TROUVAİLLE

By betweenyounme

20.5K 1K 1.9K

"Biliyor musun? Ben böyle sonları sevmem, gürültülü gidişler bana göre değil. Gerçekten gitmek isteyen,sessiz... More

TANITIM
1. Bölüm 'Gölgeler'
2. Bölüm 'Hayranlık'
3. Bölüm 'Her yolum sana çıkıyor...'
4. Bölüm 'Yalan mıydı? Gerçek neydi peki?'
5. Bölüm 'Karanlığın İzleri'
6. Bölüm 'Geçmişin pençeleri'
7. Bölüm 'İkimiz de tanışmadan aynı kaderi yaşamışız...'
8. bölüm 'İki arada bir derede kalmak...'
9. Bölüm 'Sen gülünce açardı çiçeklerim...'
10. Bölüm 'Anılarda kaybolmak...'
11. Bölüm 'Sensiz kalmaktan korkuyorum...'
12. Bölüm 'Çıkmaz Sokak'
13. Bölüm 'Keskin Bıçak'
14. Bölüm 'Acıların efendisi'
15. Bölüm 'Vaveyla...' SEZON FİNALİ
YENİ SEZON TANITIM
Yeni Sezon/16. Bölüm 'Yollar ve Yaralar'
Yeni Sezon/17. Bölüm 'O benim her şeyim...'
Yeni Sezon/18. Bölüm 'Affet...'
Yeni Sezon/19. Bölüm 'Yalanlar ve Gerçekler'
Yeni Sezon 20. Bölüm 'Onun için mi,kendin için mi?
Yeni Sezon 21. Bölüm 'Acılar ve mezarlar...'
Yeni Sezon 22. Bölüm 'Hakikat'
Yeni Sezon 23. Bölüm 'Gitmek ve Kalmak'
Yeni Sezon 25. Bölüm 'Seni sevdiğim için özür dilerim...'
Yeni Sezon 26. Bölüm 'Ben,benden vazgeçilmesine alışkınım...'
Yeni Sezon 27. Bölüm 'Zamanın duruşu ve akışı...'
Yeni Sezon 28. Bölüm 'Varlığına aşık olmak...'
Yeni Sezon 29. Bölüm 'Bitişe 10 kala...'
30. BÖLÜM/S2 SEZON FİNALİ 'SEÇİMLER VE BEDELLER'
TROUVAİLLE,S3 YENİ SEZON TANITIMI
S3/31. Bölüm "Yalanlar ve Rüyalar..."
S3/32. Bölüm 'Yalnızlığa sığınmak.'
S3/33. Bölüm. 'Bu sefer senden kimse vazgeçmedi...'
S3/34. Bölüm 'Kırık Vedalar...'
S3/35. Bölüm 'Bana suçluyormuş gibi bakma o zaman...'
S3/36. "Demek ki ikimizin de birbirine özür borcu yok."
S3/37. "Beni neden sevmedin? -Yüzleşme-'
S3/38. 'Biliyordu...'
S3/39. 'Gidiyorsam çok sevmekten...'
S3/40. 'Belki de yanlıştı doğrularım.../Ben sana veda edemem...'
S3/41. 'Gerçeklerde kaybolmak.'
S3/42. 'İlkbaharda Kıyamet...'

Yeni Sezon 24. Bölüm 'İllegal Yollar'

257 23 30
By betweenyounme

Bölüm Şarkıları,

Seksendört - kendime yalan söyledim
Manga&Göksel - dursun zaman

**
Berk Özkaya -Birkaç Gün Sonra-

Ellerimi dizlerime sarıp oturduğumda esen rüzgar gözyaşlarımı yüzüme dağıtıyordu. Nefes alamıyordum. Ben onsuz olamıyordum.

