Blood ties of spirits | Hyunl...

By DyShawVin

181K 18.9K 23.2K

Kanın tadı güzeldi, özellikle kokusunda aşk varsa. More

En hissiz avcı
Savunmasız
Bitmeyen dava
Biz aşık olmayız
Hayatına dahil olacağım
kadın cesedi
Uzun bir zaman
Umarım bir daha karşılaşırız
Onun için
Gizem
Sessiz şahitler
Ölmeyeceksin
Güzel öpüşüyorsun
İmkansız
Tehlike
Saçmalık
Efendimiz
Seni öldürmek istemiyorum.
Kayıp
Bana aitsin
Ait olduğun yer
İnsan değil
Canını yakmayacağım
Her şey mümkün
Paradoks
Bir umut var
Her şey yeni başlıyor
Sonuçlar
Dünyanın sonu
Araf
Korku
Tüm hayatını bitiririm.
Kin
Savaş
Söz Veriyorum
İhtimal
İyi olacaksın
Mutluluk
Sadece aşk böyle acıtabilir
Başka Bir Evren
His
En acılı ölüm
Senin bedeninle
Dünya'nın en mutlu insanı
Her şeyden çok
Yaşamak için ölmek
Krallık
Final

Tereddüt

5.2K 532 632
By DyShawVin

Hem siyah saçlarıyla oynuyor hem de masasının üzerindeki aynaya bakarak bembeyaz olan tenini inceliyordu. Karşısında ceketinin önünü ilikleyerek ona bir şeyler anlatmaya çalışan kişiyi dinlemiyordu bile.

"Ne yapacağız efendim?"

"Hm?"

En başından beri onu dinlemediğini belli eden bir yüz ifadesiyle baktı yayıldığı deri sandalyede karşısındaki adama. Bu yaşanan endişeler o kadar umrunda değildi ki...

"Efendim polisler her yerde ne olduğunu çözmeye çalışıyorlar. Hiçbir iz bulamadıktan sonra işin içinde farklı bir şey olduğunu anlamaları an meselesi. Önlem almamız gerekiyor. Diyorum ki ne yapacağız?"

Laf laf ve laf. Yıllar yıllar önce insanlar ve vampirler arasında bir anlaşma yapılmıştı.

Kimse kimsenin canını almayacaktı. Vampirler onlar için ayarlanan kanlarla yetinecek, insanlar da vampirleri canavar gözüyle görmeyi bırakıp onlarla yaşamayı öğreneceklerdi.

Fakat bu kurallar insanlar tarafından bozulmaya başlamıştı. Vampir gördüğünde korkarak öldürmeye çalışan insanlara karşılık vampirler de kendileri için konulmuş olan kuralı bozup önüne gelen insanın kanını içmeye başlamışlardı.

Vampir ölümleri artmaya başladığı andan itibaren vampirler kendi karanlıklarının ardına gizlenmeye başladılar. İnsanlarsa bir süre sonra vampirlerin varlığını unutmaya başlamışlardı. Yüzyılların geçmesiyle birlikte insanlar için vampirler sadece efsanelerden ibaret olmuştu.

Vampirler kendilerine söz vermişlerdi. Hiçbir insana el sürülmeyecek hiçbir vampir de zarar görmeyecekti.

Ama artık kan bulunmuyordu. Bu zamana kadar geçinmeyi başarmışlardı fakat artık kurala uyamıyorlardı. Artık avcı ve av dönemi başlıyordu.

Gece ormanda gördüğü polis. Eğer o yerde öldürülmüş insan bedeni parçasını görseydi kesin bir şeyleri çözebilirdi. Oldukça delil bırakılmış bir et parçasıydı. Kim öldürmüşse ilk defa insan öldürmüş bir vampir olmalıydı.

Hem safkanlar hem de alt sınıflar artık bu kurala uyamıyorlardı. Ama hiç profesyonel de davranılmıyordu. Ölümler artmaya başlamıştı ve daha da ileri gidilirse kimlikleri ortaya çıkacaktı. Bu onlar için çok tehlikeliydi. Üstelik insan teknolojisi daha da ilerlemişken.. Olabilecek şeyler korkunçtu.

"Çıkabilirsin."

"Ama efendim bir çö-"

"Sana çık dedim."

Başını eğip dışarı çıkan alt sınıf vampire bir bakış atıp deri sandalyesine başını yasladı.

Bu olayın gizli tutulmasını sağlamak zorundaydı. Ama nasıl?

Saçlarıyla oynayarak biraz düşündükten sonra kana susamasıyla birlikte çıkan sivri dişleriyle gülümsedi.

İnsan olacaktı. Sözde insan. Onların arasına sızarsa her konudan en çabuk onun haberi olurdu.

