~Frisk'in gözünden~
Frisk:Bence bu kadarı kapıyı tutar ayrıca çivi de kalmadı zaten..
Toriel:Yine de yeteri kadar sağlam durmuyor sanki...
Frisk:Uyarıldığımızı bilmedikleri için kapıyı kırmanın kolay olucağınu düşünüyorlardır.. güçlü saldırmazlar.
Toriel:O halde kalan tahtaları ve çekici al da yukarı çıkalım artık.. Turta pişmiştir.
....
~Sans'ın gözünden~
Grillbys'in mekanının gölge vuran duvarına yaslanmış,kapüşonum ile kafamı kapatmıştım. Tamamlayamadığım o cümleyi düşünüyordum..
"Sana bi- rşey olursa üzülecek olan benim.. eski günlerin hatrına yapıyorum bunu."
Frisk'e artık güvenemdiğim doğru.. ama eskiden tanıdığım o masum kızın anılarını kafamdan silmek.. pek mümkün görünmüyor.
Onu görmesem bile Harabelerde güvende olduğunu bilmek nedense beni rahatlatıyor..
Kimse tarafından fark edilmeyecek bir köşede, Harabelerin kapısına gitmeyi planlayan canavar gurubunu dinliyordum.. ne yapmaları gerektiğini konuşuyorlardı.. Bazıları kapıyı yerlebir etmeyi önerirken, diğerleri eski kraliçeye biraz daha zaman tanınması gerektiği konusunda ısrar ediyorlardı..
Dikkatimi çeken şey ise.. Fazla kalabalık olmalarıydı..
Bu benim canımı sıkmadı çünkü olmaması gereken birşey olursa Frisk Reset leyebilridi.Değil mi?
Ama sonra bir düşünce kafamı kurcalamaya başladı.
Ya Frisk yaptıklarından dolayı tüm bunları hak ettiğini düşünüp Reset lemezse? Ya geri dönmezse?
Harabelerde de bunu açıkça söylememiş miydi?
Hayır..Kesinlikle kendini ele vericek..
Bilerek kapının açılmasını sağlayacak
Çünkü O bunu istiyor..
Artık böyle yaşamaktan sıkıldı..
...
Yaptıklarına rağmen benim tanıdığım Frisk kimseyi sebepsiz yere incitmezdi..
Herkese karşı hep nazik olmuştu.. Peki o zaman neden soykırım yaptı..?
Soykırım yapmasının bir sebebi olmalı. Belki affedilmeyi hak ediyordur?
Eğer makul bir gerekçesi varsa.. onu affetmeyi deneyebilirim..
Tüm bu düşündüklerime bakılacak olursa.. Frisk'e karşı insaflı davranıyorum.. onu savunmaya çalışıyorum..
Peki ama neden?
Herşeye rağmen hala ona karşı bişiler hissediyor olamazdım.. Değil mi..?
....
~Frisk'in gözünden~
Demek.. buraya beni almak için geliyolardı ha?
Onları eli boş döndürmeye niyetim yoktu aslında.. ama.. artık bir planım var öncekinden çok daha farklı bir plan...
Ve eğer işe yararsa, ki yariycak.. Sonunda yaptıklarım, uğruna yaşadığım onca şeyin bir karşılığı olmuş olucak..
Şimdilik tek yapmam gereken, beklemek...
Toriel:Frisk! Hala odanda mısın? Yemeğin soğuyor gel artık.
Frisk:Hemen geliyorum Anne
...
~Chara'nın gözünden~
Gün boyunca Frisk'i izledim..
Tahmin ettiğim şeyi yapmaya niyeti yok gibi..
Ama.. O kafasına koyduğu şeyi yapmadan öyle kolay vaz geçmez ki..
Neyin peşindesin Frisk..?
Neden o çivileri sökmek için ilk fırsatta aşağı koşmadı?
Dürüst olmak gerekirse buna yapmadığına sevindim ancak..