Haklıydı. Sormadan,sorgulamadan suçlamıştım onu ilk başlarda. Oysa nelere dayanmıştı o? Benim daha duymaya katlanamadığım her şeyi tek tek yaşamıştı. Tek dayanağı ben olmuştum,ben bilmesem de bana sığınmıştı. Ama ben her şeyi berbat etmiştim. Ona yalan söylemiştim. Ne söylersem inanacak olan o kadına,en büyük yalanı söylemiştim ama gerçeği de söyleyemezdim ki. Ucunda ne olduğu belliydi. Onu kaybetmiştim. Bakışlarından anlamıştım. Sanki kardeşimin mezarından gelirken ellerine bulaşan çamurları benim mezarımın üstüne atmıştı,üstelik söylediğim yalanla ben kazmıştım o toprağı,oracıkta.

Gözyaşlarımı sertçe sildiğimde sürekli gülüşü geliyordu gözlerimin önüne. Aşıktım. Aptaldım da. 

Canım yanıyordu. Acısını kendime katıp,bütün yüklerini sırtlamak istiyordum. Ama olmazdı,onu da biliyordum.

O hepimizi içinde taşımış,kalbinin kırıklarından korumuştu. Paramparça kalbinin içinde bize bir yer bulmuş,bütün kötülüklerden uzak tutmuştu. Bense onu korumak yerine,acıların tam ortasına sürüklemiştim. Ben onu,kendimden bile koruyamamıştım.

Gömleğimi nefes alamıyor gibi çekiştirdim. Zaten alamıyordum da. Boğucu bir his tüm bedenimi sarmış,beni kendi nefesimde boğmuştu.

Yüreğimde biriken damlalar, gözlerimden akarken kelimeler anlamını yitiriyordu. Ne zaman konuşmaya kalkışsam,harfler boğazıma dizilip beni boğuyordu.

Sanki bir idam mahkumuydum ve son saniyelerimi yaşıyordum.

Sanki boynuma bir urgan geçirilmişti ve tek bir tekmeyle altımdaki sandalye yeri boylamıştı.

Ellerimi boğazıma götürüp kurtulmaya çalışsam da,bu beni daha çok boğmuştu.

Çaresizdim.

Günlerdir burada bekliyordum,onun gittiğine,gideceğine inanmıyordum. Kardeşimin anılarıyla buluştuğumuz yerde,yine onu bekliyordum. Zaten o yüzden buradaydım. Suçluydum. Ama suçumu kabul ediyordum da. Yeter ki dönsün diye bekliyordum.

Omzuma biri dokunduğunda heyecanla ayağa kalktım.

"Aybike?"

Ama karşımda sevdiğim kadın değil,Fethi abi duruyordu. Gözyaşlarımı silip ona baktığımda burukça gülümsedi.

"Seninle konuşmamız lazım. Artık bazı gerçekleri bilmen gerek."

Anlamıyordum. Neyden bahsediyordu? Ne anlatmaya çalışıyordu?

"Neyi... Bilmem gerek?" diye sordum korka korka. Anlayışla baktı bana.

"Evime gelirsen,orada daha detaylı konuşuruz."

Tereddütle ona baktığımı görünce ekledi.

"Aybike evde değil, Ateş'in yanında birkaç gündür. Malum,bana da kızgın,kırgın."

Neden kızgındı? Ateş'in yanına neden taşınmıştı? Anlamıyordum. Yoksa...

Kafamı hızla kaldırıp baktığımda burukça gülümsedim.

"Aybike her şeyi biliyor,Berk. Ben söyledim."

Biliyorsa neden?

Derin bir nefes verdim.

Ne anlatırsan, ona inanacağım.

Ona gerçekleri söylememi istemişti,daha beni hiç tanımadan Beril hakkındaki her şeyi bana anlattığı gibi,dürüst olduğu gibi benim de ona karşı dürüst olmamı istemişti. Bile bile sormuştu. Gerçekleri bile bile... Bense yalan söylemiştim... Şimdi anlıyordum onu tamamen kaybettiğimi.

Ama bundan kaçarak kafamı kaldırdım,bu gerçekle yüzleşmeye gücüm yoktu. Hiç bir şey sormadı,hiç bir şey söylemedi Fethi abi. Anlamış gibi saygı gösterdi,ben de önünden yürüdüm.

