Hadi herkes aklındaki ilk keko sözü yazsın buraya. Neler çıkacak merak ediyorum bu tayfadan sjdhsj
ANI VAKTİ
(Üçüzler 2 yaşında)
Bugün vermem gereken dersler ve şirket işleri olduğu için çok yoğundum.
Nihayet işlerin bitmesiyle kafamı çalışma masamdan kaldırıp boynumu ovaladım.
Saatlerdir aynı pozisyonda durmaktan tutulmuştu.
Sandalyemi geriye itip uğuşmuş bacaklarımı zorlayıp ayağa kalktım.
Kendimi odaya kapattığımdan kardeşlerim ne alemde hiçbir fikrim yoktu şuanda.
Aklıma kızım gelmesiyle ciğerlerim kokusunu içine çekmek için yanıp tutuştu adeta.
Hemen kendimi odamdan atıp salona yöneldim. Umarım o Araf kaçığı adam akıllı bakmıştır çocuklara.
Salona adımımı atmamla karşılaştığım sessizlik kaşlarımı çatmama sebep oldu.
Neredeydi benim bıcır bıcır konuşan kızım ve diğer haylazlar.
Açık bahçe kapısını görmemle oraya yöneldim.
Görünürde hala bir şey yoktu.
Bu iş iyice kaşlarımı çatmama sebep olurken artık sinirleniyordum.
Her ne kadar sinirlensem de beynimden geçen olasılıklar içimdeki korkuyu filizliyordu.
Tam sinirle geri eve girecektim ki kulağıma uzaktan gelen kıkırdamalar ilişti.
Hızla yönümü sesin geldiği yöne doğru çevirdim.
Görünürde hala bir şey yoktu.
Tekrar duyduğum kıkırdama sesiyle adımlarımı oraya doğru yönelttim.
Bahar ayındaydık ve etraf haliyle soğuktu. Içimden Arafa çocukları bu soğukta dışarı çıkardı diye küfürlerimi sıralıyordum.
Bebeğimin bağışıklık sistemi o kadar güçsüzdü ki her an hasta olabilir diye yüreğim hopluyordu.
Eğer Araf bu soğukta çocukları dışarı çıkardıysa bu kez o paçalı tavuğu döverdim.
Duvarın ardını dönmemle kahkaha atan tüm kardeşlerimi görmemle anlık iyi olduklarını görmemle rahatladım.
Ama fark ettiğim şey tekrar kaşlarımın çatılmasına sebep oldu
Çünkü kızım yoktu ortada!
-Noluyor burada, kızım nerde?
Diye olaya dalmamla tüm bakışlar bana döndü.
Anıl Araf abisine bir göz atarak yutkundu. İki kardeşte işte şimdi sıçtık diye düşünüyordu.
Kaya da kendini Uzay ve Yankının arasına atarak gizlemeye çalıştı.
Yaptıgı bu davranış Uzay ve Yankıyı daha da güldürürken Asilin bakışları onlara çevrildi.
Hızla iki küçüğünün yanına eğilip saçlarını karıştırdı bu iki afacanın.
-Üçüzünüz nerede çocuklar?
Soruyu duyan iki küçük çocuk gülerek
-Burada ya abi
Diye aynı anda konuşmasıyla etrafa baktı.
Kendisi mi kördü yoksa bu iki afacan yalan mı söylüyordu.
Bakışlarını Arafa çevirip tek kaşını kaldırdı cevap istercesine.
Eğer biraz daha kızının kokusunu ciğerlerine çekmezse sinirlenecekti.
Araf alttan aldığı tehditle yutkundu. İkizi kesin güzel suratında iz bırakacaktı.
Manyak kontrol manyağı herif işte ne olacaktı.
Tam Asil sinirle bir kez daha konuşacaktı ki gelen kıkırdama sesiyle durdu.
Kızının sesi vardı görüntüsü yoktu resmen.
Asıl bir an delirdiğini düşünmeden edemedi.
Gelen bir kıkırdama sesiyle birlikte hızla etrafına baktı.
Yoktu işte!
-Babaa (ardından kıkırtılar)
Asil duyduğu kızının sesiyle kaşlarını çattı.
Diğer kardeşler abilerinin bu durumuna gülmemek için kendini sıkıyordu.
-Siz de duyuyor musunuz?
Diye sormadan edemedi Asil kardeşlerine
Bunun üstüne kardeşler ağzından kıkırtılar çıkartmasına engel olamadı.
Abilerinin şuan delirdiğini düşündüğü kesindi.
Birden Asilin yanındaki yaprak yığını kıpırdayınca oraya çevirdi bakışlarını.
Sonbaharda oldukları için bahçedeki ağaçlar teker teker yaprak dökmüştü.
Asilin birden aklında beliren olasılıkla gözlerini yumdu.
Düşündüğü şeyse eğer Arafı kesinlikle döverdi.
Gelen kıkırtı sesinin yaprak yığınından geldiğini görünce emin oldu.
Hızla yaprak yığınına ilerleyip iki eliyle birlikte dağıttı yaprakları.
Küçük yaprak tepeciğinin arasından çıkan kızıyla derin nefes aldı.
-Süyprizzz
Diye bağıran kızıyla gülmemek için dilini ısırdı.
Hızla onu yaprak yığınının içinden çekip almasıyla kızına sarıldı.
Kardeşlerinden gelen kahkaha sesiyle kendini tutamadı o da.
Resmen delirdiğini düşünmüştü bir an.
