Kor Gibi

By FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... More

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

31. Bölüm

18.6K 1K 50
By FundaPehlivan1

31. Bölüm

Korhan elinde ki dosyayı da çantasına düzgünce yerleştirdikten sonra saate baktı bir an. Aslında çok acelesi yoktu ama bu evden ne kadar erken çıkarsa o kadar iyiydi.

Eskiden Selen’le aynı evde olmak onu boğduğundan duramazdı evinde şimdiyse onunla zaman geçirmekten hoşlanmak istemediği için duramıyordu. Onunla ne kadar az zaman geçirirse o kadar iyiydi. O yüzden elinde çantası çıktı odasından ve her sabah yaptığı gibi doğrudan kızının odasına girdi. Ondan ufacık bir öpücük almadan hiçbir yere gidemezdi ama… Küçük yatağı boştu! Korhan küçük bir kalp spazmı geçirecekti neredeyse, hem de boş yere… Çünkü Ecem odasında ki geniş koltukta annesinin göğsünün üzerinde huzurlu bir uykudaydı.

Korhan rahatlamak istercesine derin bir nefes alırken elini yanında ki duvara yasladı yavaşça. Selen yine ya uyuyamamıştı ya da kâbus görmüştü mutlaka ama kendisinin yanına gelmemişti. Bunun sebebini çok iyi biliyordu. Gece elinden tutup onu odasına götürmediği için kızmıştı ona ama pişman değildi. Öyle olması gerekiyordu.

Yine de… Onlara bakarken dudaklarında ufacık bir gülümseme vardı. Hayatında gördüğü en güzel manzaraydı bu. Saatlerce karşılarında durup hiç kımıldamadan onlara bakabilirdi.

Hangisi daha masum görünüyordu emin değildi. İkisi de çok güzeldi, ikisi de ne olursa olsun ona aitti. Kaybetmeyi kesinlikle göze alamayacağı kadar önemliydiler hayatında.

Gözleri yavaşça Selen’in yüzünde gezerken… Bunları onun için ne kadar uzun zamandır düşünmediğini hatırlamaya çalıştı. Bilmiyordu! Taa derinlerine gömmüştü onu ve bir kez daha gömmesi gerekecekti çok yakında…

Yine de ne olursa olsun o karenin kesinlikle ölümsüzleşmesi gerekiyordu. Korhan elinde ki çantasını bırakırken gizlice telefonundan resimlerini çekmek istedi ama o sırada Selen’in sesini duydu. Bu iniltiye benzer bir sesti. Hayır, bastırılmış küçük bir hıçkırık gibiydi. Korhan ne yapacağını bilemeden bir an onlara doğru bir adım attı.

Hayır, Selen yine kâbus görüyordu. O yüzden kararlı adımlarla yanlarına gelip yavaşça, uyandırmadan Ecem’i aldı kucağına ve özenle yatırdı yatağına.

Ecem uyumaya devam ediyordu, Korhan hafif bir iç çekerken sevgiyle kızının yanağına dokundu bir an ve hemen sonra Selen’e doğru döndü. Gözlerini aralamıştı Selen…

Karışık, dalgın görünen buğulu bakışları gözlerindeydi.

__ İyi misin?

__ Ben, dedi Selen yavaşça koltukta doğrulurken.

Bir şeyler daha hatırladım.

Korhan başını salladı tepkisizce ama göründüğü kadar hissiz değildi aslında. Midesinde ufak kasılmalar vardı ama… Yok, karışık değildi. Tersine bir an önce her şeyi hatırlaması her ikisi için de en güzeliydi. Ve bu hızla giderse Selen’in hatırlamadığı hiçbir şey kalmayacaktı yakında, o zaman kendisi de eski hayatına dönebilecekti.

Ama yine de yüzünde ki o ifadeyi gördükten sonra ona sormadan yapamayacaktı. Bu yüzden elini uzattı ona… Selen hiç tereddütsüz elini eline verince beraber sessizce çıktılar Ecem’in odasından.

Selen Korhan’ın yönlendirmesiyle beraber onun odasına girerken anlatacaklarının onda nasıl bir etki yaratacağından emin değildi ama dürüst olacaktı. Her zaman ki gibi…

Korhan elini bırakır bırakmaz Selen odanın ortasında ki koca yatağa giderek yavaşça oturdu yatağın kenarına.

__ Bizi koruyordun değil mi?
Selen’in sesi kısık çıkmıştı ama Korhan duymuştu onu. Selen’in tam karşısına geçip ellerini ceplerine sokarken başını sallayarak onayladı bu sorusunu. Selen o zaman derin bir nefes aldı önce. Korhan’ın gözlerine bakmakta zorlanıyordu.

