KIVIRCIK | Tamamlandı

By zahidewys

2.1M 118K 40.4K

Acıları henüz çok yeniydi. Asla eskimezdi ki zaten. Hep yenileri açılırdı yerine. Bir anda her şeyin boşa old... More

•GİRİŞ
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44. BÖLÜM| Final
Kıvırcık | playlist

28. BÖLÜM

39.6K 2.4K 1.1K
By zahidewys

O kadar hızlı yazdım ki bölümü cjjfkvkskcldkvdk
Sürprizzzzz hehehe
Saldım bombayı okuyun bakalımmm!







Semih'in ağzından

Kucağımda yatan kıvırcığı yatağına bıraktıktan sonra yanağına bir öpücük kondurmuştum. Ailenin bütün üyeleri arkamdaydı. Ege zaten kapıdan girdiğimden beri bırakmıyordu peşimi. Ceylan'ı yatağa bırakmamla, yorganı kafasına kadar çekip rahat bir pozisyon aldı. Daha sonra da uykusuna devam etti.

Nefes alması için yorganını hafif aşağıya çektim ve arkama döndüm.

Annem, babam ve kardeşlerim bizi tebessümle izliyorlardı.

Odadan çıktıktan sonra hava almak için bahçeye çıktım. Diğerleri eminim ki ne konuştuğumuzu merak ediyordu ama cevap vermeye falan uğraşamazdım.

Ege hâlâ arkamdan geliyordu. Yanında da babam vardı.

"Ağabey, ne yaptınız ablamla? Ne konuştunuz?"

Ege'nin soruları ile derin bir nefes alarak ona doğru döndüm.

"Ege , sonra aslanım."

Ege anlayışla kafasını sallayıp içeriye geçti. Babamı takmadan evin önünde duran, havuzun şezlonglarından birine oturdum. Babam da yanıma geçti. O yüzüme bakmaya devam ederken ben ısrarla yüzüne bakmıyordum.

Cebimden sigara paketini çıkardım. Çakmağı da çıkartmak üzereyken durdum.

Sigarayı bırakacaktım.

Bırakmasam bile, bu gece Ceylan'ın yanında yatmak istiyordum ve onu bu kötü kokuya boğamazdım.

Babam öksürerek boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Oğlum, ka-kardeşinle ne yaptınız?"

İçten içe güldüm onun bu kekeleyen haline. Konuşacak bir konu arıyordu anlaşılan.

"Konuştuk." Dedim soğuk bir şekilde.

Babam benim bu soğuk halim ile yutkundu.

"Oğlum biliyorum bir babanız varmış gibi hissettirmedim size ama ne olur affet beni."

"Hah!" Deyip ayağa kalktım ve arkama dönüp eve doğru ilerlemeye başladım.

Fakat babam omzumdan tutup bana sarılmıştı.

Bir babam vardı benim, bunca zaman yanımda olmayan.

Bir babam vardı benim, sevgisini bu zamana kadar göstermeyen.

Bir babam vardı benim, bir babam vardı galiba.

Şimdiye kadar asla yanımda olmayan.....




-Yazarın ağzından devam-

Sabah : 06:46

Ceylan, siyah saçlarını ilk defa tepesinden toplamıştı. Saçları son zamanlarda tek tük uzamıştı. Ceylan yıllar sonra ilk defa saçlarını uzatmak istemişti. Üzerine bol, uzun, düz siyah renkli ve sadece tam ortasında küçük bir kelebek olan sweatshirt giymişti.

Altına da siyah bir pantolon giymişti.

Ceylan aynanın karşısında kendini süzüyordu. Güzel, kıvırcık, siyah ve tepeden bağlı saçlarının kenarlarından bir kaç saç çıkmıştı. Bu çok tatlı görünmesine neden oluyordu.

Küçük bir kıkırtı sundu ayna karşısındaki görüntüsüne.

Siyah converseleri de ayağına geçirdikten sonra odadan çıktı. Unuttuğu şey ile arkasına doğru döndü.

Okul çantasını unutmuştu.

Hem de okula giderken!

Ceylan anlına vurup çantasını odasından aldı. İç sesi, Ceylan'ın bir kez daha gülmesini sağlamıştı.

