✦ PUSULA ✦

By redndyellow

184K 22.1K 17K

Reva Devran, yaşadığı acı tecrübeleri sadece geçmişinde bırakmış soğuk yüzüyle her şeyi maskelemişti. Sadece... More

TANITIM/1.Bölüm 1 Temmuz'da.
✦ BÖLÜM 1: "Kapışma"✦
✦ BÖLÜM 2: "İddia"✦
•UFAK BİR ALINTI•"Kutup Yıldızı"
✦ BÖLÜM 3: "Galip ve Mağlup" ✦
✦ BÖLÜM 4: "Öfkeli Bir Kadın"✦
✦ BÖLÜM 5: "Karayev Cehennemi"✦
✦ BÖLÜM 6: "Pişmanlık"✦
✦BÖLÜM 7: "Karayev İni"✦
✦BÖLÜM 8: "Düşmanın Koynunda"✦
✦BÖLÜM 9: "Değişen Düzen"✦
✦BÖLÜM 10: "Nefret Tohumları"✦
✦BÖLÜM 11: "Kılıçlar Çekilirken"✦
✦BÖLÜM 12: "Eski Defterler"✦
✦BÖLÜM 13: "Bir Günlük Ateşkes"✦
✦BÖLÜM 14: "Küçük Bir Devran Meselesi"✦
✦BÖLÜM 15: "Kaçış"✦
✦BÖLÜM 16: "Geçmiş"✦
✦BÖLÜM 17: "Lale'nin Oğlu"✦
✦BÖLÜM 18: "Ateşe Doğru"✦
✦BÖLÜM 19: "Kutup Yıldızı"✦
✦BÖLÜM 20: "Özel Konuk"✦
✦BÖLÜM 21: "Başlangıç"✦
✦BÖLÜM 22: "Yörüngesine Hapsolan Gezegenler"✦
✦BÖLÜM 23: "Sürpriz"✦
✦BÖLÜM 24: "İlk Yalan"✦
✦BÖLÜM 25: "Maskeli Balo"✦
✦BÖLÜM 26: "Küçük Sarışın"✦
✦BÖLÜM 27: "Ben kazandım."✦
✦BÖLÜM 28: "Kuzey'in Kadını"✦
✦BÖLÜM 29: "İhtiyar Kadın"✦
✦ BÖLÜM 31: "Votka Şişesi"✦
✦BÖLÜM 32: "Çıkmaz"✦
✦BÖLÜM 33: "Sihirbaz"✦

✦BÖLÜM 30: "Tuzak"✦

2.3K 308 93
By redndyellow


Deliler gibi özledim bu çifti....

Yıldızlar kadar..

3.GÖZ

     Reva, güçlükle ayakta durup ışık süzen kapı aralığına doğru yürürken duyduğu son şeyleri zihninin gerisinden çıkarıp hatırladı.

-Karayev mi? O buraya mı gelmiş?!" Elinde yeni kurtulduğu kelepçenin sivri tarafını sıkı sıkı tutmuşken aynı vahşi bir hayvana benziyordu. Yaralı ama vahşi... "Çabuk! Kızı al, çabuk!" Bahsedilenin kendisi olduğunu anlaması için alim olmaya gerek yoktu. Kapının önünde dikilip güçlükle ayakta dursa da gözlerini ileri dikmiş saldırıya hazırken beline sarılan kolla yerinde sıçradı. 

-Buradayım." Kuzey'in sesiydi. "Tuttum seni." 

Şimdi bu anılar oturdukları yemek masasında aklına gelirken, göz ucuyla Kuzey'e baktı Reva. 

Neler  saklıyorsun Karayev? 

-İkinizi de aynı anda görmem büyük şans." Dedi ihtiyar kadın yüzünde memnun bir gülümsemeyle ikisi arasındaki boşluğa bakarak konuşup, onları derin düşüncelerden çıkarırken. "İstesem denk getiremezdim herhalde." Reva, bir şey söylemeyi düşünmediği için arkasına yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturduğunda Kuzey'in sesiyle başını ona çevirmeden edemedi. 

