🍼²

2.3K 142 491
                                    

Hyunjin Jeongin'le birlikte kampüse doğru ilerliyordu. "Lütfen bunu daha sık yapalım Hyunjin çok eğlendim." Jeongin neşeli sesiyle konuşarak Hyunjin'in koluna girdiğinde Hyunjin sevgilisine gülümsedi. Jeongin fazla tatlıydı.

Birlikte kafeteryaya geçtiklerinde gözleri Seungmin'i aradı. Kafeteryada olmalıydı. "İşte Seungmin orada." Jeongin Hyunjin'den daha erken davranmış ve Seungmin'in yanına ilerlemeye başlamıştı. Hyunjin derin bir nefes alarak yanlarına ilerledi.

"Nasılsın Seungmin hyung?" Jeongin neşeli sesiyle sandalyeyi çekip oturduğunda Seungmin okuduğu kitaptaki bakışlarını Jeongin'e çevirdi.

Hemen ardından Hyunjin de geldiğinde Seungmin sevimli bir sırıtış sunarak onu yanıtladı.

"İyiyim güzelim, sen nasılsın?" Yüzündeki aptal gülümseme ile sorduğunda Jeongin Hyunjin'i gösterdi. "Ben de çok iyiyim, Hyunjin'le sinemadan geldik."

Hyunjin heyecanla konuşan sevgilisine gülümserken Seungmin gözlerini devirmemek için zor duruyordu.

Hyunjin Jeongin'i hak etmiyordu.

Kitabını masaya bırakırken başını kolları arasına aldı. "Sanırım Hyunjin seni daha çok randevuya çıkarmalı, çok sevinmişe benziyorsun."

Hyunjin'in bakışları Seungmin'e kaydığında Seungmin ona bakmıyordu bile.

Jeongin Hyunjin'de utangaç bir şekilde saniyelik bakışlarını gezdirmiş, ardından Seungmin'e geri dönmüştü. "Ben çoğu zaman müsaitim ama Hyunjin pek müsait olamıyor." Dudaklarını büzerek konuştuğunda Seungmin onun için gerçekten üzülmüştü. Jeongin hayatında gördüğü en masum insan olabilirdi.

Şaka yoluyla ve sahte bir sinirle kaşlarını çatarak konuştu. "Hyunjin'in sana daha çok vakit ayırması için ona kızacağım ve odaya almayacağım."

Jeongin heyecanla gülümserken Seungmin'in yanaklarını sıktı. "Sen en harika arkadaşsın."

Masada sessizliğini bozmamış Hyunjin ilk defa konuştu. "Evet, en iyi arkadaş." Yüzünde alaylı bir sırıtış varken Seungmin'de ona karşı gülümsedi.

"Bazen oda arkadaşı olmanızı kıskanıyorum." Jeongin tekrar dudaklarını büzerek konuştuğunda Hyunjin Jeongin'in dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "Bebeğim tüm günüm seninle geçiyor zaten. Odada ders çalışmak için bile duramıyorum bazen, beni sürekli kütüphaneye çağırıyorsun."

Seungmin gülmemek için alt dudağını dişleri arasına alırken Hyunjin'in bakışları Seungmin'in dudaklarına kaydı.

Seungmin bunu fark ettiğinde küçük bir sırıtış sunarken dilini alt dudağı üzerinde yavaşça gezdirdi. Hyunjin yutkunurken Jeongin'in konuşmasıyla bakışlarını zar zor da olsa Jeongin'e çevirebilmişti.

"Evet ama ne yapayım? Gün içinde seni çok fazla özlüyorum."

Jeongin tatlıydı evet hatta bazen Seungmin'de onu koruma içgüdüsü yaratabiliyordu ama bu yapışkan davranışları kendisinde kusma isteği uyandırıyordu.

Göz devirmemek için zor dururken gördüğü bedenle duraksadı.

Yeonjun buraya geliyordu. Sadece onu görmesi bile kendini bu kadar heyecanlandırırken yerinde yavaşça dikleşti.

Yeonjun gelmiş ve Jeongin'in yanağından bir makas alarak masaya oturmuştu. "Bensiz mi toplandınız? Kırılıyorum ama."

Hyunjin bu çocuktan nefret etse de sevgilisinin oda arkadaşı ve aynı zamanda kampüsteki en yakın arkadaşı olduğunu bildiğinden ses etmiyordu.

Bunnymeow | hyunminWhere stories live. Discover now