Vote Sınırı: +27
Yorum Sınırı: +150
Düştüm, mükemmel olmuş yaa :')
Neyse iyi okumalarrr!
--------------------------------------
-İnstagram-
AshidoMina_: Evet, özel duyurudur! Bu fotoğraf karesinde bir tek siyah saçlı olan yakışıklı saptır :*
[789 Beğeni 320 Yorum]
Hanta.Sero: 'Sap' deme ya, çok ağır geliyor bana :(
|
|-> @g: Telefon numaramı verebilirim.
|
|-> @t: Çok yakışıklısın!
|
|-> @j: Telefon numaranı verrrr!
|
|-> (80 yorumun tümünü görün)
K.Bakugou_: Yukarıdakiler yoklukta herhalde -_-
|
|-> AshidoMina_: Amaaan, boşver. Bedavadan yorum kasıyorum :*
[Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın.]
(3/3)
Uraraka.Ochako: @AshidoMina & @Yunaa mükemmel çıkmışız <3
[546 Beğeni 135 Yorum]
Jirou.kr: Kameraman içinde bir övgü plss dicjdnxjdnjx
|
|-> Uraraka.Ochako: Ehehdh thank you ^^
MidoriyaIzuku_: Ben kalbimi bırakıyorum -> ❤
|
|-> Uraraka.Ochako: Awww 💚
Eijirou.Krishima_: Biri her şeyim diğer ikiside benim meleklerim 💃
|
|-> K.Bakugo: Yavaş gel tuhaf saçlı
|
|-> Eijirou.Kirishima_: Aman aman, kusurumuza bakmayın Bakugo hazretleri
@hh: Niye hepsi bu kadar güzel???
@ae: Bizden alıp bunlara verilmiş....
@wq: Son fotodaki kıza öyle böyle düştüm yani .q
|
|-> K.Bakugo: Bende seni öyle böyle döveceğim, konum at lan!
..............
Gözlerimi kapalı tutmaya özen gösterirken Bakugo saçımı öperek saçlarımı okşamıştı.
Ne ara aramız düzelmişti, ne ara Hawks'ın sözünden çıkmıştım, bilmiyordum.
Odada sadece ikimizin nefes alışveriş sesleri duyulurken kapının önündeki ses bu sessiz ortamı bozmuştu.
"Bakugo!!!!!"
Bakugo sessizce küfür edip belime koyduğu ellerini çekip yataktan kalkmıştı. Kapıyı açıp küçük bir patlama sesi eşliğinde onların sesini duymuştum.
"Ne bağırıyorsun çakma pikachu?!"
"Eheheh niye-" ve küçük bir patlama daha. "Lan, tamam. Şey diyecektim. Şehire gidecektik, gitmiyor muyuz?"
"Hayır. Yuna uyuyor ve onu yalnız bırakmak istemiyorum."
"Ya hadi ama, Yaomomo'da evde olacak. Hem şehirde ku-"
"Sessiz ol salak, duymasını mı istiyorsun? Her neyse, tamam, geliyorum."
Sonrasında dolaptan kıyafet alıp banyoya girmişti. Tek gözümü açıp odadaki saate bakmıştım.
O hâlde onlar gittiği gibi evi süsleyebilirdik. Sahilde bir süre daha kaldıktan sonra çadırda kalmak yerine Sero bizi kaldığı otele getirmişti. Tabi ki biz, otel derken kiraladığı villadan bahsettiğini düşünmemiştik..
Banyonun kapısı açıldığı anda gözümü geri kapatmıştım. Bir süre sonra yanağıma konulan öpücük ve kapanan kapı ile temkinli bir şekilde gözümü açmıştım.
Bakugo'nun odadan çıktığından emin olsam bile evden çıkmalarını beklemeliydim.
En sonunda telefonumun titremesi ile şifonyerin üzerindeki telefonu almıştım.
Yaomomo: Şu an gidiyorlar.
Yavaşça yataktan kalkıp cama ilerlemiştim. Tül perdenin ardından bakıp hepsinin arabaya bindiğini görmüştüm. Araba gözden kaybolurken odadan çıkıp aşağı inmiştim. Momo telefonuna dalmış bir şekilde ayakta duruyordu.
Çevik bir hareketle ondan almıştım.
Ekrana bakınca ister istemez moodum düşmüştü. Kötüler Birliği tehditlerine devam ediyor, AFO'nun sığınağı yok edildi.
Momo bir elini sağ omzuma koyup gülümsemişti. "Merak etme ve endişelenme. Sadece bugünün tadını çıkar."
"Oh, pekâlâ..." Sonrasında telefonun ekranını kapatıp büyük salona bakan Momo'ya dönmüştüm.
"Gayet geniş ve güzel Yaomomo. Sen siparişleri ver, ben burayı süslemeye başlıyorum."
Momo beni onaylayarak sehpaya bıraktığım telefonunu eline almıştı. Koltuğa oturduğunda bende hızla evden çıkmıştım.
Sahilin kenarında çok güzel süsler satan bir dükkan vardı. Ve her şey güzel olmalıydı.
