Güneş yavaş yavaş ışıklarını bulutların arasından sızdırırken namazımı eda etmiştim. Bugün annemin zoruyla okula gitmeyip Simaların evindeki mevlüde gidecektik. Ve annem ile Sima'nın annesi Rabia teyze yakın oldukları için biz herkesten önce gidip onlara hazırlıklarda yardım edecektik.
Her ay bir bina sakinin evinde toplanıp Kur-an okurlardı. Bazen annem ve diğer teyzeler beni de okutmak için zorlasa da ben herkesin içinde okuyamıyordum. Heyecanlanıp şaşırıyordum ve dilim sürçüyordu.
Başörtümü çıkarıp sandalyeye oturdum. Sabahın zihin açıcı havasıyla yeni bir deneme çözmeye başladım.
Kırk beş dakikalık denemenin ardından raftaki yarım kalan kitabımı alıp yatağa uzandım. Sayfalardaki okyanuslarda kaybolurken bildirim gelen telefonun flaşı gözümü aldı.
Yanıbaşımdaki telefonu alıp whattsapp'tan gelen mesajı açtım.
Pompacı Osman'ın Tertipleri:
Ivan: Ne demek bugün dershaneye gelmeyeceğim?!
Ivan: Benim sinirlerimi hoplatma Karadeniz kızı!
Ivan: GELECEKSİN!
Mesajları okuyunca baş ve işaret parmağımla burun kemiğimi sıkıp gülmeye başladım.
Kübra: Yahu, annem göndermiyor abi! Ben kişisi de hüzünledi. Ne yapayım?
Ivan: Kes! Bugün kayıracaksın diye senden mutlusu yoktur!
Kübra: Belkiiii.
Ivan: Hıh, bende Aslı ile kanka olacam!
Kübra: Öğk! Hayde, durma yanına git!
Aslı adını görmemle gözlerimi devirdim. O ve onun gibilerden nefret ediyordum. Tiki tavırları gözümün önüne gelince midem bulandı. Telefonu gelişi güzel yatağa fırlatıp odamdan çıktım. Annem ve ben dışında başka kimse ayakta değildi.
Annem mevlüt gününün babamın evde olduğu güne denk geldiği için mutfakta kendi kendine söyleniyordu. Bir yandan patates soyarken bir yandan çayı demliyordu.
Kapının pervazında beni fark etmesiyle yüzünde sinsi bir ifade belirdi.
"Hah, gel buraya! Şu patatesleri dilimle bende Rabia'yı arayayım." Cevap vermemi beklemeden yanımdan rüzgar gibi geçip mutfaktan çıktı. İtiraz edeceğimi biliyordu tabi!
Dediği gibi patatesleri kestim ama kızartmadım. Çünkü kızart demedi, deseydi kızartırdım. Daha sonra kahvaltıyı masaya kurarken annemin mutfağa doğru geldiğini işittim. Elimdeki peyniri fırlatırcasına koyup odama kaçtım.
"Patatesleri niye kızartmadan kaçtın, evde kalasıca?!" Koşmanın sebep olduğu hızlı nefes alışverişlerimi düzene sokup sessizce gülmeye başladım.
"Kızart demedin ki!"
"İlla demem mi lazım Kübra?!" Uzaktan gelen bağrışıyla yanıma gelmediğini anlayıp rahatladım. Kapının önünden çekilip yatağın üstündeki kitabımı aldım ve okumaya devam ettim.
×
"Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir! Sizde O'na döndürüleceksiniz... Kerim olan Allah doğru söyledi."
Yasin suresinin son sayfasını okuyup bitiren Sima'dan sonra gözler bana dönmüştü. Benim okumamı bekleyen bakışlarla denk gelmemeye çalışıp yerimde kıpırdandım.
"Kübra sende Amenerrasulu'nu oku hadi!" Hoca teyzeye kaçamak bir bakış atıp yutkundum. Okulda bir metni okuyamayan ben bu kadar kadının arasında Allah'ın kitabını nasıl doğru okuyabilirdim?
Elimdeki cüzden teyzenin dediği sureyi açıp heceleye heceleye okumaya başladım. Belki bu durum bazı teyzeler için ıstırap gibi gelse de ben sakin olmaya çalışarak süreyi okudum.
