You Are || ChanMin

By skzimemnu

139K 17.4K 10.7K

Seungmin daha 6 yaşındayken Chan'a bağlanmıştı kaderi. Henüz küçükken bir kahraman olarak gördüğü, büyüdükçe... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
Özel Bölüm
CHANGLIX HYUNIN ÖZEL FİC

22. BÖLÜM

2.8K 449 136
By skzimemnu

Oy ve yorum lütfen~

Bang Chan
   Güneş yükselip tepeye dikildiğinde çoktan öğle olmuştu ama biz dünden beri Seungmin'i her yerde aramamıza rağmen ona dair hiçbir iz bulamamıştık.

Aradığım orman bölgesinden çıktığımda doğu bölgesini aramayı yeni bitirmiş Hyunjin de gelmişti yanıma. "Hiçbir şey bulamadık hyung." Vampirler kolay kolay yorulmazdı ama sanırım zihinsel yorgunluğun da getirdiği etkiyle dağınık görünüyordu Hyunjin. Siyah saçları birbirine girmiş, kıyafetleri kırışmış ve bazı yerleri kirlenmişti.

"Jisung'dan haber var mı?" diye sordum. Aldığım her olumsuz yanıt nefesimi biraz daha daraltıyordu.

"O da bir şey bulamamış ancak şehirde henüz aramadığı yerler varmış."

Onu başımı sallayarak onayladıktan sonra üzerini işaret ettim. "Sen gidip dinlenebilirsin, biz aramaya devam ederiz."

Kaşlarını çatarak cevap verdi bana. "Seungmin bulunana kadar kimsenin dinlenmeyeceğini sen de biliyorsun. Boşuna nefesini yorma."

İster istemez gülümsemiştim bu tavrına. Kısa sürede benden sonra Seungmin ile en çok yakınlaşan Hyunjin olmuştu. Söylediklerinde haklıydı. "Tamam, üzerini değiştir en azından."

Tam gidecekken aklıma gelen şeyle duraksadım. "Kwangsoo'nun peşine taktığımız adamlar da mı bir şey bulamamış?"

"Hayır hyung, şüpheli hiçbir hareketinin olmadığını söylüyorlar."

"Anladım." Aramaya şehirden devam etmek için Hyunjin'i orada bırakıp hızlanmıştım. 

   3 saat sonra, elimizdeki koca sıfırla baş başa kalmıştık. "Kwangsoo ile konuşup ona bir anlaşma teklif edeceğim." dedim, zor gelse de dik tutmaya çalışıyordum omuzlarımı.

"Ya kaçıran kişi o değilse? Seungmin ortadan kaybolduğundan beri onu da dikkatlice takip ediyoruz ama şüpheli görünmüyor." Jisung sevgilisinin yanında oturup ona destek olmak için elini tutarken yanıtlamıştı beni.

Sıkıntılı bir nefes bıraktım. "Bilmiyorum, normal bir kaçırılma olayı olsaydı meleğimi çoktan bulmuş olmamız gerekirdi." Dirseklerimi dizlerime yasladım, başımı avuçlarımın içine aldım çaresizce. "Onu çok özledim..."

Çok kısa bir süre sonra bedenimde dolanan kolları hissetmiştim. Başımı kaldırdım, Minho bana sıkıca sarılıyordu ki bu beni şaşırtmıştı. "Lütfen Seungmin'i bul, ben hiçbir şey yapamıyorum. Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim."

Jisung endişeli bakışlarla bizi izlerken "Bulacağım." dedim.

O sırada telefonum çalmıştı, Minho benden ayrılıp tekrar Jisung'un yanına oturduğunda telefonu açtım. Arayan Hyunjin'di.

"Jeongin'i uyutabildim sonunda, Felix ile de Changbin ilgileniyor, Seungmin'i aramaya devam edebilir miyim?"

"Kendini çok yordun, başına bir şey gelmesini istemiyorum. Dinlendikten sonra aramaya devam edebilirsin."

