ZÜHRE.
***
Sabahı yine o lanet fotolarla açmışdım gözümü ve bu sefer rüyalarıma gelmişti.Yatagın içinde rüyamın etkisiyle telefonu elime alıp incelemiştim, kocamın başka kadınlarla yanyana resminden içime kıskanclık doldu.Üstelik üzerinde bulunan damatklık takımla çok yakışıklı olmuştu ki onu giydigi gün bana ve anneme iş görüşmesine gidiyorum demişti. Acaba gerçekten iş buluşmasına mı gitti?
Kendi halime acımıştım ve takıma bakıp, adam nikahında bile böyle giyip kuşanmamıştı artık ne kadar önemliyse,..
Üzerine bide Nikitayla olan fotolar.Çok kıskanmıştım ve sanırım bi yemek keyfindelerdi.Acaba ben bi arkadaşımla yemeye çıksam Azer efendi nasıl karşılardı?
Evet tüm bunları içimden geçirmiştim ama bi yanım asla onun böyle bişey yapacagına inanmıyordu.Bi kere az çok insan tanıyordum ve birinin suçlu olurken bu kadar rahat olması normal degildi ki adam rahatlıgından kıl düşürmüyordu.
Üzerine onun ne kadar vicdanlı biri oldugunu ben dahil her kes biliyordu, bu yüzden bana bunu yaparken bu kadar rahat olmazdı, bu kadar normal davranamazdı.Bayodan çıkıp saçlarını kurulayarak yanıma geliyordu ki telefonun ekranını söndürdüm.
Kim o? sabah sabah.
Hiç Gülten bakala gideriz diyor.
Sen yorulma kızlar gitsin. yada istedigin bişey varsa söyle ben gelirken getireyim.Yanıma oturdu ışlak saçlarından desmalı alıp kombine burakarak.Ve yanıma uzanıp alnımdan dudagımdan öpmüştü bi daha benden habersiz bişey yapma Zühre dedi.
Hala kızgın mısın? köyden çekip geldigimize.,
Hayır kızgın degilim dedi yüzümü okşayarak ama söyleseydin daha iyi olurdu.Hem sana bi süprizim vardı erken gelmen hiç iyi olmadı.
Gerek yok bişeye diye kolarından çıkarak kalkınmıştım, senin zaten bu aralar işlerin yogun bide bizimle zaman kaybetme.
Sözlerimden kaşları çatılmıştı.Oda kalkınarak o nasıl bi laf sokma Çeçen kızı? gerçekten öyle düşünmene bir sebeb mi yarattım?
Yooo öylesine dedim gözlerimi kaçırarak ve lafı degiştirmiştim iş görüşmen nasıl geçdi dedim.
İyi anlaştım Adnan'la.
Adanan mı?niye yaptın ki anam sana deme,.
Lafımı kesmişti, anam bilmeyecek Zühre aramızda.
Ama Azercan sen ,.
Lütfen diye canı sıkılmış, lütfen bi sürelik idare et beni.
İyi ederim etmesine de bakalım anam duyunca onu nasıl idare edeceksin.Hem diye bi imalı sesle bu gün niye takım giymiyorsun? dün çok şıktın.
Gerek yok süslenmeye Zühre dün biri gelecekti o yüzden giydim dedi gömleyini giye giye.
Kimdi öyle hevesle beklediğin? kadın mıydı?diye yataga oturup saçlarımı tokayla topladım.
Dudagına bir muzip gülüş kondurup, anlaşılan hamilelik senin kısganclık hormonlarına baya baskı yapıyor diye yatagı diziyle bastırıp yanıma egilerek yüzümü eleri arasına aldı.Dudagını bi kere alnıma bastırıp gözlerimin tam içine, bu dünyanı verip seni isteseler yine almam güzel kadınım ne bu kıskanmalar?