Bu hiç Frisk'e göre değil.
Bişiler karıştırıyo.. bundan eminim.
...
~Frisk'in gözünden~
Frisk:Yemeğim bitti, artık Harabeleri dolaşmaya çıkabilir miyim Anneciğim?
Toriel:Peki.. ama sarı çiçeklerin olduğu yere gitme.
Frisk:Tamam gitmem.
...
Evimizin kapısını arkamdan kapatıp dışarı çıktım.. biraz yürüdükten sonra Sarı çiçeklerin olduğu mezarlığa koştum..
Oraya vardığım zaman ise bağırmaya başladım.
Frisk:FLOWEEEY!
...
*Yanıt yok*
Frisk:FLOWEEEEEEYY!!
...
Frisk:Beni duyduğunu biliyorum! Çık ortaya Seni Ahmak!
Bir anda önümde sinirli bir yüz ifadesiyle Flowey belirdi
Flowey:SEN BANA NE DEDİN!?!
Frisk:Heh bak duyuyormuşsun demek ki :D
Flowey:NE İSTİYORSUN SENİ SOYKIRIMCI KORKAK
Bak bu acıttı işte..
Ama hak ettim.
Frisk:Yardımın gerek..
...
Flowey'e ne yapmasını istediğimi ve nedenini söyledim
Flowey:Olmaz
Frisk:Ne? Nedeen!?
Flowey:1.Sana inanmıyorum 2.Sırf senin şu aptal mektubunu iletmek için zamanımı boşa harcamam ben!
Frisk:Ama karşılığında senin payının ne olacağını söylemedim henüz.
Flowey:...Ah öyle mi, Neymiş O?
Frisk: Ailen, Asriel. Sana aileni geri verebileceğimin sözünü veriyorum
Flowey:KES ŞUNU! SEN ÇILDIRMIŞSIN! AYRICA ADIM FLOWEY SENİ GERİZEKALI!!
Frisk:Bu isme alışsan iyi olur çünkü yakında herkes sana böyle seslenicek PRENS ASRİEL. Hem.. diyelim ki planım işe yaramadı..ne kaybedersin?
Flowey:Aghhhhh Haklı olsan iyi olur Frisk.. Yoksa harcadığın zamanımın bedelini ruhunla ödersin.
...
~Sans'ın gözünden~
Evin arkasındaki küçük lab'ıma uğrayıp,işimi hallettikten sonra Harabelere ışınlanıp Giriş-Çıkış kapısının önünde durdum.
Kapı,üzerine çakılmış tahlalar ile güçlendirilmişti ve çiviler sağlam dıruyordu..
Kimse çıkmaya çalışmamış..
Ama Frisk in buraya geleceğinden eminim.. O hiçbir zaman kafasına koyduğu şeyi yapmaktan geri durmaz.
Kapının yakınına bir yere oturdum Frisk in gelemesini bekledim..
Bir yandan da ne düşünmem gerektiğini düşünüyordum..
Buraya geleceğini İliklerime kadar hissediyorum.. Ve geldiğinde.. onunla güzel bir konuşma yapmayı umuyorum.
~Chara'nın gözünden~
NERDE BU FRİİSSK!?
O yemek yemek için gittiğinde dışarıda neler olup bittiğine bakmak için dışarı çıkmıştım ve döndüğüm zaman Frisk ortalarda yoktu..
Harabeleri karış karış aradım ama burda olmadığı kesindi.Dışarı çıkmış olmaz,evde yada evin bodrumunda olmadığına göre tek bir seçenek kalıyor..
Burda gitmesi yasak olan tek yer..
Sarı çiçeklerin üstünü örttüğü mezarım..
Toriel, Frisk gelip te kendini kötü hissetmesin diye benim mezarımın yanına gelmesine izin vermezdi..
Ben ölüyken,yaşamak ona hep zor gelmişti..
....
_______________________________________