HELLOO 💚
Keyifli okumalar...
Oy kullanmayı unutmayın lütfen 💜
İnstagram hesabı;
mmavi_bulutt0
*****
EFTELYA
Son günlerde hayatımda büyük ama güzel değişiklikler olmuştu. Kendimi rüyada hissediyordum. Hiçbir zaman böyle bir ilişkim olacağı aklıma gelmezdi...
Buralar bana çok değişik gelmişti. Taştan evler, doğanın oluşturduğu yapılar vs. şeyler vardı. Mert'e her gittiğim yerde fotoğraf çektiriyordum. Her zaman gelemezdim buralara. Zorla onunda fotoğrafını çekiyordum. Ona dönerek;
"Yaa aşkım senide çekeyim, beraber çekinelim anı olsun, küçük çocuk gibi kaçıyorsun fotoğraflardan.."
Mert bana gülerek;
"Ben sevmem fotoğraf çekinmeyi ama seninle çekildiğim yeter telefonun hafızası doldu güzelim.."
Ayy gerçekten de haklıydı o kadar fotoğraf çekmiştim ki hafızam dolmuştu.
"Olsun anı kalsın..."
"Deniz gözlüm artık bir yere yemek yemeye mi gitsek hem ısınırsın, 3 saattir dışardayız. Arabaya da binmedin??"
O söyleyene kadar üşüdüğümün farkında değildim.;
"Tamam hadi gidelim ama buranın geleneksel yemeklerinden yiyelim olur mu?"
"Tamam güzelim seni çok güzel bir yere götüreceğim."
Araba gelmiş binmişlerdi. Eftelya çok yorulmuştu. Araba da sıcak olunca mayışmış , Mert'in kollarında uyuya kalmıştı. Mert ona bakıp sırıtıyordu. O rahat etsin diye kıpırdamadan sevdiği kolları arasında duruyordu. Bir yandan ise işlerini hallediyordu.
1 saatin sonunda Eftelya uyanmıştı. Gözlerini açmaya çalışırken uyuya kaldığını görmüştü ama arabada kimse yoktu. Kafasını kaldırmış dışarı bakıyordu. Arabanın önünde sadece korumalar vardı. Kendime gelip arabadan inmiştim. Ömer'i görünce rahatlamıştım bir tek onu tanıyordum.
"Ömer biz neredeyiz, Mert nerede?"
"Uyanmışsın yenge günaydın. Abim sen uyurken buradaki şirketi bir kontrol etmek istedi bu yüzden buraya geldik abim şimdi gelir ama sen üşüme istersen arabaya geç.."
Ahh bu adam ne kadar işkolikti. Tatilde bile iki ara bir derede işini hallediyordu.
"Ömer benim lavaboya gitmem gerek de girebilir miyiz şirkete izin verirler mi??"
Ömer Eftelya'ya gülerek;
"Yengem burası da senin şirketin sayılır , hangi baba yiğit seni almamaya cürret eder"
Ömer'in dediğine bende gülmüştüm. Şirkete girmiştik hemen bir lavabo bulup gitmiştim. Saçımı başımı düzeltmiş makyajımı yenilemiştim. Lavabodan çıktığımda Mert'de gelmiş beni bekliyordu.
"Aşkım bu kadar işkolik olmanın nedenini öğrenebilir miyim acaba ?" diyerek kıkırdamıştım.
"Ufak bir sıkıntı varmış hemen halledeyim dedim kusura bakma bir tanem.."
Onun elini tutup arabaya ilerlemiştik. Yemek yedikten sonra biraz daha gezmiştik.
Ama nedense sabahtan beri birileri bizi takip ediyormuş gibi geliyordu. Korumalar olamazdı çünkü onları tanımam için kıyafetlerinde bir iz vardı ve kestirebiliyordum. Çokta önemsemeyerek arabaya geçtim
Otele doğru gidiyorduk, aslında merak da ediyordum. Bir anda otel değiştirelim deyince tuhaf olmuştu. Kısa süre sonra gelmiştik.
Otelin dışı çok güzel duruyordu. İçeri girmiştik Mert'le benim odam yan yanaydı. Odaya çıkıp bir duş almış üstümdeki ağırlığı atmıştım. Benim için getirilen kıyafetlere bakıyordum. Arasından bir tanesini seçip giymiştim.
Tam odamdan çıkarken sabahtan beri gördüğüm o iki adamı görmüştüm yine. Korkutucu duruyorlardı. Bir adım geri gelip Ömer'e ;
"Ömer bir şey soracağım sana şu önde giden adamlar korumalar mı?"
Ömer bir şeyler olduğunu anlamıştı ama tam kestirmek için;
"Niye sordun yengem bir şey mi dediler sana?"
"Hayır da merak ettim.." diye geçiştirmiştim. En iyisi bunu Mert'e demek olacaktı. Bana kuruntu yapıyorsun diyecekti ama hareketleri çok gözüme batıyordu.