Hoşuma gitmiyor demicem ama sana zarar vermesinden, seni incitmesinden korkarım Zührem.Lütfen aklına kalbine benimle ilgili her ne kuşku dolduysa çıkar at çünki hepsi boş bir kuruntudan başka bişey degil.Ben asla seni incitecek bişey yapmam dedi ve o aşırı kendinden emin haliyle beni yatakta burakıp gitti.
İşte böyle yaptıgında aklım başıma geliyordu ve o an gitmeseydi eminim telefonu eline tutuştururdum bu saçmalıklar yüzünden kalbim sıkışıyor yardım et,. bi açıklama yap diye ama gitmişti işte.
*
Öyleden sonra Gülten'e gitmiştim belki benimle bakala gelir diye ama açık camdan Ayişe'yle Cavit 'in öküz gibi böyüren sesleri gelince vaz geçtim.Hiç aralarına girecek halim yoktu ki galiba Gülten de pes etmişti ve bu ikisi bi acayiplerdi.
Böyle bir çiffti hayatımda görmediyime yemin ede bilirdim, anında dalaşıp anında barışıyorlardı.Yani bazan ağzım açık izliyordum onları.İnsan beş dakada ağıza alınmayacak kelimelerin ardından nasıl canım ,cicim diye sarıla bilirdi hiç bi fikrim yok.
Ve sanırım ikisinin de aynı huyda olması bir avantajdı ki kimsenin kimseyi ezmek şansı yoktu ve ringde kimse nakut olmadan yumruklar barışa doğru adım atıryordu.Eminim ben bakaldan dönene kadar barışmış olucaklar, belkide kahkahalarını bile duyacaktım.Oları asıp kesmeleriyle burakıp baba kapısından çıkmıştım bakala doğruldum.Biraz önce aldıgım yeni fotolarla da canım iyice sıkılmıştı ki Nikitanın Azercanla emniyet önünde çirkin pozları vardı ekranda.
Çirkin derken de öyle yakılaşmamışlardı ama ikisi yan yana zaten benim için çirkin pozlardı.Orda ne işi vardı diye içim içimi yerken bakala varmıştım ve aklımda yeşil elma vardı.Akşamdan canım çemesine ramen kocama sinirimden söylemeiştim ki hevesle sebete yaklaşmıştım merhaba dedim Akif amca nasılsın?
Merhaba kızım hoş geldin, gel bi isteyin mi var?
Elma alacaktım diye poşeti elime almamla Hüseyin amca geldi.Köyden akşam dönmüştük ve onu bir kaç gün görmemiştim yaaa, baya özlediyimin farkına vardım.Nasılsın kızım keyfin yerinde mi?
İyiyim sagol, sana da teşekür ederim Hüseyin amca kızlar söyledi çantalarını kapkacdan kurtarmışsın.Yüzüne bakıp söylemiştim elimden poşeti alarak o nasıl söz lafı bile olmaz .Az zaman oldu birbirimizi tanıyalı ama siz benim kiymetlm olmuşsunuz. Hadi ben tutayım sen istediyini al poşete.
Elmaları poşete doldurmuştum parasını verip birlikte çıktık.Hüseyin amca gelese taze çay demlemiştim.
Yok ben o işi halettim ama seni evine kadar yolcu edeyim diye küçük adımlarıma eşlik etti.Varmıştık bi daha teklifde bulundum, akşama gelirim dedi.hem sana nanecövher sözüm vardı onuda getiririm birlikte ekeriz.
Tamam olur gel ama yemek yeme akşama gılnış yapacagım umarım seversin.
Severim güzel kızım severim.Vedalaşıp adımlarımı baba kapısından salmıştım ki belki biraz Gültenle laflarız diye ama merdiven başında gördüyüm şeyle ağzım açık kalmıştı.
Ayişe'yle Cavit sarmaş dolaş birbirlerinin dudağına yapşımış.Ayak seslerimi bile duymamışlardı yada duymazdan gelmişlerdi poşeti biraz da kaldırıp yukarıdan merdivene buraktım.
