Montana / Vmin

بواسطة ArielleParker

74.1K 6.8K 3.9K

Fransa'dan, Güney Kore'ye. Vmin *ArielleParker/2020 المزيد

Coma White
One Step Closer
Telepathic
Higher Higher
Arabella
Swing Lynn
Moonsun(2020)
w.d.w.f.m.
Midnight Sky
Pillowtalk
Jealous
Papaoutai
Colors
Je Vais T'aimer
A Thousand Years
Blinding Lights
We Don't Talk Anymore
High For This
Dusk Till Dawn
You're Mine
Birthday
House Of Balloons/ Glass Table Girls
Mistletoe
To Build A Home
As Long As You Love Me
I Need You
Disfruto
Prisoner
Montana (F)
Teşekkürler
Dandelions (Special Chapter)

Die For You

1.6K 179 147
بواسطة ArielleParker




Seul'e adapte olamamıştım. Daha doğrusu Taehyung'suz olmaya adapte olamamıştım. Geleli neredeyse 5 gün olmuştu ve hala eksik hissediyordum. Birlikte geçirdiğimiz rüya gibi günlerden sonra gerçekliğe fena çakılmıştım. Taehyung yoktu. Aramızda saatler, kilometreler hatta kıtalar vardı ve Taehyung yoktu. Kendimi bir ay sonrasına odakladığım için neredeyse dünyayla bağımı kesmiştim. Bir nevi eski Jimin olmuştum diyebilirim. Saatlerce bilgisayarla uğraşıyor, Taehyung'tan mesaj gelmesini dört gözle bekler olmuştum. Yorganın altında, bilgisayar kucağımdaydı ve ben yaklaşan diğer hafta olacak finaller için ders çalışıyordum. Bir anda açılan kapı ile irkilmiş, yerimden sıçramıştım.

''10 dakika içinde bu odadan çıkmazsan seni dövüyormuşum,'' dedi Namjoon hyung. İstemsizce gülmüştüm bu duruma.

''Ders çalışıyorum hyung.'' harika bir savunma cümlesi değil de neydi?

''Geldiğinden beri aynı cümleyi kuruyorsun yemiyorum artık. Hadi çık şu kokuşmuş odadan.'' yenilgiyle ayağa kalktım ve söylenmeye başladım.

''Odam kokuşmuş değil, Namu!''

''Hıı. Gel sen onu benim kırılan burun direğime anlat.'' yine güldüm ona. Komik gelmişti bana bu durum istemsizce. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkamış ardından dişlerimi fırçalamıştım. Altımdaki eşofmanı hiç çıkarmadan üzerime Taehyung'un sweatini giydim ve Taehyung'un parfümünü sıktım. Eski kullandığım parfüm ondaydı ve böylece durumları eşitlemiş olmuştuk. Saçımı düzeltip montumu aldım ve birlikte çıktık odadan.

''Ee, çıktık ne oldu şimdi?''

''Senin dayağın mı gelmiş yoksa bana mı öyle geldi?'' gülerek omuz silktim ve koluna girdim.

''Aşk olsun Namu. Kırıldım şu an.''

''Biz de sen olmayınca kırılıyoruz, Jimin-ah.'' elbette ciddi olmadığını biliyordum ama yine de bir miktar üzülmüştüm.

''Üzgünüm, hyung. Sadece bu durumla başa çıkmaya çalışıyorum.'' gamzelerini göstererek harika bir gülümseme verdi bana.

''Elbette biliyorum, Jimin. Sadece sana takılıyorum.'' başımla onayladım onu ve birlikte çıktık yurttan.

''Jungkook nerede?''

''Onun kulüp toplantısı var. Biz gidelim o da gelir.'' onayladım onu ve birlikte her zaman gittiğimiz yere gittik.Birlikte içmeyeli uzun zaman olmuştu. Genelde oturduğumuz masaya geçince Taehyung'a mesaj attım.

--

Jimin:

Bebeğim

Namjoon ve Jeonggukla birlikte her zaman gittiğimiz yere geldik

Biraz et yiyip içmeyi planlıyoruz

Sen ne yapacaksın?

--

Mesajı attıktan sonra hyunga döndüm. Beni izliyordu. Yüzünde güzel bir gülümseme vardı.

''Taehyung'a mesaj attın değil mi?''

''Evet? Nereden anladın?'' güldü bu oldukça manidar bir gülüştü.

''Yüzündeki gülümsemeden, gözlerinin parlamasından. Bunları anca aşık bir adam anlar Jimin. Sana bakarken Jeongguk'la konuşurkenki halimi görüyorum sanki.'' ikisinin ilişkisine her zaman imrenirdim. Harika bir ilişkileri vardı kavgaları bile maksimum 3 saat sürerdi. Namjoon hyungtan bunları duymak beni mutlu etmişti bu yüzden.