Aşağı inmiştim yine bana açlık bastırmıştı. Ben yemek yerken oda karşımda bir şeyler içiyordu. Bana doğru eğilmişti yediğim yemekten istiyordu. Bende makarna istemiştim onu yiyordum. Hemen spagetti çatala sarıp ona yedirmiştim. Ağzı salça olmuştu. O an kendimi tutamayıp gülmüştüm. Bana ne olduğunu anlamadan bakarken peçete verip ağzını silmesini söylemiştim.
" Dünyam nasıl geçti günün eğlendin mi benimle tatil yapmak nasıldı?"
Ağzımdakini bitirmiştim;
"Hemdeee çççookkk güzel bir gün geçirdim teşekkür ederim aşkımmmm, kendimi yenilenmiş gibi hissediyorumm. Ama sen olmasan bu kadar eğlenemezdim tabiki..."
Mert onun mutlu olan gözlerine bakarken;
"Aşkım sen söyle bakalım benimle günün nasıl ge.."
Mert onun sözünü kesmişti;
"Sen nasıl bir kadınsın böyle yanında beni kediye çeviriyorsun hanımefendii.."
Dediğine gülmüştüm;
"Eeee oda benim sırrım beyefendi.. " sözüme devam ederek;
"Yarın ne zaman döneceğiz?"
"Ne zaman dönelim güzelim."
"Bilmem kii!"
"Yarın bakarız güzelim, odana çık dinlen güzelim yarın erken kalkacağız sana sürprizim var."
"Yine mi Sürpriz ne ki?"
"Yarın sabah görürsün ,başka soru sorma demem çünkü. "
"Tamamm yaa.."
Sonra yanına geçip ona kocaman sarılmıştım. Saçımı koklayıp öpüyordu.
"Aşkım geç oldu ama benim canım meyve istiyorrr..."
Dudağımı büzerek ona bakıyordum.
"Benim deniz gözlümün canı hangi meyveyi istiyormuş bakalım hemen alsınlar."
Kıkırdayıp;
"Hmm.. şeftali, elma ve ananas evet bu üçünü istedi canımm"
Mert adamlarından birini çağırmış istediğim meyveleri almasını söylüyordu.
Karşı masada yine o adamları görmüştüm bana bakıyorlardı. Rahatsız edici bir bakıştı. Daha fazla dayanamadan Mert'in kulağına eğilmiş;
"Aşkım ben bir şeyden rahatsız oldum ama emin değilim.."
Mert hemen kaşlarını çatmış oturduğu yerde dikleşip bana bakmıştı.
"Noldu Eftelyam biri birşey mi dedi?"
Tekrardan kulağına eğilerek;
"Ama o tarafa bakmayacaksın tamam mı?"
Mert onaylamış onu dinliyordu.
"Aşkım şu karşı masada oturan adamlar sabahtan beri bizi takip ediyor koruma değilmiş ve beni bakışlarıyla rahatsız ediyorlar. Etrafımda onları görüp duruyorum."
Mert bir anda ne dediğini anlamamıştı. Karşı masaya bakmıştı. Eftelya'nında dediği gibi korumalar değildi.
Mert'in bir anda göz bebekleri büyümüştü. Adamları öldürecek gibi bakıyordu. Korkarak onu dürtmüştüm.
-Eftelya'yı korkutmak istememiştim. Hemen Ömer'e mesaj atıp ,adamları biraz rahatsız etmesini söylemiştim. Eftelya'yı da alıp benim odama çıkmıştım. Adamları nasıl farketmemiştim.
Bir an ne olduğunu anlamadan Mert benim elimden tutup odasına götürmüştü. Adamları odanın kapısında beklemesini söylemişti. Bana da;
"Eftelya burada bekle dışarı çıkma hemen geleceğim. Sakın çıkma!!!"
Onaylamaktan başka çarem yoktu. Cevap vermemi beklememiş odadan çıkmıştı. Kendi kendime söyleniyordum;
"Aferim Eftelya güzelim geceyi bir kuruntu yüzünden bozdun, ah salak kafam inşallah birşey yapmazlar..."
Aklımdan gitmeyen bu konuşmalar 15 dakika sürmüştü. Birden koridor başında Mert'in sert sesi geliyor adamlara bağırarak emir yağdırıyordu. Oturduğum koltukta korkarak bekliyordum. Sesi çok hiddetliydi korkmamak için taş olman lazımdı.
Odaya girmişti. Benim korktuğumu anlamış olacak ki sesi o sinirde en hafif düzeydeydi. Ona bakarken;
"Güzelim geç kaldığım için özür dilerim.. şuan bana soru sorma sana yanlışlıkla sinirimi çıkarmak istemiyorum... bu otelden çıkmamız gerek.."
Eftelya titrek sesi ile;
"Ta..tamam."
Mert onun korktuğunun farkındaydı. Hem de fazlasıyla korkuyordu. Mert onu kucağına almış, arabaya doğru gitmişlerdi...
Eftelya yolda giderken yutkunmuş sesi kısık şekilde;
"Aşkım özür dilerimm bir kuruntu yüzünden geceyi mahvettim, çok öz..."