Anında ikisi da bana dönmeşlerdi el çalarak maşAllah hızınıza dedim.Ben bakladan bi kilo elma alana kadar dalaşatınız, barıştınız, hatta öpüştünüz diye merdiven başında süslü halerine bakıp galiba gezmeye bile gidiyorsunuz dedim.
İkisi birden sırıtmıştı Ayişe dilşerinin 32 sini de gösterişe çıkartıp evleniyoruz teyze dedi gün almaya gidiyoruz.Ordan da Bahar annemin elini öpecegiz, bide yüzük bakacagız.Yani anlayacagın elti oluyoruz teyze.
Şaşaırmış bakakalmıştım bunca şeyi az önce ki kavgadan sonra yapacaklarına inanamıyordum kendimi toparlayıp hayırlı olsun dedim.Halime arkalarından çıkan Gülten ablam da gülüyordu ki gel ablam dedi, gel kuzum ben bunları artık takmıyıorum sende boş ver.
Kol-kola kapıya yönelmişlerdi Cavit bize bi hali memun bakış atarak ,kaynanam dogru diyor yenge takamyın bizi.Biz bi ömür böyle adralinli hayat sürecegiz.Hem adralin iyidir abla genc tutar, diri tutar diye kızı arbaya sokup kendi de atalıyıp gaza bastı.
***
Kapıdan girdiginde görevli bi misafiriniz var başsavcım demişti Ömer'in kaşları çatıldı. Kim oldugunu sormamıştı ve odaya girmesiyle Ayişeni koltukta bulmasından kalbi mutluluktan çarpsa da sakin bi hoş geldin dedi. Onu üzmek istemiyordu o yüzden tam iyileşmeden elini tutmayacakdı ki,İlk işe başladıgında Ayişe'den aldıgı tebrik mesajını hala açıp okumamıştı.
Hoş buldum Ömer diye ayaga kalkmıştı, hatta sarılmak için kolarını açmaya niyetlenmişti ama Ömer"in oralı olmadıgını anlayınca odaya göz atıp haıylı olsun yeni işin odan da güzelmiş.
Sagol, Ayişe sagol.Otursana,.
Makam koltuguna geçmeden masa önünde bulunan koltukda karşlıklı oturmuşlardı Ömer ayak üste ayak atarak nasılsın dedi,. okula hazırlık lefan?
İyidir hazırlanıyorum işte ama benim hiç heyacanım yok, demişti Ömer göl rengli sevdigi gözlerin dolmasına kıyamamıştı yapma dedi sen bu mesleyi çok seviyordun ne degişti ki?
Nemi degişti? yaşları göz yuvalarından firar etmesin diye uraş veren kız Ömer'in sakin haline bakıp seni bilmem ama benim hayatımda çok şey degişti.En başında da sen geliyorsun.Ve daha fazla yaşalarını tutamamıştı yanagını silip madem beni burakacaktın neden hayatıma girdin? neden tertemiz masum çocuklugumu çaldın? beni bi anda aşkınla büyütüp ardından acılarla gömdün?
Şişşşt diye Ömer elerini dizlerine dayamış elerini tutmuştu, ben böyle olsun istemedim dedi.Seninle çok güzel hayalerim vardı Ayişe, yine de var ama şimdi olmaz.Ben o adamın oğluyum damarımda o adamın kanı akıyor.O adam ki kim bilir hayatında kaç kadını mutsuz etmiştir.Bu yüzden bana biraz zaman tanı.Kendime kulak vermem gerek, kimliyimi, ne istediğimi bilmem gerek.Ben seni bu fırtınalı ömrüme alamam üzerim seni.İzin ver her şey sakinleşsin, ben bu gerçekleri hazm edeyim, Turgay Sancarı kabuleneyim sonra yeniden başlarız.Yoksa bu hırsımla savcıdan faraksız biri olmayacagım ki içimde kocaman bir hırss, öfke büyüdüyüne şahitim.Ve inan bana o öfkemi durdurmazsam beni de etrafımı da yakıp yıkacaktır.
