Dört Bela

By berkenizey

209K 9K 4.6K

Dört abimle ne yapacağım? Arya 2 yıl öncesine kadar prensesler gibi yaşayan bir kızdı. 2 yıl önce anne ve bab... More

Tanıtım
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16.Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20.Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29.Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm

39. Bölüm

866 47 25
By berkenizey

Bölüm Şarkısı: Mero FT. Murda - Gece Gündüz

İyi Okumalar

---------------------------

Aşırı derecede uyumuş gibi hissediyordum. Komodinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktım. Saat 11:30'du. Kerem odada yoktu. Muhtemelen Eren var diye başka odada yatmıştı. Kerem böyle şeyleri takmıyor genelde yanlız. Yataktan kalkıp yüzümü yıkadım ve kurulayıp çıktım. Yavaşça kapıyı açtım. Odadan çıktım. Aşağıya doğru inecekken çalışma odasından gelen telefon sesiyle o tarafa doğru ilerledim. İçeri girecekken Kerem'in konuştuğunu duydum.

"Uyumuşum... Bakarım şimdi... Kapıda onca adam varken bir şey yapmaya kalkışmazlar ayrıca sabaha karşı uyudum zaten... Tamam bugün arkadaşları gidecek onu eve bırakıp gelirim... Adamları buldunuz mu?...(Aras sorduğu sorunun cevabını verip ona bir şey soruyor. Kafanız karışmasın) Dokunmadım kardeşine Aras aptal aptal konuşma. O istemedikçe ona asla dokunmam ayrıca sanki onunla ilk defa aynı evde kalmışım gibi davranma... Sevgilim o benim tabii ki." konuşma bitti.  

İçeri girdim. Beni görünce gülümsedi. Kollarını açtı ama masanın önünde ki koltuklara oturdum."Hayırdır yine mi kızgınsın?" dedi."Yine mi gideceksin?" dedim. Yüzü ciddi bir hal aldı."Beni mi dinledin?" dedi."Dinlemek değil kulak misafiri oldum diyelim." dedim."Sakın bir daha bunu yapma!" dedi."Bulmanız gereken adamlar kim?" dedim."Arya bunları kimse bilmeyecek susacaksın. Sil hafızandan kimse değil." dedi."Neden benden her şeyi saklıyorsunuz?" dedim.
"Çünkü senin işin okulunu okumak bizim işimiz de masum insanları ve seni korumak." dedi sakin sesiyle."Masum insanları ve beni koruyacak polis ve askerler var zaten. Bu uğurda bir çok şehit olanda var. Korunmaya ihtiyacımız yok. Boş boş işler edinmeyin kendinize." dedim."Allah razı olsun tamam koruyorlar ama görmedikleri bazı şeyler oluyor bizde onlarla uğraşıyoruz. Merak etme devlete karşı suç işleyecek bir şey yapmıyoruz." dedi."Adam öldürüyorsunuz daha ne yapacaksınız?" dedim."Haddini aşma Arya. Bu seni hiç ilgilendirmez. Baran daha yeni yaralandı karşısına çıkıp da böyle boş boş saçmalama sakın." deyip odadan çıktı. Anladığım kadarıyla kendi odasına gitti. Sehpanın üzerinde duran kum saatini alıp cama fırlattım. Hem cam hem kum saati paramparça oldu. Çalışma odasından çıktım. Onun olduğu odaya girdim. Altında sadece boxer olmasını takmadım çünkü ona bakmıyordum. Kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Üstümü değiştirdim. Telefonumu aldım. Yavaş hareket etmeye çalışıyordum ki gideceğimi anlamasın. Odadan çıktım. Aşağıya indim. Bahçe de telefon konuşan Eren'e baktım yavaştan. Daha sonra askıdan hırkamı elime aldım ve evden çıktım. Korumalar bana bakıyordu. Kapıyı sert çarpmıştım çünkü. Bahçeden de çıktım. Arabama bindim. Eve sürdüm.