Sıra başka bir teyzeye geçerken kimseyle göz göze gelmemeye çalıştım. Yanaklarımın kızardığını oluşan sıcaklıktan hissedebiliyordum.
"Kanka nefes al, geçti." Yanımda kıkırdayan Sima'yı dirsek atıp susturdum.
Çekingenlik yapımda vardı. Her ne kadar yaş alıp büyüsemde utangaçlığım peşimi bırakmıyordu. Utanmak kötü bir şey değildi ama fazlası bende ters tepiyordu.
Okuma ve dinleme faslı geçtikten sonra sabah hep beraber hazırladığımız yemekleri teyzelere servis etmeye başladık. Açıkcası bazı teyzeleri sevmiyordum. Hele bekar oğlu olanları hiç sevmiyorum. Her karşılaştığımızda yaşımı sorup reşit olmamı bekliyorlardı. Kocakarılar sizi! Ayh sinirlerim bozuldu, neysem!
Son tabağı da annemin önündeki sehpaya koyup mutfağa geçtim. İçimdeki şeytan yine boş durmuyor ve kendi evimize kaçmam için fikirler üretiyordu.
"Ay misafir ağırlamak ne zor ya!" Sima bir yandan söylenirken bir yandan da tabağa koyduğu sarmaları masaya koyuyordu. Karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu ve çatalı ile sarmaları karnından deşti ve midesine gönderdi.
Bende diğer sarmalar ağlamasın diye çatalımı aldım ve midemi doldurdum. Yazık sarmacıklar üzülmesin.
@kadirhnatilgan::
@kadirhnatilgan: Selam naber?
Masanın titremesiyle yüz üstü yatan telefonumu çevirdim ve gelen mesaja baktım. Dudaklarım istemsizce yukarı kıvrılırken mesajı açtım.
"Ne mesajı gelmiş?" Sima'ya telefonun ekranını döndürdüm ve tepkisini merak etmeye başladım.
"Bir dakika bir dakika! Daha önce de konuşmuşsunuz? Hayırdır?" Telefon elimden onun eline geçerken bir sarma daha mideme kavuşmuştu.
"Özür dilerim falan demiş! Neden anlatmadın ya?!"
"Anlatacak vakit mi oldu? Dün konuştuk sabah buraya geldim. Sonra anlatırım, çocuk cevap bekliyor. Ver bakim!" Telefonu çekip alırken gözlerini kısmıştı.
"Biraz nazik ol! Çocuk selam yazmış aleyküm selam yazma, krocuğum!"
@kubraaykizz:: Aleyküm selam, iyi senden?
"Çoktan gönderdim bile! Ben öyle ay may diyemem! Mevzu varsa delikanlı gibi, anladın mı?!" Gözümü kırpıp gülmemle sabır çekmesi bir olmuştu.
@kadirhnatilgan:: Bende iyiyim. Derste miydin bilmiyorum ama umarım rahatsız etmemişimdir?
@kubraaykizz:: Yok derste değilim. Evdeyim, dershaneye gitmedim.
...Yazıyor
"Simanur! Çayları tazele kızım." Sima oflayarak yerinden kalktı ve tezgahtaki tepsiyi alıp mutfaktan çıktı.
@kadirhnatilgan:: Hım, iyi bari. Rahatsız ederim diye tedirgindim. Ee napıyorsun? Yani ders çalışmaktan başka ;)
@kubraaykizz:: Tedirgin olmana gerek yok gerçekten :) Valla çile çekiyorum diyebilirim dhhsksjzjz
@kadirhnatilgan:: Fdşsldmdjdk
@kadirhnatilgan:: Neden ne oldu?
@kubraaykizz:: Misafirliğe geldik ama ev sahibi gibi çalışıyorum desem? Ayrıca on beşten fazla kadın dolu bir evde. Sen?
@kadirhnatilgan:: 😂😂 Kolay gelsin desemde yorulduğun belli. Bende yeni uyandım tavanı izliyorum.
@kubraaykizz:: Yeni mi? Saat 2.
@kadirhnatilgan:: Gece yayını geç kapattım o yüzden. Sen izlemedin mi?
@kubraaykizz:: Ben en son atlar atlamaz öldüğünüz oyunu izledim sonra yattım.