Ayişe ikrahla Ömeri süzmüştü yanagını sertce silerek biliyor musun dedi Bolivyada bir narkobaron varmış 80 lerin başında.İsmi Rikardo Malo Talindo.Adam 54 senelik hayatı boyunca aklına gele bilecek her türlü pisligi yapmış .Uyuşturucu ticareti, silah insan ticareti ki sonunda pentakon adamı kurşunlatarak öldürmüş.Ama gel gör ki adamın iki oglunu devlet korumasına vermişler ve yurtta büyümüş.
Sonra nolmuş biliyor musun çocuklardan biri çok akılı okumuş, saygın vicdanlı bi hayat seçmiş kendine, ama biri aynı babasının yolunu gitmiş. Ve bi gün o iki oğlula sormuşlar.
siz kardeşsiniz ve bambaşka yolarınız var.Bu hayat yolunu tutmakta kimi rehber tutdunuz? kim size klavuz , pusula oldu diye.
Ne cavab vermişler biliyor musun diye Ömer'in dikat kesilen elalarna bakarak ikisi de aynı cevabı söylemiş.Babamızı örnek aldık demişler.Eee Ömer başsavcı demek kötüye bile bakarak iyi ders çıkarmak mümkün ki biri babası gibi alçak olsa da, öbürü oğlu o yonun yol olmadıgını ve sonunun aynı babası gibi olacagını bilerek kendine güzel bi hayat yolu çizmiş.
Demem oki Turgay Sancarı bahane etmene gerek yok.Bana karşı içinde sevgin bitiyse bunu açık açık da söyleye bilirsin.Bence bunu yapa bilirsin ki seni Hasret amca gibi biri büyütmüş diye konuşmasıyla Ömeri yerin dibine gömdü..
Dili yutmuş gibi , ayaga kalkan Ayişe"nin karşısına geçmişdi kekovlayarak,. o dediyin şey,. öyle biti sevgi felan öyle bişey yok.
Zorlama kendini Ömer, bu seni son rahatsız edişim.Sana tebrik mesajı yazmıştım okumamışsın diye geldim yoksa gelmiyecekdim.Hem sana bi hediyem de vardı onu da getireyim diye çantasına uzanmıştı koltuktan alarak açtı.İçinden bi tane kumsaati çıkardı.Ve eline tutuşturup bunu masanda bulundur dedi. Zaman bu dünyada ki en degerli şey biliyorsun, bulundur ki bundan sonra kimsenin hayatından en kiymetlisini çalmayasın.
Sözleri kurşundan beterdi, Ömer kum saatine bakarak ne bu ayrılıyor musun benden?
Ayişe alaylı bir tebesümle, ne yani birlikdeyik de benim mi haberim yoktu? Biliyor musun,Ayişe'yle Cavit sürekli kavga ediyorlar ama sürekli.Buna ramen aralarlnda kavğa ettikleri her neyse beş daka sonra dirdir konuşarak başırmış bile oluyorlar.Bazan oların kavğasına bile haset etiyim oluyor.Biz o kavgadan bile edemiyoruz yani kısası konuşamıyoruz bile.
Dogru diyorsun Ayişe konuşamıyoruz, diye Ömerin derdi tazalenmişti eline fırsat geçmiş gibi konuşmya başladı.Hani sana Dilaranın saçma sapan fotolarıyla ilgili konuşalım, sana herşeyi anlatırım dedim.O salak kız bizden sonra Soçiye geldi dedim, burak konuşalım dedim ama sen beni dinlemek tenezülünde bile bulunmadın.O kızı dudagıma yapıştıgı gece sana aramızda bişey yok, onu o gece tanımışım dedim yine inanmadın konuşmadın, telefonları kapatın, buluşmaya geldiyimde karşıma ya Zühreni, yada Ayişeni çıkartın.