''Hyung... Onu o kadar çok seviyorum ki... Hangi ara onu bu kadar sevdim, kalbim, düşüncelerim, ruhum onunla doldu bilmiyorum. Birlikte geçirdiğimiz altı gün rüya gibiydi. Onunla birlikte tamamlandığımı hissettim.''

''Jimin,'' diye mırıldandı hyung.

''Sen sonsuz sevgiye sahip olmuşsun bile. Bunun için çok mutluyum. Taehyung'u tanımıyorum fakat sana olan davranışları, tutumu, seni mutlu etmesi onun doğru kişi olduğuna inandırıyor beni.'' o an bilekliğimdeki titreşimi hissettim ve bir kaç saniye sonra telefonumdan mesaj sesi geldi. Güldü Namjoon hyung tekrardan.

''Hadi, cevap ver. Jeongguk gelir zaten şimdi.'' minnettarca gülümsedim ona ve hemen telefonumu elime aldım. Ekran fotoğrafım Taehyung'tu. Sosyal medya hesaplarımda ise ikimizin fotoğrafı vardı.

--

Taehyung:

İyi eğlenceler kelebeğim

Ben hala okuldayım

Finaller yüzünden kütüphanedeyiz Sam'le birlikte

İçerken dikkatli ol lütfen

Jimin:

Merak etme

Sevgilim gibi kirli içmem ben :)

Taehyung:

Asla bitmeyecek laf sokmaların değil mi

Jimin:

Hayırr

Bitmesini mi isterdin?

Taehyung:

Belki

Ama sonuna kadar haklı olduğun için sesimi çıkarmayacağım

Jimin:

Bence de

Arada mısın

Taehyung:

Evet

Sam sigara molasına çıktı

Ben de onunla birlikte çıktım seninle konuşabilmek için

Jimin:

Beni tavlamayı çok iyi biliyorsun adamım :)

Taehyung:

Seni en iyi ben bilirim adamım :)

Jimin:

Bu durum beni keyiflendirdi

Ama şimdi çıkmam gerek

Jeongguk geldi

Taehyung:

Tamam bebeğim

Diğer arada seni arasam olur mu?

Arkadaşların yanında ama

Sesini çok özledim

Jimin:

Olur tabi

Ben de seni özledim sevgilim

Ama şimdi gitmem gerek

Seni seviyorummm

--

''Sonunda dönebildiniz aramıza Jimin Bey.'' dil çıkardım Jeongguk'a.

''Sevgilimizle konuşmak da suç olmuş aa.''

''Uğraşma çocukla. Uzak mesafe ilişkisi yaşıyor, yazık.'' Namjoon hyunga da dil çıkardım. Güldük sonra birlikte.

''Siparişleri verdiniz mi?'' diye sordu Jeongguk.

''Ben verdim, hayatım.'' fark etmemiştim bile siparişi verdiğini. Taehyung'la olmak, onunla konuşmak tüm dünyayla iletişimi kesmemi sağlıyordu resmen.

''Harika. Cidden kurt gibi açım.'' bende öyleydim aslında. En son kahvaltı etmiştim ve Taehyung bunu duysaydı fena kavga ederdik.

''Yarışmanın iptal olması çok moralimi bozdu,'' dedim ve anında Jeongguk'un yüzü düştü.

''Evet ya. Oysaki ne kadar da heveslenmiştim,'' diye mırıldandı Jeongguk. Gireceğimiz dans yarışması jurilerin anlaşmazlığı yüzünden iptal olmuştu bu sene.

''Üzülme, kurabiyem. Seneye yine olacak bu yarışma o zaman girersiniz.'' Jeongguk'un yanağına öpücük kondurduğunda yine kızarmıştı Jeongguk. Güldüm bu haline onun sevimlilerdi baya.

Yemeklerimiz gelince bol kahkaha ve içki eşliğinde yemeğimizi yemiş, fotoğraflar çekilmiştik. Onlarla olmak bana ayrı bir güç veriyordu. İkisini de çok seviyordum. İlerleyen saatlerde sojunun etkisiyle biraz çakırkeyif olmuştum. Yanaklarım içkinin etkisiyle kızarıktı ve oldukça sıcaklamıştım. Ardından telefonum çalmıştı. Aptalca kıkırdayıp bizimkilere te3lefon ekranını gösterip dışarıya çıktım.

''Efendim sevgilimm.'' çakırkeyifliğimden dolayı kelimeleri uzatmıştım biraz.

''Papillion? Bölmedim değil mi? '' gereksizce sesli bir şekilde güldüm.

''Hayır hayır. İkisi kendi dünyalarına geçti çoktan. Aramı bekliyordumm.''

''Sevindim. Hala resstorantta mısınız? ''

''Hı-hı. Ama kalkarız birazdannn. Yurt giriş saatini kaçıramayızz.'' kıkırdadı.

