Kor Gibi

By FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... More

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

42. Bölüm

17.9K 963 25
By FundaPehlivan1

42. Bölüm

  

1 Eylül 2013

 

Selen arabanın kapısını arkasından iterek yavaşça kapatırken yabancı bakışlarını gezdirdi etrafında. Aslında ikinci kez geliyordu bu eve ama geçen sefer ki gelişinde o kadar isteksiz ve öyle bomboş hissetmişti ki kendisini çevresine doğru dürüst bakmamıştı bile. Sadece zoraki bir ilgi gösterebilmişti her şeye. Ama şimdi gördükleri karşısında hayran oluyordu. Yani “evlerine”!

İki katlı, çok modern bir görünüşe sahip, iç açıcı bir evdi bu. Ama Selen’in en çok dikkatini çeken şey evin bahçesi olmuştu. Çok bakımlı, mis gibi çiçek kokusuna sahip yemyeşil bir bahçeydi bu. Üstelik çok da büyük olmalıydı.  

Çünkü bahçeye girdikten sonra eve ulaşmak için Korhan her zaman ki deli sürüşüyle üç dakika daha araba kullanmıştı.

Selen’e kalsa hep orada, bahçe de kalırdı ama sadece saniyeler sonra Korhan’ın kendisine uzatılmış elini fark etmişti.

__ Seçtiğin eşyaların evimizde nasıl durduğunu merak etmiyor musun?
__ Ediyorum.

__ Gel…

Bakışlarında ki o yoğun hislere uyan sıcacık bir çağrıydı bu.

Korhan’ın evlenme teklifini kabul edene kadar acı dışında ki her türlü duyguya belki de en çok sevgiye kapatmıştı kalbini. Belki de hala kapalıydı ama yine de günden güne Korhan’la kendisini aşıyor, küçük de olsa ona bazı karşılıklar verebiliyordu. Yalnız bu sadece Korhan’a özeldi ve o an yaptığı şey, işte buydu!

Selen tereddütlerine bir son vererek yavaşça onun istediği gibi parmaklarını parmaklarının arasından geçirmiş ve gözleri ellerinde küçük bir adım atarak Korhan’ın yanında durmuştu. Aslında hemen eve girmek istiyordu ama Korhan kımıldamıyordu, gözleri kendisindeydi, hissedebiliyordu. İçi burkuluyordu Selen’in…

Hafif bir nefesi içine çekerken gevşekçe de olsa birbirine kenetlenmiş ellerinin her halükarda nasıl bu kadar iyi hissettirebildiğini düşündü bir an ve ardından gözlerini yavaşça tatlı bir sevgiyle bakan mavilere kaldırdı.

__ Girelim mi?

Korhan rüyadan uyanırcasına başını salladıktan sonra uzanıp Selen’i saçlarından öptü önce ve sonra hiçbir şey yapmamış gibi evlerine doğru yürümeye başladı, tabii Selen’i de arkasından hafifçe sürükleyerek…

 

__ İşte burası salonumuz. İki gün evvel ki halinden çok daha güzel değil mi? Gerçekten harika seçimler yapmışsın. Çok huzurlu, ferah ve modern! İçimden bir ses burada çok mutlu olacağımızı söylüyor.

Selen Korhan’ın kendisine göz kırpması üzerine gülümsedi yavaşça.

__ Aaa, bu arada bir sürprizim de var sana. Gel hadi, göstereyim.

Selen onunla beraber arka bahçeye açılan cam kapıya doğru giderken bahçenin ortasında ki küçük inşaatı fark etmişti hemen.

__ Orası ne olacak?

__ Dört duvar arasında kalmak istemediğinde, biraz bahçe keyfi yapayım dediğinde… Ya da biraz yağmur seyretmek istediğinde kaçabileceğin, güzel sevimli bir çardak. Tıpkı evinde ki gibi…

Öyle sıcacık bir sesle söylemişti ki bunları, Selen bir elini kapıya yaslarken bakışlarını da Korhan’a çevirmişti.

O bambaşkaydı! On gündür kendisini mutlu etmek için her şeyi yapıyor, her fırsatta kendisine küçük sürprizler hazırlıyordu. İnanılmayacak derece de anlayışlı ve sevgi doluydu. Bazen şüpheleniyordu, tüm bunlar babasına verdiği o sözden dolayı olabilir miydi? Ama hiç sevmese, sadece bir zorunluluk olsa böyle içten ilgilenebilir miydi her şeyiyle? Bilmiyordu, bu düşünceler ne zaman aklına üşüşse hemen kovuyordu onları. Bencilceydi belki ama onun kendisine âşık olduğuna inanmaya ihtiyacı vardı.

Korhan’a çok ihtiyacı vardı; sevgisine, verdiği huzura, hissettirdiği güvene…

Artık ondan başka kimsesi yoktu, acı da olsa tek gerçekti bu!