Ayişe Ömerin haklı kırgınlıgından pişmanlıgını içine gömüştü, haklısın dedi bizden olmaz.O yüzden birbirimizi fazla kırmadan yolarımız ayrılsın.
Hayır Ayişe kesinlikle ayrılık felan olmayacak.Ben seni hayatıma bi günlük degil ömrülük aldım.Düşdüyüm bu kuyuda sende bogulma diye bi süre senden uzak duracagım ama günü gelip toparlandıgımda emin ol ilk çalacagım kapı senin kalbin olacak.O zamana kadar sakın beni kalbinden söküp atma Ayişe lütfen diye bi adım yaklaşmıştı ayakta olan kıza Ayişe uzak durmak adına lavoba nerde? diye sordu.
Hemen sagda ama böyle gitme Ayişe diye çantasını elinden almıştı, lütfen dedi lavobaya git dön konuşalım.
Konuşacak bişey yok Ömer demişti ama midesinde oluşan sancılarla çantasına aldırmadan lavobaya koştu. Bi 15 daka kadar kozletin üzerinde öylece oturur kaldı, gönlünce aglamış sakinleşmişti midesinde ki agrısı da azalınca kalkmaya karar verecekdi kulagına bi ses doldu.
Ufaktan kalkarak elerini yıkamıştı çantası için odaya daldıgında kendini bir karmaşanın içinde buldu.Dilara elinde silah Ömere dayamıştı ki Ayişe sevdigine tuşlanan silahla kafasından vurulmuşa döndü ve ne yaptıgının farkında bile olmadan önüne atlamıştı.
Sen napyorsun sürtük demsiyle kızın saçından alması bir olmuştu ki ona dönen Dilaranın elindeki silahın da patlaması saniyeler almıştı.Silahın sesi adliyede yankılanırken Ayişe kanlar içinde yere düştü.Düştü ama saçından aldıgı Dilara da düşmüştü ki seni gebertecegim diye öfkesinden gram eksiltmeden silahı Ayişeden çekip olara dogru koşan Ömere dogrultup iki el ateş etmesinişenine ramen Ayşenin kolundan çekmesiyle kurşunlar hedeften yayınmıştı.
Kurşunlardan biri Ömerin bacagını sıyırıp gecerken, biri Ayişenin sayesinde arkasında olan camı delip geçmişti. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki, Ömer Dilaranın elinden silahı alarak kıza okallı bi tokat indirmişti, Dilaranın gözlerinden yıldızlar çıkmaya başladı.Ve silah sesinden odaya dalan görevliler Dilaranı etkisiz hale getirip kızın kollarına klelepçe takmalarıyla Dilara deliye döndü.Hiç bi yere sıgmayan haliyle açın kolarımı, yakacagım sizi diye bagırmıştı tek kazancı nefret ettiyi Ayişenin yerde sesiz kalmasıydı.
Öylece sesiz gözleri kapalı yerde yatıyordu ki Ömer dizlerinin üzerine çökerek anbulans diye bagırdı.Anbulans çagırın. Kızın nabzını yoklarken karnına isabet eden kurşundan mavi elbisesi kan içinde kalmıştı sevdiginin başını kucagına alarak bagrına bastı.
Oda kalbalıklaşımıştı her kes olanlardan şok halinde olmasına ramen bi tek konuşan vardı oda Dilaraydı.
Seni mahv edeceğim.
Bizim sonumuzu getirdin.
Babam senin yüzünden hapisde,.
Onun silahı o seni geberteceyim ,.bu gün olmasa bile yarın yine gelecegim.
Senin yüzünden babam gözünden oldu lanete gelesin demişti Ömer bagırarak götürün şunu dedi.En agır ceayı da alması için dosyayı Cavit Oğuzboya verin diye emrivaki yapmıştı Turgay Sancar tavrından tiksindi.İşte bazan böyle istemsizce damarındaki kana mani olamıyordu ama hemen toparlanıp Şüle dedi götürün şunu gereyi neyse yapılsın dedi temkinle.
*
AZERCAN
Ayişenin vurulması beni can evimden vurmuştu.Tüm işlerimi burakıp hatsaniye koşmuştum vardıgımda emeliyattan çıkarıyorlardı.
Kapıda bi tek Ömer vardı, yere çökmüştü ve sol bacagı dizden aşagı kanlar içindeydi. Yanına varmıştım açılan kapıdan doktoru görünce oda ayaga kalka bildi.
Doktor nasıldı iyi de lütfen Allah aşkına,.
Merak etmeyin kürşunu çıkardık, hayati tehlikesi yok ama bagırsaklarına bide rahmine zarar vermiş.
Nasıl diye yumruklarımı sıkmıştım .Doktor susunca içime daha beter sıkıntı çökmüştü ki Ömerin de ayakta duracak hali yoktu.Sırtını duvara dayarken Allah beni kahr etsin benim yüzümden oldu.
Ömer saçmalamayı kes de doktor sizde lütfen bişey söyleyin.
İnanın bana şuan bişey diyemem. İyileşme süresinde bi çinikolokla buluşursunuz o daha düzgün size ne oldugunu anlatır demişti Ömer koridordan adeta kaçar gibi yüzünü balkona tutdu.Toalayarak gitmişti bende peşinden gitim. Ömer,. Ömer diye seslenmeme tepki bile vermiyordu ki balkona çıkar çıkmaz kendini yere attı.
Eleriyle yüzünü kapatırken sesiz hünkürmüştü, benim yüzümden diye tekrarlamaya başladı.Benim yüzümden, benim yüzümden,. ora gelmeseydi bunların hiç biri olmazdı.
Ömer ,. Ömer bana bak oğlum sana diyorum bak şimdi seni atacagım burdan aklın başına gelecek.Hadi kalk diye koluna tutunmuştum yerden kaldırınca boynuma sarıldı.Azer abi ona bişey olursa kendimi affetmem.Zaten şuan kendimden nefret ediyorum demişti boynmda saklandıgı yerden çekip aldım.
Gözlerime bak, diye yüzümden başka her yere bakan elaları kahr olmuştu.Ömer yüzüme bak, benim bilmem gereken bişey mi var?
Bak onu üzecek bişey yaptıysan yakarım dünyayı .
Hayır hayır diye kafasını saladı.Ben onu üzmeyeyim diye uzak durdum aptal kafam.
Nasıl siz barışmadınız mı? bana bak mezarlıga geldi Ayişe, bu sabah Ömere gideceyim diye çıkmış evden.
Öyle ama ben ne yalan söyleyim Azer abi o adamın oğlu oldugumu bildigim günden Ayişeni üzerim diye kalbim titriyor.Sonuçta aynı kanı taşıyoruz di mi? diye kahr olmuş gözlerime baktı.
Saçmalama o nasıl söz öyle.Sen benim tanıdıgım en dürüst, vicdanlı bi adamsın.Hasret büyütü seni oğlum onun yanında dogrudan şaşmak mümkün degil.
Abii,.abi ikimizi de kandırmana gerek yok armut dibine düşermiş diye kolarımda çökmeye müsayet halini sıkıca tutdum.
Yanagını simliştim bak dedim gel otur sana bir hikaye anlatacagım.Koluna tutunmuş birlikte koridora gittik. Bi bardak suyla da sakinleşmişti, yanyana oturduk.Az buçuk susan haline bak dedim çok eskiden babanın bi çıragı vardı Hasret üzerine titrermiş.Sonra bi bakmış dükandan hırsızlık yapıyor.
Hasreti bilen bilir bilmeyeni Allah bilir.Benim kardeşim asla kimseyi üzmez ,hele hele bi çocugu asla.Hasret ona usulince öyle bi ders verdi ki adam hırsızlıga tövbe etmekle kalmadı adam olmaya yemin etti.O adam kim biliyor musun?
Merakla yüzüme bakmıştı mütahit Cüneyt var yaa ,.
Kefil Cüneyt dedikleri adam mı?
Evet yaaa kefil Cüneyt.Adam hırsızlıktan bak nerelere gelmiş.Miletin malına canına kefil oluyor.Bu yüzden kendine haksizlik etmekten vaz geç artık.Seni Hasret büyüttü, üstelik sen onun kanını taşıyorsun oğlum amcan o senin. Şimdi kalkta gidelim bacagın kanıyor doktor baksın.Hem belki Ayişe"nin yanına da burakırlar.
Boş ver bacagımı önemli bişey degil.
Saçmalama Ömer bacagın kanıyor.
Azer abi doktor baktı, kurşun bi sıyırp geçmiş,dikişini de attı yok bişey.Şuan benim kalbim kanıyor bacagım kanasa nolur.Hem Ayişe olmasa, o sapıgı itmeseydi o kurşular benim kalbime saplanacaktı.Şuan onun yerinde benim olmam gerekirdi onun degil.
Saçmalama her şey olacagına varır. Hem sen bu kadar sulugözmüydün lann, hadi gel diye kolumu boynuna dolamıştım içeri götürdüm. Doktor bi baksın ordan da Ayişe"ye gidelim.Belki bizi yanında hiss eder de çabuk uyanır agac kurdum.
Sanam ama biz yine de bekleriz.
İyi düşün iyi olsun, hem babasına da haber vermemiz gerek ama Çavdar kayıplara karışmış. Sen Hasreti ara başkasından duymasın, bende çalan telefonuma baktım.Ninanın çalıştıgı külübten tanıdıkları aramıştı dünden bu yana kimse görmediyini söyleyince endişelenmiştim.Acaba polisi aradı diye Nikita"yla kavga felan mı etti. Kapalı olan telefonu da hiç hayıra alamet degildi ve Ninaya has davranış degildi. Bi Nikitayı aramak istemiştim ama vaz geçdim direk evine gitmem gerek diye kapattım.
Ve dönmemle kaç gündür Kazakistanda kayıplara karışan Cavdarı topalıyarak koridordan görünen boyuyla şaşırmıştım.Bu adam nerden çıkmıştı?
Telefon bile kulanmadıgı halde Ayişeni nerden öğrenmişti?
Sorularım çoktu ama şimdi srası degildi ki kapıdan girmesiyle Ömerin yakası Çavdarın elinde kaldı.Seni geberteceyim, pislik kızıma bişey olursa yeminim olsun seni yaşatmam direk babanın yanına gömerim.
Aralarına yeni gelen Cavit girmişti, bende yanlarına koştum.
Napyorsun Çavdar Ayişe iyi burak Ömer"in yakasını.
Zorla uzaklaştırmıştık ama öfkesi göysüne sıgmamış parmak salayarak, kızımdan uzuk duracaksın beni duydun mu? uzak duracaksın seni pislik herif.Turgay'dan kime hayır gelmiş ki oğlundan da gelsin.
Saçmalama Çavdar diye kenara çekiştirirken Cavit de kahr olmuş Ömeri alıp dışarı götürmüştü.Kalbi kulaklarında atan Çavdar kimseye inanmıyordu ki kaybetme korkusu doruga yükselince ben kızımı görücem diye koridora sıgmadı.
Doktor bile inanadıramamıştı sonunda ikna etmiş, sadece iki daka diye Cavdarı odaya aldılar.Kızını öylece sesiz sakin yatakda uyuyan halini gören adamın dizlerinin bagı çözülmüştü, yanagına dizilen yaşalrını sertce silerek Allah benim gibi babayı kahr etsin dedi.Bi dokunmak, bi sarılmak istemişti hemşire uyararak dışarı çıkardı.
