MAHKUM

Bởi yamurblog

1.8M 97.8K 44.1K

Azılı bir suçlu. Masum bir doktor. Ve bu onların aşka düşüş hikâyesi. (01.08.2019) Xem Thêm

1. Bölüm: "Yeni Mahkûm"
2. Bölüm: "Ceza"
3. Bölüm: "Hücre"
4. Bölüm: "Tehdit"
5. Bölüm: "Anlaşma"
6. Bölüm: "Kalp"
7. Bölüm: "Telefon"
8. Bölüm: "Basketbol"
9. Bölüm: "Para"
10. Bölüm: "Plan"
11. Bölüm: "Fotoğraf"
12. Bölüm: "Eren"
13. Bölüm: "Yemekhane"
14. Bölüm: "Kedi"
15. Bölüm: "Aşık"
16. Bölüm: "Hırsız"
17. Bölüm: "Suçlu"
18. Bölüm: "İtiraf"
19. Bölüm: "Öpüşme"
20. Bölüm Part 1: "İsyan"
20. Bölüm Part 2: "İsyan"
21. Bölüm: "Acı"
22. Bölüm: "Sevgilim"
23. Bölüm: "Zaman"
24. Bölüm: "Katil"
25. Bölüm: "İntikam"
27. Bölüm: "Plan"
28. Bölüm: "Kadeh"
29. Bölüm: "Balo"
30. Bölüm; "Final"

26. Bölüm: "Kimlik"

30.4K 1.5K 285
Bởi yamurblog

Nf; Change

🕯️

İnsanlar değişirdi.

Yaşadığımız hayat bizi iyi veya kötü değiltirebilirdi.

Beni de değiştirmişti. Önceden bir insanın canını yakmak istemezdim tam tersine yaralarını sarardım. Ama artık birinin canını yakmak hatta canını almak istiyordum.

Ben intikam almak istiyordum.

İçimde yanan ateş intikam ateşiydi, eğer ben intikamımı almazsam o ateş beni yakıp küle çevirecekti.

Talha bana yardım edecekti. Aslında bunu biliyordum, o ne olursa olsun iyi bir seçim yapsamda kötü bir seçim yapsamda her zaman yanımda duracak ve bana destek olacaktı. Benimle ateşler içinde yanardı da, dagalı bir denizde boğulurduda. Bana olan aşkı o kadar deliceydi ki her şeyi yapacağını biliyordum. Bunu, benim için Karagöz denen o ceheneme girdiğini öğrendiğimde zaten anlamıştım. Bu biraz delice ve hastalıkcaydı ama kimin umrundaydı ki? Sadece onunla olmak istiyordum.

Şu an yaşıyor oluşumun tek sebebi oydu.

Bir süre beraber birbirimize sarılarak yatakta uzanmıştık. Daha sonra Talha, Muhammed ve Batu kaldığımız küçük hotel evinden ayrılmış beni ve Elif'i yalnız bırakmıştı. Nereye gittiklerini söylememişlerdi ama Talha bir kaç saate döneceklerini söylemişti. Şimdi ben ve Elif'te ellerimizde sıcak çikolatalarımız ile salonda ki mavi koltukta oturmuştuk. Elif'in bakışları düz bir şekilde ileride ki boşluktaydı. Bense onun yüzüne bakıyordum.

"Elif merak ediyorumda Muhammed'le nasıl tanıştınız?" Diye sordum uzun süren sessizliği bozarak. 

Yüzünde sakin bir tebessüm can buldu. Yanakları hafiften allaştı. "Bizim tanışmamız biraz tuhaftı."

"Nasıl yani? Nasıl tuhaf?"

"Şey.. biz Muhammed bizim evi soyarken tanıştık." Elif'in kısık sesle konuşması üzerine gözlerim irice açıldı ve öylece ona baktım.

"Ne!?" Pekala. Bu biraz değil fazlasıyla tuhaftı. Merakla oturduğum yerde hareketlenerek Elif'e doğru iyice döndüm. Gözlerim iri iri açılmış ona bakıyordum. "Sen ciddi misin?"

"Evet," dedi başını kucağına doğru hafifçe eğerken. Sanırım biraz utanmıştı benim tepkimden dolayı. "Anlatsana, merak ettim." Diye mırıldandım. Sesim uzun süre sonra ilk kez canlı çıkmıştı. İlgiyle Elif'e baktım ve anlatmasını bekledim.

