🍼⁷

2K 104 297
                                    

"Bu günlük bu kadar yeterli, yarın da mimarlığın alt dallarına giriş yaparız." Bölüm hocasının dersi sonlardığını duyurduğu sesinden sonra Seungmin gülümseyerek Hyunjin'in sırasına baktı.

Ona nazaran Hyunjin'in suratı asıktı ve ders için çıkardığı eşyalarını bir çırpıda çantasına yerleştiriyordu. Acele edip çabucak gitmek istediği belliydi.

Seungmin buna izin vermeden çıkardığı tek tane defter ve kalemini çantasına gelişi güzel koymuş, Hyunjin'in yanına ilerleyip hala eşyalarını toplayan çocuğun yanında dikilmişti. Hyunjin bunu umursamamış, yanına gelen Seungmin'le birlikte eşyalarını sakince yerleştirmeye devam edip işlerini bitirince ayaklanmıştı. Amacı Seungmin'le muhatap olmadan direkt derslikten çıkmak iken kolunu sertçe tutup gitmesine engel olan Seungmin'le şaşırıp şaşkın bakışlarını karşısındaki bedenle birleştirdi.

"Ne yapıyorsun?" Derslikteki diğer öğrencilerin duymaması için fısıltıyla sorarken Seungmin yüzündeki alaylı gülümsemeyle konuştu. "Sana attığım mesajı gördüğünü biliyorum."

Hyunjin göz devirdi ve omuzlarından düşmek üzere olan çantasını düzeltti. "Ne olmuş yani? Beni önemsemediğini sanıyordum. Git ve lanet ihtiyaçlarını Yeonjun'la gider, ne de olsa fikirlerimi umursamıyorsun ve Yeonjun'la geçireceğin vakitler beni ilgilendirmez öyle değil mi?"

"Sikik çeneni kapa ve benimle gel." Seungmin Hyunjin'in sonlara doğru yükselen sert sesiyle diğer öğrencilere alay malzemesi olmamak için Hyunjin'i tuttuğu kolundan dışarıya sürüklemeye başlamıştı.

İtiraz etmeden peşinden gelen Hyunjin'le yarım ağız gülerek yürümeye devam etti. Biliyordu ki eğer Hyunjin onunla konuşmak istemese elinden bir şekilde kurtulur, yanından giderdi ama bunu yapmayarak Seungmin'in onu yönlendirmesine izin veriyordu.

Seungmin kampüse yakın olan yurtlarına girip kapıyı açarken Hyunjin Seungmin'in mimiklerini inceledi. Yüzünde hiçbir ifade yoktu, buna rağmen ciddi görünüyordu ve Hyunjin karşısındaki bedeni gözle görülecek şekilde sinirlendirdiğini görebiliyordu.

Seungmin kapıyı açtığında iki beden içeri girip rastgele çantalarını bir yere bıraktı.

Hyunjin gece Jeongin'le birlikte girdiği cinsel ilişkiden sonra dinlenmeye fırsatı olmadığı için halsiz hissediyordu ve yorgun bedenini yavaşça yatağa bıraktı. Bir yandan da bakışları ne yaptığını anlamaya çalıştığı Seungmin'de geziniyordu.

Seungmin canlı yayınları için kullandıkları tripotu alıp Hyunjin'in yatağının önüne bıraktığında Hyunjin kaşlarını çattı. "Onca olandan sonra gerçekten hiçbir şey yaşanmamış gibi sevişecek miyiz?" İnanmayarak sorduğunda Seungmin cevap olarak Hyunjin'in bedenine yakışacağını düşündüğü kırmızı, siyah ekose desenleri bulunan eteği şaşkın çocuğun üzerine yavaşça fırlattı. "Bunu giy, üzerinde sadece eteğin olsun. Giyindikten sonra yatağın ucunda tam kameranın önünde oturup beni bekle."

Hyunjin Seungmin'in bugün her zamankinden sert çıkan sesiyle karşısındaki bedenin ciddi olduğunu anlamış, başını sallayıp siyah tişörtünün eteklerinden tutup üzerinden çıkarmıştı. Onu izlediğini bildiği Seungmin'i umursamadan altındaki pantolonu da iç çamaşırıyla birlikte bacaklarından indirerek yerine hızlıca kırmızı eteğini giydi. Emekleyerek Seungmin'in dediği yerde oturmaya başlarken bakışlarını merakla Seungmin'e çevirdi. Seungmin bundan tatmin olurken Hyunjin'e tatlı bir gülümseme verdi ve dolaba dönerken Hyunjin'in merakını gidermek için konuşmaya başladı. "Bugün sadece seninle ilgilenmek istiyorum bu yüzden ben etek giymeyeceğim."

Dolaptan çıkardığı günlük, dizlerinin üstüne gelen kırmızı rengindeki şortu hızla bacaklarından geçirirken üzerine de öylesine eline aldığı vücuduna bol gelen beyaz tişörtü geçirip Hyunjin'le oyuncaklarının olduğu ortak sandığa ilerledi ve kapağını açtı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 05, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bunnymeow | hyunminWhere stories live. Discover now