Nadide

By Thebluespirit7

224K 18.6K 7.9K

Evrim aşk sandığı bir yabancının ellerinde tutsak edildiğinde henüz ufacıktı. Mevsimler gözleri önünde kaybol... More

Bizi Anlatsam
Kabulleniş
Bir Varmış Bir Yokmuş
Camdan Hudutlar
Azar
Kıskançlık
Cezalar ve Koşullama
Kırık Parçalar
Beni Benimle Bırak
Işıklara Doğru
Eve Dönüş
Herkes Bıksa Benden
Tehdit
Sorgu Odası
Korkunun Soğuğu
Ufak Problem
Zarar Ziyan
Acı Tatlı
Ağabey ?
Evde Kimse Yok
Sen Hele Bi Gel!
Misafirperver
Travmalar
Zihninde
Aile Portresi
Hoşgeliş
Bir Tutam Huzur
Mışıl
Denenmemiş ?
Beni Al Kucağına
Kavimler Göçü!
Su Çiçeğim
İki Kalp Bir Ev
Habersiz
Sabun Köpüğü
Yüreğinden Yaralı Bizim Hikayemiz
❤-Nadide Tanıtım-❤
Bir Deli Sevda
Şans
Tutku
Alyanak
Dinle Beni Bi!
İlklerin En Güzeli
Dans
Gününe Tutkun
Bildiklerim
Sarı Kurdeleler
Kan Kırmızı
Sen Nadidesin

Kaybolan Güzellik

4.8K 313 182
By Thebluespirit7

Zaman kavramını kaybediyoruz, aklımızı yitiriyoruz
Beni eve dönüş yolunda yakaladın
Ellerim, kurtulamıyorlar, bağlandım
Gözlerinin tutsağıyım
Oh, çok yorgunum ama senin tarafındayım
Aşkın gözü kördür, biliyorsun, oh, yardım et bana
Stockholm Sendromuna yakalandım

Aklımızı kaybetmenin eşiğinde olduğumuzu göremiyor musun?
Bütün o ucuz heyecanlarının bizi neredeyse hayatta hissettiriyor
Çok şiddet dolu olabiliyorsun
Bazen çok acımasız olabiliyorsun
Kırık kalpleri bulması asla zor olmadı
Sanki burası cennetmiş gibi mevsimler değişiyor
Bazen çok güzelsin


"Güzelim."diye fısıldadı Oğuz.

Bugün haftasonuydu. Evrim için mutlu bir gündü zira Oğuz ile evde geçireceği vakit çoğaldığı için mutlu hissediyordu. O sabah,zamandan daha fazla çalabilmek ve onunla zaman geçirmek adına daha da erkenden uyanmıştı Evrim. Ve Oğuz uyandığında ilk mırıldandığı şey "Güzelim."olmuştu.

Yatakta,kolları onun belini sararken tebessüm etti Evrim. Güzel olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle nefesini tutup heyecanla gelecek iltifatın devamını beklemek üzere yumdu gözlerini ve hafifçe bacağını onun bacaklarına dolayıp sırtına inen öpücüklere izin verdi.

Boynundan başlayan öpücükler ensesinden sırtına kayarken batan sakallarla hafifçe irkildi Evrim. Teni biraz narindi ve Oğuz öperken sakalları batıyordu biraz. Canı hafif acısa da umursamadan gözlerini yumdu yeniden. Oğuz'un elleri hafifçe karnından aşağıya inerken kasılmasını engelleyemeden seslice yutkundu Evrim. Oğuz aceleyle dudaklarını sırtına bastırıp sakallarını sürterken eli Evrim'in ince belinden aşağı,doğruca dolgunluklarına doldu.

"İstiyorum seni.."diye fısıldadı Oğuz baygın yeşillerle. "Uzan, bırak kendini hadi..."diye mırıldandı.

Dudaklarını ısırıp başını salladı Evrim. Onun üzerine geçebilmesi için hafifçe altına sıyrılırken Oğuz bir an beklemeden yeniden çıktı üzerine ve boynuna gömdü dudaklarını. Evrim'in ince bileklerini avuçlarken Evrim huzursuzca mırıldandı. "Oğuz,sakalın..Batıyor."

"Ha?"dedi Oğuz mırıldanırken hala oğlanın dudaklarına ısırık bırakıp.

"Oğuz,canım acıyor."dedi Evrim yanağına değen sert sakallarla.