Kendini de unutsaydın!

Ceylan iç sesine sövüp aşağıya indi. Daha yeni farkettiği asansör ile kaşlarını kaldırdı.

Asansöre doğru ilerlemeye başladı.

Nedensiz bir şekilde asansörleri çok severdi.

Kapalı ortamları seviyordu aslında genel olarak. Açık ortamlar onu çok bunaltırdı.

Evleri üç katlıydı. Ceylan 2. Katta kalıyordu. Asansörü durdurup içine girdi. Asansör bir kat aşağıya indikten sonra durdu. Ceylan'da içinden çıktı.

Yemek yedikleri salona doğru ilerlediktek sonra durdu. Ege ve Can sofradaydı.

Onlardan başka bir de Baran vardı sofrada.

Ceylan sofraya doğru gitti. Onu gören Can, Ege ve Baran günaydın dedi. Ceylan ise neşe ile öptü yanaklarını.

Hepsi şok olmuş bir şekilde yanağını tutuyordu.

Baran konuşmaya başladı daha sonra;

"Kaner nerede?"

O sırada Kaner aşağıya iniyordu. Baran Kaner'i gördükten sonra ayağa kalktı.

"Kaner kardeşlerin sana emanet, benim acil işim var gitmem gerek. Yürüyerek ya da şoförle gidersiniz."

Kaner kafasını salladı.

Baran ayağa kalktı, Ceylan'ın yanağını öptükten sonra hızla çıktı.

Kaner de kahvaltı sofrasına oturduktan sonra yemeye başladılar. Yürüyerek gitmeye karar vermişlerdi.

Dışarı çıktıktan sonra, dört kardeş birlikte ilerlemeye başladı. Ceylan Can, Ege ve Kaner'in ortasındaydı. Sağ tarafında Can ve Ege varken sol tarafında Kaner vardı.

İlerlerken hiç biri konuşmuyordu. Bir anda Ceylan'ın önüne kedi atladı. Ceylan çığlık atarak kendini geriye doğru atmıştı ki onu Kaner tuttu.

Ceylan hızla Kaner'in arkasına saklandı.

"Kış kedi kış. Pist pist git hadi ya gitsene!"

Diğerleri onun bu haline kahkahalar ile gülüyordu.

Buna, Ceylan'ı kenardan izleyen Kara'da dahildi...

Ceylan Kaner'in arkasından kafasını yavaşça çıkardı ve konuşmaya başladı.

"Kaner, ne olur kurtar beni ya!"

Kaner hızla Ceylan'ın önünden çekildi.

"Bana bana Kaner'ine, nasıl ağabey demezsin sen!"

Ceylan bir kaç kez gözlerini kırpıştırıp Kaner'e baktı. Kedi de o sırada arkasını dönüp gitmişti.

Can'da Kaner'in sözünden sonra konuşmaya başladı.

"Yavrum o senin ağabeyin, ağabeyin."

Ceylan olayın saçmalığına gülerek kafasını iki yana salladı.

"Tamam Kaner ağabey ya! Kedi şeysi gitti zaten."

Ceylan, Ege'nin yanına gidip onu gıdıklamaya başladı.

"İnsan ablası korkarken, güler mi ona hain kardeş!"

Ege geriye giderek gülüyordu. Bir süre sonra geç kalmamak için ilerlemeye devam ettiler. Okulun kapısına geldiklerine Kaner kolunu, Ceylan'ın omzuna attı.

Okulun içine girdikten sonra Kaner ve Can 2. Katta durdular. Onların sınıfları bu kattaydı.

Ceylan ve Ege'de kendi sınıfına gitti.

Ceylan tam sınıfının kapısından içeriye girecekken zil çaldı. Ceylan "tam vaktinde" diyerek gülümsedi.

İçeriye girdiğinde erkeklerin bakışları ona dönmüştü. Her ne kadar kızın ağabeylerinden korksalar da, kızın güzelliği yüzünden ona bakmadan edemiyorlardı.

Ceylan yine boş sıraya geçti. Yağmur yine gelmemişti okula. Daha sonra ders başlamış oldu.

İlk ders Coğrafyaydı. Hoca derse girmişti fakat Ceylan nedense bugün ders dinlemek istemiyordu.