Elif gergin bir şekilde oturduğu yerden kıpırdandı. Yüzünde kararsız bir ifade belirirken anlatmak istemediğini düşünerek, "Yani tabi istersen anlatabilirsin-" diye mırıldandım ama Elif cümlemi yarıda kesti.

"Anlatmak istiyorum ama beni yargılamadan korkuyorum." Avuçları arasında ki beyaz kupayı sıkıca tutuyordu.

"Biliyor musun kimsenin hayatını yargılamak kimseye düşmez. Yaşadığın ve yaşıyor olduğun hayata ne olursa olsun saygı duyuyorum."

Elif derin bir nefes alıp verdiğinde söylediklerimden sonra biraz daha rahatlamış görünüyordu. Onların nasıl tanıştıklarını deli gibi merak etmeye başlamıştım.

"Babam bir uyuşturucu baronuydu. Dostundan çok düşmanı vardı, bende babamın düşmanları için babamın güçsüz tarafıydım. Yani babam bana her zaman öyle derdi, neyse. Bu yüzden babam güçsüz tarafını yani beni doğduğum günden itibaren şehirden uzakta kimsenin bulamayacağı bir eve hapis etti. Okul okuyamadım, oyun oynayamadım, arkadaşım hiç olmadı, ailem... İşte o hiçbir zaman olmadı..." Elif'in karşı duvarda olan gözlerinde kırgın bir ifade belirdi. Gözleri sulandı ama yavaşça yutkunarak gözlerine dolan yaşların akmasına izin vermedi. "Koskoca evde tek başıma bir hizmetçi ve sayısını bilmediğim kadar korumayla beraberdim. Yalnızdım. Hemde çok yalnızdım. Taki bir gece ansızın Muhammed'in bizim evi soymaya kalkıştığı güne kadar." Dudaklarında dolan gözlerine rağmen ufak bir tebessüm yeşerdi.

"Muhammed tek miydi?"

"Hayır, Talha ve Batu dışarıdaymış ama Muhammed içeriye tek girmişti..." Nedenini tam olarak anlamadığım bir şekilde boynundan yanaklarına doğru kızardı. "Şey, Muhammed odamda ki kasayı soyarken bende banyodaydım, sonra işte sesler duyunca odamda birinin olduğunu anladım ama bir hırsızın olduğunu düşünmedim. Hizmetli veya koruma sanmıştım."

Elif tanışma hikayelerini anlattıkça dudaklarım şaşkınlıkla aralanıyordu. "Sonra?" Diye sordum devamı merak ederek.

Alt dudağını diliyle ıslattıktan sonra başını eğdi. "Sonra işte, Muhammed bana kendini dışarıda ki güvenliklerden biri olarak tanıttı. O akşam canım biraz sıkkındı ve elektiriklerde kesildiği için canım daha fazla sıkılıyordu, tabi bende çok sonra öğrendim ki elektirikleri zaten Muhammed kesmiş kameralar çalışmasın diye." Elif güldüğünde bende güldüm. "Biriyle muhabbet etmek iyi gelir diye kendisine kahve içmeyi teklif ettim, oda ilkde ne diyeceğini bilmedi ama yalanı ortaya çıkmasın diye bana ayak uydurdu. Biz kahve içip gece yarısına kadar muhabbet ettik. O sırada ona karşı kalbimde ılık bir duygunun oluştuğunu hissettim. Muhammed gitmesi gerektiğini söylediğinde onu ertesi gün için tekrar kahve içmeye davet ettim ve oda geldi. Uzunca bir süre boyunca beraber vakit geçirdik, Muhammed genelde akşam vaktinde gelir gece yarısına doğru giderdi banada çalışma saatlerinde o zamanlar müsait olduğunu söylerdi. Ben normal bir şekilde kapıdan gelip gittiğini sanırdım ama meğersem o odamın penceresinden eve girip çıkarmış." Elif sesli bir şekilde güldüğünde bende ona eşlik ettim. Konuştukça daha da rahatladığını fark ettim. Bu yüzden onu bölmeden dinledim.

"Beraber geçirdiğimiz zamanların sonunda bir baktım ki kalbimde oluşan o duygu büyümüş aşka dönüşmüş. Ben ona aşık olduğumu anladığımda, babam Muhammed'in gizlice bizim eve girip çıktığını ögrenmiş. Bir gece biz balkonda otururken babam korumalarla bizi bastı. tabi Muhammed bir şekilde kaçmayı başardı ve ben o zaman Muhammed'in aslında koruma değilde, bir hırsız olduğunu ögrendim." Elif'in dudaklarında ki tebessüm buruk bir hal aldı.

