ÇEVİKÇİ BEY | Tamamlandı

By ozodlx_

3.2M 181K 32.1K

Güneş: Polis ol, polisle birlikte ol ama asla polislik olma demişler ya Güneş: Halt etmişler Güneş: Tutuklay... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
28
29
30
31
32
33
34
35
36 - FİNAL 1
37 - FİNAL 2
38 - FİNAL 3
Son | Teşekkür 🇹🇷

27

68.5K 3.9K 823
By ozodlx_

Kendimi tutamayıp bu saatte bölüm yazdımmm. Çokça yorum ve vote atın bu garibanı sevindirin lütfenn.

Bol düşmeli bölümler ;))

Keki fırına koyarken mutfağa giren  Aykut "Mis gibi kokular geliyor ne yapıyorsun?" diye konuştu. Güneş yaptığı şeyden dolayı ona trip atmaya karar verdiği için cevap vermeyerek diğer işlerine odaklandı. Normalde tek başına yaşadığı bu evde bir süredir dayısıyla kalıyordu. Gittikleri yemeğin ertesi günü adam eşyalarını toplayıp evine çökmüştü. Gitten de anlamıyordu ne yüzsüz bir dayıydı bu ya?

" Niye cevap vermiyorsun kızım?"

Kız içinden sabır çekerken daha bu sabah yaptığı kurabiyelere eline uzatmasıyla bir tane vurdu. 

"YEME!"

Yeğeninin karın ağrısını anlamaya çalışan Aykut "Tövbe tövbe," diye homurdandı. "Ne oluyor yeğenim sana her gün yiyorum işte yaptıklarından?"Geriye dönüp dayısıyla göz göze gelen kız kollarını göğsünde bağlayıp gıcık bir gülümseme ile suratına baktı.

"Bugün yeme çünkü senin için yapmadım."

"Bak seeen kimin içinmiş?"

"Sevgilim gelecek bize bulaşma," dediğinde eş zamanlı olarak zil çalmış sırıtarak "Geldi bile," deyip dayısının yanından geçerek kapıyı açmaya koşmuştu. Aykut ise sinirden kuduruyordu. Resmen dayılığı ayaklar altındaydı. Arsız yeğeni gözüne soka soka ilişkisini yaşıyordu.

"Hoş geldin."

Hülyalı sesle konulurken Yusuf'u baştan aşağı süzmüş değiştirdiği kıyafetleriyle daha yakışıklın göründüğüne kanaat etmişti. 

"Hoş buldum."

Kızın kafasına bir öpücük bırakıp elinde tuttuğu saksıyı kıza uzatta. Mor renkli sardunyalara gülümseyerek baktığında adamın söyledikleriyle gülümsedi.

"Yaşatmak uğruna yaşarken dalından koparılmışı almak istemedim."

Çapkın bir gülüşle devam etti.

"Güneşi çok seviyormuş, tıpkı benim gibi."

Güneş'in dizlerindeki yaralar henüz geçmeden bir yenisi ekleniyordu. Bu adam kesinlikle akıllara zarardı.

"Yusuf," diye eriyen bir sesle konuştuğunda aynı tonda "Güzelim," karşılığını almış ardından yanağına değen dudaklarla kıkırdamıştı. Ancak mutluluğu uzun sürmedi çünkü karabasan dayısı musallat olma peşindeydi yine.

"Höst ulan höst!" Birkaç hızlı adım sesi duyuldu.

"Sana yeğenime yaklaşma demedim mi oğlum ben?"

Yusuf pis pis sırıtarak omuz silkti. "Bilmem dedi mi Güneş'im?"

Kız da oyuna ayak uydurarak dudak büktü. "Bilmiyorum ki sevgilim neyse gel biz seninle mutfağa geçelim," diyerek saksıyı göğsüne yasladı ve eline uzanarak onu çekiştirdi. Dayısının bağırmalarını duymazdan gelerek mutfağa geçtiklerinde saksıyı pencerenin önüne yerleştirdi. Kokusunu içine çekip mest olurken adamın kendini tepkilerini izleyip mest olduğundan bir haberdi.

"Çok güzeller teşekkür ederim."

