Bunnymeow | hyunmin

By bunnyashleymeow

16.5K 957 2.2K

İki arkadaş ortak hesaplarında femboy fotoğraflar paylaşır, +18 yayınlar yaparlardı. [Ficte smut sahneler içi... More

🍼¹
🍼²
🍼³
🍼⁴
🍼⁶
🍼⁷

🍼⁵

1.7K 128 161
By bunnyashleymeow

Seungmin yatağında üzerini giyinen bedene bakıyordu.

Hyunjin bugün kendine her zamankinden daha fazla özenirken uzun sarı saçlarını özenle taramış, işi bittiğinde ise dolabından parfümünü çıkarıp defalarca üzerine sıkmıştı.

Aynadaki görüntüsünden memnun olup gülümserken yarattığı dağınıklığa bakıp iç çekti.

Yaklaşık yarım saattir ne giyeceğini bilemediği için tüm dolabı altına üstüne getirmişti. En sonunda ise siyah, bacaklarını sımsıkı saran bir kot pantolon; üstüne yine simsiyah balıkçı yaka bir kazak giymiş ve üzerine beyaz bir gömlek giyerek ilk üç düğmesini açıkta bırakarak fazlalıkları pantolonunun içine sokmuştu.

Şimdi tamamen hazırdı ve etraftaki dağınıklık da cabasıydı. Normalde olsa hiç uğraşmadan kıyafetleri dolabın içine öylesine basar ve işine bakardı.

Ne yazık ki Seungmin gibi biriyle oda arkadaşıysanız bunu yapmak ölümünüze davetiye çıkarırdı.

Seungmin'in odaları konusundaki titizliği gün geçtikçe Hyunjin'e de yansımış, odasında her şeyi düzenli bir şekilde bırakmasını sağlamıştı.

Hyunjin dağınıklığı topladıktan sonra Seungmin'i uyandırmak için uyuduğunu düşündüğü bedenin yatağına doğru döndü. Gördüğü pür dikkat kendisini izleyen bedenle gülümserken sordu. "Ne ara uyandın? Uyandığını fark etmedim bile."

Seungmin dün geçirdiği sinir nöbetinden ve yaşananlardan sonra kendini halsiz hissederken biraz durgundu. "Çok fazla olmadı." Kısaca ve sessiz bir şekilde Hyunjin'i yanıtlarken yatakta oturur pozisyona geçti ve tekrar süzdü karşısındaki bedeni.

"Benim bilmediğim özel bir gün falan mı var?" Seungmin Hyunjin'in hazırlanmak için neden bu kadar uğraşa girdiğini merak ederken üstü kapalı bir şekilde sanki umursamıyormuş gibi sormuştu.

Hyunjin Seungmin'in bu durgun ve agresif tavırlarını sezse de ses çıkarmamak adına kendince çaba göstererek sakince yanıtlamaya çalıştı.

"Sen uyurken Jeongin aradı. Beni özlediğini ve biraz vakit geçirmek istediğini söyledi. Zaten uzun zamandır baş başa bir gün geçirmemiştik ve açıkçası ben de onunla vakit geçirmeyi özledim. Bu yüzden bugün dersleri asıp birlikte takılacağız."

Kendi kendine daha geçen hafta sonu birlikte sahile gittiklerini hatırladı Seungmin. Uzunca bir süre değildi sadece Jeongin fazlasıyla ilgi bekleyen biriydi.

Seungmin anladığına dair başını sallayıp ayaklanırken Hyunjin daha yeni aklına gelmiş gibi Seungmin'in yanına giderek omuzlarına ellerini yerleştirdi. "Çok geç gelebilirim bu yüzden ben yokum diye bir şeyler yememezlik yapma sakın. Bir şey olursa da sakın eğlencesini bozmayayım diye beni aramamazlık yapma tamam mı? Her halükarda gelirim yanına."

Seungmin Hyunjin'in son dediğine küçük bir tebessüm sunarken başını onay için salladı.