Arabanın lastik sesleri kulağımı tırmaladı, umursamadan durdum. Yarım saate varmıştık. Beni yukarda her gittiğimde kapalı olduğunu gördüğüm kapının önüne götürdü. Kapıyı açtığında içeride bilgisayara bağlı bir tv ve dosyalar vardı. Gizli bir oda olmalıydı ama eğer öyleyse beni neden buraya getirmişti?

"Otursana," dedi karşı koltuğu gösterip. Gergince oturdum,benimle ne konuşacağını merak ediyordum.

"Benimle... Ne konuşacaksın?"

"Kardeşinle ilgili..." dediğinde duraksadım. "Sen öyle düşünmüyor olsan da,bilmen gerektiğini düşündüm. Artık bir gizliliği kalmadı,dosya kapandı." Kaşlarımı çattım.

Ne demek kapanmıştı? Katili bulmadan,kardeşimin bir mezarda oluşunun hesabını sormadan dosya nasıl kapanabilirdi?!

Öfkemi anlamış gibi tebessüm etti.

"Görünürde kapandı,gizliden devam ediyor ve bunu sadece 4 kişi biliyor. Bu şekilde yapmak zorundaydım."

Sakinleşmek için ellerimle şakaklarımı ovuşturarak durdum,ta ki Fethi abinin söylediği cümleye kadar...

"Yıllar önce sandığının aksine,ben yeğenimi illegal yollarla kurtarmadım." dediğinde hızla kafamı kaldırdım. Onaylar gibi kafasını salladı.

"Aybike bunu yapmış olsaydı,yani elimde buna dair kanıtlar olsaydı,yeğenimi korumazdım,bunu asla yapmam. Zamanında ben sevdiğim kadını ele verdim ve parmaklıklar ardında bıraktım onu. Yine olsa,yine yapardım. O yüzden, yeğenimi de kayırmadım."

Eylem ile ilgili olan şeyi sormak istesem de,özel olabilirdi,ayrıca daha önemli bir konumuz vardı. Ayağa kalkıp bilgisayardan bir şeyler ayarladı. Sonra eline kumandayı aldı.

"Şimdi izleyeceğin görüntüler... Çok zor,bir abi için çok acı ama... İzlemen gerekli, söylediklerimden emin olman için..."

Aybike bile dememişti,katil olduğuna inanmadığımı biliyordu. Kendi için söylüyordu, Aybike'yi o adama verince ona olan güvenimi sarstığını düşünüyordu. Aybike böyle biri hayatında olduğu için çok şanslıydı. Korka korka ekrana baktım,onun da parmakları titremişti oynatma tuşuna basarken.

Ekranda Beril belirdi,nefes nefese duruyordu,bir şeylerden korkmuş gibiydi. Gözlerim dolarken ekrana girip ona sarılmak istedim,o korkuyu ellerinden almak istedim. Telefonunu çıkardı,beni arıyordu. Bir damla yaş düşerken,tekrardan o güne döndüm. Ona koşmak istediğim ama gidemediğim zamana. Telefonu kapatıp arkasına baktı ve ne gördüyse çığlık attı. Ellerimi enseme atıp tüm gücümle sıktım. Canım yanıyordu ama fiziksel acı umrumda bile değildi,benim kalbim parçalanıyordu. İki kişi kollarından tutarken,bedenim kaskatı kesildi. İmdat diye bağırıyordu ama kimse gelmiyordu. Üçüncü bir şerefsiz gelip boynuna bir iğne batırırken,sertçe yutkunup izledim. Ellerinde siyah eldivenler vardı. Çektiği acıyı yıllar sonra,kendi bedenimde,iliklerime kadar hissettim. O ikisi Beril'i kollarını bırakınca bir bez bebek gibi yere düştü. Öylece yatıyordu. Hareket etmiyordu... Onu morgda gördüğüm ana döndüm birden. Birden ekrana koşarak giren Aybike'ye takıldı gözüm. Gözyaşlarımı silip izledim. Donmuş kalmıştı. Yavaşça diz çöktü bedeninin yanında,kendi kendine bir şeyler mırıldandı. Kabullenmek istemiyor gibi, kafasını iki yana sallıyordu. Titreyen elleriyle iğneyi alıp, Beril'in bedenine baktı tekrardan. Şimdi anlamıştım neden parmak izlerinin çıktığını. Bedenini taradı,sonra parmaklarını boynuna bastırdı. İğneyi bir köşeye atıp, kardeşimin cansız bedenine sarıldı ve  hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

"Kahretsin!" diyerek yerimden kalktım,ben böylesi acıyı bir daha yaşamam sanıyordum ama şimdi hem sevdiğim kadının çektiği acıyı,hem de kardeşimi görmek bütün bedenimi kızgın alevlerin içine fırlatmıştı.