Mert Eftelya'nın sözünü keserek;
"Güzelim niye özür diliyorsun, ben her zaman böyle garip hissettiğinde ,bir şey sormak istediğinde başka başka şeylerde bana demeni istiyorum kızmam tam tersi sevinirim bana güvenip anlattığın için mutlu olurum bu yüzden ben sana teşekkür ederim. Ayrıca kuruntuların biraz doğruydu neyse bunları kafana takma bu gece olmamış farz et . Yolumuz uzun biraz sen uyumaya çalış tamam mı??"
Eftelya onun yanağından öpmüş, kollarının arasına girip kafasını Mert'in göğsüne yaslamış, onun kalk atışlarını dinleyerek uyuya kalmıştı.
MERT
Eftelya hislerinde doğru çıkmıştı. Adamlar gün boyu bizim peşimizde dolanmış. O anki hırsla korumalara bağırıp çağırmıştım;
"LAN BEN SİZİ NE DİYE İŞE ALDIM, SİZİN FARK EDEMEDİĞİNİZİ KIZ GÜN BOYUNCA FARK ETMİŞ SİZ NE İŞE YARASINIZ...."
Bir türlü sinirimi geçiremiyordum. Adamları alıp otelin deposuna götürmüşlerdi. Şerefsiz pi*ler bir de kaçmaya çalışmışlar.
Yanlarına gittiğimde iyice hırpalamış yumruklamıştım.
"KONUŞUN LAN İTLER KİMSİNİZ NİYE PEŞİMİZDE KÖPEK GİBİ DOLAŞTINI SİZİ KİM EMİR VERDİ???"
"Ab..bi tanımıyoruz biz..ze para teklif edince kabul ettik. valla..a bilsek taaki..ip etmezdik. Bizi bağışla abi köpeğ...ğin olak..."
Bana yalvarıyordu. En sevmediğim şey. İyice pataklayıp İstanbul'daki depoya götürmelerini söyledim. Ömer'i yanıma çağırıp korumaların sayısı arttırmasını söyledim. Hızlıca odaya çıkıp buradan çıkacaktık.
Odaya girdiğimde bana korkmuş 2 çift göze karşılaştım. Haklıydı her zaman bu durumla iç içe değil. Sakince yanına gitmiştim daha da korkmaması için sinirimi içime gömmüştüm. Ayarladığım eve götürecektim.
Otelin önüne gelmiştik. Çok güzel uyuyordu onu kaldırmak istemedim. Ceketimle üstünü örtüp, kucağıma almış odaya çıkarmıştım. Bir hizmetçi çağırıp kıyafetlerini çıkarmasını söyledim. Bende o ara Ömer'le plan yapıyordum.
Eftelya'nın yanına çıkıp yanına uzanmış, kollarımın arasına almış saçlarını kokluyordum. Hiç uyumamıştım. Sabah 04:30 olmuştu. Sakince kalkıp duş almıştım. Yarım saat sonra Eftelya'yı öperek uyandırmıştım.
Gözlerini kıpıştırarak uyanmaya çalışıyordu.
"Günaydın dünyamınn ışığı.."
Eftelya sırıtarak cevap vermişti;
"Günaydın aşkımmm..."
Eftelya ayağa kalkmış banyoya giderken kıyafetlerinin değiştiğini farketmiş;
"MERTT!!"
Mert bir şey olduğunu düşünerek banyoya gitmişti.
"Ne oldu Eftelya??"
""Benim üstümü kim değiştirdi, ben değiştirmedim ,geldiğimden de haberim yoktu??"
Mert sırıtmış;
"Ben değiştir...."
Eftelya'nın gözleri kocaman açılmış;
"Sen mi değiştirdinnn? Ya sen niye değiştirdin a...aamaa"
Mert kendisini tutamamış kahkaha atmış;
"Bir tanem beni dinlesene bir... Ben değiştirmedim , hizmetli değiştirdi"
Eftelya bir anda "OHH" demişti. Mert biraz uğraşmış;
"Ben değiştirsem ne olacaktı? Ne de olsa artık eşim sayılırsın..."
Eftelya utanarak banyoya gitmişti hemen. 5 dakika sonra çıkmış tam yatağa dönecekken;
"Meleğimm yatmak yok, hazırlan çıkacağız."
Eftelya esneyerek;
"Ama aşkım daha güneş bile doğmadı nereye gideceğiz ki ?"
"Sürprizim var demiştim sana o yüzden erken gitmemiz lazım en geç yarım saate hazırlan bekliyorum seni.."
Eftelya tuhaf bakışları ile Mert'e bakmıştı. Bakarken gözlerine bakmıştı;
"Aşkım sen uyumadın değil mi? gözlerin kan çanağı gibi olmuş??"
"Uyku tutmadı hem ben alışkınım çok uykusuz kaldım günlerce uyumadığımı bilirim."
Eftelya gözlerini devirmiş;
"Eftel'ya bu üç oldu gözlerini devirip duruyorsun, bak kızmaya başlıyorum..."
Eftelya kıkırdamış cevap vermeden banyoya gitmişti...
BEĞENDİNİZ Mİ?
EFTELYA?
MERT?