Hyunjin Seungmin'in yüzünde saniyelik de oluşan gülümsemeyi görüp sevinirken bakışlarını saate çevirdi. "Benim artık gitmem gerekiyor. Dediklerimi unutma." Seungmin'in yanağına küçük bir öpücük kondurup odadan ayrıldığında Seungmin göz devirdi.

Sevgilisiyle buluşmaya gittiğinde bile takındığı bu davranışları Seungmin'in kafasını karıştırıyordu. Hyunjin'i tanıyordu ve Jeongin'i gerçekten sevdiğini görebiliyordu. Yine de sevgilisiyle mutlu olan birinin arkadaşı olarak gördüğü kişiyle yaşadığı bu yasak cinsel hayatı kendisine garip geliyordu.

Gerçi detaylı düşündüğünde kendisinin de Hyunjin'den farksız olmadığını biliyordu Seungmin. Kendisi Yeonjun'a karşı hisler beslerken hiç çekinmeden Hyunjin'le birlikte olabiliyordu.

Oflayarak derin bir iç çekti ve yüzünü sertçe ovuşturdu. Bu konuyu fazlaca takmasına rağmen düşünceleri hiçbir sonuca çıkmıyordu. Yine de fazla takıp kendisini yıpratmak istemiyordu. Sonuçta sevgilisi olan Hyunjin'di, kendi değil. Bu konuyu takacak olması gereken kişi oydu.

Düşüncelerini şimdilik bir kenara kaldırmaya karar vererek eline telefonunu aldı ve aklına gelen kişinin numarasını tuşladı. Telefon kısa sürede birkaç çalışta açılmıştı.

"Seungmin?" Sadece adını bile Yeonjun'dan duymak heyecanlanmasına yetmişti.

"Evet benim. Bugün müsait misin diye soracaktım." Yeonjun birkaç saniye sessiz kalmış ardından tereddütle yanıtlamıştı. "Öğlen saat ikide dersim var onun dışında boşum, neden?"

Seungmin gülümserken saçlarını karıştırdı. "Haberin vardır bizimkiler bugün birlikte takılacakmış, biliyorsun ben de yalnız yemek yemekten falan hoşlanmıyorum. Bu yüzden birlikte takılabileceğimizi düşündüm."

"Sormana gerek olmadığını biliyorsun Seungmin. Kafeterya da buluşuruz." Yeonjun'un mutlu çıkan sesiyle rahat bir nefesi dışarı verdi. Yeonjun'la konuşurken geriliyordu ve istemsizce onu bunaltacağından korkuyordu.

"Pekala, kafeteryada görüşürüz." Seungmin ne demesi gerektiğini bilemeyip veda ettiğinde Yeonjun da aynı şekilde karşılık verip telefonu kapatmıştı.

Hazırlanmak için dolaba ilerlerken üzerine yakışacağını düşündüğü rastgele bir dar siyah kot pantolonu giyinmiş, üstüne de yarım ama bol kesim kolları olan gömleği giyip fazlalıkları pantolonunun içine tıkıştırmıştı. Pembe, gri beyaz renklerin ağırlıkta olduğu sıfır kol süveteri de üzerine geçirip aynadan görüntüsüne baktı.

Görüntüsünden memnun olup kumral saçlarını düzeltirken gülümsedi. Bu kadar basitti işte. Hiçbir zaman Hyunjin'in hazırlanmak için bu denli yaygara çıkarmasını anlayamıyordu.

Son kez çilek kokan parfümünden sıkıp yine aynı aramodaki lipbalmını sürdükten sonra çantasını alıp odadan ayrıldı.

Seungmin o gün içinde olan derslerine girip kafeteryaya doğru ilerlemeye başladığında heyecandan avuç içlerinin terlediğini fark etti.

Gerginlikle derin bir nefes alıp yanaklarını şişirirken tiksinerek çantasından hızlıca bir ıslak mendil almış, terleyen avuç içlerini temizlemişti. Bir yandan da gözleri varmış olduğu kafeteryanın içerisinden Yeonjun'u arıyordu.

Biraz daha etrafına bakındığında gördüğü Yeonjun ile gülümseyecekken aynı masada oturan Hyunjin ve Jeongin'i gördüğünde kaşları çatıldı.

Hyunjin de onu fark etmiş, gergin bir gülümseme sunmuştu. Seungmin gülümsemesini karşılıksız bırakırken üçlünün yanına ilerledi.

Jeongin gelen arkadaşına karşı ayağa kalkarken Seungmin'e sarılmış, yanağına küçük bir öpücük kondurup geri yerine oturmuştu. "Hoş geldin."

Seungmin de Jeongin'e karşı küçük bir gülümseme sunarken Hyunjin ve Yeonjun'un arasında kalan sandalyeye oturdu.

Yeonjun ve Jeongin yarım kalan sohbetlerine geri dönerken Seungmin Yeonjun'a üzgünce baktı, uzun zamandır ilk defa ona karşı bir adım atabilmişti ama sanırım yalnız kalma planları geri tepmişti.

Sinirini diğerlerine belli etmeden Hyunjin'e döndüğünde göz göze gelmişlerdi. Dikkat çekmemek adına hafifçe yaklaştı. "Bana bugün tüm gün Jeongin'le gezeceğinizi söylemiştin."

Hyunjin başını salladı. "Öyleydi ama Jeongin son anda girmesi gereken önemli bir baraj dersinin olduğunu hatırladı. Bu yüzden planı bu geceye ertelemeye karar verdik."

Seungmin kaşlarını çatarken yanlış anlayıp anlamadığını sorguladı. "Bu gece mi?"

Hyunjin heyecanla başını salladı. "Evet. Ben başka bir gün buluşabileceğimizi söyledim ama Jeongin buna gerek olmadığını, geceyi birlikte geçirecebileceğimizi söyledi."

Seungmin tepkisizce karşısındaki bedene baktığında Hyunjin masanın altından Seungmin'in elini tuttu. "Hadi ama sadece bir gece. Biliyorsun Jeongin pek atak yapan birisi değil, tabii ki de böyle bir teklifi geri çevirmeyecektim."

Seungmin bir müddet Hyunjin'in yüzündeki mutlu ifadeyi izledi. O Jeongin'le gerçekten mutluydu ve onu istiyordu.

Yutkunurken elini Hyunjin'in elinden çekti. "Ne sikim yaptığınız veya ne haltlar yediğiniz umurumda değil, bizim odamızdan uzak durun yeter."

Hyunjin Seungmin'in bunu diyeceğini tahmin ettiği için gülümsedi. "O zaman biz Yeonjun ve Jeongin'lerin odasına gideriz sen de bir gün Yeonjun'la bizim odada kalırsın, sana uyar mı?"

Seungmin duyduğu ile gözlerini büyütürken Jeongin'le derin bir tartışmanın içerisine giren Yeonjun'a baktı.

Her ne kadar ikilinin geceyi birlikte geçirmesi hoşuna gitmese de bu geceyi Yeonjun'la geçirme fikri cazip gelmişti.

Yine de Hyunjin'i kullanmak için eline bir fırsat geçmişken bunu değerlendirecekti.

Yüzündeki yan gülümseme ile yanındaki bedene biraz daha yaklaştı ve kulağına fısıldadı. "Bunun bedeli ellerin bağlı bir şekilde seni tatmin etmem için bana yalvarman olur."

Hyunjin'in şaşkınlıkla aralanan dudaklarına bakıp küçük bir gülümseme sundu Seungmin. Hyunjin'in bu teklifi geri çevirmeyeceğini biliyordu.











დbölüm sonuღ

Birkaç bölüm bu şekilde durağan geçebilir, aslında bu bölüm de çok şey değildi ama uzun bir geçiş bölümü gibiydi :/ emin olamasam da yazarken hoşuma gitti msmmxdosispsm

Sanırım uke hyunjin geliyor yuh. Bu ficte seme uke kavramı pek yok demiştim <3


Continue Reading

You'll Also Like

39K 3.5K 34
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.
89.5K 4.7K 59
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...
81.6K 5.4K 32
"Ankara Keçiörengücü'nün yıldızı Barış Alper Yılmaz, Galatasaray'a transfer oldu." Ona kariyerinin zirvesini yaşatan bu cümle, bizim ilişkimize dibi...
526K 47.3K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...