HELLO💜💜
YENİ BÖLÜM GELDİ İYİ OKUMALAR...
Oy kullanmayı unutmayın lütfen ..
İnstagram hesabı;
mmavi_bulutt0
EFTELYA
Yemeğimi yemiştik ama ben eve dönmek istemiyordum.
"Aşkımm ya eve geçmek istemiyorum ben biraz eğlensek mi?"
"Bu saatte ne eğlenmesi prenses??"
Ben zaten bir maceradan kurtulmaya çalışıyordum gizli numara ama şimdi tekrardan bela arıyordum galiba.
"Şimdi kızmazsan seninle ilk karşılaştığımız yer var ya bir mekan oraya gidelim mi orayı merak ediyordum, bakalım benle sevgili değilken orada ne yapıyordun??"
Mert yutkunmuş sert sesi ile;
"Hayır gidemeyiz.."
"Yaa niye gidelimmm hem kafamız dağılır, dün çok büyük şeyler yaşadım"
"Zaten o yüzden gidemeyiz Eftelyam zorlama başka zaman tamam mı?"
Dudağımı küçük çocuklar gibi bükmüştüm;
"Güzelim yapma hadi böyle söz başka gün götüreceğim seni şimdi olmaz.."
"Pekii"
Mert beni kucağına almış arabaya geçmiştik.
"Beğendin mi balığı?"
"Hmmm çok lezzetliydi. Evdeki sebze yemeklerinden bin kat daha iyiydi."
Mert gülmüş;
"Afiyet olsun güzelim.."
Canım çok sıkılmıştı. Ömer arabayı sürerken Mert'in kolumdan çekiştirip;
"Aşkımm ben sıkıldımm müzik açalım dinleyelimm."
Ömer ile Mert birden bana bakmışlardı.
"Açmayalım mı??"
"Açalım güzelim açalım tabi.."
Telefonumdan şarkı açıp arabadan açıp son ses dinliyorduk. Ben çok eğleniyordum Mert bana bakıp gülümsüyordu. Benim sayemde biraz eğlenmiştik.
"Güzelim biraz kıssak mı sesini arabanın camları patlayacak yoksa ve bizim kulağımız"
"Tamam tamam kısayım biraz.."
Müzik dinlerken yeni telefonum ile Mert'le fotoğraf çekiyordum video çekiyordum. Ömer'inde videolarını çekiyordum.
Gülüp eğlenmistim,yine yazlık eve gelmiştik.
"Aşkımm odama çıkıp üstümü değiştireyim sonra ben uyusam yarın okul varya?"
"Tamam bebeğim uyu hadi saat 12 oldu. Yarın okul falan yok evdesin!"
"Niye yaa ?"
"Niye mi hala buradasın ayağın iyi değil hem de gözümün önünde olman gerek!"
Mecbur kabul ettim. Odama çıkıp duş alıp uyumuştum.
*****
Midemin bulantısı ile uyanmıştım. Koşarak banyoya gitmiştim. Galiba balıktan zehirlenmiştim. Kendimi toparlayıp banyodan çıkmıştım saate baktığımda gece 02:12 di.
Tekrardan banyoya gitmiştim. Mideme kramp giriyor hem de k*suyordum. Başım dönmeye başlamıştı. Yavaşça odadan çıkıp Mert'in odasına gitmiştim. Yan odaya doğru gitmiştim kapıyı çalmadan içeri girmiştim ama yoktu.
Çalışma odasının ışığı yanıyordu. Duvardan destek alarak odaya gittim. Kapıyı açmıştım Mert;
"Güzelim noldu niye uyandın iyi misin??"
"Mert... Mert midem çok kötü galiba zehir..."
Tam konuşurken midem bulanmıştı koşarak banyoya gitmiştim. Mert arkamdan koşarak gelirken Ömer'i çağırıyordu.
"Eftelyam iyi misin Eftelya??"
"Gelme Mert!!!"
Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıkmıştım.
"Hadi güzelim hastaneye gidiyoruz.."
Cevap veremiyordum karnım çok ağrıyordu.
"Mert başım çok dönüyor.."
Elim ayağım titriyordu birden çok kötü olmuştum.
Mert beni kucağına alıp arabaya binmiştik. Sürekli kusuyordum.
