34

47.6K 2.6K 700
                                    

  Hukuk Fakültesinin 70 bin küsürlere kadar öğrenci almasının şaşkınlığını yaşadığım zaman diliminden herkese selam merhaba güle güle uqjsjıws

Uzun sayılabilecek bir bölümle geldiiik.

Keyifli okumalar dilerim ❤

(Satır arası yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın lütfen.)

"Baba?"

"Güneş?"

Babasına bir şeyleri anlatmakta geç kaldığını biliyordu zaten adam az önce göreceğini görmüştü. Ama hislerini ayrıntısına kadar bilmiyordu o yüzden babasına her şeyi olduğu gibi anlatacaktı ki adamın aklında şüpheye yer kalmasın.

"Ben sana anlatmak istiyorum," diye mırıldandığında bakışlarını kaçırmadı. Kemal Bey oturduğu yerden ayaklanıp eşyalarını alırken tepkisizdi.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

"Gel," dedi kızın yanından geçip kapıya adımlarken. "Baba kız günümüzü tamamlayalım sonra konuşuruz."

Babasının bu tavrı hayra mı alametti şerre mi fikri yoktu. Şimdilik sadece gününün tadını çıkaracaktı. Yusuf'a kavuştuğu bugün keyfi gayet yerindeydi ve bozulmasını istemiyordu. Gülümseyerek onayladı ve peşine takıldı. Birlikte bahçeye çıktıklarında Güneş'in gözleri yine etraftaydı.

Babanın yanında bari düzgün dur be kızım!

"İyi günler başkomiserim," diyerek selam veren Atalay'ın kendisine baktığını hissederken gözlerini ona değdirmemekte ısrarcı davrandı.

"Sana da Atalay. Bugün izinliyim bir şey olursa ararsınız."

"Emredersiniz."

Babası gibi "İyi günler," dileyip gözleri Yusuf sevdasında sağa sola bakınarak babasını takip etti. Eğitim birliğinden çıkıp arabaya bindiklerinde ortamdaki sessizlik kendini bir nebze germişti. 

"İlk istikamet olarak nereye gidiyoruz?"

"Neresi olsun istersin?" Aklından birbirinden farklı yerler geçtiği için kararsızlık yaşıyordu.

"Babam neresi derse?" Sırıtarak babasından bir gülücük almaya çalıştığında adamın yüzünden yarım bir gülüş belirtmişti. Buna da şükür diyerek rahat bir nefes aldı. Eğer babası çok fazla kızsaydı bu gülüşü rüyasında bile göremezdi.

"Poligona gidelim mi? Bakalım paslanmış mısın?"

"Evet!" dedi hevesle. "Çok iyi olur baba kaç aydır elime silah almadım."

Çocukluğu yakın dövüş sporlarıyla geçerken on sekiz yaşından itibaren silah eğitimleri de eklenmişti. Babası her açıdan kendini savunmayı bilmesi gerektiğini küçük yaşlarda ona gayet net bir şekilde anlatmış, ilkokulda kaçırılmasıyla da bunun kaçınılmaz gerçek olduğunu anlamıştı.

Tüm bunlarda babasının polis olması ilk etken olsa da bu ülkede her şey gibi kadın olmak da zordu. Tacizcilerin gece, gündüz, açık, kapalı, çocuk, genç ve yaşlı gibi ayrımı yoktu. Hatta hayvanların başına gelenleri duyduğunda cinsiyet ya da insan ayırt ettiklerini de sanmıyordu.

Acı ama gerçek olan bir şey vardı. Herkes bir şekilde kendini korumayı, kendi sesi olmayı bilmek zorundaydı.

Oysa ne çok isterdi her adımını güven içinde atmayı. Peşimden gelen bir şey yapar mı, ara sokakta başıma bir şey gelir mi, taksiye tek binmemek, otobüste sona kalmamak en iyisi gibi kaygılardan tamamen uzak...

ÇEVİKÇİ BEY | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin