Nadide

By Thebluespirit7

224K 18.6K 7.9K

Evrim aşk sandığı bir yabancının ellerinde tutsak edildiğinde henüz ufacıktı. Mevsimler gözleri önünde kaybol... More

Bizi Anlatsam
Kabulleniş
Bir Varmış Bir Yokmuş
Camdan Hudutlar
Azar
Kıskançlık
Cezalar ve Koşullama
Kaybolan Güzellik
Kırık Parçalar
Beni Benimle Bırak
Işıklara Doğru
Eve Dönüş
Herkes Bıksa Benden
Tehdit
Sorgu Odası
Korkunun Soğuğu
Ufak Problem
Zarar Ziyan
Acı Tatlı
Ağabey ?
Evde Kimse Yok
Sen Hele Bi Gel!
Travmalar
Zihninde
Aile Portresi
Hoşgeliş
Bir Tutam Huzur
Mışıl
Denenmemiş ?
Beni Al Kucağına
Kavimler Göçü!
Su Çiçeğim
İki Kalp Bir Ev
Habersiz
Sabun Köpüğü
Yüreğinden Yaralı Bizim Hikayemiz
❤-Nadide Tanıtım-❤
Bir Deli Sevda
Şans
Tutku
Alyanak
Dinle Beni Bi!
İlklerin En Güzeli
Dans
Gününe Tutkun
Bildiklerim
Sarı Kurdeleler
Kan Kırmızı
Sen Nadidesin

Misafirperver

3.9K 407 105
By Thebluespirit7

"Sanırım asıl konuya gelmemiz gereken noktadayız,ha?"diye mırıldandı kahvesinin telvelerine bakınan Yiğit tebessümle.

"Şey.."dedi Evrim yutkunup. "Çok teşekkür ederim geldiğiniz için komiserim..Yani şey Yiğit Abi?"

"Kes yalakalığı."diye mırıldandı Yiğit derin bir nefes verip. "Devam et bakalım."

"Biri..Bilinmeyenden biri. Okuldan."dedi Evrim telaşla. "Onunla buluşmazsam.."

"Tehdit etti ama neyle?"dedi Yiğit tek kaşını havaya kaldırırken elaların yine deli deli alevlerle çevrelendiğini görebiliyordu Evrim ve Yiğit birazdan dudakları seğire seğire ayak oynatmaya başlayacaktı yine.

"Benim.."dedi Evrim bulanan midesiyle. Zira sabahtan beri açtı. Hatta iki gündür..Belki üç ? Yemek yemediği için bulanıyordu midesi.

"Benim bazı fotoğraflarım.."dedi Evrim utançla fırtına rengi gözlerinden yaşlar süzülürken. "O-oğuz da olan bazı fotoğraflarım.."

"Onun o fotoğrafları çeken ellerini kırdığıma göre bakan bir başkasının da gözlerini kaşıksız oymak gerek."diye mırıldandı Yiğit kendi kendine.

"A-Anlamadım?"dedi Evrim onun fısıltısıyla.

"Hiç."dedi Yiğit sudan derince bir yudum çekerken. "Lütfen devam et Evrimcim."

"P-Polise gidersem bir şey..Bir şey yapabilir misiniz? Onunla buluşmak beni korkutuyor."

"Ne zaman gelmeni istedi."dedi Yiğit sinirle.

Evrim tüm konuşmayı okuyabilmesi için ona telefonunu uzatırken Yiğit'in alnının ortasında belirginleşen bir damar,seğiren dudak ve gözler,kesikleşen nefes yine heyheylerinin üzerinde olduğunu gösteriyordu. Sinirden çatılan kaşlarıyla ekrana bakınırken derin bir nefes verip Evrim'e geri uzattı telefonu.

"Sevgili Evrimcim, polisleri böyle şeylerle meşgul etmemeliyiz.Çünkü hukuk ve adalet anlayışımız gibi asayiş anlayışımız şu şekilde ilerliyor. Karakola git şikayet et, ilgileneceğiz desinler. Çağırsınlar. Hala kimseyi öldürmemişse salıverin gitsin şeklinde."

"B-ben."dedi Evrim kafası allak bullak halde bakınırken. "Ben özür dil.."

"Ama çözülmez demedim ki ?"dedi Yiğit tebessümle. "Sen sabah salına salına git oraya canım. Derdi neymiş dinleyelim bir. Belki iyi niyetlidir."

"S-Sizce iyi niyetli mi?"dedi Evrim yutkunurken.

"Niyetini yedireceğim ona."diye homurdandı Yiğit ama Evrim ürkmesin kendisinden diye tatlı bir gülüşle yanıtladı oğlanı. "Emin ol konuşulunca halloluyor."

"Siz konuşuyor musunuz halletmek için?"

"Elbette ama ağzımı kullanmıyorum."dedi Yiğit şirince. "Başka başka dillerle.."

"B-Ben..Sabah gidiyorum o halde?"

"Tabi canım."diye mırıldandı Yiğit. "Zarar veremez."

"T-tamam."

