144 0
By amour_des_livres07



*Luna

***

Önümdeki taşı görmediğim için düşecekken de biri tarafından düşmem engellendi kim olduğunu anlayamamıştım ama tekrar doğrulunca ayaklarım isyan etti, sendelenip geri düşecekken aniden havalanınca gözlerimi olabildiğince açtım.

Aaron beni kucağına almıştı kimseye bir şey demeden ilerlemeye başladı.Gerçi benimde itiraz edecek halim yoktu. Göğsüne başımı koydum. "Abim gibi kokuyorsun" deyip uykuya daldım.Sebepsizce kendimi güvende hissediyordum abimden sonra .

***


Sabah gözümde bir şeyin parlamasıyla uyandım. Ellerimi siper olarak kullanıp parlayan şeye baktım. Lotus ve elinde bir ayna vardı. "Sonunda uyandın. Bir az daha uyanmasaydın öldün sanıcaktım."

Gözlerimi devirip yatakta oturur pozisyona geldim.
Dün olanlar aklıma gelince ben Aaronun kucağında uyuya kaldım bir de ona abim gibi kokuyorsun dedim.

Yanaklarım yanmaya başlayınca Lotus endişeyle bana bakıp "Ne oldu Hasta mı oldun yoksa Ne yapsak Ne yapsak" diye odada uçmaya başlayınca "Hasta falan değilim. Sadece e..ee boş ver iyiyim ben. Hem ben hasta olmam." Diyerek yataktan kalkıp banyoya gittim.

Soğuk bir duş aldım ve işlerimi halledip dışarı çıktım. Lotus dolabımın önünde kıyafetlerime bakıyordu sonra bana dönüp "Aaron anne ve babasıyla konuşmuş valizini hazırla. Ateş krallığına gidiyoruz ve Kral ve Kraliçenin önünde güzel olmalısın sonuçta onların müstakbel gelinisin."
diyince gözlerimi pörtletip Lotusa baktım.

"Ne diye öyle bakınıyorsun hadi hadi bak bunları giy sana yakışacaklar bavulunu ben hakkederim." diye ellerini çırptıktan sonra kıyafetlerim katlanıp bavuluma girdi. "Hala dikiliyor musun sen" diye bağırınca Lotusun hazırladığı kombine baktım. Mavi gömlek artı olarak da beyaz pantalonlu vardı. Elime alıp üzerime geçirdim.

Hazır bavulumu alıp bahçeye indim. Herkes buradaydı en sona ben kalmışım.

"Eğer biraz daha erken uyansaydın geç kalmazdık."
söylenmeye başladı Lotus. Üç tane atlı araba vardı ve askerler. Yanlarına gittim bende.

" Luna sen Aaronla birlikte ilk arabaya bineceksin bizde dört dört diğer iki arabaya bineceğiz. Sen gelmeden önce ayarlamıştık. Sorun olmaz dimi"

"Hayır hadi gidelim."

Öndeki arabaya yöneldim askerlerden biri bavulumu aldı, diğeri arabanın arka kapısını açtı.

Donuk bir yüz ifadesini takınıp arabaya bindim. Sonra Aaron da binince yola çıktık. Lotus camdan dışarıyı seyrediyordu ve arabada sessizlik hakimdi.
Yolculuğun ardından Ateş Krallığına vardık.

Sarayın bahçesine girdik ve askerler kapıları açınca dışarı çıkıp derin derin nefes aldım. Kapalı yolculuklar bana göre değildi. Bavulum bir asker tarafından taşınırken bende Aaronu takip ettim .

Saray'ın içi dışından bile büyüktü. Kocaman bir kapının önünde durunca Elena kulağıma:
"Taht Salonu geldik." dediğinde başımla onu onaylayıp açılan kapının içine girdik.

Kraliçe bizi görünce gülümseyerek

"Hoşgeldiniz çocuklar" dediğinde Hafifçe eğilerek selam verdiler.

Ben hariç!

Kusura bakmasın ama ben kimsenin önünde eğimem!

Onun yerine baş selamı verdim. Kral ise selamıma karşılık verip konuşmaya başladı.

" Çocuklar biliyorsunuz ki su ,hava, toprak krallıkları bizden yana değil bu yüzden sizin burda kalmanıza karar verdik."

