You Are || ChanMin

By skzimemnu

140K 17.5K 10.7K

Seungmin daha 6 yaşındayken Chan'a bağlanmıştı kaderi. Henüz küçükken bir kahraman olarak gördüğü, büyüdükçe... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
Özel Bölüm
CHANGLIX HYUNIN ÖZEL FİC

19.BÖLÜM

3.6K 525 401
By skzimemnu

Günaydınn

Oy ve yorum sınırı koyacağım buradan sonra. Bölüm 50 oya ve 50 yoruma ulaştığında yeni bölüm atacağım.

Bang Chan uzaktan gördüğü silüete karşı hafifçe gülümsedi ve hareketlerini hızlandırdı. Her zamanki geldikleri kafedelerdi.

Gülümsemesi sevgilisinin çaprazında oturan kişiyi fark ettiğinde donuklaşmıştı, duyduğu ses ise kaşlarının sinirle çatılmasına neden olmuştu.

Kendisini fark ettiğinde sevimli bir şekilde gülümseyip el sallayan Seungmin'e bakmadan karşısındaki adamın yakasına attı elini. Yakasını sıkıca tutarken yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı, sesinden taşan sinirle "Ne yaptığını sanıyorsun?" diye sordu kabaca.

İçinde korku ve şaşkınlığı aynı anda yaşayan Seungmin hemen sandalyesinden kalkmış Chan'ın kolunu tutmuştu karşısındakini bırakması için. Ortada yanlış bir şey olduğu belliydi ancak birine böyle saldırması yanlıştı. "Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Chan bakışlarını ona çevirdi şimdi de. "Neden bu adamla oturuyordun?"

"Bu nasıl bir soru böyle? Biriyle oturamaz mıyım?" Kıskanmış mıydı kendisini? Sadece kıskansaydı böyle davranmazdı. Sakince elini Chan'ın kolundan çekti ve sevgilisinin çatık kaşlarının altında parlayan gözlerinin içine baktı. "Onu bıraksan ve oturup düzgünce konuşsak?"

Mevzu bahis kişi sonunda konuşmaya karar vermişti. Yüzünü buruşturarak Chan'ın ellerini ittirdi. "Sakin ol kardeşim, sevgiline bir şey yapmadım. Konuşuyorduk sadece."

Yüzünde büyük bir gülümseme oluştu cümlelerine devam ederken. "Hatta çok iyi anlaştık. Değil mi Min? Ayrıca bana birini beklemediğini söylememiştin?" Sorarcasına söylemişti son cümleyi.

Chan ona yumruk atmak ve gülümsemesini yüzünde dağıtmak istemişti o an, Seungmin olmasa yapabilirdi belki de.

"Kardeşim mi? Tanışıyor musunuz?"

Chan Seungmin'in elini tutarken "Maalesef" diye mırıldandı bıkkın bir şekilde. "Gidelim Seungmin. Başka yerde konuşuruz."

Tehditkar bakışlarını Kwangsoo'ya çevirdi daha sonra. "Umarım seninle de sadece konuşmakla kalırız."

Seungmin yerinden kıpırdamadan cevapladı onu. "Hayır, bir yere gitmiyoruz. Ve bana şimdi, burada, neden böyle davrandığını açıklıyorsun Bang Chan."

Chan ne dese ona karşı çıkamayacağını biliyordu. "En azından ondan uzaklaşsak." Eliyle sandalyesinde pişkince oturan sözde abisini işaret etmişti.

"Hayır." dedi bir kere daha Seungmin. O da Chan'ın yaptığı gibi masadaki boş sandalyeyi işaret etti. "Otur ve neler olduğunu anlat."

Başka biri olsa bir yerlerine takmayacağı cümleler Seungmin'in ağzından çıktığında emir gibi geliyordu ona. Bu yüzden uzatmadı ve sevgilisinin gösterdiği sandalyeye oturup onu da yanına çekti.

Küçüğü tek kaşını kaldırarak ona bakmıştı. Ancak Chan'dan önce söze giren Kwangsoo oldu.

"Sana daha önce söyleme fırsatım olmadı Min ama Bang Chan benim küçük kardeşim." Sevimli sayılabilecek bir gülümseme sundu ona.

"Bana bir abin olduğunu söylememiştin." Hafif bir şaşkınlıkla erkek arkadaşına döndü Seungmin.

"Gereksiz bir detay güzelim. Konuşarak zaman harcamaya gerek yoktu."

Seungmin sözlerinden ikisinin arasındaki ilişkiyi az çok anlamıştı ancak neden böyle olduklarını çözememişti. Tanıdığı kadarıyla Kwangsoo çok iyi birine benziyordu. İyi, nazik, sevecen ve centilmen.

