303|B×B

由 Turuncukyazar

31.8K 2K 1.8K

• Finalini beğenmediğim için Stranger From Hell adlı Kore dizisini kendimce kurdum. Para kazanmak uğruna İst... 更多

1|YENİ ŞEHİR
2|CENNET APARTMANI
3|DEDEKTİF
4|EFKEN
5|ET
6|LİMONATA
7|KORKU
8|GÜZEL
9|METE
10|ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ
11|SAHTE CENNET
12|YIKICI
13|HEMŞİRE
14|İRİS
15|KORKAK
16|EL
17|GÖRKEM
18|İLK SEKS
19|MASA ALTI
20|BAHAR
21|BEBEĞİM
22|ACININ ZEVKİ
23|DİLSİZ
24|KAÇIRILMA
25|DEMİR
26|TEO
27|YAŞIYOR
28|CEZA
29|MUTFAK
30|İTİRAF
31|GİZLİ ODA
32|ET
33|MERDİVEN
34|POLİS
35|AYRILIK
37|MESAJ
38|PARMAK
39|VEDA
40|TERK
41|YAĞIZ
42|GÖLGE
43,|ÇAKI

36|ÖZLEDİM

436 35 15
由 Turuncukyazar

Merhaba benim tatlı portakallarım. Birazcık uzun zaman oldu galiba bölüm. Bu yüzden özür dilerim ama suç benim değildi. Yoğun bir zaman diliminde sıkışmış idim. Bugün İlhan Peri Amca Bey geldi ve dedi ki; "Şş gel bölüm yazalım." Ben bölümü bitirene dek terlik ile başımda bekledi. Kendisine bu şirin bölüm için teşekkür, yeni kurgumda da beni yalnız bırakmamasını temenni ederim.
Neyse sizi özledim :")

Okurken aşkın verdiği mayhoş tadı dudaklarınızda hissedin.

Gözümden yaşlar akıyordu istemsizce. Ben solumun ağırlığı ile nefessiz kalmışken biri bedenimi sarsıyordu.

"Aybars!"Endişe yüklüydü sesi.

'Bırakın, değmem!' demek istiyordum ama diyemiyordum. Lal olmuştum.

"Yalvarırım kendine gel." Bardağı taşıran son damla ile ellerimin tersi ile sildim gözlerimi. Annem ağlamaktan kızarmış gözlerini bana dikmişti. Ahmet, diğer yanımda beni kendime getirmek için çabalıyordu.

Anneme baktım; oldukça iyi ve sağlam. Ahmet'e döndüm hemen. O da annem gibiydi. İkisinde de en ufacık yara izi bile yoktu. Sağlıklı bir şekilde başımda dikelmiş ikiliye baktım.

"İy-" Yutkundum beceriksizce. "İyi misiniz siz?"

"Biz iyiyiz ama sen iyi misin oğluşum? Bir anda bağırmaya, ağlamaya başladın Aybars."

"Abi o kadınların dediği şeylere kafanı taktıysan, takma boşver. Milletin ağzı çuval değil ki büzelim. İşleri, güçleri boş yapmak. Takılma lütfen." Destek verircesine elini omzuma koydu, sıktı. 

"Ben-" Bekledim devamı gelsin diye. Fakat tıkandım kaldım. Ne diyebilirdim? Aslında sizi vahşice  öldürdüm ama bunların hepsi benim hayalimmiş. Bizi katlettim.

"Odama gidip biraz yatmak istiyorum."diyerek ayağa kalktım. Endişeli gözleri arasından sıyrılıp, odama attım kendimi.

Kapıyı hızlıca kilitledim ve yatağa sırt üstü uzandım. Beyaz tavanım beni sakince içine çekerken, derin bir iç çektim.

"Herkesi öldürmeyi düşünüyorum. Ne oluyor bana? Deliriyor muyum ben? Yoksa en başından beri deli miydim?"  Nefesimi tuttum kısa bir an.

Gerçeklik dökülürken yanaklarımdan bir göz yaşı misali, elimle ağzımı kapattım.

Korkuyordum. Ben yeniden korkuyordum.

Hemen doğruldum ve telefonumu çıkardım. Kayıtlı numaraya basarak aradım aceleyle.