''Kelebek, sen sarhoş mu oldun?'' sesi oldukça eğlenir tonda çıkmıştı.

''Hayırr.''

''O zaman çakırkeyifsin?''

''Belkiii.'' tekrardan güldü. O güldü ben güldüm.

''O hallerine şahit olmak için nelerimi vermezdim.''

''Ben de. Taehyung, seni çook özledim.'' ağlayasım gelmişti anında. Gözlerim dolmuştu bile. Her an kaldırıma çöküp çocuk gibi ağlayabilirdim.

''Ben de seni çook özledim mon beau papillion.''

''Hadi Kore'ye gel. Şimdi gel. Ben havaalanına geçiyorum gel sende.'' tekrardan kahkaha attı.

''Bebeğim, geleceğim ama hemen değil.'' keyfim kaçmıştı bu duruma.

''Geleceksin ama değil mi? Benim için.''

''Geleceğim tabiki de. Senin için hem de.'' mutlulukla ağzımdan 'he he he' sesi çıkmıştı.

''Evimizi özledim,'' diye mırıldandım. Oray evim olarak benimsemiştim ve Taehyung'a bunu hep söylemiştim. Kaldırımın kenarına oturdum hemen.

''Evin de seni özledi. Özellikle ben. Kokunu, sesini, gülüşünü, teninin sıcaklığını, benim için delirmeni...''

''Yah Victor Kim! Amacın beni tahrik etmek mi?''

''Öyle olursa ne olur ki?'' hiç düşünmeden cevap verdim. ,

''Restorantın tuvaletinde kendimi çekmek istemiyorum.''

''Bekle- ne? Papillion sarhoş olunca biraz fazla mı açık sözlü oldun ne?'' sesi hala alaylıydı. Bayılıyordu benimle uğraşmaya.

''Belkii. Bu yüzden beni tahrik etmemelisin.''

''Bence de. İnsanların seni o halde duymasını istemiyorum.'' sır verircesine fısıldamaya başladım.

''Ama yurt odamda yapabilirim, hem de kimse duymaz.'' gür bir kahkaha attı.

''Park Jimin, ne cevherler varmış sende?'' gururla güldüm. Sınırı geçince asla kendim gibi olmuyordum. Tam ağzımı açacaktım ki Namjoon ve Jeongguk restoranttan çıktı. Bu da demek oluyordu ki gitme vaktimiz gelmişti.

''Telefonu kapatma vaktimiz geliyorr. Namjoon ve Jeongguk çıktı çünküü.''

''Sorun değil, sevgilim. Kısacık da olsa senin sesini duymak çok hoşuma gitti.'' güldüm yine aptal aptal. Çakırkeyif olmak bana iyi gelmemişti.

''Seni çook seviyorumm.''

''Ben de seni çook seviyoruum.'' Namjoonların peşine takıldım ardından. Adımlarım sarsaktı ve başım hafiften dönüyordu.

''Farkında mısın, son zamanlarda birbirimize şarkı önermedik hiç.''

''Birlikte olunca ihtiyaç duymuyorduk ki...''

''Hadi bana bir şarkı öner.''

''Pekala bebeğim. O zaman Starset'in Die For You şarkısını dinle.'' şarkının ismi hiç hoşuma gitmedi. Adımlarımı durdurdum anında. Ben durunca bizimkiler de durmuştu.

''Taehyung, sakın ölme tamam mı? Benim için olsa bile bile ölme.'' ağlayabilirdim her an.

''Papillion, ne ölmesi? Seni asla bırakmayacağım. Asla.''

--

Merhabalarr

Çiftimiz ayrı kalınca çok üzüldüm :( Alışmıştım onların birlikte olmasına

Geçen bölüm söylemeyi unutmuşum, Jimin'in 4. sınıf kalitede yaptığı videoyu görmek isterseniz eğer instagramda aylindemir4858 hesabında bulabilirsinizz. Hesabım gizli takip isteği atarsanız hemen dönerimm.

Bi de son cümleler spoi mi acaba??? Hm?? Final de yaklaşıyor :))

Sınır +78 oy +100 yorum

Sevgilerle, Ari

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

209K 20.9K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
16.4K 2.4K 19
Okulun popüler, seksi, etrafa daima neşe saçan omegası okuldaki içine kapanık, farklı türden inek, korkunç derecede ruhsuz görünen alfayla? Olacak iş...
54.5K 3.5K 28
#Jinkook #Vmin #Sope Hayatı gece ve gündüz olarak bölünmüş bir adam. Ares! Kim Seokjin! Hangisi gerçekti? Hangisi doğruydu? En yakın dostlarını gec...
1.3K 140 5
jimin zamanda yolculuk yapan kahraman bir alfaydı, jungkook ise yıldızları sayarak onun gelmesini bekleyen çaresiz bir omega. jikook minific. 2.1221