"Ne hissetmiştin gerçeği öğrendiğin zaman?"

"Sadece bana yalan söylediği için kırılmıştım." Diye mırıldandı. "Ama hırsız olmasına şaşırmamıştım, çünkü kalbimi çaldığında onun bir hırsız olduğunu anlamıştım." Kıkırdayıp eliyle dudaklarını örttüğünde oldukça tatlı görünüyordu.

"Peki, sonra nasıl bu hale geldiniz?"

"Yaşanan olaydan sonra babam beni apar topar oradan aldı ve başka bir dağ evine yerleştirdi. Bir süre orada tek kaldım, ve tek kaldığım o süre boyunca Muhammed'i deli gibi özlüyordum... Daha sonra bir gece yarısı Muhammed tekrar geldi ve geldiği o gece biz kaçık."

"Babam peşinize düşmedi mi?" Diye sordum kahvemden bir yudum alırken.

Elif'in yüzü asıldı. "Düştü ama bizi yakalamayı başaramadı. Zaten mutluda olmuştur benden kurtulduğuna," Bir şey demek için dudaklarımı araladığım vakit Elif konuşacağımı hissetmiş gibi beni böldü. "Yemek yapalım bizimkilerde birazdan gelir?"

Bir an için duraksasam bile, "olur." Diye mırıldandım.

Beraber mutfağa geçtiğimizde önce ne yapalım diye düşünmüş daha sonra karar kıldığımız yemekleri yapmaya koyulmuştuk. Salatayı ben yaparken Elif'te tencerede ki çorbayı karıştırıyordu. Mutfakta geçirdiğimiz iki saatin sonunda salata, çorba, pilav ve etli yemek yapmıştık. Yemekler hazır olunca Talha ile konuşmuş ne zaman geleceklerini sormuştum yolda olduklarını söyleyince de salonda ki masayı hazırlamıştık. Gözlerim yemekleri yaptığımız ve masayı hazırladığımız sürece Elif'teydi. Çünkü bir şeyleri kırıp dökme ve kendine zarar verme ihtimeli vardı ama hiçbir şey olmamıştı. Gözleri görmese bile diğer duyuları oldukça gelişmiş gibiydi.

Masanın ortasına salatayı koyduğum sırada kaldığımız hotel evinin zili çaldı. Elif,"ben bakarım." Diye konuşmuş hemen ardından elleriyle duvara tutunarak kapıyı açmaya gitmişti.

Kapının açılmasıyla beraber Batu'nın sesini duydum. "Lan! Lan! Götüm dondu. Hava buz gibi amına koyayım!" Batu içeriye girdiğinde hemen ardından Talha içeri girdi ve Batu'nın ensesine sertçe vurdu. "Küfür etme lan kızların yanında."

Batu acıyan ensesini ovaladığı sıra ağzının içinde bir şeyler homurdandı ve kötü kötü Talha'ya baktı. Talha onu umursamadı ve masanın yanında ki bana doğru adımladı. Mavi gözleri gözlerimdeyken kalbimin gögüs kafesime vuran atışları hızlandı. Onu görmeyeli saatler olmuştu ama fazlasıyla özlemiştim. Beni kollarının arasına çektiğinde direk göğsüne sokuldum ve kokusunu derince içime çektim.

"Seni ayrı olduğum bir kaç saatte bile deli gibi özlüyorum." Dudaklarını saçlarımın üzerine bastırdı. "Fena tutulmuşum sana."

Başımı yukarıya doğru kaldırdım ve çenemi Talha'nın göğsüne yaslanarak kirpiklerimin arasından ona baktım. Başını bana doğru eğdi ve mavi bakışlarını bakışlarıma sabitledi. "Bende de durumlar pek farklı değil." Diye konuştum sakin bir tebessüm dudaklarımda belirirken.

Talha'nın mavi gözleri parlarken yüzüme doğru eğildi ve dudaklarıma kısa ama sert bir öpücük kondurdu. Gürültülü bir öksürük sesi duyduğumuzda Talha ile aynı anda bakışlarımız Batu'ya çevrildi. "Aile var burada aile."

"Si-"

"Küfür etme kızların yanında," Batu sırıttığında Talha ağzının içinde homurdanıyordu.