-Sorun ne? Bir an önce konuşsak iyi olur." Yaşlı kadının bariz bir şekilde somurttuğunu gören genç kız aile işlerine karışmayı hiç düşünmediği için derin nefes alıp önündeki boş tabağı seyretmeye devam etti. "Reva'nın bu konuyla alakası yok. Onu buraya hiç çağırmamalıydın." Ses tonundaki azarlar gibi bir eda olması ve Reva'dan sanki orada değilmiş gibi bahsetmesi kızın canını yine de biraz sıkmıştı. Kolları altındaki ellerini yumruk yaparken yeşillerini doğrudan adama dikti ama Kuzey oralı olmamıştı. "Sana şirkete gelmemen gerektiğini bin defa söyledim. Ama hala geliyorsun!" 

-Özür dilerim." diye mırıldandı kadın, sesindeki mahçup tonun nedense sahte olduğunu hissetti Reva. Sanki bunu yapmaktan hiç ama hiç üzgün değilmiş gibiydi. Nitekim, kadın onu haklı çıkardı. "Ama yeğenimi görmek için izin istemem gerektiğini düşünemedim." Reva havalanan kaşlarına engel olamamıştı. Çünkü ne fiziken ne de karakter olarak benziyor gibi durmuyorlardı. Ve Kuzey'in bir akrabası olacağını düşünmemişti. O çok şey duruyordu.. Yalnız? 

-Giralda." Kuzey, sesini neredeyse fısıltı tonuna indirip masaya doğru eğilirken, gerilen boyun kaslarından onun ne kadar sinirli  olduğunu görebiliyordu Reva. "Sana bunun tehlikeli olduğunu kaç defa anlatmam gerekiyor? Neler olabileceğini en iyi senin bilmen gerekir." Garson yanlarına geldiğinde sandalyesinde geriye yaslanıp siparişini adamın yüzüne bile bakmadan verip, menüyü masanın köşesine fırlattı. 

Aralarındaki gergin sessizlik başlangıçlar masaya geldiğinde bile devam ettiğinden gelen atıştırmalıklardan bir iki tane ağzına atıp ikisini izledi Reva. Ne garipti, akraba olmalarına rağmen birbirilerine restorandaki diğer insanlar kadar yabancı duruyorlardı. Oysa kendi aile yemeklerinde, evlatlık olmasına rağmen, hiç böyle bir şey hissetmemişti Reva. 

Şarap servisi yapıldığında, Kuzey'in Giralda'nın kadehini uzaklaştırdığını fark etti. Kadına içki isteyip istemediğini bile sormuyordu. Onun diktatör bozuntusu  tavırları iyiden iyiye canını sıkarken şarabından büyük bir yudum aldı ve genç adamın ilgisini üzerine çekti. 

-Yavaş ol." dedi Kuzey, kaşını kaldırıp elindeki kadehi sıkıca kavrayarak arkasına yaslanırken. "Araba kullanacaksın." Reva, onun söylediğine alaylı bir tavırla gülüp kıvırdığı dudaklarına kadehi yaklaştırdı ve kibirle mırıldandı. 

-Kessene sesini sen ya." Saygısız bir liseli gibi kurduğu cümle Karayev'in kaşlarını çatmasına neden olurken, bileğine sarılan elin sahibine öfkeyle baktı. "Çek elini." 

-Araba kullanacaksın diyorum. Almıyor mu kafan?" Reva, hayretle kirpiklerini kırpıştırıp, elini hırsla çekti ve şarabın bir miktar yerdeki halıya dökülmesine neden oldu. O anda yaşlı kadını bile unutmuştu. 

-Ee? Taksiye binerim ben de. Sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun?" Kuzey'in elini elinin tersiyle ittirip göz devirdi. "Hayret bir şey.." Onun bu hareketine karşılık delikanlı şarap şişesini ondan uzaklaştırınca, yeşillerin sahibi çemkirmeden edemedi. "Ver onu bana!" Sesini biraz yükseltmiş olacak ki birkaç kişi onlara bakmıştı. 