Eve gelince odama çıktım. Valize eşyalarımı doldurdum. Üstümü de değiştirdim.



Küpe ve çanta yok.

Valizin fermuarını kapattım. Yataktan indirdim. Aşağıya indim. Evde kimse yoktu. Zehra Teyze'ye biz olmadığımız için gelmesi gerekmediğini söylemiştik. Evden çıktım. Bagaja valizi koydum. Arabaya bindim. Yavaş yavaş gittim Resul abimlere.

Havalimanı

Emirhan'ın kolunun altına girmiştim. "Tekrar ne zaman geleceksiniz?" dedi Suna."Bilmiyoruz." dedi Enes. Enes Suna'nın iyice üzüldüğünü fark edince kendisinin de yüzü düştü baya."Suna!" dedim. Bana baktı"Ben sana kaçamak yapacağım en kısa zamanda merak etme." dedim. Hafif gülümsedi. Kerem ve Eren geldi en sonunda. Hepsi ile sarıldılar. Kerem'in Emirhan ile sarılmasına gelince geri çekildim. Onunla da sarıldılar."Biraz da bize sarıl kızım!" dedi Samet."Oyy göbekli kardeşim benim." deyip sarıldım. Güldüler. Samet somurtsada göbeğine vurunca o da güldü.

Uçak saati gelmişti. Tekrardan sıkıca sarıldık. Son olarak Emirhan'a sarılmama gelince gözlerimden yaşlar aktı."Ağlamak yok ama tekrar görüşeceğiz." dedi. Emirhan gerçekten benim için diğerlerinden farklıydı. Ne kadar Enes ile ilk başta tanışsam da Emirhan farklıydı. Sarılmamız bitince ayrıldık. Kolunun altında durdum."Şşh Arya!" dedi Doğan. Ona baktım.
"Sinirlendiğinde çıkıp çıkıp gel Almanya'ya tamam mı?" dedi. Güldüm. Emirhan'ın omzuna kafamı koydum."Ee hadi uçağı kaçıracağız." dedi Resul Abim.
Onlar da gidiyordu. İşleri varmış. Fakat tekrardan döneceklermiş."Suna'ya iyi bak lan!" dedi Enes."Hee yokluğunda ağzına sıçacağım Suna'nın." dedim. Suna ile ayrıldılar. Ben de Emirhan'dan ayrılıp Suna'nın yanına gittim. Onlar da yavaş yavaş gittiler. El sallayabildik arkalarından."Hadi gel seni eve bırakayım." dedim Suna'ya. Mira ve Eren gitmişti. Kerem kenarda bekliyordu."Size çok zahmet veriyorum." dedi mahçup bir sesle."Az önce kardeşime ağzına sıçacağıma dair bir söz verdim. Bu yüzden hadi!" dedim gülerek. O da güldü.
"Arya!" dedi Kerem."Efendim." dedim ona bakmadan."Biraz konuşabilir miyiz?" dedi."İşlerin vardı çocukları yolcu ettikten sonra. Git işlerinle ilgilen haddimi bilmem gereken işlerinle!" dedim ve Suna'nın kolundan tutup sürükledim. Arabaya bindik.

Yolda Suna bana bakıyordu sürekli."Sor hadi sor." dedim."Neden kavga ettiniz?" dedi. Olanları anlattım. Tabii saçma salak adam öldürme olaylarını başka bir şekilde anlattım. Mira'ya bile söylememiştik kendi fark etmişti. Kapıda ki korumalardan ve Eren'in silahından falan."Bu arada dün kapıda duran adamlar neydi?" dedi. Hah buyur buradan yak! Nasıl anlatayım bunu?
"Sen bunu sormadın diye düşünelim. Tamam mı canım?" dedim."Enes bile bana böyle içten canım demedi." dedi gülerek.

"Suna!" dedim."Efendim." dedi.
"Ben bir kaç gün otelde kalacağım." dedim."Gel benimle kal." dedi."Yok hayır. Kerem senin evini biliyor ki bilmese de bulur neyse. Sana otel ismini veririm. Hatta istersen gel benimle otel de kal." dedim."Belli ki kafanı dinlemek için otele gidiyorsun. Bu yüzden gelmem. Tek başına ol." dedi."Teşekkür ederim anlayışlı olduğun için. Mira'ya da sakın söyleme onun ağzı gevşek Eren'in iki iltifatına öter o." dedim. Güldü. Evini önüne gelince durdum yavaşça.
"Teşekkür ederim." dedi."Kendi isteğimle yaptığım bir şeye teşekkür edildiğinde karşımda ki insanın suratına çakasım geliyor." dedim."Tamam tamam hadi görüşürüz. Eğer konuşmak istersen ara beni." dedi."Söz." dedim. İndi arabadan ben de gittim. Baran abimi aradım.

Bar: Efendim.
Ar: İyi misin?
Bar: İyiyim asıl sen iyi misin?
Ar: Bir şey diyeceğim.
Bar: Hayır.
Ar: Ah siz şu abiler cool olmak için isteyeceğimiz şeyi duymadan bile izin vermemeniz yok mu(!) Bir kaç gün evde değilim. Zaten sizin de işiniz gücünüz var. Ben de kendi köşeme çekilmeye karar verdim.
Bar: Hangi köşeymiş o?
Ar: Bunu söylersem etrafıma bir sürü adam dikeceğini biliyorum. Bu yüzden söylemiyorum. Denize yakın bir yerlerde olacağım.
Bar: Bütün denize yakın otellerin önüne dizme mi istemiyorsan söyle.
Ar: Abi sadece dinlenmek istiyorum. Hem beni kimse tanımıyor ki. Bırak da biraz yanlız kalayım. Etrafımda tanıdığım kimse olmadan.
Bar: İyi olmanı istiyorum.
Ar: Eğer beni yanlız bırakırsanız iyi olurum. Dikkat edin kendinize.

Deyip aramayı sonlandırdım. İstese beni otele kayıt işlemlerinden bulacaktı çok iyi biliyordum. Bu yüzden ben bir şeyler ayarlamıştım zaten. Vay çakal. Tabii ne sandın? Arda'nın odasında bir kimlik bulmuştum. Büyük ihtimalle bir yerlere gizlenmek için kullanıyorlardı. Bende o kimlikle kayıt yaptıracaktım. Beyin çalışıyor aga(!)

Otelin önüne gelince arabadan indim. Bagajdan valizimi aldım ve otele ilerledim. Görevli elimde ki valizi alıp
"Hoşgeldiniz buyurun." dedi. Gülümsedim. İçeri girdim. Kimlik erkek kimliği yanlız. Plan suya düştü yani. Olum salak mısın? Bakmadın mı kimliğe hiç! Neyse dur bir şeyler halletcem.
"Merhaba!" dedim danışmaya."Merhaba efendim otelimize hoşgeldiniz. Kimlik rica edebilir miyim lütfen?" dedi."Otel de kalan kişilerin bilgileri gizli tutuluyor öyle değil mi?" dedim."Tabii efendim. Her zaman gizlidir. Gizlilik bizim işimiz." dedi."Lütfen benim hakkımda birisi size bir şey sorarsa cevap vermeyin veya söylemeyin." dedim."Bir sorun mu var hanımefendi?" dedi yanımda ki adam.
"Hayır yok teşekkürler." dedim ve danışmaya döndüm. Kimliğimi uzattım.
"Otel çalışanlarımıza bundan haberdar edeceğim merak etmeyin." dedi danışma da ki kız."Arya Sert?" dedi adam."İşiniz yok mu da benimle uğraşıyorsunuz?" dedim."Özür dilerim rahatsız etmek istememiştim." dedi."Rahatsız ettiniz ama. Önünüze dönüp işinizle ilgilenseniz gerçekten aşırı mutlu olacağım." dedim.
"Buyurun küçük bey bir şeye ihtiyacınız mı vardı?" dedi arkamızdan gelen görevli."Hayır ihtiyacım yok. Yanlız hanımefendinin isteklerini yerine getirirseniz çok mutlu olacağım. Otelimize hoşgeldiniz!" dedi ve göz kırpıp gitti."Bu kim?" dedim."Otel sahibinin oğlu Yusuf Bey." dedi görevli.
Küçük Bey ne ya? Uff neyse benden uzak olsun. Cool cool hareketler falan ağzına bi tane koyacağım. Görevli parmağımı düğmeye basmamı söyledi. Baş parmağımı bastım."Yeni teknoloji mi?" dedim."Odanıza ister parmak izinizle ister kartınızla girebilirsiniz. Asansörler hemen yan tarafta. 10. Kat 428 nolu oda. Otelimize hoşgeldiniz."dedi. Gülümsedim. Kartımı ve kimliğimi verdi.

Asansöre doğru ilerledim. Valizimi kata geldiğimde vereceklermiş zaten. Asansöre bindim. Kapı kapanacakken içeri o Yusuf denen adam girdi. Mal mal sırıttı beni görünce. Allah'ım tersimde bir tane koyacağım ağzına ama sakin olacağım, olmam gerekiyor. Bana doğru eğilip kendi katına bastı. Geri çekildim.
"Korkma yemem seni (!)" dedi geri çekilerek. Göz devirdim."Kör olmalısın bro. Senden korkmak mı?" dedim gülerek."Bro deme lazım olur." dedi. Dehşete düşmüş yüz ifadesi ile ona baktım. Allah'ım bu ne kroluk? Nesin sen de böyle konuşuyorsun? Pabucumun müdür oğlu. Katıma gelince asansörden çıktım."Sana da iyi günler." dedi. Sabır çektim sesli bir şekilde. Kat görevlisi valizimi verdi. Kaç tane görevli var lan burada. Vallaha bende anlayamadım. Odamın kapısına gelince girdim içeri. Valizi kenara koydum. Tabii ilk önce içinden laptopumu alıp yatağın üzerine bıraktım. Çantayı ve hırkayı çıkarttım. Botumu da çıkartıp kenara koydum ve yatağa uzandım. Telefonum çaldı. Bu sefer kim olduğuna baktım. Mira arıyordu.

Mir: Selaaaaam.
Ar: Aleyküm selam. Ne var Mira?
Mir: Napıyorsun diye aradım.
Ar: Kendi rızan ile aradın abimler aratmadı dimi?
Mir: Nerdesin konuşalım buluşalım canım sıkılıyor evde.
Ar: Yanlız kalmak istiyorum Mira anladın yanlız!
Mir: Tamam. Dikkat et kendine.
Ar: Sende evde kalmış.

Bana cırlamasına izin vermeden kapattım. Evde kalmadı evet ama yemek falan yapmayı bilmediği için öyle dedim. Telefonu bırakacakken tekrar çaldı. Ya bi salın ya kurban olayım salın. Arayan kişiyle göz devirdim. Telefonu elimden bırakmadım ama açmadım da. Arama sustuktan 1 dakika sonra mesaj sesi.

Gönderen: Kerem
          Arya aç şu telefonu!

Beyefendimiz sinirlenmiş. O aramadan ben aradım. Anında açıldı.

Ar: Ne var ne?
Ker: Nerdesin?
Ar: Bunun cevabını abime vermedim sana mı vereceğim?
Ker: Güzelim, canım, bebeğim benim nerdesin söyle konuşalım lütfen!
Ar: Ay ay ay oduna bak sen güzel sözler de bilirmiş. Yok canım geçtik biz o yolları. Hadi kapat artık sıkıyorsun beni.
Ker: Arya lütfen bir konuşalım.
Ar: Konuştuğumuz da ne olacak Kerem?