Kraliçe Kralın sözünü devam ettirdi.

" Ve aldığımız bir habere göre büyücüler bir şeyin peşinde ama olduğunu bilmiyoruz,  ruhların söylediğine göre Kuzey Elf krallığına saldırı düzenlemeyi planlıyorlar."

"Ne! Ne istiyor olabilirler ki ben burdayım. Aradıkları benim neden böyle bir şey yapıyorlar."

" Biz de bilmiyoruz tatlım."

"Ailemin yanında olmalıyım. Saldırıyı ne zaman düzenliceklerini biliyor musunuz?"

"Sanırım yarın yapıcaklar."

"Onları uyarmalıyız ve ben yardıma gidiyorum."

" Bunu yapamazsın Luna .Burda kalmalısın senin güvenliğin önemli oğluma bağlısın." içimden kahkaha attım ve gayet sakin ve bir o kadar kararlı sesimle krala baktım.

"Onlar beni bu zamana kadar saklayıp büyüten kişiler beni koruyan ve kollayan onları böyle bir durumda yalnız bırakamam."

"Elfleri uyarsak gerisini kendileride halledebilirler onlar savaşçılar başa çıkabileceklerdir. Bu da son kararım." dediğinde krala atabildiği en sert bakışı attım. Hiç bir şey söylemeden sinirle salonu terk ettim.

Cep aynadan ablamın adını üç defa söyledim. Bu büyü çok eskidir ve elflere özgüdür. Ablam aynanın karşısında belirince ona baktım, hafif kızgın bir şekilde duruyordu.

" Unutuldum sandım Luna seni çok özledim."

" Ben de abla ama iyi bir haber vermek için aramadım."

" Dinliyorum Laura."

Ona başıma gelen olayları ve saldırıyı kısa bir özetine anlattım ve cevap vermesini bekledim.

"Kralın kararına karşı çıkamazsın Laura ve onlar senin bağının ailesi orda kal ve bunu bize bırak halledebiliriz."

Sitemli çıkan sesimle karşılık verdim.

"Gerçekten o Kralın sözünü dinleyeceğimi sandığına inanamıyorum abla sizi asla yalnız bırakmam . Ve evet oraya geleceğim ne pahasına olursa olsun . Kralın Ne yapacağı umrumda değil o büyücülerin tek başlarına geleceğini sanmıyorum. Eğer bir şey arıyorlarsa Tanya ve Kratosta gelecektir. Ve benim alcağım bir intikam var."

"Sadece onlarla aranın bozulmasını istemiyorum Laura. Ama madem geliyorsun bekliyor olacağız . Kendine iyi bak."

Beni tanıyordu Ne olursa olsun oraya geleceğimi biliyordu.

"Sende kendine iyi bak abla."

Konuşmayı bitirip arkamı döndüğümde Aaronu buldum eğer başından beri buradaysa konuşmalarımız duymuştur.

Ona baktım okyanus mavisi gözlerine yüzünden ne düşündüğünü anlamaya çalıştım ama nafile duygularını iyi gizliyordu.

"Buraya seni durdurmaya gelmedim. Konuşmalarınızı duydum ve bizde geliyoruz."

"Ailene karşı mı çıkacaksın?"

" Kimseden emir almam. Nasıl oraya gitmeyi planlıyorsun?"

Kaşlarım havalandı.

"Portalla."

Bana anlamamazlıkla bakınca açıklama hissi hissettim.

"Gölge gücü gölge portal açmanı sağlar gücün hakkında hiç bir şey bilmiyorsun."

"Artık sen varsın öğretebilirsin." muzip bir ifadeyle konulunca bocaladım.

"E-evet .Akşama doğru güneş batmadan önce gideriz o zamana kadar hazırlanırız."

Kekelemiştim ben . Of iyice dengem bozuldu benim. Ban sırıtarak bakıp "Tamam" demişti.

Bende hızlıca yanından geçtim ve Saray'a girdim, askerlerden birine odamı sordum. Kendimi odaya attığımda Lotus "Ne zaman gidiyoruz diye sorunca" tek kaşımı kaldırdım.