-Sakin ol." diye tısladı Karayev ama kendisi de hiç sakin görünmüyordu. Giralda bir şey söyleyecek gibi oldu ancak bunu o anda engellemek için elini havaya kaldırınca Reva histerik bir kahkaha attı. 

-Ne diye susturuyorsun kadını? Sorunu soracağın yerde bizi susturup duruyorsun. Deli misin nesin!" Kuzey göz ucuyla halasına bakarken, kadının hayretle yüzünün aldığı hali gördü. Büyük ihtimalle nedeni kimsenin Kuzey'e böyle diklenememesiydi. Otoritesinin aldığı hal iyice canını sıkarken, kıza yaklaşarak mırıldandı. 

-Sana şarabı içmemeni söyledim." Reva, gülümsediği anda gözü onun dudaklarına kayarken kadehi tek seferde ağzına boşaltıp yutkundu sarışın. 

-Hay aksi." Kuzey, inat etse bile Reva'nın daha inatçı davranacağını fark ettiğinde iç çekerek geriye yaslandı ve elini alnında gezdirdi. Ona verdiği taviz ve gösterdiği ilgi akıl alır gibi değildi. Keşke Revayla hiç ama hiç tanışmasaydı, çünkü onu görmezden gelme çabası hep boşa çıkacaktı. O anda bile halasıyla konuşması gereken mevzular vardı ancak aklında tek bir isim yanıp sönüyordu. 

Reva. Reva. Reva. 

Kızın tüm benliğini bu kadar kısa sürede ele geçirmesi, iradesini boşa çıkarmıştı. 

Sessiz kalan Karayev'in siyah gözlerinde çok derin düşüncelerin dolandığını gören kız, huzursuz olarak yerinde kıpırdandı. Neler geçiyordu aklından? Her ne düşünüyorsa öyle bir çıkmaza girmişti ki gözleri milim kıpırdamıyor her geçen saniye öfkeyle daha da koyu renge bürünüyordu... 

-Sen iyi misin?" Zaten Reva'yı düşünüyordu, bir de kızın ona seslenmesi kafasını allak bullak etmişti. "Kuzey.." pusula dövmesinin üzerine kapanan parmakların baskısından elini kendine çekerek kurtuldu Karayev. Onun, kanına girmesine izin vermemeliydi. Bu yüzden, başını aşağı yukarı salladı, evet dercesine. 

-Ne kadar güzelsiniz..." diyen ihtiyar ikisinin de ilgisini üzerine çekmişti. Gözleri mutlulukla neredeyse dolmuş, dudakları hoşnut bir tebessümle yukarı kıvrılmıştı. Masanın üzerinden uzanarak Kuzey'in tabağın hemen yanında duran kolunu kavrayarak kaşını kaldırdı. "Onu ne kadar sevdiğini saklayamıyorsun bile."

Karayev alaycı bir edayla dudak kıvırıp bardağına doldurulan şarabı yudumladı ancak inkar edemedi.

Sanki yalandan bile inkar ederse Revayla arasında geçen her şeye ihanet edermiş gibi hissediyordu. Kahretsin ki onu ve ona dair her şeyi gerçekten tüm ruhuyla seviyordu. Reva ve annesi dışında her şeye öyle duyarsızdı ki, hiçbir ölüm veya problem onu zerre kadar ilgilendirmiyordu. Zaten annesi 7/24 gözetimi altındaydı. Peki ya Reva?..

Onu korumak, onu sevmekten çok daha zordu. Kuzey, ölümlere ve ihanetlere alışkın bir adamdı. Bunca yıldır onu ayakta tutan da buydu, çünkü sevgi onun yaşadığı dünyada en büyük zayıflıktı. Öldürdüğü heriflerin hepsi birilerine duyduğu sevgi yüzünden  tedbiri elden bırakan adamlardı ya da sevdikleriyle hayatları arasında seçim yapmak zorunda kalanlar...