"Oynama artık."dedi Oğuz sinirle oğlanın şortunu sıyırırken. Tırnakları karnını biraz çizmişti huzursuzca kıpırdanan Evrim'in.

"Oğuz..."diye mırıldandı lakin Oğuz onu ne duyuyordu ne de duymak için uğraşır bir hali var gibiydi. Evrim alt tarafının çıplak kalıyışla korkuyla bacaklarını birleştirip hafifçe ittirdi Oğuz'u. "Oğuz..."diye inledi acıyla.

"Beni mi beğenmiyorsun?"dedi Oğuz sinirle oğlanı yataktan aşağı yuvarlayıp yerle bir ederken.

"Be.."

"Başkalarını mı hayal ediyorsun yoksa?"dedi Oğuz öfkeden kızaran yüzüyle yerdeki oğlanın üzerine yürürken.

Evrim korkuyla dizleri üzerinde emekleyerek ilerledi halıda. Yüzünü acıyla gömse de suratına inen bir tokatla ,yeniden savruldu.

"Sen beni sevmiyorsun!"diye inledi Oğuz kendi yüzünü tırmıklayıp oğlana tükürerek bağırırken.

Evrim,korkuyordu onun o an olan yüz ifadesinden. Ağzı büyüyordu, burnu irileşiyordu. Gözleri yuvalarından fırlıyordu adeta ve sesi o denli yüksek çıkıyordu ki...

Oğuz yerde duran kemerin tokalı ucuyla bir tane indirdi suratına doğru, metalik soğukluk yerini sızım sızım sızlayan teninin yankısına bırakırken hıçkırarak ağladı Evrim. Karnına inen tekmeyle birlikte inledi.

"Aldatıyorsun beni değil mi! Başkası var değil mi aklında?"diye kükredi Oğuz.

"Ben..Korkuyorum..Hazır değilim."dedi Evrim acıyla yüzünü dizlerine gömüp.

Ama Oğuz saç köklerinden tutup kaldırdı Evrim'i. Ve bir ağacın meyvesini indirmek için sallar gibi salladı oğlanı. Evrim beşik gibi sallanıp,hırpalanırken bir tokat daha indirdi Oğuz yüzüne. "Benimle yatacaksın çünkü senin sahibin benim!"diye inledi Oğuz.

"Oğ-"

"Ailen bile seni istemiyor. Kimse seni sevmiyor. Kimse özlemiyor bile seni."diye fısıldadı Oğuz şefkatli bir ses tonuyla vurduğu yeri okşarken. "Hiç kimsesin ve herkes için bir fazlalıksın...Onlar seni hiç sevmiyor Evrim."

"Ama.."dedi Evrim acıyla.

"Ama ben seviyorum. Bak. Özlüyorum ve seviyorum..."diye fısıldadı Oğuz yeşillerini yumup hazla oğlanın beş parmak izi çıkmış suratını okşarken. "Yanımdasın çünkü Nadide'm..."

"Bana vuruyorsun..."dedi Evrim sitemle.

"Bir anlık öfke."dedi Oğuz olumsuz anlamda başını sallayıp. "Beni kızdırıyorsun çünkü...Suçlu ben miyim?"dedi Oğuz merakla.

"Ama acıttın.."diye hıçkırdı Evrim dolu dolu bakan fırtına rengi gözlerini yere indirip. "Korkuyorum senden."

"Korkma benden. Ben çok seviyorum seni.."diye fısıldadı Oğuz oğlanın burnundan bir öpücük kondurup. "Ama sen beni üzüyor ve kızdırıyorsun..."

"Özür dilerim."dedi Evrim acıyla.

"Bana kahvaltı hazırlarsan barışırım seninle."dedi Oğuz bir öpücük çalıp. "Hadi git babana kahvaltı hazırla."

"Peki.."diye fısıldadı Evrim.

-

Elleriyle özenle sofra hazırladı o duştayken. Tereyağında mis gibi sucuklu yumurta, binbir çeşit peynir,en güzelinden kahvaltılık sos ve reçeller...Hatta kavurma ve hazır börek bile koymuştu Evrim. Hatta peçeteleri katlamış,güzelce de vazo koymuştu çiçekle.

"Harikasın.."diye fısıldadı mutfakta arkasından sarılan Oğuz boynuna buseler kondurup.

Sakalını kesmemişti. Ve yine batıyordu Evrim'in denine kaktüs dikenleri gibi.

Tebessüm edip onunla masaya oturdu Evrim. Meyvesuyu doldurup masada karşısına geçse de tokat izi olan suratı,hırpalanan moraran suratı ile iştah kaçırıcı gelmişti belli ki Oğuz'a.