"Gideceğin belli zaten bende gitmişken perileri ziyaret ederim" dedi.

"Hadi git diğerlerini çağır."

Uçar hızla kapıya gidince hava elementini kullanarak ona kapıyı açtım Sonra geri kapattım.
Yatağa kendimi atıp tavanla bakışmaya başladım.

Sizce ne arıyorlardır.

Bilmiyoruz Luna. Oraya gidince öğrenirsin artık.
Ron

Tamam Ron .

Kapımda duyduğum sesle gözlerimi tavandan ayırıp kapıya çevirdim. Oturur pozisyona geldim sonra kapım gürültülü bir şekilde açıldığında Elena yere düştü onun üstüne Max ve Harry şok içinde onlara baktım.

Sonra diğerleriyle birlikte gülmeye başladık.
Elenan'nın  bağırışını duyunca gülmemizi bastırdık. "Kalkın üzerimden ayılar" Harry ve Max kalkmaya çalıştılar. Ama sadece çalıştılar çünkü geri düştüler.

Şu an Elenaya acıdım. Havayı kullanarak Maxi ve Harryi kaldırdım. Elenaysa yerden kalkıp kendini koltuklardan birine atıp " Sanırım ben öldüm. Üzerime öküz düştü hemde iki tane"

Eliyle 2 yapınca tekrardan gülmeye başladık. Harrynin sözünden sonra artık gülmüyorduk anırıyorduk.

"Ben anlamadım ayı değil miydi üzerine düşen öküz nerden çıktı."

Tom "Boş ver dostum sen" diyince hepsi koltuklar oturdu. Bende oturup konuşmaya başladım.

"Bakın ben gidicem ve siz gelmek istemezseniz sizi anlarım."

Rose kafama vurunca ona çatık kaşlarla baktım.

"Bir daha bizsiz bir yere gitmek gibi fikrin olmasın yoksa seni çarparım dostum." dediğinde Vanessa atıldı.

"Bu sorunu çözdüğümüze göre oraya nasıl gideceğiz."

"Askerlere görünmeden çıkmamız gerek ve tabi ki krallığın etrafında bulunan kalkanı kırmadan çıkmamız zor olucak"

Jackson'un fikrini dinleyip diğerlerinin düşünmesine karşılık onlara bakıp sakin ve rahat bir şekilde

"Merak etmeyin. Gölge gücü sayesinde oraya gideceğiz. Gölge portal oluşturucam ve orda olucağız." Bana bakıp "Gölgelerin böyle bir gücü olduğunu bilmiyorduk."

Bence bunlar güçleri hakkında hiç bir şey bilmiyorlar.
Zack(şekil değiştirme)

Haklısın.

Luna diye gözümün önünde elini sallayan Violettaya baktım.

"Efendim."

"Daldın gittin. Jackson sana bunu nerden bildiğini sordu."

Violetta ya bakıp gözümü sonuna kadar açtım Sonra Jacksona baktım kendimi toparlayıp "Nerden bilicem canım abim öğretmişti. Yani o nerden biliyor bilmiyorum."

Parmağımla oynadım ve umarım inanmışlardır.

Tabii ki inanıcaklar canım öyle bir yalan söyledin ki ben bile kendimi bilmesem inanırdım.
Darcos(gölge)

Senden bulaştı bu yalan işi!

Anca beni suçla zaten .Bu yalanı devam ettiremezsin söylemen gerekecek onlara o zaman Ne yapıcaksın?
Darcos

Bilmiyorum.

Tekrardan onlara döndüm. İnanmış bir ifade vardı yüzlerinde Aaron hariç gözlerini kısmış bana bakıyordu.

Harry konuyu değiştirip "Ben açım." dediğinde ona minnetle baktım.

"Sen ne zaman aç değilsin ki dostum."diyen Max'e dil çıkarmakla yetinmişti.

"Yemek hazırdır hadi gidelim bir şeyler yiyip güneş batana kadar dinlenelim." Aaron'un sözüyle herkes onaylayıp kalktı.

Yemek salonuna geldiğimizde diğerleri reverans yaptı ben de sadece baş selamı verdim.

Masada küçük bir kız ve benim yaşlarımda bir kız daha vardı.
Kraliçenin oturun demesiyle oturduk.