Karayev, Reva'yı sevemezdi. Sevmemeliydi. Çünkü bu aşk onu öldürürdü. Belki sadece onu da değil.. 

-Neden buradasın Giralda?" Diye sakin bir sesle sordu yemekleri önlerine koyulduğunda. Reva'nın ve ihtiyarın gözlerini üzerinde hissediyordu ancak ikisine de bakmıyordu, sadece önündeki tabağa odaklanmış gibiydi.  

-Onunla birlikte kalmayı düşünüyorum, içlerine girmek en iyisi." Ete bıçağı yasladığı anda kadının söylediği cümleyle kalakaldı. Gözlerini aniden ihtiyara çevirirken, elindeki çatalı tabağa bırakmış bıçağı ise, ucu kadını gösterecek şekilde kaldırmıştı. 

-Hayır. Bu konuyu konuştuk." Giralda dudaklarını araladığı an tısladı. "Hayatını riske atmana asla izin vermem. Bu. Konu. Kapandı." İhtiyar iç çekerek başını sağa sola salladı ve önündeki tavuk soteyi çatalla tırtıkladı. 

-Sana yardım etmek istiyorum. Kuzey, senin peşinde olduklarını biliyorsun. Hatta belki de...Reva'nın bile.."  Kuzey istemediği şeyleri duymak zorunda kalan küçük bir çocuk gibi söylenenlere kulak tıkadı ve başını sağa sola salladı. Reva, ismi geçtiği için daha da meraklanmıştı ama Kuzey öyle katı ve inatçıydı ki sorsa da bir şey öğrenemeyeceği kesindi. Belki bu yaşlı kadınla biraz baş başa kalırsa...

-Hiçbir sorun olmayacak." Sesi başka bir ihtimale yer vermeyecek türdendi. "Giralda, lütfen." dedi sesindeki bıkkınlık sezilse de, ilk defa kadına nezaket göstermişti. "Bu konuyu kapatalım. Senden tek istediğim etrafta olmaman." İhtiyar elini yeniden uzatıp onun çatalı kavrayan bileğine dokundu ve şefkatle sıktı. 

-İhtiyacın olursa, ben, her zaman buradayım." Kadın gerçekten o kadar içten duruyordu ki, görmeyen gözlerinde derin bir anlayış ve görü gözbebeklerine hakimdi. Kuzey'i sanki birebir görüyordu, ona öyle odaklanmıştı ki Karayev bile onu görmezden gelemedi. Yine de bu şefkate alışmak için fırsat bile vermedi kendine.

-Olmayacak." Geri kalan zaman yemeklerini sessizlik içinde yemeleri ve Giralda'nın sohbet etmek için birkaç çabasının iki sessiz insan yüzünden boşa çıkmasıyla son buldu. 

Buluşma sonunda Giralda Revayla bir iki silik kelimeyle çabucak vedalaşmak zorunda kalmış, Karayev ise yeşillere bakmadan oradan uzaklaşmıştı. 

•••

    Devranlar, kahvaltı ve akşam yemeklerinde bir araya gelmeleriyle meşhurdu. Gençlerin ara sıra asilikleri ve büyüklerin bazen yoğun iş programı yüzünden aksamalar oluyordu ancak genelde aile toplanmaları alışılmış bir durumdu. Reva da tüm bağımsızlığına rağmen haftada bir iki kez bu aktivitelere katılır, ailesiyle arayı kapatmaya çalışırdı. İşte yine tam da o nedenden yalıya geldiğinde Nesrin kızı kapıda güler yüzle karşıladı ve daha Reva ayakkabılarını değiştiremeden söylenmeye başladı. 

-Reva! Hoşgeldin kızım, nerelerde kaldın sen böyle?! Yemeği kaçırdın, sizinkiler kahve içiyor şimdi. Sana da kahve yapayım mı kekle yersin yoksa tabak mı hazırlayayım?" Söylediği ilk şey bütün gün içkileri taşıdığı düşünülürse kulağa daha iyi gelirken ayakkabılarını panduflarıyla değiştirdi ve çantasını köşeye fırlatarak saçlarını bileğindeki tokayla tepesinde rastgele topladı. 