"Aşkım midem çok kötü nefes alamıyorum camı açın."
Ömer hemen camı açmıştı. Mert Eftelya'nın karnına masaj yapıyordu.
"Sakin ol güzelim yaklaştık hastaneye "
Gözlerimi açamıyordum. Hastaneye gelmiştik galiba o anı hatırlamıyordum.
Uyandığımda başımda Mert bekliyordu. Elimi tutmuş bir şeyler mırıldanıyordu. Sesim kısık şekilde;
"Mert"
Mert yüzüme bakmış;
"Eftelyam uyandın iyi misin bir yerin ağrıyor mu?"
Diyerek alnımdan öpmüştü. Ömer'e bağırarak doktoru çağırmasını istemişti;
"Karnım ağrıyor"
"Geçecek güzelim biraz ağrın olacak."
Doktor odaya gelmişti beni muayene etmişti Mert'e dönüp;
"İyi ki erken getirmişsiniz Mert bey erken müdahale etmiş olduk şuan biraz daha iyi ama dinlenmesi gerek"
Ben konuştuklarını dinliyorum ama konuşamıyordum boğazım ağrıyor du bana dönüp;
"Eftelya hanım biraz boğazınız ve mideniz ağrıya bilir. Midenizi yıkadık taktığımız serum biraz ağır uyku yapabilir. Ve 2 gün sıvı şeyler tüketeceksiniz"
Ben gözlerimi kırpıp onaylamıştım. Daha sonra geri uyumuştum.
MERT
Eftelya çalışma odasına öyle bir gelmişti ki bayılmak üzereydi ne olduğunu anlamadan koşarak banyoya gitmişti. Korkarak peşinden gitmiştim. Kusuyordu. Ömer'e seslenip arabayı hazırlamasını söyledim. Banyodan çıktığında gözleri kıpkırmızıydı.
Eli ayağı titriyordu. Hemen kucağıma alıp arabaya binmiştik. Hastaneye giderken kendindeydi ama sayıklıyordu. Hastaneye geldiğimizde kucağımda bayılmıştı. Hemen odaya alıp muayene etmişlerdi.
"Mert bey Eftelya hanım yediği bir şeyden zehirlenmiş, midesini yıkamamız lazım, kanına bakıp ilaç tedavisine başlayacağız. İzin kağıdını onaylamanız lazım."
"NE GEREKIYORSA YAPINN"
Ömer Mert'in yanında onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ömer'e sinirle;
"Eftelya'nın tabağından balığın tadına bakan adam ne durumda zehirlenme varmı onda?"
Ömer kafasını sallayıp;
"Yok abi adam iyi bir belirti yok."
Mert etrafına küfürler saydırıyordu.
"O adamları bulup DEPOYA GÖTÜRÜN!!!!"
Ömer kenara geçip telefon ile konuşup halletmişti.
Yarım saat sonra doktor gelmişti:
"Mert...t bey hanımefendi balıktan zehirlen...nmemiş kanında zehir tespit et..tik"
Mert elini yumruk yapıp duvara vurmuştu. Ömer koşarak yanına gelmiş.
"Ne oldu abi?"
Mert sinirden cevap vermemişti.
"Eftelyamın yanına gideceğim nerde?"
"Bu..uyrun bu tarafta odası.."
"Ömer ÇABUK BU KATA ADAMLARI KOY, SADECE BU DOKTORLA ŞU 2 HEMŞİRE GİRECEK!!!"
Ömer hızlı hareket edip hastanede Eftelya'nın olduğu katı boşaltmış, adamları koymuştu.
Mert hızlıca Eftelya'nın yanına geçmiş yanına oturup elini tutuyordu.
Sabah 7 olmuştu. Eftelyam gece boyunca benim adımı sayıklamıştı. Benim hatam yüzünden zehirlenmişti.
Artık canım çok sıkılmaya başlamıştı. O**spu p*ç Eftelyamı bulmaya çalışıyordu. Ş*refsiz adam olacak babası firarda bulamıyordum. Ama kısa süre içinde babasını bulacam....
Eftelyamın sesini duymuştum sonunda. Geri uyuduktan sonra şirkete geçip telefon işine bakacaktım.
"ÖMER!! Buranın güvenliğini arttırın buradan bir sinek bile geçmeyecek!! Arabayı hazırlayın şirkete geçicem.."
"Tamam abi ben hallettim onu merak etme sen, araba hazır aşağıda."
Hızlıca hastaneden çıkıp, şirkete geçmiştim. Acil toplantı yapıp;
"SONUÇ NEREDE LAN 2 GÜNDÜR NEYI BULAMIYORSUNUZ. NE IŞE YARIYORSUNUZ! Ş*REFSİZ HER GÜN 50 DEFA ARAYIP TEHDIT EDIYOR. MESAJ ATIYOR. NEREDE SONUÇ... 1 SAATINIZ VAR BULDUNUZ BULDUNUZ, BULAMADINIZ HAYATA VEDA EDINN HEPİNİZ!!"
Mert sinirden ne yapacağını bilmiyordu. Bir türlü kim olduğunu bulamıyorlardı. Depoya gidecekken hastaneden telefon gelmişti.
"Alo Mert neredesin?"
Mert Eftelya'nın sesini duyunca derin nefes verip;
"Eftelyam güzelim geliyorum geliyorum yarım saate oradayım tamam mı? Sen nasılsın ağrıyor mu miden?"
"Hemen gel tek bırakma beni.. karnım çok ağrıyor"
Sesi kısılmıştı. Ağlamaklı geliyordu sesi midesi çok ağrıyordu.
"Tamam güzelim yoldayım tamam mı geliyorum?"
"Tamam"
Kimin Eftelyama ne yapmak istediğini bulamıyordum. Hem onu bulup p*ç babasının kumar borcunu Eftelya üzerinden kapatmak istiyorlar, ama öldürmekte.
Hastaneye gitmiştim. Odaya yaklaştığımda Eftelya'nın ağladığını duymuştum.
"Eftelyam noldu niye ağlıyorsun geldim bak yanına"
Deyip sıkıca sarılmıştım.
"Buradan çıkalım mı hastaneyi sevmiyorum boğuluyor gibi oluyorum eve gidelim lütfen "
"Tamam tamam güzelim gideceğiz ama biraz daha kalmamız lazım sonuçlar çıksın hemen eve gideceğiz tamam mı?"
Eftelya kafasını sallayıp Mert'in beline sarılmıştı.
Öğleden sonra saat 2 idi. Eftelya biraz daha kendine gelmişti. En azından rahat konuşabiliyordu.
Sıvı beslenmesi gerektiği için evde yemek hazırlatmış, Ömer'i de alması için göndermiştim. Ne olursa olsun buranın Yemeğini yediremezdim.
Ömer elinde yemekler ile gelmişti.
"Yengem daha iyi misin ?"
Eftelya gülümsemiş;
"İyiyim Ömer yemek için teşekkür ederim ama canım istemiyor "
Mert odaya gelmişti.
"Ne oluyor burda?"
"Mert ben yemek istemiyorum hala midem ağrıyor "
"Hayır Eftelya yiceksin yoksa daha ağrır miden"
Ömer oradan lafa dahil olup;
"Yengem valla evde ben yemeklerin tadına baktım hepsi çok güzel bence bir şans ver beğenmezsen de yemezsin"
Ömer'in dediğine gülmüştüm. Mert bana bakıp onunda yüzünde gülücük gelmişti.
"Seni kırmayayım bari Ömer ama hepsini yiyemem 2 kaşık alırım "
"Tamam güzelim ye de tek, 2 kaşık olsun."
Mert bana çorbadan yediriyordu. 2 kaşık diye anlaşmıştık ama bütün çorbayı bana içirdi. Bende farkında değildim😀
"Bak yemek bu kadar zor değilmiş değil mi güzelim"
"Aşkım sen beni kandırdın ama "
Deyip gülmüştü.
Eftelyam artık kendine iyice gelmeye başlamıştı. Eski neşesi yüzüne vurmaya başlamıştı.
Doktor odaya girmiş;
"Merhaba Eftelya hanı..ım Mert bey" Mert ciddi görünümüne bürünmüştü. Eftelya;
"Merhaba."