__ Selen…

Eğer adını söylemese Selen gözlerini bir an olsun ondan ayırmadığını fark etmeyecekti. Hafif bir ürperti bedeninden gelip geçerken hemen kaçırmıştı bakışlarını ondan. Belki kendisi farkında değildi ama Korhan her şeye ilgisini yitirmiş o güzel gözlerin kendisine baktığında nasıl yumuşadığını görebiliyordu.

__ Çardağı sadece benim için mi yaptırıyorsun?

Kısık bir sesle sorduğu o soru karşısında Korhan ona sarılmayı her şeyden çok istedi bir an ama her zaman ki gibi engelliyordu kendisini.

__ Tabii ki senin için…

__ Ben… Bizim için yaptırmanı tercih ederdim.

Düşünmeden, içtence sarf etmişti her kelimesini ve pişman değildi. Hatta iyi ki söylemişti. Korhan’ın gözlerinde şaşkınca yanan o mutlu parıltıları görmek Selen’i de mutlu ediyor hatta kalp atışlarının sekmeye uğramasına neden oluyordu. Korhan da onun gibiydi. Parmaklarını yavaşça Selen’in yüzüne değdirdiğinde ne söyleyeceğini bilemeyecek kadar farklı bir heyecan duyuyordu. O kelimeler ondan evleneceklerini kabul ettiğine dair duyduğu ilk tatlı sözlerdi.

__ Ahh Selen…  

Sadece bir anlığına yine gözlerini ondan kaçırıp gülümsedi hafifçe.

__ Sallanan koltukta alalım mı?

__ Alalım ama tek kişilik olmasın.

Birbirlerini gülümseten, aralarında mesafeyi biraz olsun azaltan bu sıcak diyalogun ardından el ele diğer odaları da dolaşmaya başlamışlardı. Bu sefer Korhan tek başına konuşmuyor, sonunda Selen de ona yorumlarıyla katkıda bulunuyordu. Taa ki son açılan odaya kadar…

__ İşte, burası da yatak odamız. Tıpkı katalog da durduğu gibi görünüyor değil mi? Çok güzel.

__ Öyle…

Bu ses biraz uzaktan geldiği için Korhan arkasına dönüp bakmıştı ve Selen yüzünde huzursuz bir ifadeyle daha yeni odaya giriyordu. Biliyordu, onun neler hissettiğini çok iyi biliyordu. O yüzden yavaşça yatağa otururken Selen’i de yanına çağırmıştı.

__ Gelir misin yanıma?
Selen içinde ki tereddütün çok saçma olduğunun bilincindeydi ama yine de hiç beklemeden Korhan’ın yanına giderken onunla göz göze gelmemeye çalışıyordu. Korhansa birkaç saniye sessiz kalmış, onu seyrederken gülümsüyordu. Çok ama çok güzeldi Selen, kanatsız bir melek kadar masum ve tatlıydı. Tabii her an kaçmaya hazır gibi yatağın ucuna oturduğu da gözlerinden kaçmamıştı. O yüzden hiç planlamadan konuştu yavaşça.

__ Sana saygı duyuyorum.

Bu cümle Selen’i şaşırtmıştı. Parmaklarını sıkmaktan vazgeçerek ona baktığında Korhan elini ona doğru uzatarak saçlarını düzeltmişti yavaşça ve…

__ Sana… Yaşadıklarına, hissettiklerine saygı duyuyorum, dedi güven veren, kısık bir ses tonuyla ondan bir an olsun gözlerini çekmeden.

Sen istemediğin sürece asla dokunmayacağım sana. Şimdi nasılsa… Evlendikten sonra da öyle olacak.

__ Ben… Aksini düşünmemiştim zaten.

Bu sözler tamamen gerçeği yansıtmıyordu, Korhan da biliyordu ama yine de bu ani çekingence karşı çıkışı kabullenerek hafif bir iç çekti.

__ Olsun, ben yine de söylemek istedim.

Kısa bir sessizliğin ardından Selen dayanamayarak gözlerini Korhan’a çevirdi yeniden, onun hafif dalgın hali karşısında huzursuzdu. Kendini, içindekileri ifade etmek istiyordu.

__ Korhan… Beni anlıyorsun değil mi? Babam öleli daha kırk gün oldu ve… Beş gün sonra seninle evleniyorum. Ben… Ben bunların hiç birine hazır değildim, bir an da hayatım baştan sona değişiyor.

__ Şştt, biliyorum dedi Korhan Selen’in bu ufak telaşını elini tutarak bölerken.

Seni çok iyi anlıyorum. Babanın yokluğunu içine sindirmelisin önce, acını yaşamalısın. Ben senden neşeli çok mutlu bir eş olmanı beklemiyorum ki. Biz… Normal bir zaman da, normal şartlarda evlenmedik. Keşke öyle olsaydı ama olmadı işte. Yine de ben şanslı hissediyorum kendimi. Sen bana, evliliğimize alışana kadar beklerim ben. İsterse bir yıl sürsün. Ben beklerim…

Bu sözler çok ama çok güzeldi ama yine de Selen huzursuzluklarından kurtulamıyordu.

Dahası sormadan yapamayacaktı!

__ Ama sen… Yani beni istemeyecek misin ya da… İstemiyor musun?
Bir an da olsa gülümsemeden yapamadı Korhan. Selen o kadar tecrübesizdi ki gözlerine bakarak bunu söyleyebiliyordu. Ama madem hissedemiyor, göremiyordu o zaman söyleyecekti. Zaten bunu dile getirmek istiyordu, gözlerine bakarak… Buna kendisinin de ihtiyacı vardı! Yine de önce parmaklarıyla Selen’in çenesini tutarak konuşurken bakışlarını kendisinden kaçırma ihtimalini azaltmaya çalıştı ve ardından boğuk bir sesle konuştu yavaşça.

__ Seni ilk gördüğüm andan beri istiyorum ben. Zor da olsa… Buna direnmeyi öğrendim ama seni eskisi gibi öpememek… İşte o bambaşka bir işkence. Seni özledim Selen… Çok özledim!

 

Selen okumayı bırakarak gözlerini o günlere dönmek ister gibi kapattığında dudaklarında küçücük bir gülümseme vardı. Hatırlamadığı o sıcak anıların sıcaklığını kalbinde, ruhunda hissediyordu. Demek evlendiği için şanslı olduğunu düşünmüştü, ne saçma… Şanslı olan kendisiydi! Kendisini yapayalnız hissettiği bir an da hiç tereddütsüz aşkını ayaklarının altına sermişti. O… Sevdiklerine arkasını dönecek son insandı. Belki de o yüzden onunlayken hep kendisini güvende hissetmişti. Onu ne olursa olsun kaybetmeyeceğini hissetmiş olmalıydı.

Onun gibi bir adamın aşkına sahip olduğu için dünya da ki en şanslı kadın o olmalıydı.

Selen yavaşça gözlerini araladığında hafifçe dolan bakışları yanında uyuyup kalan bebeğine gitmişti. Bakışları hissettiği sevgi ve şefkatin etkisinde yumuşarken parmağını bebeğinin küçücük eline değdirdi ilk önce ama yetmedi. Uzanarak o tombiş yanağından tatlı bir öpücük çaldı ve…

__ Babana neden bu kadar âşık olduğumu her geçen gün daha iyi anlıyorum, diye fısıldadı kendini tutamayarak.

Ama… Devam edebilir miyim bilmiyorum. Unutabilsem! Yine her şeyi unutabilsem keşke!

Selen hafif bir iç çekerek hissettiklerine rağmen gülümsemeye çalışırken bahçeden gelen araba sesiyle hızla çarpmıştı kalbi. Gelmişti! Yine Ecem’i uyandırmamaya gayret ederek yavaşça kalktı yatağından. Tam pencerenin önündeydi ama istese de gidip bakamıyordu. İçindeki çelişkiler paramparça yapıyordu onu!

Hala o eve geldi diye yüreği çarpıyordu ama aynı zaman da onun güzel yüzünü görmek bile istemiyordu. Başka bir kadına nasıl dokunabilmişti, nasıl? O acı çekerken… Karşısında çırılçıplak, saf aşkıyla dururken nasıl o kadına gidebilecek kadar acımasız olabilmişti? Düşünmemişti hiç… Bir gün birlikte olabileceklerini düşünmemişti!

Onu öldürmek istiyordu! Onu kalbinden silip atmak istiyordu!
Lanet olsun, ondan nefret ediyordu!

Ona baktığı her an kendisini heyecanlandıran çekici gözlerinden, her an öpmek için yanıp tutuştuğu dudaklarından, ona ihtiyaç duyduğu için kendisinden nefret ediyordu! 

Selen gözlerinden akan yaşlara izin verirken elini saçlarının arasından geçirip hırsla pencereye doğru giderek tülü araladı yavaşça.

Korhan arabasına yaslanmış telefonuyla konuşuyordu. Kiminle konuşuyordu, umurunda bile değildi! Saçlarında ki elini vururcasına sertçe cama yasladı Selen.

__ Aptal… Mahvettin bizi! Şimdi istesem bile nasıl dokunacağım sana? Nasıl unutacağım?

Selen hafifçe dişlerini sıkarken Korhan telefonunu kapatarak doğruldu olduğu yer de ve sonra hissedercesine başını kaldırarak baktı kendisine doğru. Selen onunla göz göze geldiğinde elinde olmadan hızla kapatmıştı tülü ama elleri titriyordu.

Hayır, sürekli bunları düşünerek yaşayamazdı. Konsantre olması gerekiyordu… Sessizce olacakları takip edecek ve Tarık Beye yardımcı olacaktı. Önemli olan tek şey tehdidin sona ermesiydi. Gerisi… Gerisini bilmiyordu!

Canlarım keyifli okumalarr :))

Continue Reading

You'll Also Like

22.2M 901K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
2.2M 35.7K 54
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
157K 11.2K 34
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
3.5M 130K 72
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...