"Yanıma otursana."dedi Oğuz sandalyesini çekip dengesini savurduğu oğlana.

"Ama..Gözlerine bakamam ki ?"dedi sucuklu yumurtaya yutkunarak bakan ve tabağına bir parça almak üzere hareketlenen Evrim.

"Suratın..."dedi Oğuz sonra umursamazca göz devirdi. Midesini biraz bulandırıyordu. Dudağı patlak oğlan,morluklar ve kızarıklar..

"Sucuklu yumurta mı yiyeceksin gerçekten?"dedi Oğuz alayla. " Güzelliğine yazık be bebeğim. Zaten bu ara saldın iyice. Baksana haline..."

Titrek dudaklarıyla kendine baktı Evrim...

"Vücudun baya bozulmaya başladı..Kilo alırsın."dedi Oğuz göz kırpıp. "Ama olsun şişmanken de severim ben seni. Her halinle güzelsin canım."

"Yürüyemiyorum ya bu ara.."dedi Evrim kendine titrek ellerle yulaf ve süt doldururken yeniden oturdu masaya. İştahla sucuklu yumurta ve börek yiyen adama baktı ve dudaklarını yaladı.

Midesi gurulduyordu ve deli gibi canı istiyordu. Hele ki burnundan giren koku oldukça cezbediciydi...

Güvenilmez derecede şüpheli geliyordu kaçamak bakışlar. Bazen yoldan çıkmış. Bazen mantıklı olamıyordu Evrim ama mantıklı düşünemeyecek kadar çok seviyordu Oğuz'u.

Dayanamıyordu. Kendini sevmekten alıkoyamıyordu ve... Sağlıksız yiyecekler yemek güzelliğini bozardı gerçekten. Hem kilo hem sivilce hem de yağlanma yapardı.

Ama Oğuz yerdi. Çünkü o ,sportif biriydi kendinin aksine. Akşamları spor salonuna uğruyordu arkadaşlarıyla. Proteine ihtiyacı vardı.

Yemeklere bakıp yutkunurken tatsız yulaftan bir kaşık aldı Evrim.

"Fotoğraflarını iş yerinde masama koyuyorum. Bana uğur getiriyorsun oğlum.."diye fısıldadı Oğuz oğlanı kucağına oturtup karnını okşarken.

"Gerçekten mi?"dedi Evrim heyecandan titreyen sesiyle. O kadar umursuyor muydu hem de herkese gösterecek kadar !

"İnsanlar..."dedi Oğuz. "Bunu bilse bize laf atmaya bizi ayırmaya çalışırlardı."

"Neden ki ?"dedi Evrim merakla.

"Çünkü onlar sevilmenin kendini adamak olduğunu bilmezler...Herkes senin kadar yüce gönüllü,şirin ve sabırlı değil."dedi Oğuz dudak büzüp. "Benim gibi sert bir adam ancak senin kokunla huzur doluyor değil mi ?"

"Umrumda değil."dedi Evrim burnunu çekip gülerken. "Ben seni iyileştiririm."

"Evet."dedi Oğuz onu öperken. "Ben dışarıya gidiyorum..Beni bekle usluca. Senin sevgin beni iyi bir adam yapıyor."

Kikirdedi Evrim.

Onun sevgisi buzları eritirdi ve iyi bir adam haline getirirdi Oğuz'u. Sevginin gücüyle iyileştirirdi.

Iyileştirirdi değil mi Evrim ?

Continue Reading

You'll Also Like

2.1K 161 11
David Judesie Heyworth Law'a dair ıvır zıvırlar. "Nothing is above the law."
HADEME |BXB By 💙

General Fiction

257K 22.7K 35
(Tamamlandı) Astım hastası Safa bir lisede hademe olarak işe başlar, zaman içerisinde okul müdürüyle arasında oluşacak yakınlaşmanın önüne geçemez. ...
68.9K 8.1K 25
-YETİŞKİN İÇERİK- Iraz. İsminin anlamından dolayı mı uzaktı her şeye, herkese? Annesi ona bu ismi koyarken ne amaçlamışsa, hepsi gerçek olduğu için m...
30.8K 3.4K 42
TAMAMLANDI. [Genel ev sahibi trans bir kadını konu alıyor. Rahatsız edici unsurlar bulunacaktır] Sesi, geçmişin kırıklarını taşıyan bir kız çocuğuyd...