Biraz sonra Elif ve Muhammed salona girdiğinde tüm gözler onlara çevrildi. Gözlerim Elif'e kaydığıda az önce dudaklarında olan kırmızı rujun olmadığını ve saçlarının dağıldığını gördüm. Aynı zamanda nefes nefeseydi. O an az önce koridorda bir şeylerin eşiğinden döndüklerini anladım ve hızlıca gözlerimi onlardan kaçırıp yemek masasına diktim. Benim dikkatimi çeken dağılmış halleri elbette Batu'nun gözünden kaçmamıştı. Dudağını büktü ve alaylı gözlerle onlara baktı. "Bizde yemek yiyecektik açız diye ama siz bizden önce başka haltlar yemiş gibisiniz."

Elif anında kıpkırmızı kesildi. Muhammed Elif'i göğsüne doğru çekerken sert bir bakış attı Batu'ya.

Batu bir süre utanan Elif'e takılmış en sonunda Muhammed'in terslemesi ile susmuştu. Yemek masasına beraber oturup yemek yemeye başladığımızda, masada gündelik konular dönüyor ve çoğunlukla Batu konuşuyordu. Yemek yedikten sonra akşam için film gecesi yapmaya karar vermiştik. Aslında Talha'ların nereye gittiğini ve ne yaptıklarını merak edip sormak istiyordum ama bunu yalnız kaldığımızda sormaya karar verdim.

Yemekleri biz yaptığımız ve sofrayı biz kurduğumuz için kaldırıp toplamasını da Talha'ların üzerine yıkmıştık. Elif'le beraber koltukta oturduğumuzda film seçmeye çalışıyorduk. Elif'in nasıl film izleyeceğini bilmiyordum ama ona sormayada çekinmiştim. En sonunda fantastik bir filmde karar kıldığımızda Talha'larda sofrayı  toplamış yanımıza gelmişti. Batu tekli koltuğa yayvan bir şekilde kurulduğunda, "Evet gençler ne izliyoruz?" Diye sordu.

"Fantastik bir film." Diye konuştu Elif yanına oturan Muhammed'in göğsüne sokulurken.

Talha hemen yanıma oturmuş kolunu omzuma atmıştı. Masanın üzerinde bir kaç kaseye koyduğumuz cipsler vardı. Filmi açtığımızda Batu bir kaseyi kucağına çekerek yemeye başlamıştı bile. Film korkunç değildi, merak uyandıran ve sürükleyen bir filmdi. Hepimiz odaklanmış filmi izlerken, Muhammed'de ekranda ki görüntüyü kısık bir sesle Elif'e anlatıyordu.

Başımı Talha'nın omzuna yaslamış sessizce filmi izliyordum. Talha'nın omzumda olan kolunun eli kısa saçlarımda dolanıyordu ve bu hareketi beni mayıştırıyordu.

Muhammed Elif'e filmi anlatırken bir ara Talha araya girerek, "O kız melez," diye mırıldandı.

"Hangisi?" Diye sordu Batu.

"Dikkat etmediniz mi? Şu sarı saçlı ince bacaklı kız gözleri mor."

Kaşlarım usulca çatılırken başımı Talha'nın omzundan kaldırıp yüzüne baktım. Benim ona bakmamla bakışları bana çevrildi. "Sen dikkat mi ettin?"

"Ne?"

Sert çıkan sesimle tekrardan, "Sen o kıza dikkat mi ettin?" Diye sordum.

Talha afalladı ve bir an için ne diyeceğini bilemedi. "Yani film izliyoruz o yüzden dikkat ettim-"

"Sus!" Diye hormudanarak ayağa kalktım aniden. "İnce bacaklı sarışınmış!" Elimde ki kaseyi orta sehpaya sertçe bıraktıktan sonra homurdanarak salonu terk ettim. Arkamda bir adet şaşkın Talha bırakmıştım. Batu'nun güldüğünü işittim. Onları umursamadım.

Kendi kendime homurdanarak beraber yattığımız odaya girip gürültülü bir şekilde ardımdan kapıyı kapattım. Ayağımda ki terlikleri çıkardıktan sonra örtüyü kaldırmadan yatağın üzerine uzandım. Bir duvarı boydan boya kaplayan bir cam vardı o cama doğru dönerek dışarıyı izlemeye başladım. Çok değil bir kaç dakika sonra odanın kapısı açıldı ve içeriye Talha girdi, ama dönüpte ona bakmadım.