Aaron küçük kızın yanındaki sandalyeye oturmuştu Elena da beni onun yanındaki sandalyeye oturttu ve kendisi de yanıma oturdu .

Küçük kız bana bakıp sevecen bir şekilde "Ben Mira. Ateş Krallığının prensesiyim. Tanıştığımıza memnun oldum."

Bende küçük kıza gülümseyip

"Ben Luna Laura Shine. Bende memnun oldum."

Diğer kızdan ise hiç hoşlanmamıştım.

" Bende Sally Aaronun kuzeniyim."

Bana tiksinerek bakıyordu, sözlerine devam ettirdi.

"Sanırım sana elfler görgü kurallarını öğretmemişler. Kral ve Kraliçenin önünde reverans yapmalısın. Artık öğrendin bir dahakine öyle davranırsın ama onlarda haklılar yani kimin sana öğretecek vakti vardır ki kendi iş güçleri var,  merak etme ben sana öğretirim ama bak benimde işim var Ne yapsak."

Sakin ol Luna!

Sakin ol !

Olamıyorum ve eğer öfkemi kontrol etmeyi bilmesem bu kız yaşamazdı!

Gözlerimi kıza dikip adeta tıslayarak " Elfler bana nasıl davranmam gerektiğini öğrettiler ama sana galiba bir ejderhayı asla sinirlendirmemeyi öğretmemişler yazık ama şimdi uygulamalı bir şekilde öğreniceksin."

Gözlerim yavaş yavaş turuncu rengi alırken alırken kıza odaklandım ve kızın çığlıklarını duydum. Sırıttım daha yeni başlıyorduk.

Kızın çığlıkları artarken bana seslenmeye çalışıyorlardı ama şu an odağımda bir tek kız vardı. Kızın gözlerine bakmaya devam ederken bir çift mavi göz sayesinde kızla temasım kesilmişti.

Aaron bana bakıyordu gözlerimi kapatıp açtım eski haline dönmüştü. Kızsa yerdeydi ve bana bakıp "Bünün bedelini sana öğreticem ejderha" kanatlarımı kullanarak kızın yanına geldim ve gözlerime baktı ve bu sefer ona acı vermiyordu onu kendi gölgesinde boğuyordum.

Gölgesi tamamen bana itaat ediyordu kızın boynunu sıktı ve kıza " Bir ejderhaya kafa tutmakla büyük hata yaptın."

Kız bayılınca bende bıraktım ve bana şaşkınlıkla bakanlara dönüp Kral'a dönüp "Yeğeniniz için üzgünüm ama hak etti emin olun bunu başka bir Dragon'a yapmış olsaydı ölmüştü."

Odadan çıktım. Lotus omzuma kondu ve tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken onu susturdum. Bahçeye çıktım havayı içime çekerken kanatlarımı açtım ve Saray'ın en üstündeki kuleye çıktım rüzgarı kanatlarımda ve tüm hücremde hissettim.

Keşke diğer Dragonlarda yaşasaydı. Irkımdan tek kalan bendim ve bu  acı vericiydi hemde çok.

Derin nefes alıp verdim aşağıdan sesler geliyordu beni arıyorlardı. "Lotus onlara iyi olduğumu yalnız kalmak istediğimi söyle. Konuştuğumuz gibi güneş battınca gideceğiz."

Beni onaylayıp gitti. Seslerde gitmişti kulenin duvarına yaslandım sessizce ağladım. Güçlerimi serbest bıraktım.

Ve doğada benimle beraber ağladı ,gökyüzü ağladı ırkıma hiç bir şey yapamadığım için yok oldukları için ağladım, annemle babam için ağladım.

Saçlarım ıslanmıyordu çünkü yağmur utanıyordu. Bulutlar gökyüzü doğa benim acılarıma şahit olmuş hiç bi şey yapamadıkları için utanıyordu.


* temsili



Bölüm sonu

.

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 98.1K 50
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...
196K 8.2K 15
"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına...
9.7K 715 7
İnci Eraslan&Aram Eraslan 19 yaşında olan incinin anne ve babasının ölümünden sonra amcasının yanında kalması amcasının onu zengin bir ağaya satması...
7.1M 644K 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler...