GAMER | E-SPOR

By cicekperisii

166K 13.3K 4.7K

"O kadar Pubg, CS:Go, Zula oynadım ama bu kadar güzel vurulmadım." Utancımdan sadece gülümseyebildim. "Ne diy... More

÷TANITIM
÷1
÷2
÷3
÷4
÷5
÷6
÷7
÷8
÷10
÷11
÷12
÷13
÷14
÷15
÷16
÷17
÷18
÷19
÷20
÷21
÷22
÷23
÷24
÷25

÷9

6.2K 495 232
By cicekperisii

Çözdüğüm soruları cevap anahtarından kontrol ettikten sonra ayaklandım. Sınıfta daha fazla oturamazdım. Beynime oksijen lazımdı.

"Kalk dışarı çıkalım. Yeter artık!" Yasemin'i dürtsemde okuduğu kitaptan kafasını kaldırmamıştı. Bende daha fazla beklemeden sınıftan çıktım. Her teneffüse veya öğle arasına çıktığımda keşke Sima da bizim okulda olsaydı diye geçirirdim içimden. Yasemin bahçeye çıkmayı sevmediğinden tek başıma kalıyordum.

Bahçeyi turladıktan sonra lavaboya girip şalımı düzelttim. Göz ucuyla yan aynanın önüne baktığımda makyaj yapan kapalı kıza baktım. Nasıl olurda bu kızın makyajına hocalar bir şey demiyordu? Bazen kendimi böyle kızların yanında odun hissediyordum. Çünkü benim makyaj adına en küçük malzemem yoktu. Olsada kullanmayı bilmiyordum. Ama kullanmak istemediğimden de düşüncelerim döngüye giriyordu.

Çıkan saçlarımı içeriye soktuktan sonra sınıfa çıktım. Bone denilen şey ne halta yarıyordu? Her dakika bir santim aşağı kaymak gibi bir görevi var galiba!

Bugünkü okulu da kazasız belasız bitirdikten sonra otobüse binip dershaneye ilerledim. Otobüsten indikten sonra karşımda Kaan'ı görmeyi beklemiyordum.

"Lan gökten mi düştün önüme?! Tövbesteyşın!" Kaan gerçekten de kafa çocuktu. 12.sınıfın bana kattığı en eğlenceli anıları Kaan, Ivan ve Oleg üçlüsüyle olanlardı.

"Evet gökten düştüm. Kaan adlı kula aklını başına toplaması için yardım edeceğim."

"Allah razı olsun o zaman." İkimizde gülerken omzuma çarpan şeyle iki adım geriledim.

"Kaan naber?"

"İnsan gibi eline koluna sahip olmak sende yok mu Aslı?" Aslı dershanenin prensesiydi. Siz anladınız bence o prensesi!

"Evet Aslı dikkatli olsana! Kübra'ya çarptın." Koçum benim Kaan!

"Ayh ne abarttınız?! Bir şey olmadı yaşıyor işte!" Hey, sakin olun sinircikler! Şşş, hoplamayın sakın!

"Ahaha ne kadar komik! Aslı rahat bırak bizi!" Kaan'ın tersleyişiyle dudaklarını büzüp dershaneye girmişti.

"Sen iyi misin Müslüman?"

"İyiyim, sinek çarpınca bir şey olmuyor genelde."

"Ooooooo! Kraaal!" Yumruklarımızı tokuşturup bizde dershaneye girdik.

"Madem seni çok istiyorlardı öylece ortaya koymasalardı! Aldım bir kere geri vermiycem! Kim ne derse desin bana ne diycem!" Sınıfa girdiğimizde Ivan'ın sıraya çıkıp şarkıyı höğürmesini beklemiyorduk. Diğerleride ona katılıp şarkıyı söylerken onların yerine ben utanmıştım. Normal değillerdi.

"Ya sese bak Allah aşkına! Sus be!" Kaan Ivan'ı susturmaya çalıştıkça Ivan daha da bağırıyordu. Hoca geldiğinde ne olacaktı acaba? Sessizce sırama oturup onları tanımıyormuş gibi yaptım.

"Gençler? Konser mi veriyordunuz? Lütfen şu anlık ara verip sınavlarımıza hazırlanalım." Hocanın tavrı çok tatlıydı. Ama eğer bu hoca yerine başka hocanın dersi olsaydı bu kadar iyi niyetli yaklaşmazdı. Ivan da buna güvenip yapmış olmalıydı.

"Şşş Mümine! Malı getirdin mi?" Oleg'e dönüp neyden bahsettiğini algılamaya çalıştım.

"Ne malı?"

"Şşş sessiz ol! Geçen geceki maldan istiyorum, bana acil bul!"

"Neyden bahsediyorsun Oleg?"

"Daadii daadii! Emniyet genel müdürü Ivan Akçöken! Eller havaya, mallar nerde?!" Dalga geçtiklerini anlamam uzun sürmüştü. Oflayıp önüne döndüğümde onlar hala gülüyorlardı. O dadi dadi mi demişti? İtfaiye sesi değil mi o ahahaha?!

Yanımda oturan Kaan'a baktığımda test kitabına baksada o da hafiften gülüyordu.

"Şunu nasıl yapıyorduk?" Gösterdiği matematik sorusuna baktığımda bir Kaan'a bir soruya baktım. Kaan resmen matematik dahisiydi ve bana matematik sorusu mu soruyordu?

"Sen bilmiyorsan ben nereden bileyim? Sinüs'ü sormuyor mu? Öyle dene."

"Aa doğru. Bir an aklım başka yere gitti soruyu algılayamadım. Teşekkürler."

"Önemli değil."

Size bir sır vereyim mi?

Ben de bir kız olarak bazı şeyleri farketmiştim ama öğrenmek istemediğimden farketmemiş gibi davranıyordum. Yani galiba Kaan bana karşı boş değildi. Bazen sırf benimle konuşmak için saçma şeyleri bahane ediyordu. Bazen bugün olduğu gibi beni dershanenin kapısında bekliyordu. Bazende evi uzak olduğu halde benimle aynı otobüse biniyor benim indiğim yerde inip evine yürüyerek gidiyordu. Ama ben onu sadece arkadaş olarak görüyorum. Ve dostluğumuz bozulmaması için saf gibi davranıyorum.

Bende bazen Kaan'ı seviyor muyum diye düşünüyorum. Kaan gerçekten yakışıklı ve eğlenceliydi ama ben onu arkadaş olarak seviyordum. Hem zaten ikimizinde 12. sınıfta böyle şeylerle uğraşmaması gerekiyordu.

"Hala pubg oynuyor musun?" Sesiyle irkilip çözdüğüm soruyu yarım bıraktım.

"Evet neden sordun?"

"Hiç! Hani dün dedin ya youtuber ile oynadım diye. O yüzden sordum. Yani şey.. başka erkeklerle de oynuyor musun?" Tabi ki de ne ima ettiğini anlamıştım. Ben şüphelenmeyim de kim şüphelensin Kaan'dan?

"Normalde tek başıma oynuyorum. Ama o çocukla oynadığımda yanlışlıkla oto eşleşmeyi açık unutmuşum. Neden sordun?" Böyle onu sıkıştırmak sebepsizce hoşuma gidiyordu.

"Merak ettim." Kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakmıştı bu sefer. Gözleri yorgun gibiydi.

"Kakan! Şu soruya baksana bi!" Aramıza giren test kitabı tutan kolla dikkatimiz oraya yöneldi.

"Hem bana Kakan de hemde yardım iste! Yok ya! Git başka biri yardım etsin!" Kaan önüne dönerken üçümüz şok içinde kalmıştık. Kaan ilk defa içimizden birini tersliyordu. Daha önce Kakan dediklerine sadece gülüyordu.

"Ne oldu buna?"

"Ne biliyim abi?" Ellerimi sağa sola kaldırıp bilmediğimi ifade ettim.

"Yakında çıkar tadı!"

"Tadı mı? Kokusu olacak o! Hiç güleceğim yoktu valla." Ben gülerken Oleg test kitabını bana atmıştı.

"Sen bak bakıyım o soruya! Cezalısın." Kucağımdaki test kitabımı alıp katladığı sayfayı açtım. Gösterdiği soruya baktığımda daha önce çözdüğüm soruya benziyordu. Kalemi alıp onların sırasına döndüm ve önlerinde çözdüm.

"Teşekkürler." Oleg memnuniyetsiz ifadesiyle kitabı elimden çekip kendi önüne aldı.

"Rica ederim." Gülerek önüne döndüm ve yarım kalan soru ile cebeleşmeye başladım.

Çalan zil ile sınıftakiler ayaklanırken Ivan ve Oleg de önümüze oturup bize döndü.

"Hadi pubg ye girde malûm arkadaşa bakalım." Ivan kendi telefonundan oyuna girdiğini gösterirken bende telefonu çıkarıp oyuna girdim.

Oyuna girip Ivan ve Oleg ile aynı takıma girdim. Kaan bizi duymamazlıktan gelmiş ve soru çözmeye devam etmişti.

"Çevrim içi mi?"

"Evet bir arkadaşıyla 45 dakikadır maçta gözüküyor."

"O zaman bekleyelim birazdan biter maçı. Ama sen istek atma o atacak mı görelim."

"Aynen niyeti neymiş öğreniriz tirreğin!"