Bu işi herhangi alt sınıf vampirine bırakmayacaktı. Bu işi bir safkan çözecekti.

"Polis.. hem polis her küçük bir haberci. Hmm o güzel kanına susamamak için elimden geleni yapacağım güzelim."

***

Jeongin yerdeki cesedi dikkatli bir şekilde incelerken Jisung ve ben cesedin şehre götürülmesi için yetkili kişilerle konuşuyorduk. Boğazı kesilmiş ve asla bir iz bırakılmamış bir ceset daha.

Şehir merkezindeki karakoldan bir polisi arayıp telefonu kulağıma götürdüm. İlk çalışta açınca konuşmaya başladım.

"Kasabada tenha bir köşede erkek cesedi bulundu. Tüm kamera görüntülerinin incelenmesi ve kör noktaların tespit edilmesini istiyorum ayriyeten kasabaya daha çok güvenlik kamerasının gönderilmesini istiyorum."

"Tam olarak ne kadar güvenlik kamerasına ihtiyaç var?"

"Kör noktaları tespit edip bana haber verin o zaman belli bir sayı söylerim."

"Anlaşıldı."

Telefonu kapatıp polis memuruyla konuşan Jisungun yanına döndüm. Biraz önceki memur gitmişti onun yerine şu an buraya ilk geldiğimizde isminin Seungmin olduğunu öğrendiğim polisle konuşuyordu.

"Sonra katil tam kaçıyordu Felix taaak bacağına bir el ateş etti güm. Şerefsiz yerde. Onu öyle yakalamıştık."

Vücut diliyle eşlik ederek heyecanlı heyecanlı en son suçluyu nasıl yakaladığımızı anlatan Jisung'a Seungmin ciddi ama gülmek isteyen bakışlarını gönderiyordu.

Bu çocuk neden sürekli kendini gülmemek için sıkıyordu anlamıyordum doğrusu.

"Vay be." Hikayeden pek de etkilenmeyen Seungmine bir bakış atıp etrafı inceledim. Kasaba halkı her geçen gün daha çok korkmaya başlıyordu. Nüfus oldukça azalmıştı taşınabilenler taşınmış taşınamayanlar da evlerinde oturmuş dua ediyorlardı.

Elinde plastik topla korkmuş gözlerle cesede bakan küçük bir erkek çocuğu gözüme takılmıştı. Ara sokakta duruyor ve burayı izliyordu. Bu sahneyi görmesi onun için hiç sağlıklı değildi.

Hızlı tempoda yürüyerek olay yerinden biraz uzak olan çocuğun yanına gittim. Bulunduğu yer tenha bir yerdi burada durması bile tehlikeliydi.

"Hey. Neden burada duruyorsun?"

Çocuk konuşmayıp birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra başını öne eğdi.

Boylarımızı eşitlemek için önünde diz çöküp çenesini tutarak başını hafifçe kaldırdım ve bana bakmasını sağladım.

"Bu olanlar çok korkunç."

"Evet öyle. Biz bunu çözene kadar evden çıkmamanı istesem?"

Başını olumlu anlamda salladı.

"Ve çıksan bile böyle yerlerde dolaşma tamam mı? Oldukça tehlikeli."

Tekrar başını olumlu anlamda sallayıp konuşmadığında gülümsedim.

"Evin nerede senin?"

Eliyle karşıdaki binayı gösterdiğinde gülümseyip başımla gitmesini işaret ettim. O koşarak binaya giderken içeri girene kadar onu izledim.

Herkesten önce küçük çocukların böyle şeylere maruz kalması çok kötüydü.

"İşin zor olmalı."

Nereden geldiğini anlamadığım gece ormanda gördüğüm çocuk elini siyah pantolonunun cebine sokmuş ve duvara yaslanmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Her iş zordur."

"Ah tabi."

Başını eğip alaycı bir şekilde söylediği şeye kaşlarımı çatarak cevap verdim.

"Neden bu kadar ciddisin sadece konuşmaya çalışıyorum insan yemem merak etme."

"Anlıyorum."

Tam Jisungların yanına döneceğim sırada hızlıca önüme geçip gitmemi engelledi.

"Onu gördüm."

Kaşlarımı çatıp oldukça ciddi olan yüzüne baktım.

"Neyi gördün?"

Yüzüme tereddüt eden bakışlarını atıyordu. Bir şey anlatmak istiyor ama çekiniyor gibiydi.

"Bu olaya karışmak istemiyorum o yüzden tedirginim."

"Ne gördüysen anlatabilirsin merak etme seni rahatsız eden bir şey olmayacak."