-İlki daha iyi gibi ya Nesrin abla." Kadın başını sallayıp hızla mutfağa yönelirken gözlerini etrafta gezdirdi Reva. Bu eve bayılıyordu, öyle sıcaktı ki eşikten girdiği anda bile kendini huzurlu ve rahatlamış hissediyordu. Bazı aksesuarlar ve halılar değişse de evin planı ve insanları aynıydı. Bunun en büyük kanıtını saniyeler içinde duydu Reva. 

-Arkadaşlar tekrar ediyorum, ben, bir büyük pastayı tek başıma yemiş insanım." Dedi Tuna gürültüyü kendi sesiyle bastırırken. Reva salondan içeri girmemişti ancak onun ayakta olduğunu ve ellerini, ikisinin de işaret ve baş parmakları birbirine değecek şekilde bükülmüş, havada olduğunu görüyordu. "Siz bana 20 küçük çöp şiş diyorsunuz ya!" 

-Ulan hayvan herif, küçük olsa ben bitiremez miydim!" diye çemkirdi ona Acar. "Sana diyorum, en az 30 santim vardı o şişler." Tuna, elini havaya kaldırıp dudak kıvırdı. 

-Ya hadi ordan ihtiyar, midem küçük demiyo da!" Uçan bir çataldan son dakika eğilerek kurtulduğunda Reva içeri girmiş ve çatalı havada kapmıştı. 

-Baban var senin karşında armu- ah Reva!" Acar yerinden kalkıp hızla kızın yanına geldiğinde Tuna ondan önce davranmış kızı kucaklamıştı. Reva'nın ayaklarını yerden kesip etrafında bir tur döndü ve onu yere bırakır bırakmaz sırıtarak Acar'a döndü. 

-İlk çöp şiş iddiası şimdi de Reva'yı ilk karşılama.. Bir bir kaybediyorsunuz Acar Devran, her gün biri bir gün.." adamın yanağından makas aldı mahalle bebeleri gibi. "Bir gün hepsiiii." Acar ona sinir olmamak için ekstra çaba sarf ederken Reva'ya tek koluyla sarılıp tısladı. 

-Bir gün de ben seni..." Reva adama kollarını dolayıp sırıtırken, karşı koltukta yayılarak oturmuş, Tutku'ya telefonda bir şey gösteren Kuzey'i görmeyi hiç ama hiç beklememişti. Üzerinde siyah bir kot pantolon ve aynı renk hoş bir tişört vardı. Tişörtü boynunu ve omuzlarıyla birleştiği noktadaki kasların bir kısmını sergiliyordu. Başını kaldırıp Revayla göz göze geldiğinde kızı tepeden tırnağa süzüp dudaklarını birbirine bastırarak sessiz kalmaya devam etti. Yeşillerde şimdiden beliren öfke ve rahatsızlık hissi onu harekete geçirirken ayağa kalkarak sohbeti kesti. 

-Ben gitsem iyi olur."  Dedi Acar'ın göz devirmesine neden olacak bir hareketi yapıp Elvin'e elini uzatırken. "Yemek için teşekkür ederim. Teklif için de." Kadın, onun elini sıksa da Kuzey'i şaşırtacak bir şey yapıp, elini bırakmadı. 

-Ama teklifimi kabul etmedin." Cümlesinin sonunda dudak kıvırmıştı Elvin, gözleri zekasını ele veriyordu, öyle parlak kahvelere sahipti ki, Kuzey, onun Acar bir yana tüm aileyi elinde oynatabileceğini düşündü. Reva, üvey de olsa annesinin kızıydı... "Kestirip atmak yerine düşünmeni istiyorum. Üstelik kahveni bitirmedin, lütfen biraz daha kal." Tuna, hızla yanlarına gidip ciddi bir sesle trolleme girişiminde bulundu. 