__ Azra… Onu gördüm. Evime gelmişti ve bana… Ozan’ın evlendiğini söylüyordu.

__ Aa, işte şimdi o hüzünlü halinin sebebi anlaşıldı.

Korhan’ın biraz evvel ki sessiz hali öyle çabuk değişmişti ki şaşırmıştı Selen. Yine mayınlı arazidelerdi ve Korhan yine kendisini yanlış anlamaya meyilli görünüyordu. Yüzünde ki o alaylı gülümseme öfkesini saklayamıyordu.

Selen bir elini yatağa bastırırken konuştu hemen.

__ Sadece o ana, o hislere çok yakındım yine. Üzgün filan değilim, sadece şaşırdım. Çok ama çok aptalca davranıyormuşum.

__ Anlamadım?
Selen tereddütlü halini üzerinden atıp ayağa kalktığında aralarında sadece bir adım vardı ve Korhan her zaman ki gibi duygularını belli etmiyordu.

__ Ben hiç Ozan’ı kaybettiğim için gözyaşı dökmemişim. Ben… Sadece yaşadığım hayal kırıklılığına ağlamışım. Çünkü o hiçbir zaman benim düşlediğim, hayallerini kurduğum aşkım olamamış. Ve ben gözlerimi öylesine bağlamışım ki… O aşkı bana gerçekten verebilecek adamı fark edememişim. Hem de çok yakınımda olmasına rağmen!

Sustuğunda neredeyse nefessizdi Selen… Bu söylediklerine küçücükte olsa bir söz ya da bir tepki bekledi ondan ama o mavi gözler öylesine inatçıydı ki! İnanmamakta ya da önemsememekte çok inatçıydı.

__ Üzüldüm senin için.

Üzülmediği apaçık ortadaydı, o an onun bir şeyler hissedebildiğinden bile emin değildi. Belki de ona bu kadar dürüst olmamalıydı, onun gibi gizli saklı yaşamalı, kalbine kocaman bir kilit vurmalıydı ama yapamıyordu işte!

__ Senin göğsünde ağladım dedi Selen beklentisiz, öylesine bir boşluğa gözlerini dikerken…

Sana güveniyordum, sıcaklığını hissetmek iyi geliyordu. Aramızda birbirimizi anlayabilmemizi sağlayan özel bir bağın olduğunu düşünüyordum. Sanki… Seni hiç kaybetmeyecektim.

Ardından gözlerini yeniden Korhan’ın buz mavilerine çevirdi, dudaklarında hüzünlü bir gülümseme vardı.

__ Ne saçma değil mi? Her neyse…

Daha fazla bu tek kişilik konuşmalara ve onun bu donuk haline katlanamayacaktı. Dahası gözleri dolmak üzereydi, o yüzden hemen odadan çıkmak istedi. Ama Korhan’ın yanından geçerken sıkıca kolundan yakalanmıştı. Selen’in kalbi şaşkınca teklerken Selen nefesini tutarak bir an baktı Korhan’a…

__ Beni kendinden “sen” uzaklaştırdın.

__ Neden?

__ Bilmiyorum…

__ Bir sebebi olmalı. Seninle olmak isterken neden yapayım bunu?

Bu öylesine masum ve kendinden emin bir soruydu ki… Korhan ona bakarken gülümsedi hafifçe. Nihayet robotlaşmadığına dair bir kanıt görmüştü Selen! Dayanamayarak bu hafif sıcak gülüşe karşılık verdi ve aynı an da yüzünün o kocaman eller tarafından ele geçirildiğini hissetti. Hiçbir tepki verememişti bile…

Dudaklarına dokunan sıcacık, yumuşacık dudakların arasından içinde kalan son nefesini verdi ve boynuna sarıldı içinden geldiği gibi.

Aynı an da ılık bir ürperti sardı bedenini. Öyle tatlı bir hâkimiyetle dokunuyordu ki… Ona verdiği her karşılığın ardından daha fazlasını istiyordu Selen. Daha çok sahiplensin, daha büyük bir istekle öpsün, bırakamasın…

Korhan’a kalsa asla bırakmazdı onu. Öptükçe daha da tatlılaşıyordu; dudaklarının dilinin dokunuşları yakıp kavuruyordu. Sık nefesleri her ufak ayrılışlarında birbirine karışıyor ve Korhan sabırsızca Selen’in güzel bedenini kendisine bastırıyordu.

Ama gitmek zorundaydı, bunu zorla hatırlattı kendisine… Son bir dokunuş için hızla, içlerini ürpertecek şekilde kavradı o güzel dudakları. Aynı an da saçlarının arasına Selen’in ince parmaklarının karıştığını hissetti. Yeniden, yeniden onu öptükten sonra… Son bir gayretle dudaklarını ondan kopararak Selen’in güçsüzleşmiş başını yasladı göğsüne sıkıca. Hızla nefes alıp vermeye çalışırken… Selen’i bırakırsa yere düşeceğinin farkındaydı. Alev alevdi dudakları… Ama sadece dudakları değildi yanan, tüm kalbi ateşler altındaydı. Nefes alış verişleri sonunda biraz normale dönmeye başlamıştı.