Çünkü Todoroki'nin baba olma konusundaki düşüncelerini bir tek ben biliyordum.
Babası gibi biri olmaktan korkuyordu ve bir bebeğe veya bir çocuğa nasıl sevgi göstereceği konusunda hiçbir fikri yoktu.
Ama olacaktı, ondan harika bir baba olacaktı.
....
"Sakin ol Yaomomo. Geldiler." Tebessüm edip tedirginlikle parmakları ile oynayan Momo'ya dönmüştüm.
"Ama Todoroki bu habere sevinmezse?"
Cevap vermek için dudaklarımı araladığımda kapı ev anahtarı ile açılmıştı. Evin içindeki bütün ışıkları kapatmamız onları telaşa sokmuştu.
"Yuna!? Yaomomo!?"
Hızlı bir şekilde ışıkları açtığımda onları karşılayan görüntü ilk başta şaşırmalarına ardından ise gülümsemelerine neden olmuştu.
Hepsi bir ağızdan Momo ve Todoroki'yi kutlamaya başladıklarında Todoroki arkasını dönüp evden çıkmıştı. Herkes sessizliğe bürünüp onun arkasından bakmıştı.
"Hey, ne oldu şimdi?" Momo gözleri dolmaya başlayınca konuşmuştu.
"Bir şey olmamıştır Yaomomo. Ben gidip konuşurum onunla."
Evden çıkıp etrafa baktım. Todoroki bahçe kapısından çıkıyorken ayağıma giydiğim küçük topuklular beni biraz zorlasada koşup ona yetişmiştim.
Ayakkabılarımın çıkardığı ses ile benim olduğum tarafa dönüp ben olduğumu görünce dik tuttuğu omuzlarını serbest bırakmıştı. Sağ elimi onun sol koluna koyarken Todoroki benden önce konuşmuştu.
"Ben hazır değilim. Ben...ben baba olmaya hazır değilim Yuna."
Onunla birlikte sağ tarafımda kalan banka oturmuştum. Derin bir nefes alıp başımı ona çevirmiştim.
"Peki, neden hazır olmadığını düşünüyorsun?"
"Ben," ellerini önünde birleştirip kaşlarını çatmıştı. "Bir baba bir çocuğuna nasıl davranır bilmiyorum. Benim babam olacak kişiden öğrendiğim tek şey; ne olursa olsun çocuğunu kusana dek çalıştırmak, duyguları yokmuş, o 15-20 yaşında bir gençmiş gibi davranmak. Sevgiyi bile sizinle öğrendim. Ben çocuğuma nasıl davranmam gerekecek...bilmiyorum."
"Sen Todoroki Enji değilsin. Sen, Todoroki Shoto'sun. Yani demem o ki sen babandan farklısın ve harika bir baba olacaksın. Yaomomo ve sen, her ikinizde harika ebeveynler olacaksınız. İnan bana."
"Sen de kötü bir durumdayken nasıl etrafındaki insanlara her daim yardım edebiliyorsun?"
"Zamanında ikimizde bunu az yapmadık Todoroki-kun."
Gülümseyerek onu ayağa kaldırmış ve eve doğru ilerletmeye başlamıştım.
"Şimdi gir ve sevgili eşine sarıl seni bay odun. İki can taşıyor o."
Başını arkaya atıp hafifçe gülmüştü. Kapıya vardığımızda ve içeri girdiğimizde Momo endişeyle ayağa kalkmıştı.
"Todoroki, sen, yani bebeği istemiyor musun?"
Todoroki Momo'nun karşısında durup başını iki yana sallamıştı. "Hayır, hayır. Tabi ki de istiyorum. Sadece bir an için şaşırdım."
Momo gülümseyerek aynı şekilde Todoroki'ye sarılmıştı. Kirishima Reiji'ye bakıp konuşmuştu. "Eğer kız olursa sana kısmet var demektir küçük adam."
"Siz çocuğu kız tavlasın diye mi büyütüyorsunuz?" Jirou masanın üzerindeki kurabiyelerden alırken söylenmişti.
Mina'da aynı şekilde kurabiyelerden alırken cevap vermişti. "Yoo. Sadece geleceğini garantiye alıyoruz."
Başımı iki yana sallayarak kahkaha atmıştım. Bu sırada Bakugo elimi tuttuğunda ona dönmüştüm.
"Biz gidiyoruz. Size iyi eğlenceler ve tebrik ederim."
"Ne? Bakugo?"
Bakugo elimi bırakmadan beni evden çıkarmıştı. Bahçe kapısından çıkıp evin önünde duran Deku'nun arabasına ilerlemiştik.
"Bakugo? Nereye gidiyoruz?"
"Gidince görürsün Yuna."
Odun. Odun! Arabayı çalıştırdıktan sonra emniyet kemerimi takmıştım. Nereye gidiyorduk?
-------------------------------------
Bakalım nereye gidiyorlar. Ben bile heyecanlandım fjxndkxn
Umarım vote ve yorum sınırı çabucak geçer ^^
Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın lütfen :*
Bays ❤
-Düzenlendi, 300521-