Havlu ile saçlarımı kuruturken "Koçum bak şimdi şu her yeri ayrı oynayan karı seni aldatıyordu, bende sen ayrılırsan peşini bırakmaz diye onun seni bırakmasına sebep oldu. Bana teşekkür etmen lazım." dedim.
"Beni aldattığına nasıl bu kadar emin olabilirsin?" diye sordu.
Gülerek "Ben cadıyım ve büyü ile görüyorum. Hatta aldattığını nasıl kanıtlayabileceğimi biliyorum." dedim.
"Yalan söyleme, gerçekleri söyle." dedi Berk.
"Nereden bildiğimin ne önemi var?" diye sordum.
"Düşman olabilirsin. Bizim hakkımızda bilgilere sahipsin. Gözetlemişsin, demek ki güçlü ve iyisin. Yoksa seni fark ederdim." dedi.
"Evet, düşmanım. Hatta öldürsene beni. Sevgilinin seni nasıl aldattığını kanıtlayamazsın. Seninle hangi çıkarlar için birlikte olduğunu bilemezsin. Anne ve babanın ölüm sebebi ne? Geçen bu yüzden öldürdüğün adam ötmedi, değil mi? O aslında kimin adamıydı? Belki çevrende daha fazla düşman vardır. Biliyor musun, ben bazılarını biliyorum. Senin arkandan yapılan planları da biliyorum." dedim.
Berk dururken ayağa kalktım ve yanına gidip belinden silahını aldım.
"Çoğu kişi silahını sağ tarafa koyar." dedim. Berk solak olduğu için silahını hep sol tarafa yerleştirirdi.
Silahı eline koydum ve "Nasıl ateşleneceğini biliyorsun, kaçmıyorum. Vur beni." dedim
Berk hiçbir şey yapmazken elinden tuttum ve silahı alnıma dayamasına yardım ettim.
"Kardeşin ile yaşlarımız yakın. Bana göre bir arkadaş çevresi, onunla ilgilenen bir aile üyesi var. Benimkiler beni umursamıyor, kayıp olduğumu bile bilmiyorlardır. Okulda zorbalık görüyorum. Hiç arkadaşım yok. Ölsem de birisi arkamdan üzülmez, ne olduğunu araştırmaz. İşin ucu sana ulaşmaz. Kısaca bu konuda endişelenme." dedim.
"Abi." diyen Ecem'e Berk "Abicim odana çık." dedi.
Ecem tam itiraz ediyordu ki Berk "Hadi abicim." dedi.
Ecem bana bakarak odadan çıkınca Berk'e baktım ve derin bir nefes aldıktan sonra gözlerimi kapattım.