...Yazıyor
"Kübra! Ben burda küçük çocuklarla cebelleşiyim sen!... Sen flörtleş!" Eğilip kulağıma söylediği son cümleyle gözlerimi belerttim. Ben flörtleşmiyorum ki! Ayrıca flörtleşmenin ne olduğunu bilmiyorum lan ben! Tövbe ya!
"Biriyle konuşmak flörtleşmek mi oluyor?! Fesatlaşma!" Hem içerdekilere duyurmamaya hem de sert konuşmaya çalışmıştım.
"Bunun adı flörteşmek oluyor canım!"
"Hiçte bile! Benim sevgili olmak gibi bir niyetim yok sonuçta!"
"Simanur! Boş tabakları toplayın kızım."
"Ya sabır! Bırak telefonu gel benle!" O hışımla mutfaktan çıkarken bende telefonun ekranını karartıp içeri gittim.
×
Kadınlar yavaş yavaş evlerine dağılırken bende anneme söyleyip eve geçtim. Mutfaktan sonra bir daha Sima ile konuşmamıştım. Eve geçerkende "ben gidiyorum" deyip tepkisini beklemeden çıkmıştım.
Rahat kıyafetler giyip telefonumu şarja taktım ve bilgisayarın başına geçtim. Kadir'in en son yazdığı mesajlara ve diğer gruplardan gelen mesajlara bakma tenezzülünde bulunmamıştım.
Flörtleşmek kelimesi moralimi bozmuştu. Ben ksevgikimseninlisi olmak veya flörtü olmak istemiyordum. Zaten şu zamanda böyle bir düşüncemde olmamalıydı. Kadir tanışırken belki dost belki sırdaş oluruz demişti. Onunda böyle bir düşüncesi olmadığını tahmin ediyordum.
Flörtleşmek kuzenim İrem'in yaptığıydı. Her önüne gelene kuyruk sallayıp kollarına atlıyordu. Zaten bu hafta da kaçtığı sevgilisi onu istemeye gelecekti. Güya usulune göre evleneceklerdi ama annemden duyduğuma göre çoktan dini nikah kıymışlardı.
Oflayarak bilgisayarın açılışını izledim. Masaüstündeki ailemle Ordu'da çekindiğimiz fotoğrafa bir kaç saniye baktıktan sonra Minecraft'a girdim. Stresimi ev inşaa edip zombi öldürerek atabilirdim.
Ertesi sabah kahvaltımı yapıp babamın söz verdiği gibi beni okula bırakması için kapıda beklemeye başladım.
"Hadi çıkalım kızım." Babam önden çıktığından bende peşinden çıktım ve ayakkabılarımı giydim.
Arabaya binip yol almaya başladığımızda babamın okula değilde çalıştığı komutanlığa gittiğini fark ettim.
"Baba?"
"Efendim."
"Beni bırakmayı unuttun galiba. Okula buradan gidilmiyor."
"Hayır unutmadım kızım. Bir belgeyi acil imzalamam lazım bu yüzden onu imzalıyıp seni bırakacağım. Biraz geç kalsan bir şey olmaz zaten. Ayrıca öğretmenlerinle sınav hakkında biraz konuşacağım."
"Peki." Tekrar önüne dönüp giden arabaları izlemeye koyuldum.
Araba demir kapının açılmasıyla tekrar hareket ederken ağaçların altında oturan ve yolun kenarında yürüyen askerler dikkatimi çekmişti. Askerliğini Ankara'nın göbeğinde yapmak çok şans gerektiren bir şeydi.
"Sen burada bekle, ben gelirim 10 dakikaya. Hava almak isteyip arabadan inersende çok fazla uzaklaşma tamam mı fıstığım?"
"Tamam."
Babam duvarlaeı krem renkli, bazı yerlerinde alçı izleri olan binaya girerken radyoyu açtım. Bir kaç kanal değiştirdikten sonra çalan şarkı arabaya dolarken telefonumu çantamdan çıkardım. Gelen mesajları daha fazla merak edemezdim.
Pompacı Osman'ın Tertipleri:
Ivan: Kübra hala küsüm sana!
Kaan: Kızın işi varmış abartma Ivan!
Ivan: Sen sus Kakan!
Kaan: Kızı darlayıp durma, ben susarım!
Oleg: Of ya ben ne derdindeyim siz ne derdindesiniz?! Kıza bunu attım diyorum
Oleg: Kız beni tehdit ediyor siz dalgalardasınız!