Onunla böyle böyle atışırken bilgisayardan bir erkek sesi açtım. Çocuğu çıldırtmak falan istiyorsun herhalde. Emin ol bu hiç umurumda değil. Konuşması kesildi. Daha sonra bir anda kükredi.

Ker: O kim lan?
Ar: Bilgisayar.
Ker: Nerdesin sen Arya?
Ar: Kendin bul. Eğer istesen bulursun. İstemiyorsun ki bulmadın.
Ker: Yarım saat sonra neredeysen hazır ol geliyorum çünkü.

Deyip kapattı. Olum niye böyle pat diye kapatıyorsun? Ya gelirse? Gelsin. Konuşmak isteyecektir. Abimleri ararım zorla kardeşlerini istemedikleri bir yere gönderecek değiller ya.

Yarım saat sonra

Ben biliyordum. Bulamadı işte. İsteseydi bulurdu. Saat şimdi tam olarak buçuğa gelmişti. Kapı çaldı."Kim o?" diyerek yaklaştım."Oda servisi!" dedi. Kapıyı açtım. Servis arabasının yanında duran Kerem'e ve onun yanında duran görevliye baktım."Yarım saat sonra." deyip sinsice sırıttı."Saol kardeşim." dedi ve içeri geçti. Görevliye baktım. Gülümsedi bende ona gülümsedim.

Koridorun başından Yusuf denen adam geldi."Arya hanım!" dedi. Sabır çektim.
"Buyurun Yusuf Bey!" dedim."Rahat mısınız? Otelimizden, odanızdan?" dedi.
"Güvenliğinize biraz dikkat ederseniz sevinirim. Teşekkür ederim. Umarım bütün müşterilerinize böyle özel olarak bir ziyaret gerçekleştiriyorsunuzdur." dedim. Güldü"Hayır size özel." dedi. Odadan Kerem geldi. Elini belime doladı
"Hayırdır sevgilim bu hıyar ağası kim?" dedi. Kafamı yukarı kaldırıp ona baktım
sessizce"Düzgün konuş!" dedim."Ayıb oluyor yanlız." dedi Yusuf Bey."Vallaha ben halimden memnunum." dedi Kerem. Dirseğimle karnına geçirdim bi tane."Ne diyorsun?" dedim kısık sesle
"Hahahaha Kerem de bu aralar çok şakacı. Ben size çok teşekkür ederim ziyaretiniz için. Diğer müşterileriniz ile ilgilenseniz çok güzel olacak ve bu arada dediğim gibi güvenlik kısmını biraz gözden geçirin. İyi günler!" dedim ve kapıyı kapattım.

Kerem'in belimi sıkan eli uzaklaşmama engel oluyordu."Bırakır mısın? Canım yanıyor!" dedim."Kim o?" dedi."Sanane! Her şeyi bilmek zorunda değilsin." dedim. Belimi sıkan eli ile beni odaya doğru sertçe ittirdi."Sana kim o dedim?" diyip yanında duran vazoyu duvara fırlattı. Kerem'e ne olmuştu böyle? O dağılan vazoyu izlerken telefonumu elime aldım. Beni görünce telefonumu aldı ve duvara fırlattı. Kolumdan çekti ve yatağa ittirdi. Üstünde ki her şeyi çıkarttı. Boxer hariç."Seni çok seviyorum bebeğim." deyip boynumu öpmeye başladı. Onu ittirmeye çalıştım ama nafile. Gücüm yetmiyordu.

--------------------

Devam edecek...

Kerem'e sövmeyin sakın diğer bölümü bekleyin;)

Continue Reading

You'll Also Like

132K 6.3K 18
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
1.1M 79.5K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
1.1M 15K 37
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
869K 60.6K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...