"Kanınızdaki zehir oranı düşmüş, çok az derece kalmış ama endişe edilecek boyutta değil. Bu aralar sağlıksız yemekten kaçının, vücudunuzun vitamine ihtiyacı var."
"Yani iyi değil mi sıkıntı yok?"
"Hayır Mert bey yok isterseniz çıkabilirsiniz ??"
Eftelya lafa atlayıp;
"Evet evet çıkacağız, hadi aşkım git hallet hastane işlerini bende hazırlanayım."
Doktor odadan çıkmıştı. Mert Ömer'i çağırmıştı;
"Birazdan çıkacağız eve geçeceğiz yazlığa gitmiyoruz."
"Tamam abi"
Ömer odadan çıkmış 5 dakika sonra elinde kıyafetler ile geri gelmişti.
"Yenge bunları yeni aldık, bunları buraya bırakayım ben."
"Tamam Ömer teşekkür ederim."
"Yaa yengem hala teşekkür konusunda anlaşamadık mı?"
"Haaa doğru anlaşmıştık değil mi?" diye gülmüştü.
Mert lavabodan çıkıp yanıma gelmiş;
"Geldi mi kıyafetlerin bunları giy hava da soğuk."
"Evet geldi aşkım da.. "aldığı kıyafetin markası beni şok etti.
"Daa.."
"Aşkım bu Louis Vuitton mu?" (giyim markası)
"Evet güzelim, beğenmedin mi? Ömer başka alıp gelsin."
"Aşkım nasıl beğenmeyeyim dünyanın en ünlü kıyafet markası bu parçalar en son çıkanlar."
"Aşkım bunlar çok güzelde bunlar çok pahalı değil mi??"
Mert aldıkları 3 parça kıyafete 45 bin dolar vermişti.
"Hayır pahalı değil güzelim senin için az bile "
Eftelya monta bakarken çok beğenmişti. Hazırlanıp çıkmışlardı. Ayağı daha da iyi durumdaydı.
"Aşkım burada neden kimse yok hep koruma var??"
"Çünkü kapalı bu kat başka katlarda hastalar."
"Aşkım senn manyak mısın benim yüzümden hastaları yerinden mi ettin??"
Mert duyduğuna şaşırmıştı;
"MANYAK?"
"Ben öyle mi dedim.. şey ilaçtan ne dediğimi bilmiyorum galiba" diye kurtarmaya çalıştı.
Arabaya geçmişler eve gidiyorlardı. Aralık ayına girmişlerdi. Havalar da daha da soğumaya başlamış kar zamanı gelmişti.
Arabayı Mert sürüyordu bende yanında oturuyordum. Benim elimi tutup kendi bacağı üzerine koymuştu.
"Demek Eftelyam manyağım ben hıhh?"
Yüzüme bakmıyordu. Daha sonra;
"Ben öyle bir şey mi dedim hiçç hatırlamıyorum." diye gülmüştü.
"Haaa bir de ODUN vaar hatırlatayım!!"
"Aşkım kusura bakma ama onda haklıydım.."
"Derken??"
Mert arabanın hızını düşürmüş Eftelya'ya bakarken;
"Mert bey hala o konuda kızgınım, gelip benden özür dileyeceğine beni ayağına çağırdın hıhh"
Deyip elini çekmiş kollarını önünde birleştirmişti.
"Odunum yani?"
"Orda bir odunluk ettin aşkım kabul et.."
"Neyse güzelim hastasın senle kavga etmeyeceğim, odun olalım bakalım.."
Eftelya tekrardan gülmüş , Mert'in kafasını kendine çekip yanağından kocaman öpmüştü.
Mert sert ifadesinden kurtulmuş, oda onu öpmüş geri yoluna bakmıştı.
"Sekreterden konuştuk ama yeni sekreterini buldun mu?"
Mert Eftelya'nın yüzüne bakmış;
"Hayır bulamadım herkese güvenemem biliyorsun, ince eleyip sık dokumam lazımm.."
Eftelya sırıtmış;
" O zaman bende seçmelere bakacağım..."
"Efendimmm"
"Bence gayet açık aşkım bende sekreter görüşmesine geleceğim."
Eftelya hasta olduğu için Mert uzatmak istemiyordu kabul etmişti.
BEĞENDİNİZ MI?
SEKRETER?
ZEHİRLENME..