"Ama hyung-"

"Bu bir istek değil emirdi Hyunjin, abin değil veliaht prensin olarak konuşuyorum. Evine git ve dinlen." Gelen sessiz ve isteksiz bir kaç mırıldanmadan sonra kapatmıştım telefonu.

Jisung sevgilisinden uzaklaşıp yanıma gelmiş, ellerimi tutmuş ve ne zaman beni yatıştırmak istese kullandığı yumuşak ses tonunu kullanıp "Sen de mi biraz dinlensen abiciğim?" Demişti.

Bu sefer o ses tonu hiçbir işe yaramıyordu. "Benim Seungmin'i bulmam lazım güzelim, çok az zamanımız kaldı."

Omuzlarını düşürüp umutsuzca "Ne desem dinlemeyeceksin zaten." dedi Jisung. Haklıydı.

Yaklaşık 15 dakika sonra Minho'yu Jisung'a bırakıp yanlarından ayrıldım. Kwangsoo'ya sunmam gereken makul bir anlaşma vardı. Seungmin'imi geri alabileceksem onun için ne gerekiyorsa vermeye hazırdım, sahip olduğum hiçbir şey Seungmin kadar değerli değildi.

3.Kişi Anlatımından
Seungmin duyduğu küçük hışırtı sesleriyle daha çok sinmişti duvara. 'Tanrım, lütfen fare olmasın...'

Burada geçirdiği ikinci günüydü. Üstüne üstüne gelen karanlık fobisi yüzünden bayılmadığı ya da etrafındaki vampirlerden biri kanını içmediği için şanslı hissetmişti kendini, başına ne gelebileceğini bilmediği için duyularını her an açık tutmalıydı. Gece de bu yüzden çok uyumamıştı. Chan'ı ve abisini yanında hayal etmiş, hayallerine tutunarak korkusunu az da olsa dindirmeye çalışmıştı.

Kwangsoo iki kez onu ziyaret etmiş, söylediği gibi yemek ve üşümemesi için battaniye getirmişti Seungmin'e. Seungmin yemeği yemeyi tercih etmese de battaniyeye sıkıca sarılıyordu hasta olmamak için. Normalde yaz mevsiminde olmalarına rağmen bulunduğu yer çok soğuktu. Ve elleri hâlâ bağlı olmasına rağmen ağzındaki bezi çözmüşlerdi, bu da bir şeydi.

'İnsanları kaçırdıklarında bir eve falan hapsederler, beni niye hep böyle karanlık depolara getiriyorlar?' diye içinden geçirmeden edememişti.

Hışırtı sesleri arttığında bir şey görebilmek umuduyla daha dikkatli baktı etrafa, yine de hiçbir şey göremiyordu. Kapı açıldığında baştan aşağı siyah giyinmiş, yüzü gözlerine kadar örtülü biri girmişti içeri. Kwangsoo dışında birinin onu kontrol etmek için geldiği ilk seferdi bu çünkü Kwangsoo kendisinden başka birinin Seungmin'e yaklaşmasına izin vermiyordu. Her ne kadar onu tehlikeye atan kendisi olsa da yine küçük tehlikelerden koruyan da kendisiydi.

Siyahlı adam Seungmin'e iyice yaklaştığında fısıltıya konuşmuştu. "Seungmin, sonunda seni buldum!" Duyduğu sesi anında tanıyan Seungmin aşırı bir tepki verip ses çıkarmamak için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Sonunda kurtuluyordu. Gözleri mutluluk ve duygusallıkla dolarken "Hyunjin" diye mırıldandı.

Hyunjin maskesini indirmiş, Seungmin'e büyük bir gülümseme sunmuştu. "Evet, benim. Endişelenme, seni buradan kurtaracağım şimdi." Konuşurken Seungmin'in ellerini bağlayan kalın halata uzanmış, yanında getirdiği bıçakla halatı kesip arkadaşının ellerini çözmüştü.