- Demek babayı kandırmak ha. Napayım yiyeyim mi seni yoksa gıdıklayayım mı ceza olarak ha
-Hayıyy
Diyip kahkaha atan kızıyla yüzünde gülümseme oluştu.
Kucağında kızıyla birlikte ayağa kalıp Arafa baktı.
- Bunu senle konuşacağız kardeşim
Demesiyle Araf yaramaz bir çocuk gibi sırıtmadan edemedi.
- Hadi Uzay ve Yankıyı da al da sıcak banyo yaptıralım hasta olmadan.
Araf aldığı komutla iki çocuğun ellerini tutmasıyla hep birlikte içeri girdiler.
Asil Kaya ve Anıla dönerek konuştu
-Hadi sizde duşlara.
Bunun üzerine iki kardeşte odalarına duş alamaya giderken Araf, Asil ve üçüzler çocukların odasındaki banyoya ilerlediler.
Üçüzler birbirinden asla ayrılamadığı için odaları ortaktı.
Banyoya girmeleriyle Asil minik kızını yere bırakıp küvete yöneldi.
Suyun sıcaklığını ayarlayıp içine güzel kokulu köpükler döktü.
Bu üç yaramaz köpüklerle oynamaya bayılıyordu.
İçine attığı bir kaç oyuncakla da geri kardeşlerine döndü.
Yerlerinde kıpır kıpırdılar.
Asil içinden gülmeden edemedi. Eğer banyoyu birlikte yaparlarsa seviyorlardı. Aksi taktirde özellikle de kızı olmak üzere sudan korkup ağlıyorlardı.
Yavaşça kardeşlerini soyup küçük bedenlerini dikkatlice küvetin içine bıraktı.
Daha şimdiden yankılanan kahkaha sesleri Asil ve Arafı gülümsetti.
Birbirleriyle o kadar güzel anlaşıp seviyorlardı ki bu görüntüyü gören herkes gülümsüyolardı küçük kalplerindeki devasa sevgiye.
Araf cebinden telefonunu çıkarıp bir anı daha kaydetti telefonuna. Çektiği resim o kadar tatlıydı ki duvar kağıdı yaptı.
Oysaki bilemezdi ileride bu resimlerin kalbindeki yaratacağı devasa özlemi.
Üçüzler banyoda geçirdiği süre boyunca tatlı tatlı oynamıştı.
Uzay ve Yankı küçük kız kardeşlerinin saçına köpükten şekiller vermiş ve gülmüşlerdi.
Asıl bu kadarın yeteceğini düşünüp Arafa baş işaretiyle çocukları gösterip işaret etmişti.
İkisi de aynı anda ayağa kalkıp çocukların yanına ilerleyip önlerinde diz çökmüştü.
- Hadi bakalım çocuklar bu kadar yeter. Hasta olmadan üstünüzü giydirelim.
Beklediği tepkinin ilk kızından gelmesine hiç şaşırmadı Asil
-Hayıy biyaz daha yütfen.
Neredeyse her banyo sonrası aynı şeyi yaşıyorlardı.
-Güzelim daha sonra tekrar oynamanıza izin veririm. Ama şimdi hasta olmadan çıkma vakti.
Küçük kız büzülen dudaklarıyla kafa sallamasıyla güzelce üçünü de durulayıp havluya sardılar.
Odaya giren Anıl ve Kaya da abilerine yardım etti.
İki kardeş kızını alırken Asil de Uzayı kucakladı. Araf ise Yankıyı.
Birlikte odaya girmeleriyle hızlıca çocukları giydirmeye başladılar.
Anıl ve Kaya giydirdikleri küçük kız kardeşlerinin yapmış olduğu tatlı hareketlerle kahkaha atmadan edemiyorardı.
Küçük kız güldürmeyi başardığı iki abisiyle sevinçle daha komik hareketler yapiyordu.
Araf ve Asilin bir gözü onlardayken yüzlerindeki tebessümle hepsi birlikte çocukları giydirmişlerdi.
Araf yerinden kalkıp getirdiği kurutma makineleriyle kardeşlerinin önünde durdu.
Uzay heyecanla abisine bakıp
- Ben yapabilir miyim abi Loya ya.
Demesiyle Araf Asile baktı.
Asil kardeşindeki heyecanın kırılmasını istemediği için onay verdi.
Uzay hevesle abisinin yardımıyla çalıştırdığı makinayla kız kardeşinin saçlarını kurulamaya başladı.
Bunu gören Yankı da heveslenince Asil onun da eline bir makine verdi.
İki kardeş ortalarına aldıkları kardeşlerinin saçlarını kuruturken çok eğleniyordu.
Etrafta savrulan ipeksi saçlar çok komikti
Küçük kız ise yüzüne uçuşan saçlarıyla kıkırdamadan edemiyordu.
En sonunda çocukların güzelce saçları kurutulmuştu.
Evde bulunan bol neşe ve huzur etrafı sarmıştı adeta.
Bu kardeşler bir aradayken kimseye ihtiyaçları yoktu.
Onlar birbirlerine yeterdi!
Evet bölüm nasıldı bakalım?
Bir okuyucum biraz daha anılar okumak istediğini yazmıştı. Ben de onu kıramadım. Beğendiniz mi?
Arada olsun mu böyle anılar?
Bu arada kaos sevenler toplansın çünkü bir dahaki bölüm biraz hareketli geçicek ;)
OY VERMEYİ UNUTMAYIN
Sizi seviyorum
Görüşmek üzere
.