"Ama sen her gelen saçma şeyi bana okutmayı aksatma bence karakola uğramadan önce."diye mırıldandı Yiğit. "Orada soruşturma yiyorum çünkü dosyalar derya deniz oldu. Neymiş efendim Oğuz'un parmaklarını ve burnunu kırmışım. Çubuk kraker gibi kırdırtmasaydı o da? Dimi."

Evrim hayretle kumralı ve bastıramadığı öfkesini izlerken Yiğit oğlanın halsiz bakışlarıyla birlikte göz devirdi. "En son ne zaman yemek yedin. Yalan söyleme çünkü...Yalan dedektörü olmak zorunda olduğum bir meslekteyim."

"Seninle balık ekmek yediğimizde."dedi Evrim korkak bir sesle.." Ama sonra havuç ve meyvesu.."

"Banane yeme?"dedi Yiğit umursamazca. "Ama beni buraya sürükledin ve ben açım. Misafirperver ol biraz. Nasıl ikram bu ya? Kuru kahve ile kırk yıl kilitleyemezsin. İnsan abisini aç bırakır mı Evrim Paşa?"

"Annemler evde yok."dedi Evrim.

"Bana bunu neden söylemedin ,anne ve babanın hastanede olduğunu."dedi Yiğit sakince ama bastıramadığı bir imayla.

"B-ben.."dedi Evrim. "Bir akraba çocuğu kalıyor yanımda ve annesi de yemek yolluyor. Ama sana ısıtabilirim."

"Hadi canım ısıt."diye mırıldandı Yiğit göz devirip.

Aklına yazdı.

Anne ve babasından hayır gelmeyeceği kesindi.

Doğru düzgün arkadaşı yoktu.

Eve yabancı bir adam elini kollunu sallayarak gelmesine rağmen ne komşu,ne akraba ne de eve diktikleri sözde bekçisi (?) bir halta yaramıyordu.

Yiğit'in sinirle elaları titriyordu zira elini kolunu sallayarak eve girebilen Yiğit'in yerinde bir başkası da olabilirdi.

Zira Yiğit'in oturduğu yere bir başkası da Evrim'in ruhu duymadan oturup onu bekleyebilirdi.

Biri Evrim'e yeniden zarar verebilirdi.

"Yiğit Abi?"dedi bol kalorili mercimek çorbasını uzatan Evrim göz kırpıştırıp tavşancıklı pijamalarıyla dikilirken.

"De canım."diye gülümsedi Yiğit sinirle.

"Ekmek ısıtayım mı yoksa normal mi yersin.."

Yiğit dibine kadar toktu. Ama iki gündür yemek yemeyen oğlanın "normal" bir şey diyormuş gibi söyleme tarzıyla iyice cinlenmişti. Bu nedenle omuz silkip "Uzat oradan uğraşma."diye mırıldandı ve kendisine ekmek uzatmak için eğilen Evrim'in ağzına doğru bakındı.

Kaşıktaki çorbayı üflerken "Bi gelsene."diye mırıldandı Yiğit ılıdığını düşünerek.

"Efendim?"

"Limonu çok olmamış mı?"diye salladı Yiğit ağzına sürmediği çorbaya.

"Nasıl yani ben bi.."

Yiğit oğlan konuşmak için ağzını açtığında ılıttığı kaşığı olduğu gibi oğlanın ağzından içeri yollayıp sırıttı. "Bak ,limonlu biraz dimi?"

"B-ben."dedi ağzındakini zorlukla yutan ve bu dünyanın en büyük lokmasıymış gibi duraksayan Evrim panikle.

Yiğit bilerek kaşığı çorba kasesinin içine atarken "Sana zahmet bir kase de bana koysana."

"Ama?"

"Ağzın değdi.."dedi Yiğit burun kıvırıp. "Ağzın değen senindir. Korona var malum..Bunu sen ye. Bütün çorbaya değdi kaşık şimdi.."

"T-Tamam.."dedi Evrim neye uğradığını şaşırarak.

O Yiğit için çorba kasesi doldururken Yiğit eğilip çorbaya bir kaç parça yumuşak ekmek içi attı ve sırıttı. "Çok cıvık yapmış eline sağlık ama..Ekmek iyidir. Suyunu çeker."

Evrim dikkatle dumanlı kaseyi komisere uzatırken eğilince boynunu ve göğüslerini ortaya çıkaran kazaktan gözlerini çekip kaş çattı Yiğit.

Ne bok yemeye süzüyordu ki oğlanı?

"B-Ben çok..Aç değilim."

"Ağzına değdi ama."dedi Yiğit.

"Lavaboya dökerim, tencereye değil."diye mırıldandı Evrim ise Yiğit çorbayı içmeye başlarken.

"Bu nasıl misafirlik ya? Çağırma beni bir daha yemeğe kahveye..Çaya falan da."diye mırıldandı Yiğit. "Kahveyi tek kitledin bana bari yemeğe eşlik et bu nasıl misafirperverlik!"

"B-bEN.."Evrim hemen eline kaşığı alırken bir iki yudum çekti aceleyle ılık çorbadan.