Yatağa doğru bir kaç adım attığını duydum. "Sen.." duraksadı. "Sen az önce filmde ki oyuncuyu mu kıskandın?" Sesi şaşkın bir tonda gülercesine çıkmıştı.

"Sus!" Diye hormudanarak yanağımı yastığa bastırdım.

"Gece-"

"Konuşma benimle." Dedim huysuz bir ses tonuyla. Güldüğünü işittim. Aslında neden şu an kıskandığı mı bilmiyordum ama benden başka bir kıza dikkatli bakması canımı sıkmıştı, her ne kadar bu kişi izlediğimiz filmdeki oyuncu olsa da...

Yatağın etrafında dolandı ve yüzümü görebileceği şekilde önüme geçti. Bakışları yüzümde olsa da inatla ona bakmadım. "Şu tavırların..." Dudaklarımı birbirine bastırarak kısaca ona baktım. Alt dudağını sertçe ısırdı. "Aşırı tatlı, seni yiyesim geliyor."

Cevap vermedim ve huysuz bir homurtu çıkararak arkamı döndüm. Benim arkamı dönmemle gülmesi bir oldu. Arkamdan yatağa yattığında kollarını belime dolayarak beni kendine doğru çekti sırtım göğsüne yapıştı. Yüzünü saçlarımın arasından enseme gömdü ve derince bir nefes alarak kokumu içine çekti. Bedenimin gevşediğini hissettim. Dokunuşları bana huzur veriyordu. 

"Bir daha hiçbir kıza dikkatli bakma, bu bir film oyuncu olsa bile."

Güldü. "Tamam benim kıskanç bebeğim." Saçlarımın üzerinden ensemi öptüğünde, karnımda ki ellerinin üzerine ellerimi koydum.

Bir süre sessizliğin içinde birbirimize sarılarak uzandık. İçeriden ses gelmiyordu muhtemelen diğerleride çoktan uyumuş olmalıydı. Talha'nın elleri ellerimle yavaşça okşarken, onun sıcak nefesleri saçlarımın arasından tenime karşıyordu.

Uzan süren sessizliğini, "Bugün nereye gittiniz?" diyerek sordum.

Talha yavaşça derin bir nefes aldı ve aynı şekilde yavaşça geri verdi. "Kimlik ve pasaport çıkartmaya gittik." Dedi, sesi durgundu. "Biliyorsun ki şu an kayıtlarda ölüyüz. İntikam alırken bir yerlere kaçamaya ihtiyacımız olabilir..."

"Şu an yanınızda mı kimlikler ve pasaportlar?" Karmakarışık hissediyordum.

"Hayır, hafta sonuna kadar ancak elimizde olur." Sesi sakin çıkıyordu. Zihnim bir çok düşünce tarafından istila edilme başladığında Talha belime sarılı kollarını sıkılaştırarak beni iyice kendine doğru çekti. "Şimdilik bir şey düşünme yavrum. Sadece gözlerini kapa ve kendini kollarımda güzel bir uykuya bırak."

Dediğini yaparak kendimi kollarında güzel bir uykuya bıraktım.

🕯️

Biliyorum uzun bir zaman oldu, bunun için üzgünüm ama ilham gelmeyince inanın tek kelime yazamıyorum. Bu kısa bölümü bile uzun süredir yazmaya çalışıyorum :(

Neyse gidip alfayada bölüm yazmaya çalışayım :/

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

889K 29.2K 55
Umursamaz çocuk, masum kız hikayesidir. Kurguyu tamamiyle bilmeden ön yargılı davranma. Her hikâye bir şansı hak eder, sen de bu hikayeye bir şans ve...
74K 1.4K 44
Bir kaç ay önce başladığım ve devamını yazmakta olduğum EfYam hikâyesi. Sevdiğim bir arkadaş sayesinde cesaretimi topladım ve sizinle paylaşıyorum. K...
129K 5.2K 36
|Yarışma 4.sü|Kızıl saçlı bir prenses;Isabella.Annesi ve babasını düşman ülkenin askerleri öldürüyor.Isabella'yı da kaçırıyorlar.Tam öldürülecekken p...
Algon Bởi cicek8899

Tiểu Thuyết Lịch Sử

26.3K 1.2K 26
iki düşman ailenin arasında filizlenen bir sevda meselesi🌼