Final ♡'
Ciddi ciddi finaall, ay ağlayacağımm ヽ༼ಢ_ಢ༽ﾉ
Ayrıca final olmasının şerefine bölüm uzun oldu, yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen :3 ❤
Önceki bölümde;
Ama beklemediği şey ise; açılan portalın içinden çıkan All For One ve onun kucağındaki kızı, Hanabi'ydi.
----------------------------------------
'Yazardan'
Yuna, nutku tutulmuş bir şekilde öylece AFO'ya bakarken, AFO onu çoktan fark etmişti bile. Diğerleri şu an AFO'yu göremiyorlardı çünkü hâlâ battaniyelerin altında kokunun gitmesini bekliyorlardı.
AFO, Yuna'nın ona tek başına karşı gelemeyeceğini düşünüyordu. Diğer herkes zaten onun buradaki varlığından habersizken ve de Yuna'nın eli kolu bağlıyken bu anın tadını çıkarmak istemişti.
"Yuna... Kokuya maruz kalmamak için gökyüzünde durman, oldukça mantıklı."
AFO bunu söyler söylemez sırıtmıştı. Tabi onun sesini duyan diğerleri -özellikle Bakugo- sinirden dişlerini sıkmaya başlamıştı.
Eğer sevdiği kadını tanıyorsa, her an kendini feda edebilirdi. Ama Bakugo'nun buna izin verecek bir iradesi yoktu. Fakat bu kokunun ortadan ne zaman kaybolacağını da bilmiyordu.
Yaoyorozo sanki Bakugo'nun içini okumuş gibi konuşmuştu. "Yaklaşık 8 dakika sonra etkisi kaybolacak, çocuklar."
"Koku kaybolmadan çıkamaz mıyız Yaomomo-san?"
Deku, oldukça sessiz konuşmuştu. Tek sebebi ise sesini AFO'ya duyurmak istememesiydi. Çünkü Yuuei'den beri baş düşmanı olan AFO ile yakında savaşmak üzereydi. All Might'ın bitiremediği işi bitirmek istiyordu; AFO'yu öldürmek.
Yuna kendine gelmek için başını hızla iki yana sallamıştı. Sakince düşünmeliydi. Tek bir yanlış hareketi, onlarca cana ya da sadece bir cana bile mâl olabilirdi.
Çok düşünmeden bu işi tek başına yapamayacağına kara vermişti. Bu sırada AFO, Yuna'yı dikkatlice izliyordu. Çünkü Yuna'nın tek bir hareketi ile bebeğinin canını alabilirdi.
Yuna, derin bir nefes alarak ne yapması gerektiğini düşündü ve dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı.
"ŞİMDİ TAM KARŞINA İNECEĞİM ALL FOR ONE! BU YÜZDEN ÖZGÜNLÜĞÜMÜ KULLANACAĞIM VE SEN, KIZIMA DOKUNMAYACAKSIN!?"
Bakugo 'kızım' kelimesini duyar duymaz lanet etmişti. Kızını rehin almıştı şerefsiz...
AFO bunun güvenilir olmayacağını biliyordu. Ama eğer Yuna'dan önce davranırsa onu yakalayacağını da hesaba katmaktan geri kalmıyordu.
AFO'nun bakışları Shigaraki'nin olduğu yere takıldı. Özgünlüklerinden birini kullanıp onu en iyi zamanlama da uyandırmaya çalışmak için kendi kafasında plan yapmaya başladı.
Yuna, ellerini sallayarak güçlü bir rüzgâr oluşturdu. Ve bunu hızla, kokuyu dağıtmak için kullandı.
Koku dağılırken AFO'ya dediği gibi yere inip onun karşısında durdu. Tabi ilk önce bakışları, hiçbir şeyden habersiz öylece uyuyan minik kızını buldu.
"Kızını sana vermemi istiyor musun?"
Yuna gözlerini devirerek karşılık vermişti. Ellerini kızına uzattığında AFO'da elini kaldırmıştı. AFO'nun avucunun içinden çıkan demir çubuklar Yuna'ya doğru gelirken Yuna, ışık gücünü AFO'nun yüzüne tutmuş ve Yaomomo'nun ona verdiği silahın tersi ile ona kaldırdığı eline vurduktan sonra kızını kucağına almıştı.
Kurogiri bunun üzerine Yuna'ya doğru ilerlerken büyük bir patlama Kurogiri'nin dikkatinin dağılmasına sebep olmuştu.
Kahramanlarla birlikte tekrardan uyanan villianlar, AFO'yu gördüklerinde ne yapacaklarını anlamışlardı.
Shigaraki, sinirle ayağa kalktığında Bakugo çoktan ona ölümü bahşetmişti bile.
Bu gürültü ile ağlamaya başlayan Hanabi, AFO'nun dikkatini üzerine çekmiş ve onlara doğru ilerlemesine neden olmuştu.
Yuna kucağında kızı varken dövüşemezdi. Kanatlarını açmış ve tam havalanacağı sırada AFO, onun kanadını tutup resmen yere fırlatmıştı. Yuna son anda kanatlarını kendi bedenine sarıp, olabildiğince kızını korumaya çalışmıştı.