Önündeki beyaz kağıda bir şeyler karalamaya başladı. Bembeyaz kağıt, simsiyah olmuştu.

Ceylan'ın aklına "Kara" ismi gelmesi ile kafasını iki yana salladı. Bir kaç ders böyle geçti.

Öğle vakti gelmesi ile Ceylan sınıftan çıktı. Bugün okulda, ne Gökay vardı ne Berkay.

Ceylan'ın sabahki neşesi kaybolmuştu.

Kantine giderek çikolata, tost ve limonata alarak boş, duvar kenarı, son zamanlarda sürekli oturduğu masaya geçti. Ne de çok benimsemişti masayı.

Etraftakileri incelemeye başladı.

Bir süre sonra tostunu ve limonatasını bitirmiş bir şekilde ayağa kalktı.

Daha öğlenin bitmesine 20 dakika vardı. Hava almak için dışarı çıktı. Ege'ler dışarıda, sahada basketbol oynuyorlardı.

Ceylan basketbol oynamayı sevmezdi. Bu yüzden elinde çikolatası ula birlikte çardaklardan birine geçip oturdu.

"Bö!"

Arkasına döndü Ceylan telaş ile. Arkasında Buse vardı.

"Ya Buse ödümü kopardın!"

"Hehehe görev başarılı!"

Buse İle Ceylan gülerek sohbet etmeye başladı. Buse 2-3 gün sonra okuldan ayrılacaktı.

Bir süre sonra yakasında 'nöbetçi öğrenci' yazan bir erkek geldi.

"Coğrafya öğretmeni, Serkan Buçan seni çağırıyor."

Ceylan kaşlarını çattı. Buse'de kaşlarını çatmıştı.

"Seninle geleyim mi?"

Buse şüphelenmiş bir şekilde sordu Ceylan'a.

Ceylan kafasını iki yana sallayarak ilerlemeye başladı. Spor salonunun olduğu -1. Kata indiler.

Ne arıyorlardı ki burada?

Daha sonra "girilmez" yazan kapının önünde durdular.

Ceylan, "ne yapıyorsun?" Diyemeden içeri fırlatıldı. Daha sonra bir kız sesinin yankısı duyuldu.

"Mutlu ailesinin sürtüğü acaba böcekler ve karanlık ile ne yapacak? Ah, bir de fareler ile!"

Kimdi bu böyle, ne istiyordu?

Ceylan yalandan ağlamaya başladı.

"Karanlıktan çok korkarım ben lütfen yapmayın!"

Kız kahkaha attı. Bir süre sonra kilit sesi duyuldu. Ceylan koca koca su depoları ve daha bir çok bilmediği şeyin olduğu yerde yalnız kalmıştı.

Ceylan'ı buraya kilitleyen kız fazla aptal olmalıydı.

Ceylan ne böceklerden,

Ne farelerden,

Ne de karanlıktan korkardı.




Sınır 370 oy 500 yorum

Bir önceki bölüme tam tamına 373 oy gelmiş.
Yamyam yapacaksınız benii kcdklclskcelcls

Attım bombayı hshdjshehe

Sizi bekletmeyip sürpriz yaptımmm!

Sınavlara kısa bir motivasyon olsun hehej

Bölüm nasıldı?

Umarım beğenmişsinizdir!

Bir sonraki bölüme kadar bağğaaayyyyy

♥♥

Continue Reading

You'll Also Like

19K 957 21
Askerlik; rütbe ve elbise değildir , ruhtur...
44K 2.6K 29
Aşiret Gerçek ailem serisi : İzem Güneş Ulukan 21 tanesi abisi olan izemin gerçek ailesi ortaya çıkarsa ne olur? Kaos tabi ki ! Neyseki izem kaos aş...
740K 40.3K 60
ALARA DEVRİM ÜSTEĞMEN'in hayatı Bu kitapta kız Zengin ve aile normal gelirli ayrıca kitapta ağlak anne yok, ayrıca biolojik babası bile ön yargılı...
849K 42.4K 39
[TAMAMLANDI] Ailesi ile arası iyi olmayan, kendi parasını kazanan dövmeci bir kız... Nare ATAY --------- Ailesinin göz bebeği olan, her konuda şıma...