"Sen neden burada onunla konuştuğunu söyle şimdi."

"Sana iki gün önce biriyle tanıştığımı söylemiştim, hatırlıyor musun? O kişi Kwangsoo'ydu işte. Burada da tesadüfen karşılaştık. Oturup konuşmak istediğinde geri çeviremedim."

Seungmin'in kısa açıklaması Chan için oldukça yeterliydi. Kwangsoo'nun konuşmasına fırsat vermeden öne atıldı. "Öyleyse gidelim artık buradan."

Ayağa kalkıp Seungmin'in elini tuttu. Masanın diğer tarafına geldiğinde Seungmin'i bir kaç saniyeliğine bırakarak abisinin kulağına eğildi. "Benim olandan uzak durmalıydın. Artık ben de senin olanı kullanmaktan çekinmeyeceğim."

Kafeden çıkmadan önce duyduğu son şey Kwangsoo'nun arkasından "Boş tehditlere lüzum yok küçük, ben de durmayacağım." demesiydi.

"Araban nerede?"

"O ne tehdidinden bahsediyor? Ne olduğunu açıklayacak mısın bana Chan?"

"Seungmin arabanın nerede olduğunu sormuştum." Chan'ın sinirli olduğu belliydi ancak Seungmin bu konunun üzerine gitmekten vaz geçemezdi.

Onlar yürürken gözüken arabayı işaret edip "orada" dedi.

Seungmin sürücü koltuğuna Chan da onun yanındaki koltuğa oturana kadar ikisinden de çıt çıkmamıştı.

"Kafedeki halin neydi öyle? Adamın yakasına yapıştın birden."

Chan'ın camdaki bakışları Seungmin'i hedefine aldı. "Onunla bir daha görüşme."

"İkide bir bana emir verip durma ve düzgün bir açıklama yap artık Bang Chan." Seungmin de yavaş yavaş sinirlendiğini hissediyordu.

Chan derin bir nefes verdi ve eşinin direksiyondaki elini kavradı. İnce parmakları kendi kemikli parmakları içine aldığında "Yoruldum." diye küçük bir mırıltı döküldü dudaklarından. "Şu taht kavgası saçmalığından çok yoruldum."

Seungmin'in bakışları yumuşadı, yüzüne şefkatli bir ifade yerleşti ve henüz hareket etmeyen arabada sevgilisini kendime doğru çekip başını omzuna yasladı. Boşta kalan eliyle Chan'ın kıvırcık saçlarını okşadı. Bir şey sormadı bu sefer.

"Ne küçükken ne de şimdi, onunla aramızda hiç iyi bir ilişki olmadı. Varis olduğum için benden hep nefret etti. Çocukken ona kendimi sevdirmek için her şeyi yapardım ancak şimdi bunu umursamıyorum. Tahta çıkma zamanımın yaklaştığını söylemiştim, bu yüzden bana zarar verme peşinde. İkinizi öyle otururken gördüğümde sana da bulaşmasından korktuğum için o tepkiyi verdim."

Saçlarına küçük öpücükler kondurarak sessizce dinledi Seungmin onu. "Endişelenme, bana bir şey olmayacak."

'Sana bir şey olmasına da asla izin vermeyeceğim...'

Ayrıldıklarında soluğu evde almıştı Chan. Sertçe açtığı kapının ardından adeta gürledi. "Bang Jisung!"

Odasında telefonla konuşan Jisung onun sinirli ve sert sesini duyduğunda korkuyla yerinden zıplamıştı.

"Kapatmam gerekiyor Minho, sonra görüşürüz."

Konuştuğu gencin cevap vermesine fırsat bırakmayarak telefonu kapattı ve hızlı adımlarla aşağı indi.

"Efendim hyung." Chan'ın karşısında mum gibi dikilmişti. Her ne kadar birbirlerini çok sevselerde abisinin sinirlendiğinde ne kadar korkutucu olabileceğini herkesten daha iyi bilirdi. Ellerini sarı sweatinin arkasında buluşturdu huzursuzca.

"Kwangsoo Seungmin'e o kadar yaklaşırken ne halt yiyordun sen?!"

Hiçbir şeyden haberi olmayan Jisung gerginlikle alt dudağını dişledi. "Özür dile-"

Chan kardeşine bir adım daha yaklaştı. Onun bakışları altında küçücük kaldığını hissediyordu Jisung. "Dileme. Sikik özrün hiçbir şeye yaramayacak. Changbin ve Hyunjin ne yapıyordu peki?! Size güvenip çocuğu emanet ediyorum Kwangsoo ona bir şey yapsa haberiniz bile olmayacak halbuki!"