"Senin kadar değil güzelim."

Güneş mutfak kapısını kontrol edip dudaklarına hızlı bir öpücük bırakarak geri çekilmeye yeltendi. Ama Yusuf'un beline koyduğu eli buna engel oldu. O küçük öpücüğün kendine yetmediğini belli ederek kıza eğilmişti ki Güneş ellerini çözerek kurtuldu. Dayısına ikinci kez yakalanmak istediğini sanmıyordu.

"Güneş güzeli ceza mı ödül mü belli değil be!" diye homurdandı.

"Şu dayını evden göndersek mi biz ya?"

Adamın mızmız hali hoşuna gittiği için güldü. Demek ki istediğini alamadığında böyle oluyordu?

"Kim kimi nereye gönderiyor Yusuf efendi?" diye mutfağa giren Aykut'la Güneş rahat bir nefes verdi. Tam zamanında kendini geri çekmişti yoksa ikinci bir vaka yaşanacaktı...Eğer dayısı bunu da görseydi işin sonunun hastanede biteceğine emindi.

"Seni diyorum Aykut. Gitsen de sevgilimle beni biraz rahat mı bıraksan?"

Aykut sabır çekerek kafasını iki yana büktü. "Biz Amerika'nın kendini elit sanan geniş mezhepli ailelerinden biri miyiz benim mi haberim yok?"

Dayısının dediğine istemsizcs gülerken hazırladıklarını tabaklara koymaya başladı.

"Herif gelmiş gevşek gevşek bizi rahat bırak diyor. Dayıyım oğlum ben dayı. Evire çevire döverim seni asabımı bozma benim. Kardeş kardeş ne zıkkımlanıyorsanız zıkkımlanın evine bas git."

Kardeş kardeş kısmını duyan Güneş daha fazla kendini tutamayarak kahkaha atmaya başladı. Yusuf da ona eşlik ederken Aykut söylediklerini düşünüyordu.

Bu iki salağı öpüşürken görmese kardeş kardeş kısmı olabilirdi ama işte öpme gerçekliği vardı. O iğrenç sahneyi hafızasından nasıl silebilirdi?

Yeğeni ve arkadaşı...Rezalet!

Gülmelerini kesildiğinde Aykut bir süre daha homurdandı. Bu sırada Yusuf ayaklanmış Güneş'e yardım ediyordu. Tabii Güneş yine düşüşlerde..

Aykut ise ablasıyla yaptığı konuşmaya sadık kalmaya çalışıyordu. Ne demişti ablası?

Kızım aşık olmuş ve bunu sayende tadını çıkararak yaşayamıyor.
Dayı olarak Güneş' i desteklemelisin zaten ters bir durum olduğunda döveceksen döversin söveceksen söversin.

Ee tamam işte ters durum şimdi de vardı. Bu herif yeğenine çok yakın davranıyordu.

Sen aşık olmadığın için anlayamazsın ama bir araya geldiklerinde Güneş' i izle sadece. Eminim o mutluluğu hissedecek ve gözlerinden anlayacaksın.

Sırtı kendine dönük olan Yusuf tezgahın üstünde bir şeyler hazırlarken Güneş kafasını çevirmiş gülümseyerek onu izliyordu. Yani tamam gülüyordu gülmesine de...Kendi kendine küfredip gözlerini onlardan çekti.

Hep birlikte masaya oturduklarında Aykut'un gitmeyeceğini bildikleri için ağızlarını açıp tek kelime etmemişlerdi. Çayları koyan Yusuf Güneş'in yanına oturmak için hareketlendiğinde Aykut oturduğu yerden kalkıp yeğeninin yanına oturdu.

Yusuf göz devirip kızın karşısına geçti. Yüzünü izleyip gözlerine bakmak şüphesiz daha güzel olacaktı.

"Ee," dedi Aykut aklına gelen şeyle. "Eniştem aramadı mı seni?"

"Aradı veya aramadı dayıcım sana ne?"

"Ba ba ba, demek şimdi bana ne oldu ha yeğenim?"

Yapmacık bir gülümseyle adama dönen kız ellerini çenesinin altında birleştirdi. "Pardon ama babamı etiketleyip beni zor duruma düşürmeye çalışırken de yeğenin olduğumu düşünüyor muydun dayı?"

Aykut dudaklarını araladığında izin vermeden devam etti. "Sorunun cevabına gelirsek görmemiş yani planın işe yaramadı. Ama görseydi ve bu şekilde öğrenseydi sana çok kırılırdım çünkü benim için özel olan birini böyle öğrenmesini istemezdim, hala da istemiyorum."

Aykut kızın içten içe kırıldığını hissetmişti. Tamam yaptığı saçmalıktı kabul ediyordu ama bunu kılkuyruk herifin yanında belli etmeyecekti. Yeğeninin gönlünü de bir şekilde alması gerektiğinin farkındaydı. Bir yerden başlaması en iyisiydi.

"Seninle bunu sonra konuşacağız güzelim. Benim dosya incelemem lazım." diyerek masadan kalktı.

Yusuf'a ters bir bakış atarak "Normal insalar gibi takılın," deyip mutfaktan çıkıp üst kata yöneldi. Güneş oldukça tatlı bir mahallede iki katlı küçük ama şirin bir evde yaşıyordu. Apartman yaşamını pek sevmediği için bahçeli bir ev kiralamıştı.

Aykut'un ikiliyi baş başa bırakıp gitmesinin şokunu bir süre ikisi de atlatamazken ilk kendine gelen Yusuf oldu ve ayaklanarak kızın yanına geçti.

"Dayım az önce hür iradesi ile bizi yalnız mı bıraktı hayal mi gördüm?"

"Sanırım kendini affettirmeye çalışıyor."

"Tripler işe yaradı mı dersin?" diye gülüp omuz silkerek adama sokuldu. Şimdi dayısını düşünüp zaman kaybetmek istemiyordu. Muazzam kokusu başını döndürüyordu.

Burnunu boynuna sürterek "Çok güzel kokuyorsun," dediğinde Yusuf kendini biraz geri çekip boğuk sesiyle" Yanlış sulardasın Güneş, " diye konuştu.

Bizim kız arsız arkadaşlar o yüzden sırıtarak aralarındaki mesafeyi azaltarak boynuna doğru nefesini üfleyip küçük bir öpücük bıraktı. Geri çekildiğinde Yusuf'un gözlerini kapatmış kendini kasan halini görmek onu güldürmüştü. Demek en küçük hareketime etkileniyorsun ha Yusuf diye düşünürken bunu mutlaka kullanacağını aklına not etti.

"Güneş," dedi dişlerini sıkarak. "Güzelim inadına mı yapıyorsun?"

"Evet." Sırıtarak soğuyan çayından bir yudum aldı.

"Bak ya bir de açık açık söylüyor." Kafa salladı. "İntikamını alırım Güneş'im."

"Bekliyorum Yusufcuğum."

Çay sonrası masayı birlikte toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdiklerinde salona geçmişler Yusuf Güneş' in dizine yatmış bir şeyler anlatıyordu. Güneş ise hem onu dinliyor hem de Yusuf'un Instagramında geziniyorlardı. Adamdamn telefonunu istediğinde ikiletmeden vermişti.

"Instagram dm kısmına bakabilir miyim?"

Bunu gizlice yapmak kesinlikle hoş bir şey değildi. Kendine yakıştıracağı bir harekette değildi.

"Çok takipçin var ya ne tür mesajlar geliyor merak ediyorum?" Yanlış anlamasından korkarak açıklama yapmıştı. Adama güvenmediği için yaptığı bir denetim falan değildi. Polis olduğu için ve hesabı farklı yerlerde paylaşıldığı için ekstra dikkat çekmiş  takipçi sayısı artmıştı. Yorumlara bakarak birkaç fikirde bulunsa da gelen mesajları okumak istiyordu. Hayır kim sevgilisine ne diye yürüyor bilmek hakkıydı ama değil mi?

"Sorun yok bebeğim bakabilirsin."

Adamın alnına bir öpücük bırakıp ınstagrama girdi.