Seungmin üzerindeki battaniyeyi kenara atıp hızla Hyunjin'e sarıldı, sessiz göz yaşları arkadaşının omzunu ıslatırken "Teşekkür ederim." dedi.

Hyunjin onu kendinden uzaklaştırdı, saçlarını okşarken "Sonra teşekkür edersin, bir an önce buradan çıkmalıyız." dedi.

Seungmin başını sallayarak onu onayladığında ayağa kalkmışlardı. Küçük olan tedirgin adımlarla diğerini takip ediyor, yaşadığı korkuyla farkında olmadan sıkı sıkı tutuyordu kolunu. Kapıyı açıp, başını biraz dışarı çıkarıp etrafı kontrol etti ilk önce Hyunjin, görünürde kimsenin olmaması içini rahatlatmıştı biraz. Adımları dışarıyı bulurken sağ kolunu Seungmin'in beline attı ve güven vermek için sıktı hafifçe.

Seul'ün çıkışında, şu an durdurulmuş olsa da yeniden yapılandırma için yıkılmış binaların olduğu bir yerdeydiler. Seungmin kendini Hyunjin'e bırakırken başından beri aklında olan şeyi sordu. "Chan nerede?" Şimdi de halinden memnundu ama onu kurtaracak kişinin Chan olacağını düşünmüştü. Chan'ı görememek bir nebze de olsa hayal kırıklığı yaşatmıştı ona.

"Yalnız geldim." dedi Hyunjin. "Aslında seni burada bulmayı beklemiyordum, Chan hyungun haberi yok buraya geldiğimden."

Küçük bir mırıldanmayla onayladı onu Seungmin. Kendini Chan'ımı istiyorum diye ağlayabilecekmiş gibi hissediyordu.

Fark edilmemek için binaların duvarlarında neredeyse yapışık şekilde ilerliyorlardı. Hyunjin Seungmin'i kucağına alırsa daha hızlı buradan ayrılabileceklerini düşünmüştü. Bunu Seungmin'e de söyleyecekti ki gördüğü kişiyle durmak zorunda kaldı. Seungmin'i hemen arkasına çekip küçük bir koruma alanı oluşturdu onun için.

"Veda etmeden mi gidiyorsun Min?"

Seungmin Kwangsoo'ya cevap vermeyip Hyunjin'in arkasına sinmişti, tekrar yakalanmaktan korkuyordu.

"Seungmin'den uzak dur" dedi kısaca Hyunjin. Kavgaya hazır bir pozisyonda duruyordu. Başını arkaya çevirip küçüğüne "Eğer kavga edersek arkana bakmadan kaç. Yapılandırma alanının dışında siyah bir araç var, onu al ve uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş." diye fısıldamış, ardından tekrar Kwangsoo'ya dönmüştü.

Hyunjin'i geride bırakmak istemiyordu Seungmin ama burada durursa onu daha çok tehlikeye atacağını ve girdiği riskleri boşa çıkaracağını biliyordu bu yüzden isteksizce de olsa onayladı.

Sonrasında olan şeyleri ne Hyunjin ne Seungmin ne de Kwangsoo bekliyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

7K 1K 16
Chan,bir mafya sayılabilecek birisiydi. Köpeği ile başladığı bu işte köpeğiyle devam ediyordu. Köpeğini öldüren karşıdakilerden intikam almak istiyor...
202K 19.7K 39
Chan ın annesi ve Seungmin in babası evlenirler, Chan Seungmin in üvey abisi olur... Chanmin Hyunlix Minsung Jeongbin [tamamlandı.]
18K 2.6K 20
bilinmeyen: aşk bazen insanı yüzsüz yapabiliyor bilinmeyen: sen de ben de bunu çok iyi biliyoruz bilinmeyen: deli gibi kırılmama rağmen yazıyorum hal...
38.7K 2K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...