Her cümlesinde yükselen ses tonu Jisung'un gerginlik derecesini de yükseltiyordu. Abisinin bir noktada haklı olduğunu biliyordu, Seungmin'i ona emanet etmişti ama o Chan'ın güvenini boşa çıkarmıştı.

Sesinin güçlü çıkmasını umarak "Daha dikkatli olacağım." dedi.

"Hyunjin ve Changbin'i buraya çağır çabuk."

"Emredersin hyung."

Hyunjin ve Changbin geldikten sonra Chan onları da önce güzelce azarlamış, daha sonra plan aşamasına geçişti.

"Soojin noona yarın bir mektup yazacak. Önceki gibi onu da Kwangsoo'nun odasına bırakın ve eğer Soojin'i bulmak istiyorsa şehir ormanındaki 3.depoya gelmesine dair bir not ekleyin. Gözünüz sürekli onun üzerinde olsun, bu sefer işinizi düzgün yapın."

"Hyung, bu kadın bizim, daha doğrusu Kwangsoo için neden bu kadar önemli?" Hala Chan'dan tırstığı için çekingen bir tavırla sordu Hyunjin.

Aklına gelen yaşanmışlar Chan'ı bir kaç saniyeliğine eskiye götürmüştü. "Soojin noona ile aralarında güzel bir ilişki vardı eskiden. Ancak Kwangsoo tam bir korkak olduğu için kendi elleriyle parçaladı ilişkilerini."

"Ne yaptı?"

"Yaklaşık beş yıl önce yaşandı olaylar. Soojin noona melez bir vampir, annesi insandı ve onu dünyaya getirmeye çalışırken öldü. Bu yüzden babasıyla ilişkisinin pek iyi olduğu söylenemez. Aptal adam karsının tek emanetini korumak yerine onu karısından kopardığını söyleyerek hor gördü.

Kwangsoo ile nasıl tanıştılar bilmiyorum ama herkese buz kesilen abim ona sıcak bir ev gibi sahip çıktı. Böyle bir ilgiye alışık olmayan Soojin noona da aşık olmuş ona.

Kwangsoo hyungda ona aşık olmasına rağmen taht hakkındaki endişeleri hiçbir zaman peşini bırakmamış. Soojin noona ile birlikte olursa zaten ona uzak olan taht daha da ulaşılmaz olurmuş.

Bir gün güneydeki ormanda Soojin nona ile büyük bir tartışma yaşadılar bu yüzden. İnsan genlerinden dolayı Soojin noonanın sağlığı iyi değildi, tartışma sırasında kan basıncı çok yükseldiği için bayılmış.

Ben de tesadüfen oradaydım. Soojin noonayı gördüğümde yerde tek başına baygın şekilde yatıyordu. Yakın olduğu için ormandaki evime götürdüm, uyanması için uğraştım ve o da bana güvendiğinde anlattı her şeyi.

O gün, hasta haliyle hayvanlara yem olmasını göze alarak onu orada bırakan Kwangsoo, ertesi günler Soojin noonayı her yerde aradı ancak bulamadı.

Sizin odasına bıraktığınız zarfı görene kadar acımasızca terk ettiği sevgilisinin öldüğünü sanıyordu büyük ihtimalle.

Bu yüzden Kwangsoo'ya karşı Soojin noonayı kullanıyoruz. Onu alt etmenin en kolay yolu bu."

"Vay şerefsiz." Şaşkın bir şekilde mırıldandı Changbin.

"Beni böyle bir adamın kardeşi yapacak kadar neden nefret ettin benden Tanrım?"






VAMPCHAN İÇİN KURŞUN YER KURŞUN ATARIM HRRRRR

Continue Reading

You'll Also Like

2.4K 315 32
Felix: YA SEN MAL MİSİN TAŞA BOYLE DAVRANSAM ANLAR ONU SEVDİGİMİ MAN KAFA MİSİN COCUKKEN SENİ DUSURDULER Mİ NAPTİLAR SANA DA BOYLE OLDUN ASİGİM OGLUM...
40.1K 6.1K 22
{Tamamlandı} Korede 'Kaderinizi Gösteren' adlı yeni bir fotoğraf kabini halkın kullanımına sunuldu. Fotoğraf kabininde tek fotoğraf çekiliyorsunuz v...
85.9K 6.7K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
156K 15.4K 37
Jeongin ve homofobik sandığı oda arkadaşı Hyunjin 〃 texting + düz yazı #1 hyunjeong #1 hyunjin #1 fanfic #1 jilix #1 minchan