Yüzünü Selen’in ipek saçlarının arasından çekerken hafif bir iç çekti, Selen hala kıpırdamıyordu kollarının arasında. Gülümsedi hafifçe… Onun bu kendisinden ayrılmak istemeyen halleri kalbini sızlatıyordu. Bu öylesine güzel bir sızıydı ki kurşunlardan çok daha tehlikeliydi. O yüzden fısıldadı yavaşça…

__ Selen… Gitmeliyim.

Hiç istemediğini belli eden ufak bir iç çekti önce Selen ve ardından hala kendisini serbest bırakmamış kollar arasında başını kaldırdı göğsünden. Keşke gitmeseydi… Keşke her şeyi unutup böyle kalabilselerdi sonsuza kadar. İsteyemezdi bunu biliyordu ama gözlerini kaldırdığında o koyu, muhteşem mavi gözler öylesine sıcacık ve ilgili bakıyordu ki… Selen bundan güç alarak kısık bir sesle konuştu.

__ Gitmesen bir gün… Olmaz mı?
Korhan Selen’in yumuşacık saçlarını okşarken eğilip yeniden onu öpmeye başlamamak için zor tutuyordu kendini. Sesi kendini ele veriyordu…

__ Bu gün önemli bir toplantım var.

O zaman Selen gözlerini ondan çekerken kollarının arasından sıyrıldı yavaşça. Bu hissettiği berbat duygu da neydi? Hayal kırıklılığı mı? Ne bekliyordu ki, yanında kalmasını mı? Çok hayal kuruyordu, orası kesindi.

Selen kurumuş boğazını umursamadan tepkisiz olmaya çalışarak gülümsedi ona.

__ Benim de ders çalışmam gerekiyordu zaten. Sana kolay gelsin…

Korhan odadan çıkmak için acele eden Selen’in arkasından gülümsedi kendini tutamayarak. O gururuna ve asla eğilmeyen küçük çenesine hayrandı.

Belki biraz sonra söyleyeceklerinden pişman olacaktı yine de lanet olsun ki bunu istiyordu.

__ Ama biraz erken gelebilirim, dedi Korhan Selen’in odadan çıkmasını son an da engelleyerek.

Eğer istersen dışarı da yemek yer sonra da bir yerlere gideriz.

Bunu kesinlikle beklemiyordu Selen, şaşkınca arkasını dönüp Korhan’a gülümserken tüm duyguları açıkça ortadaydı.

__ Harika!

Korhan’ın kendisine anlamlı keskin bakışları arasında hızla kendisini topladı Selen, neden onun gibi sert duramıyordu ki karşısında? En azından bunu deneyebilirdi.

__ Yani, iyi olur…

 

Gerçekten de iyi olacaktı. Buna sadece Selen’in değil Korhan’ın da ihtiyacı vardı. O kadar uzun zamandır hissetmeden, tepkisiz bir şekilde yaşıyordu ki belki de gerçek anlamda yaşamayı unutmuştu. Ama şimdi hatırlamaya başlıyordu ve buna karşı koymak istemiyordu. Bu yüzden son toplantısından çıkmış ve Selen’i arayarak birazdan onu evden alacağını söylemişti. O cıvıl cıvıl, mutlu sesi kulaklarındaydı hala…

__ Korhan… Çıkıyormuşsun.

__ Ahh evet, hoş geldin! Şu projenin üstünden yarın geçelim. Nasılsa daha zaman var.

Gediz şaşkınca Korhan’ın bilgisayarını kapatışını izlerken gülümsemeye çalışıyordu.

__ Senin işten erken ayrıldığına sanırım yıllardır şahit olmamıştım ve… Gözlerin ışıldıyor dostum! Bunun tek bir sebebi olabilir.

Korhan ceketini giyip yanından geçerken bir anlığına elini Gediz’in omzuna bırakmıştı.

__ O sebebi telaffuz etme çünkü hazır değilim.

__ Yani Selen’e mi gidiyorsun?
__ Evet! Yarın görüşürüz…

Gediz arkadaşının hiç arkasına bakmadan odadan çıkışını izledi ciddileşerek. Anlaşılan Selen’in hafızası hala yerine gelmemişti, buna inanamıyordu. Her şeyi unutmasının böyle bir sonuç doğuracağını düşünmemişti hiç. Hemen engel olmalıydı ona, hem de hemen!

Canlarım keyifli okumalarr:))

Continue Reading

You'll Also Like

715K 27.3K 89
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
53.2K 2.6K 25
" Ben onu ilk gördüğüm de gözlerinden tanıdım ama o beni tanımadı" " söylesene seven kalbim bir sana mı fazla geldi. neden şimdi gerçekleri öğrendiğ...
60.5K 4.4K 13
❝Yaraları önce kanatırlar sonra öpücükler iyileştirir. ❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gülendam, yaşad...
Atlas By m

Romance

41.3K 3.6K 19
Bir mantık evliliği hikayesi.