-Hop hemşerim, nereye?" Elvin'in koluna vurmasıyla yüzü aniden sırıtma halini alırken Kuzey'e yaklaşarak mırıldandı. "Daha benimle pes atmadın, ne bu acele? Yoksa Reva'dan mı korkuyorsun?" Karayev, ismi geçen kıza göz ucuyla bakarken balık etli hizmetlinin ona verdiği tabakla kahveyi aldığını görüp başını çevirdi ve alayla güldü. 

-Korktuğum yok, teklifini reddettiğim için kalmanın kabalık olacağını düşünüyorum sadece." Dedi cümle sonuna doğru Elvin'e yeniden yönelerek. "Çünkü fikrim değişmeyecek." Kadın, derin bir iç çekti ve başını sağa sola salladı. 

-Üzgünüm Kuzeyciğim, ancak asistanın Ercan Bey çoktan bu teklifi kabul ettiğini bana kendisi iletti." dedi Karayev'in kaşlarını çatmasına neden olarak. Daha devam etmesine fırsat vermeden karşı çıktı genç adam. 

-Ercan dediğiniz gibi sadece asistan Elvin Hanım, dediğiniz gibiyse bile kendisi benim adıma karar verebilecek yetkiye sahip değil." Reva, konuşulanlara kulak kabartsa da Karayev'in fiziğini süzüp dilini dudağında gezdirmekten başka bir şey yapmadı. Ondan nefret etse de vücudunu bir defa daha kullanabilir mi merak etmişti. Ancak birbirilerine öyle uzaklaşmışlardı ki son zamanlarda, bu sadece uzak bir fanteziydi. 

-Olan oldu ve ben planlarımı buna göre yaptım. Parti için çok kısa bir süre var ve Reva oldukça yoğun." dedi Elvin tek nefeste konuşarak. Kız ağzındaki lokmayı çiğnerken ismi geçince doğrudan Elvin'in gözlerine baktı ve orada dolanan tilkileri bizzat gördü. "Bu parti için ikinizin çalışması konusunda ısrarcıyım. Konu kapanmıştır. İyi bir hafta dilerim." kaşlarını kaldırıp indirdi. "İkinize de. İzninizle..." Tatlı bir gülümsemeyle kahve kupasını alıp uzaklaşırken, Kuzey sadece sıkıntıyla iç çekip Revayla göz göze geldi. 

Ondan kaçarken yine kendini onda bulmuştu. 

Reva Devran, düştüğü en büyük tuzak ve en büyük sınavıydı. 


•• 

Bu ikiliyi deli gibi özlemişim. Pusula'ya dönmek için tam da sırası. 

Bölüm günü: Pazartesi olacaktır. 

Her pazartesi bölüm yükleyeceğim ve hikaye kısa olmayacak. Evet doğru duydunuz UwU

Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,

INSTAGRAM; tutkudevran

Reva ve Kuzey'in hesapları> @revadevran & @ kuzeykarayev

Ateşin Gölgesinde'yi okudunuz mu? Kütüphanelerinize eklemeyi unutmayın. 

Geri dönmelerinin şerefine bol yıldız ve yorum bekliyorum. 

Kendinize çok iyi bakın, aşkla kalın. Ne zaman isterseniz bana yazın. (İnstagram çünkü watty mesajları malum...) Çok ama çok seviliyorsunuz, ben ve Rüz tarafından, o yüzden siz deee,


Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

1.8K 1.3K 19
Bismillahirrahmanirrahim Rahman ve Rahim olan Allah'ın c.c adıyla. Tasavvuf ve tarikat hakkında merak edilen tüm sorulara cevap vermek maksadıyla yaz...
260K 16.9K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
1.6M 58.8K 56
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
12:30 SEANSI By damy

Mystery / Thriller

1.6M 99K 50
[WATTYS 2022 KAZANANI] Parmağı omzumun üzerindeki belli belirsiz benlere dokundu. Ardından köprücük kemiğime kaydığında dudaklarım, bir nefese muhtaç...