Bekledim,bekledim, bekledim ama o açmadı. Yeniden denedim ama o yine açmadı. Endişe içinde ayağa kalktım ve üçüncü kez denedim. Tam kapanmak üzereyken duydum o yanık sesini.

"Aybars?" İsmim en çok onun dudaklarından ahenkle savruluyormuş meğer.

"Yıldızları getirecektin."dedim kısık bir serzenişle.

"Yıldızları mı istiyorsun benden?"diyerek farklı bir biçime soktu sorumu.

"Karanlığı sevmediğimi bilmiyor musun?"dedim yeni bir şekle girmiş soruyu sorarak.

"En parlak yıldızı kalbinde saklıyorsun Aybars." Boşta olan elimi kalbime götürdüm.

"Çünkü kalbimde sen varsın Efken ve ben ne yaparsam yapayım çıkmıyorsun." Sesi çıkmadı ama yüzünde oluşan tebessümü hissettim. Sırf bu yüzden tebessüm ettim, yanağımdan düşen yaşla.

"Beni bırakıp giden sendin. Şimdi beni özledin mi?"

"Benim peşimden niye gelmedin? Beni durdurmadın bile. Hani gidersem, biterdim? Yaşıyorum hâlâ." Yatağa oturdum.

"Bitiyorsun Aybars. Farkında değil misin, sen bitiyorsun. Ölmek her zaman toprağa girmek değildir." Etrafima bakındım yaşlı gözlerle.

"Sen yokken çok kötü şeyler düşünüyorum. Bu çok korkutuyor beni."

"Birilerini öldürmeyi düşünmek seni korkutmuyor. Aslında senin korkun ne biliyor musun? Kendini kabullenmek."

"Ben neyden korktuğumu,niye korktuğumu bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey seni sevdiğim. Lütfen gel."

"Beni seviyorsun değil mi bebeğim?"

"Seni seviyorum Efken." Telefon yüzüme kapandı. Yutkundum. Beni bırakmaması için dua ederek uzandım yatağa ve uyudum.

Üzerimde hissettiğim ağırlık ile küçük kalbim heyecanla kavruldu. Gözlerimi açtım hızla. Odanın içi karanlığa teslim edilmişti. Enseme vuran nefesi ile gülümsedim.

"Efken."dedim karnımdaki elini tutarak. Mırıltılı bir ses çıkarınca doğruldum.

"Abi?" Yüzümdeki gülüş silindi.

"Ahmet sen miydin?"

"Birde ağla istersen."diyerek doğruldu ve omzuma hafifçe vurdu.

"Özledim çok."

"Çok mu seviyorsun onu abi?" Nefesini dışarı verdi.

"Ahmet ben daha önce kimseyi böyle sevmedim. Her anımı onunla paylaşmak istiyorum."

"Abi, madem bu kadar seviyorsun ne oldu da geldin buraya?  Yoksa seni aldattı mı?"

"Bana yalan söyledi."dedim gözlerimi kardeşimin gözlerine dikerek. Ne diyebilirdim ki ona? Abin katil desem ne yapardı kim bilir?

"Ne konuda? Bak abi duyguların ile oynadıysa onu mahvederim."

"Hayır öyle değil. Biz bir konuda anlaşamadık sadece. Ben olmaz dedim o olur dedi. Topladım tası, tarağı geldim. O da beni seviyor. Biz beraber değilsek, yokuz."

"O zaman git ona. Sevdiğini söyle, sarıl. Abi bak hayat cidden çok kısa. Bak babam yok burada. Ama onunla zamanı geriye alabilsek onunla daha sıkı sarılırdı annem. Daha çok yanında olurdu. Pişman olacağın yola girme olur mu?"

Büyük bir adam gibi benimle konuşan kardeşimi omuzlarından tutarak kendime çektim ve sarıldım sımsıkı.

"Teşekkür ederim."dedim ve odamın kapısı açıldı. Ben anneme bakmak için başımı çevirdiğimde gözlerim kocaman açıldı.

"Yine mi hayal?" Ahmet kollarımın arasından çıkarak, baktığım yere baktı. 

"Sen kimsin? Hırsız mısın lan?" Ahmet yataktan sıçrayarak çıktı ve komodinin üzerindeki kitabımı aldı. "Abi polisi ara."