Kaan: Malsın bana ne!
Ivan: Sen bu fotoğrafı nerden buldun Allah aşkına ĞDLSİSLDOSLD
Oleg: Off!
Onlara görüldü atıp diğer mesaja geçtim.
Simanur:
Sima: Kanka kusura bakma, kocakarıların darlamasından sana çıkıştım. Senin kötü bir niyetinin olmadığını biliyorum ama sen yinede dikkat et. O Yiğit midir nedir yenge deyip duruyordu!
Kübra: Önemli değil kanks. Bende öyle demelerinden huzursuzlandım ama Kadir bence kötü niyetli değil. Yaşayıp görecez artık.
Whatsapp'tan çıkıp instagrama girdim.
@kadirhnatilgan::
@kadirhnatilgan:: O oyundan sonra bir kaç el daha attık. Yediğimiz eksileri telafi edene kadar oynadık denilebilir.
@kadirhnatilgan:: Ben şey diyecektim. Müsait olduğun bir zaman beraber oynayalım mı? Ya da başka oynadığın bir oyun varsa yine beraber oynayabiliriz.
@kadirhnatilgan:: Ne oldu nereye gittin? :(
@kadirhnatilgan:: Kübraaaa!
@kadirhnatilgan:: Neyse bende gidiyim kahvaltı yapayım bari. (14.21)
@kadirhnatilgan:: Hala görmedin mi? (19.46)
@kadirhnatilgan:: Kötü bir şey mi oldu? Endişeleniyorum bak!
@kadirhnatilgan:: Ulaşabileceğim başka bir yerde yok ki. Oyuna da girmemişsin :(
@kadirhnatilgan:: Peki, geldiğin zaman görüşürüz.
@kadirhnatilgan:: Günaydın bugün erkenciyim. Belki bu saatte aktifsindir diye düşünmüştüm ama hala yok gibisin. (06.32)
@kadirhnatilgan:: İnşallah kötü bir şey olmamıştır da internetin yoktur sadece. Amin.
@kadirhnatilgan:: Geri uyuyayım o zaman. Kafamda kurmaktan uyuyabilirsem tabi :(
@kadirhnatilgan:: Niye böyle oldu? Giderken görüşürüz falan deseydin bari! Beni terk mi ettin doğru söyle?!
@kadirhnatilgan:: Yanlış bir davranışım mı oldu noldu? Gör artık be zalımın kızı!
@kadirhnatilgan:: Biliyor musun ablam ve babam dışında ilk defa biri için bu kadar endişelenmiş olabilirim?
@kadirhnatilgan:: Bak gerçekten rahatsız ediyorsam söyle.
@kadirhnatilgan:: Hadi gör artık lütfeeeeeeeeeen! Bak sana şarkı söylerim, he? (06.41)
Okuduğum mesajlarla kalp atışımı kulaklarımda duymaya başladım. Karmaşık duygular içinde hissediyordum. Daha önce Kaan, Ivan ve Oleg'e ve başka bir erkeğe karşı hiç böyle hissetmemiştim.
@kubraaykizz:: Olur, ama bu sefer uzun versiyon bir şarkı söyle. Öyle nakaratını okuyup bırakma. Ayrıca seni bu kadar endişelendirdiğim için üzgünüm. Sadece biraz moralim bozuktu ve telefonu elime almadım.
@kubraaykizz:: Biraz bilgisayardan oyun oynadım ;) Biliyorsundur muhtemelen, Minecraft ve Counterstrike GO oynadım birazcık.
Mesaj çevrimdışı olan Kadir'e iletilirken hala yazdığı mesajların etikisindeydim. Ta ki babamın kapıyı açıp arabaya binmesine kadar. Uygulamadan çıkıp ekranı kararttım.
"Gidebiliriz artık." Onu kafamla onaylayıp arabayı çalıştırmasını izledim.
+×
Oy ve yoruuuuuuum!
10 bin okunmayı geçtik bile ♡♡
×Kübra'nın tipini merak ediyor musun?
×Sence de Kadir ve Kübra flörtleşiyor mu?
×Ya da flörtleşsin mi demeliyim skjdjdjd?! Tövbe tövbe, hep siz bozuyorsunuz beni!