"Oldu mu ?"

"Haa,canını seveyim senin."dedi Yiğit çorbanın azalıp azalmadığına bakınırken. Zira oğlanın taktiği buydu. Dikkat dağıtıp yemeği oynatarak konsantre bozmak.

Ailesi yiyebilirdi bu ucuz numarayı ama Yiğit asla.

"Türk polisiii yakalar."diye mırıldandı çorbadan uzunca bir yudum alan Yiğit sırıtıp. "Senin elinden olsa daha güzel olurdu ama masanıza puanım iki. Bizimle deyılsın."

Evrim kikirdeyip kızarırken Yiğit derin bir nefes çekip oğlanın fırtına grisi gözlerini dikerek kendini izleyişine bakındı.

Görev yapıyormuş gibi zorlaya zorlaya içiyordu çorbayı. Yiğit'in gözüne bakarak. Gözünün ta içine üstelik.

Yiğit keyifle sırıtırken omuz silkti. "Bitir."

Evrim zoraki bir ifadeyle çorbadan kaşıklarken Yiğit bir an göz kırpmadan bitirmesini izledi. "Ve bir daha evde tek kaldığın zaman..."

"Aslında babam izinde ve annemde yatışa alındı."dedi Evrim sıkıntıyla. "Beş ay daha yalnızım. Sonra da kalabalık olacağız.."

"O zaman ailenle görüşmek istediğim bir şey var."diye mırıldandı Yiğit göz devirip. "Ama sen tospaga gibisin olum hadi lan hadi. İç."

Evrim aceleyle çorbadan yudum alırken ekmeklerinin bittiğini fark eden Yiğit bir dilim kopartıp oğlanın dudaklarına sürttü ekmeği. "Ağzına değdi ama çöpe mi gitsin bu koronada!"

"T-Tamam."dedi Evrim telaşla yutkunup ekmekten ısırırken.

"Aferin aslan.."diye yutkundu dudaklarına değen parmakları sıcak bir his bırakırken Yiğit. 

"Ben de ev arkadaşı arıyordum biliyor musun ? Bizim Kamran evlendi."diye homurdandı Yiğit. "Bekar evinde yalnız kalmak zorluyo. Duvarlarla laflanmıyor.."

"Eviniz neredeydi?"diye sordu Evrim. "Buraya yakındı diye hatırlıyorum öyle bahsetmiştiniz."

"On beş dakika ötede."diye gülümsedi Yiğit. "Bence ikimize de ev arkadaşı lazım ha? Annenlere bahsetsem salarlar mı seni?"

"B-bilmem ki.."diye mırıldandı Evrim şaşkınca.

"Ben yarın sabah ufak bir ringe çıkaca..Aman ufak bir işim var. Ondan sonrasında da bir güzel anneciğinizi ziyaret edeyim. Kardeşini kutlarım."diye mırıldandı Yiğit. "Hem de soruşturma ile alaklı bir kaç imza vardı,bizim kızlar yerine ben giderim."

"Sizle kalmam için izin için mi???"diye merakla sordu Evrim.

"Tabi canım."diye mırıldandı Yiğit. "Kalıcı izin vermeseler bile kısa bir süre en azından,onların da gözü arkada kalmaz...Hı?"

"Bu etik mi ?"

"Benim yaptığım çoğu şey etik değil ama narkotiğin başında ben varım Evrim. Sorgulama."diye sırıttı Yiğit kapıya ilerlerken. "Bunu da kırk yıl saymam ha, beraber içince sayarız kırkı?"

"T-Tamam."

Yiğit evden çıkıp arabasına ilerlerken Evrim dolu midesiyle yutkundu.

Bu adam her seferinde bir şekilde onu oyalıyordu ve Evrim onu oyalayamıyordu.

Ve bu adam her gelişinde Evrim'in midesini bir şekilde doldurma yöntemi buluyordu !

"Üşüme tavşancıkların ince."diye buyurdu Yiğit oğlan kapıda dikilirken.

Tavşancılar..

Evet hala üzerinde olan utanç pijamaları!

---

Evrim ve ben ; Yemek yedirmek için kırk takla atılanlar klubü..

Unutmadan ;

Continue Reading

You'll Also Like

338K 28.5K 41
(Tamamlandı) 33 yaşında bir muhasebeci olan Mustafa'nın ne arkadaşı vardır ne de iş dışında bir hayatı. Tüm bunların yanında özgüvensizliği ve pısırı...
121K 2.2K 35
Sıradan bir erkek sıradan bir aşk... NOT: Cinselik küfür vardır rahatsız olanlar okumasın.
32.9K 1.7K 34
Adım kadar emindim, onların aşina olduğu gibi bir 'erkek' olsaydım, hiçbir şekilde hakkımızda böyle bir dedikodu çıkmayacaktı. 'Deniz, para karşılığı...
30.8K 3.4K 42
TAMAMLANDI. [Genel ev sahibi trans bir kadını konu alıyor. Rahatsız edici unsurlar bulunacaktır] Sesi, geçmişin kırıklarını taşıyan bir kız çocuğuyd...