Göz temasını kesmeden gülümsedim.
"Geldin."

"Efken oğ-"Annem içeri adımladı ama beni ilgilendiren tek şey o an bana gülümseyerek bakan sevgilimdi.

"Ben de diyecektim ki bizimkiler uyuyor, sana kahve yapayım. Uyanıkmış bunlar zaten."

"Anne ne oluyor? Hırsız mı değil mi?"

"Ne hırsızı oğlum, Efken abin o. Ben açtım kapıyı. Sen benimle bir dışarı gelsene."Annem Ahmet'i peşinden sürükledi. Anladım bizi yalnız bırakmak istediğini.

"Yıldızları hissetmeni sağlayacağım."diyerek gülümsedi ve elini uzattı. Uzattığı elini tutarak ayağa kalktım.

Göğüslerimiz yumuşakca çarptı. Başımı hafif kaldırdım.

"Ne yaptın sen bana?"dedim şapşal bir gülümseme ile.

"Sonumuzu iyi görmüyorum."diyerek eğdi başını ve onu bekleyen dudaklarıma kapandı.

Dudaklarımız birbirini usulca tadıyordu. Ki bu beni şaşırtmıştı bir bakıma. Efken normalde sert oynamayı severken, şimdi beni böyle nazik öpmesi şaşırtıcı bir hoşluktu.

"Özlediğini bu kadar belli etme."dedim ellerimi ensesine götürerek.

"Çok belli ettim değil mi?" Solgun pembenin en güzel tonuna sahip dudakları iki yana kıvrıldı.

Sonra vakit kaybetmeden yeniden birleştirdi. Bu sefer hırçındı dudakları. Avını parçalayan aslan gibiydi. Dudaklarımı parçalamasına müsaade ettim bu yüzden.

Ellerini kalçama götürüp sıktı. Parçalanan dudaklarım arasından inledim. Bu inleme ile ellerini belime koyup beni havaya kaldırdı. Bacaklarımı doladım beline.

"Seni çok özledim Aybars. Akıllanman için bekledim ama kendime eziyet ettim resmen."

"Ben-" Nefes nefese baktım gözlerine. "Ben de çok özledim. Bilemedim seni bu kadar sevdiğimi. Bu normal değilken senden normal olmayı istedim. Bir daha asla seni bırakmama izin verme."

"Bir daha beni bırakamazsın."

Dudaklarımız yeniden birleşti. Yürüyerek beni yatağa bıraktı ve üzerime eğildi. Açıkta olan boynuma başını gömünce kapadım gözlerimi.
Elleri bedenimde arsızca dolanıyordu.  

Altımda ki pijamayı baksırım ile indirdi aşağı.

"Annen ve Ahmet duymasın."diyerek fısıldadı ve kapıyı kilitledi. Ardından kendi pantolonunu ve baksırını çıkarıp yanıma geldi.

"Sessiz ol bebeğim. Yoksa utanıyorsum."

"Sen fazla utanmazsan ben ne yapabilirim?"dedim neşeyle. Sanki ilk kez onu hissedecek gibi sevinçliydim.

"Bunu cezan olarak say."dedi eliyle ağzımı kapatıp. Ve bir anda içime itti kendini.

Gözlerim kocaman açıldı, elini ısırdım.

"Yıldızları görebiliyorsun."diyerek güldü.

Tanrım yıldızları görmeyi geç, onları hissedebiliyordum artık.


繼續閱讀

You'll Also Like

1M 41.6K 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ö...
205K 7.2K 32
Bora'nın üzerime gelen adımlarıyla birkaç adım daha ondan uzaklaşmak istesem de yatağa çarpan bedenimle durmak zorunda kaldım. Gözlerimin derinine ba...
102K 3.1K 20
Genç çocuk yatağında masum bir şekilde uyurken her gece evin altındaki tünelden gelip onu dikizleyip tüm hayatına sahip olacak olan takıntılı adamdan...
789K 27.6K 63
"Benimle oynarken iyi düşün." diye hırladı. Sesi karnımı burkarken dudaklarıma kilitlenmiş bakışlarını görünce karanlığın verdiği cesaretle güldüm. "...