Ve ekran karardı.

"Üzgünüm. Bunları görmen gerekiyordu."

"S-sonra?" dedim sesim titrerken,anlamış gibi devam etti hızlıca.

"Önce Aybike tutuklandı, nezarette kaldı birkaç gün. Biz üçümüz olayın peşine düştük. Kamera kayıtlarını bulduk. Birileri suçu Aybike'ye atmak istiyordu,ben de istediklerini onlara verdim. Yani... Kanıtları sundum,onu kurtardım ama herkes o zamanlar senin de zannettiğin gibi,torpil olduğunu düşündü. Her gittiği yerde aşağılanmış şekilde geri dönüyordu,ona bu yüzden dövüşmeyi öğrettim. Ama engel olmadım."

"İsteseydin,olurdun?" dedim şaşkınca. Elinde kanıtlar varken... Burukça gülümsedi.

"Biliyorum ama olmadım. Sana tam orada,yakalarıma yapıştığında bir söz verdim çünkü. Aybike'nin katil sanılmasını isteyen her kimse,rahat etsin istedim. Rahatlasın ve bir hata yapsın. Ama yapmadı! Ben de yeğenimi ateşin içine attığımla kaldım!" dediğinde ona bir kez daha hayran olmuştum. Devam etti,ben gururla ona bakarken.

"Sonra da... Aybike burada,kardeşinin görüntülerini izlerken intihara kalkıştı..." Dehşetle kafamı kaldırdım,bir el kalbimi mengeneye sıkışmış gibi sıkarken öylece ona baktım. Fethi abi dolan gözlerini yumdu ve konuştu.

"Oda açık kalmış,silahım da masada..." dediğinde korkuyla ona baktım. Şu an yaşıyor olsa bile buna kalkışmış olması,bu raddeye gelmiş olması kalbimi kanatıyordu. "Eğer Eylem olmasaydı, yapacaktı. Silah sesiyle yukarı koştum,Aybike'nin silahlı elini tutan karımı gördüm,sonra da yere çökmüş olan yeğenimi. O an yaşadığım acıyı sana asla tarif edemem." Anlıyordum,ben daha dinlerken bu hale gelmiştim,ya yaşasaydım? Devam etti.

"Sonra elime bir dosya geçti. O ana kadar,katili bulmaya çok yaklaşmıştım."

"Ne oldu o dosyaya?" dedim merakla.

"Yok ettim."

Afallamıştım. "Neden?"

"Çünkü defalarca izledim o görüntüleri. Hepsinin boyunu,neye benzediğini analiz ettim. Dosyadaki isim olamazdı hiç biri. Ben de yok ettim." Derin bir nefesle tamamladı.

"Yazan isim herkesi bitirecek durumdaydı çünkü."

Yüzündeki ifadeden,hayırlı bir şey çıkmayacağını anlamıştım.

"Kim...di? Dosyada yazan isim... Kimdi?"

"Barış Güçlü. Senin en yakın arkadaşın..."

**
Bölüm Sonu... Sezon finaline giden yolda,her ters köşe mübahtır diye duydum lwwkdldkskksks. Fethi'nin anlattıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bölümü nasıl buldunuz?

En beğendiğiniz sahne?

En sevdiğiniz replik?

İyi ki varsınız,sizi çok ama çok seviyorum.

Gelecek bölümde görüşmek üzere!

Continue Reading

You'll Also Like

321K 19.7K 42
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
2.5M 81.6K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
283K 18.4K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
1.6M 54.5K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...