Deku, bunu görür görmez hızla AFO'ya doğru ilerlemişti
AFO buna karşılık verirken Jirou Yuna'nın yanına koşmaya başlamıştı. Ama son anda Toga ile ilgilenmesi gerekmişti. Yuna etrafındaki villianlar bitti sandığında arkasından gelen sesle oraya döndüğünde karnına birkaç darbe almıştı. Sırt üstü düşerken Hanabi'nin ağlaması gitgide şiddetleniyordu.
Bakugo hızla önündeki adamı bayıltıp Yuna'ya doğru ilerlemişti. Normalde kimseyi öldürmezlerdi ama eğer şimdi onları öldürmezlerse, onlar ölecekti.
"YUNA!"
Villiana bir patlama gönderip dizlerinin üzerine çökmüştü. Yuna, bebeğini korumaya çalışarak dövüşürken ciddi yaralar almıştı. Ve o an çok önemli iki şey olmuştu neyseki;
Özel harekât ve diğer pro herolar gelmişti ve sağlık ekipleri hemen arkalarındaydılar.
Ve bütün dünyanın kurtarıcısı olacak o kelimeler, Deku'nun dudaklarının arasından yüksek sesle dökülmüştü.
"TEXAS SMAAAASSSHHH!!!"
(Deku versiyonu 😌✋)
Ve sonunda AFO yenilmişti. Onlarca yıl, hırsına yenik düşüp sürekli güç ve intikam peşinde koşmuştu. Ama sonu, yine kendi yarattığı One For All gücü ile olmuştu.
Polisler ve sağlık ekipleri olay yerine müdahale etmeye başladıklarında Bakugo bağırmıştı.
"BURAYA GELİN!"
Yuna ve birkaç kişi daha ambulans ile hastahaneye kaldırılırken Bakugo, kucağında kızı ile olduğu yerde kalakalmıştı.
.
....
'5 yıl sonra / Yuna'dan'
"Tanrım, Hanabi buraya gel çabuk! Okula geç kalacaksın yoksa!"
Ben kime diyordum ki? Hanabi, uyuşuk bir şekilde yanıma gelmişti. Dudaklarımı birbirine bastırıp boylarımızın eşitlenmesi için dizlerimin üzerine oturmuştum.
"Hadi ama tatlım, neden böyle yapıyorsun?"
"Ben bugün yaz kampına gitmek istemiyorum anne. Çok sıkıcı."
Tebessüm edip Hanabi'nin sarı saçlarını düzeltmiştim.
"Ama özgünlüğünü geliştirmen için çok önemli."
Omuzlarını silktiğinde devam etmiştim
"Peki nedenini sorabilir miyim?"
"Orası gereksiz ekstralarla dolu, kimse benimle arkadaş olabilecek kadar iyi değil."
Hanabi'ye şaşkın bir şekilde bakmıştım. Bu kız büyüyüpte küçülmüş müydü?
"Babasının biricik kızı işte."
Katsuki yanımıza gelip Hanabi'ye yumruğunu uzatmıştı. Hanabi gülümseyerek Katsuki'yle yumruk çakıştırmışlardı.
"Tamam, gitmek istemiyorsan Reiji orada başka arkadaşlar bulur sanırım. O da mutlu olmuştu, sen de yaz kampına gideceksin diye."
Dudağımı büzerek ayağa kalkmıştım. Hanabi bir süre cevap vermeyip durmuş ve bir anda bağırmıştı.
"Kirishima-kun da gidecekse ben de gidiyorum! Anne, hadi! Geç kalmayalım!"
Hanabi kapıya doğru koşarken kollarımı göğsümde çapraz bir şekilde bağlayıp Katsuki'ye bakmıştım.
"Hiç suratını asma, canım."
"Umarım Hanabi, özgünlüğünü bir an için kontrol edemez de o Reiji'yi patlatır."
"Katsuki, gerçekten sana inanamıyorum."
Katsuki yanıma gelip ellerini belime koymuş ve alnını alnıma yaslamıştı.
"Bana bir aile verdiğin için teşekkür ederim, güzelim. İyi ki sen varsın. İyi ki kızımız ve şu an mışıl mışıl uyuyan oğlumuz var."
Kıkırdayıp kollarımı onun boynuna dolamıştım. "Bir anda ne oldu?
"İçimden geldi, keyfini çıkar Yuna. Uzun sürmez."
İkimizde gülmüştük.
"Sen de iyi ki varsın Katsuki. Seni seviyorum hazır bomba, hem de çok."
"Seni seviyorum çarpık kanat, hem de çok."
son'
----------------------------------------
Ya ben ciddi ciddi ağlamak üzereyim :'
Şimdi, haftaya üç tane falan özel bölüm atmayı düşünüyorum. Zaten bir tane için size söz vermiştim 😋
Ve işte; diliyorum ki bu hikayeyi sevmişsinizdir. Güzelliği ve de kusuru ile. Yeri geldiğinde eğlendiniz bir kitap olmuştur umarım. Şimdiye kadar beni oylarınız, yorumlarınız ve de varlığınız ile mutlu bir şekilde motive ettiğiniz için çok teşekkür ederim. ❤❤
Sizi seviyorum, hem de çok...
Başka bir evrende, en güzel hâlinizle görüşmek üzere'