Mesajlar kısmında kiminle konuştuğunda göz ucuyla baktığında Levent, Alphan, Melis ve birkaç tanıdık isim görmüştü. Onları es geçerek istekler kısmına girdi. Birkaç saat önce atılmış mesajdan başlayarak sırayla hepsine göz attı.

Hangi karakolda çalışıyorsun bir arkadaşa bakıp çıkacağım ahjajs

Kalbimde izinsiz eylem yaptın gel kendini tutukla!

Gözlerin çok güzel

Nasıl sevgili yaparsın aklım almıyor, güzel de değil ki

0552+ Ara beni 🔥🔥

Kocam evde yok...

Kusmak üzereydi. Ne saçma sapan mesajlardı bunlar? Hayır fotoğraf atmışlardı da bi de. Açmaya korkuyordu valla ya. Tövbe çekerek onları geçti.

Altlara doğru kaydığında tanıdık gelen hesapla gözlerini kıstı. Bu kendisinin fake hesabıydı!

TEK BİR DİLEĞİM VAR BENİM OL YETEEEERRR

ASLINDA GÖZLERİM KAHVERENGİ AMA GÜNEŞE BAKINCA ELA DÜŞMANA BAKINCA BELA SANA BAKINCA FENNAAA YİĞİDİİİM JAHZJAJZ

SANA BÖYLE KAÇ MESAJ GELİYORDUR ACABA OFFF BAK SİNİRLENDİM NE YAPSAM Kİ HESABINI MI ÇALSAM?

Çalsam beni bulursun gerçi neyse acaba bunları okuyor musun?

Eğer okuyorsan bil ki seni çok seviyorum Yusuf, aklının almayacağı ve kalbimin almadığı kadar çookkk.

Yazdıklarını gülerek okurken vay be demeden edemedi. Nereden nereyeydi. Eskiden bu mesajı sadece fake hesaptan yazarken şimdi söyleyebilirdi. Eskiden fotoğraflarını severken şimdi dizlerinde yatarak onu izleyen adamın her zerresini sevebilirdi.

Hayallerin sadece hayal olarak kalmayıp gerçeğe dönüşmesi mükemmeldi.

"Seni çok seviyorum Yusuf, aklının almayacağı ve kalbimin almadığı kadar çok."

Yusuf dakikalardır huzurla yattığı yerden doğrularak kızı göğsüne çekti.

"Ben de seni hep sineme saklamak isteyecek kadar çok seviyorum."

Güneş Yusuf'a sırnaşıp gülerken merdivenlerin başında onları izleyen Aykut kendiyle iç hesaplaşma derdindeydi. Bu gereksiz herifi tanıdığı süre boyunca en ufak yanlış hareketini görmemişti. Ne bazıları gibi her gün farklı kız muhabbeti duymuştu ne de yanında görmüştü. Vesselam düzgün adamdı. Eee yeğenini seviyor gibiydi. Bu kadar değer vermesinin başka açıklaması olamazdı. Kendini bile takmayıp kız için uğraşıyorsa seviyordu canım tabii ki. Yeğeninin yıllardır sevdiğini zaten biliyordu. Geriye tek bir şey kalmıştı... Yeğeninin dediği gibi onları salmak.

Salacaktı. Artık ne halt ediyorlarsa etsinlerdi. Ama en ufak yanlışında Yusuf'u harcamayı bilirdi. Verdiği kararla gülüşen çifte son bir bakış atıp kaldığı odaya geri döndü. Zaman her şeyi gösterecekti.

Bölüm sonuuu.

Çokça yorum ve vote isterim seviliyorsunuz. Profilimden diğer asker ve polis kurgularına, + textinglere ulaşabilirsiniz. ozodlx_ beni takip etmeyi unutmayın öptüm çoook. 😘💞💞

Continue Reading

You'll Also Like

921K 38.5K 39
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
503K 20.7K 42
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
2.2M 121K 30
Bir mahalle hikâyesidir.
414 62 17
Kimdi ki bu bir şaka mıydı ya da ciddi bir şey mi?.Ciddi bir şey ise bu kimdi Yakınım da mı? Uzağım da mı? Bilemiyorum ama tek bildiğim şey korkuyor...