"Tamam." Ekranda boş boş beklerken Oleg ve Ivan kıyafetlerini kapıştırıyordu.

"Aha bitti maçı!"

"Hani bakıyım." Telefonu onlara döndürüp gösterdim. O sırada Kaan da kafasını sorulardan kaldırıp kitabı kapatmıştı.

"Tamam bekle istek atacak mı?... Lan attı!" Telefonu kendime döndürüp baktığımda yan tarafta isteği vardı.

"Kabul et çabuk!" Kabul ettiğimde karakteri yanımızda belirmişti. Mikrofonu açık olduğu belliydi ama ses yoktu.

"Konuşsana!"

"Ne diyeceğim?" Sorumla ikiside oflamıştı.

"Merhaba falan de!"

Mikrofonu açacağım sırada Kadirhan konuşmuştu.

"Selam."

"Aleyküm selam." Mikrofonu geri kapatmamıştım bu sefer.

"Naber görüşmeyeli?" Ivan ve Oleg'e baktığımda pis pis sırıtıyordu Kaan ise kaşlarını çatmıştı.

"İyi sen?"

"İyi bende. Oynayacak mısınız? Arkadaşlarının mikrofonu yok galiba."

"Var ama şu an yanımda oldukları için gerek duymadılar."

"Anladım. Oynayacak mısınız peki?"

Oynayacak mıydık? Onlara cevap beklercesine baktığımda kafalarını sallamışlardı.

"Evet oynayacağız yiğenim! Ben Ivan memnun oldum. " Ivan telefonu ağzına sokmasıyla gözlerim büyümüştü. Kim bilir ses ona nasıl gitmişti?

"Iı.. Bende Kadir." Sesinden şaşırdığı belli oluyordu.

"Başlıyorum o zaman. Ama istersen çıkabilirsin sen."

"Yoo sizi rahatsız etmediysem kalabilirim."

"Sorun yok, hadi başlat Kübra." Ivan neden beni utandırmak için doğdun?

Oyunu başlatıp maça girmeyi bekledik.

"Niye kabadayı gibi davranıyorsun çocuğa?!"

"Sert davranalım ki sana yavşamasın!" Kaan dahil üçüde kahkaha atmıştı.

"Aynen."

Uçak harita üzerinde ilerlerken Kadirhan'ı takip ediyorduk.

"Yine sakin bir yere mi atlayayım?"

"Hayır, dershanede olduğumuzdan bizim hemen öleceğimiz bir yere atla." Bu sefer mikrofonu geri kapatmıştım.

"Peki." Kalabalık bir yere atlarken üstümüzden gelen sayamadığım kadar takım vardı. Biz onlardan önce inmiştik ama düşman çok fazlaydı.

"Silah yok!" Oleg telaşla oynarken bende bir tane silah bulmuştum. Etrafımda çok fazla adam yürüyordu. Kapıdan giren silahsız iki adamı vurmamla ölmüşlerdi.

"Adamlar buraya girdiklerine pişman oldu." Kadir'in bana hitaben konuştuğunu anlamıştım ama sessiz kalmıştım.

"Ağaağaağaa! Ölüyorum Kübba!" Ivan'ın bayılmasıyla yukarı kata çıkıp yanına gittim. Başındaki adamı arkadan vurup bayılttım ve Ivan'ı kurtardım. O sırada Oleg'de onun takım arkadaşını vurmuştu.

"Helal, bende bir takım aldım geriye yolun karşısındakiler kaldı."  Kadir adamlara ilerlerken ben ve Oleg onu takip etmiştik.

"Kadir abi! Kadir abi vurma abi!"

"Bunlar zıplıyor tanıdılar galiba. Vurmayalım." Kadir'in ricasıyla adamlara sıkmamıştık.

"Piçlik yapacaaam!" Sinsi sinsi gülen Ivan'dan başka kimse değildi tabiki. 

"Ivan hayır, vurma!"

"Beleşe leş işte kızım." Karşımızda ateş etmeyen çocuklar Kadir'le konuşurken Ivan bir tanesini bayıltmıştı.

"Ay, elim çarptı! Sorry!" Ivan mikrofonu açıp gülerken Kadir'den de gülme sesi gelmişti.

×+

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 41.1K 48
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
185K 11.9K 50
Mahir, eski sevgilisiyle komşu olduğu için sinirli değildi. Sinirli olduğu nokta, adamın karısıyla birlikte karşı apartmanına taşınmasıydı.
961K 60K 39
"Bana cehennemi yaşatmana rağmen, sen benim cennetimsin Meira." Fantastik değildir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, cinsel istismar, psikolojik ve fizik...
450K 26.9K 17
Mafya ,arkadaşımın abisi, yaş farkı, aşk, erotizm,dram,aksiyon,romantizm...