Heyecandan gebermek üzereydim. En başından beri ufak da olsa bir ip ucu yakalayacakmış gibi hissediyordum.

"Dışarıya sigara içmeye çıkmıştım. Aynı zamanda biraz yürümek istedim. Uzun süredir bir olay olmuyordu ve bu yüzden biraz rahattım. Çok karanlıktı göz gözü görmüyordu. Biraz tedirgin olmuştum. Eve döneceğim sırada tam orada bir hareketlilik fark ettim. Ceset karanlık yüzünden görünmüyordu. Ama koşarak uzaklaşan tamamen siyah giyinmiş biri vardı. Elinde parlayan bir cisim gördüm gibi oldu sanki. O da büyük ihtimalle bıçaktır. Malum her cesedin boğazı kesiliyor."

Dün geceyi gözünde canlandırıyor gibi yere bakarak kaşları çatık bir şekilde anlatmıştı her şeyi. Yalan söyler gibi bir hali yoktu. Ama kafama takılan bir şey vardı.

"O karanlıkta siyah giyindiğini nereden anladın?"

"Tahmin ettim. Diğer renkler hafif de olsa kendini belli eder diye düşündüm emin değilim."

Siyah giyinmiş bıçaklı bir adam. Hala çok az bir bilgi vardı hatta bu anlattığı bilgi bile değildi. Zaten herkesin kafasında böyle biri canlanıyordu.

"Fiziksel özelliklerini ayırt edebildin mi? Boyu, kilosu falan?"

"Hayır zaten çok karanlıktı bir an belki hayvan olabilir diye düşündüm ama bildiğimiz insan gibi kolunu sallayarak koştuğunu gördüm. Sonra da eve gittim."

Elimi çeneme atıp düşünmeye başladım. Bunu gidip emniyete söylesem bile değişen çok bir şey olmayacaktı sadece detaylı anlatması için karşımdaki çocuğu davet edeceklerdi.

"Benim anlatacaklarım bu kadar bulursunuz bulmazsınız çok da umrumda değil açıkçası beni karıştırma yeter."

Tam arkasını dönüp gideceği zaman kolundan tutup durdurdum.

"Bu olayları diğerlerine anlatmam gerekiyor seni şehir merkezindeki emniyete çağırma ihtimalleri var. Senin için sorun olmaz umarım çünkü bunu yapmak zorundayım. Emniyete kadar sana ben eşlik ederim."

Derin bir nefes alıp başını olumlu anlamda salladı.

"O zaman.."

Elimle diğer polislerin olduğu yeri gösterdiğimde o önden ben arkadan yürümeye başlamıştık. Tereddüt ediyordum. Bu çocukta tereddüt etmemi sağlayan bir şeyler vardı. Ama neden bilmiyorum. Belki fazla rahat olan tavırlarından dolayıdır. İlk izlenimi çok iyi değildi bana karşı.

Her neyse.. umarım en yakın zamanda bu dava çözülür.

***

Uzun saçlı önde ondan daha kısa olan sarı saçlı da tam arkasında diğer polislerin yanına ilerliyorlardı. Kafalarındaki dünya bambaşkaydı.

Sarı saçlı olan soruşturmaya dair en ufak bir ip ucunun peşinde koşarken uzun siyah saçlı olan yüzündeki gülümsemeyle her şeyin farkındaydı.

İstediğini yapmıştı. Sözde insan oluyordu. Ve çilli güzel çocuk onun sözde insan olma oyununda ona yardımcı olacak güzel bir kurbandı.

Vampirden insana insandan vampire dost olmazdı. Ama en azından vampirler efsanevi varlıklarını gizlemeye devam edeceklerdi. Çünkü o öyle istiyordu. Ve bunun için elinden gelen her şeyi yapacaktı.

***

Selam aşklar bölüm geç geldi kusura bakmayınnnn. Umarım beğenirsiniz yazım ve noktalama hatası görürseniz lütfen haber verin vote ve yorum atarsanız sevinirim öptüm hepinizi 💋❤️

Hyunjin ⤵️

Felix ⤵️


Continue Reading

You'll Also Like

40.6K 3.7K 27
Hwang Hyunjin okul birincisiydi. Lee Felix ise Hyunjin yüzünden asla ilk sıraya yükselemeyen ikinci sıranın sahibi. İkili birbirlerinin bir sırrını ö...
5.2K 422 10
Bir kere bile olsa bana aşkla bakamaz mısın ?
1.8M 97.7K 49
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...
143K 12.2K 33
Hyunjin çocukluk arkadaşı Felix'den hoşlanıyordu. Felix ise Hyunjin'in abisinden hoşlanıyordu ve abisine yaklaşmak için Hyunjin'i kullanmıştı.. -Ama...