Ve üzerinde bulunan beyaz önlüyü çıkarmak adına odaya girmişti peşinden bende gittim.Beni arkasında gördüyünde irkilmişti hayrıdır dedim Çavdar sözünü böyle mi tutuyorsun?
Sana oğlunu gör, adam gibi dön dedim noluyor?
Neler oldugunu sen benden daha iyi biliyorsun Hançer.
O ne demek?
Cihangir Karacayla anlaşmam var bundan sonra şerefimle yaşayacagım yemin ettim evlatlarım artık benden utanmayacak.
Bana bak Çavdar ne işler çeviriyorsun? seni kimler aldı? Ayişe"ni nasıl öğrendin?
Teker teker sor Hançer,Burhanlar aldı yeni düzen onlar, ama arkalarında büyük bi güc var.
Peki seni niye buraktılar?
Bilmem bu merhamet hiç onlara ait degil ama bakacagız artık.
Çavdar birazdan bura polisler gelecek farkındasın di mi?
Gelsinler ama kızım iyileşmeden kimse beni burdan götüremez.
O işler senin keyfine göre olmuyor sende biliyorsun.
*
ZÜHRE.
Haberi duymamızla hepimiz hastaneye koşmuşduk.Allahdan Azercan hemen haber vermemişti ki biz hastaniye vardıgımızda geceydi ve Ayişe artık uyanmıştı.Doktorun uyarmasıyla bi beş daka bitanemin yanında kalıp çıkmıştık ki iki kurşuna ramen gayet iyi görünüyordu.
Benim güzelim, meyerse kendi canını sevdigine siper etmiş.Onun içinde öyle bir nayif kız çocugu vardı ki bazan böyle kahramanlıklar yapmasına şaşıyordum ama şaşamam lazım.Çünki aşk bu kime ne yaptıracagı beli olmaz.Odada bi beş daka kalıp çıkmıştık anam Ayişe"nin babası Çavdarı görmesiyle kiyamet koptu.
Senn,.. sen diye panter misali adamın üzerine yerimişti zavalı adam topalıyan ayagıyla geriye adımlamaya başladı.Sennnn hayırsız nerden çıktın?
Kızımı aldın,. karnında bebegiyle birlikte topraga gömdün yetmedi mi?
Diye el atıp yakasından yakalayacaktı Azercan aralarına girdi ben çagırdım diye.Sesi yeteri kadar sertti kocamın ve bu davranışı sanırım bi ultimatum niteliyindeydi ki, kimse karışmasın diyordu.Anam bi hayal kırıklıgıyla Azercana bakarken, sen ne diyorsun oğlum diye yaşalrını salı vermişti.
Koluna tutunan Gültenle Ayişe anamı götürmeye yeltenmişlerdi Ayişe susmadan gidelim Hatice teyzem dedi,önemli olan Ayişenin saglıgı bunları sonrada konuşursunuz.
Burak kızım ne sonrası,. ben evladımın emanetini bu pisliye burakıp eve gider miyim?
Ana lütlen diye bende konuna tutnmuştum Azercan annesini hepimizden kopararak önce bagrına bastı, sonra kendiyle birlikte koridorun sonunda bulunan balkona çıkardı.Ve orda ne konuştular bilmedim ama bi yarım saat sonra pamuk kadar yumuşak bir Hatice hatun balkondan koridora adım atmıştı.Atmıştı ama Çavdar beye de öldürücü bakışlar atmaktan asla geri duymuyordu ki hadi Zühre gidelim Azercan kalacakmış dedi.
Ama olmaz ki ben kalırım.
Bende kalırım teyze diye Ayişe konuma girmişti kocamın sakin sesi kulaklarımıza doldu.
Kimse kalmayacak hanımlar eve gidin zaten doktor uyutacaktır.Bizde merak etmeyin burdayız sabaha kadar kimse gözünü kırpmayacak.
Israra yer yoktu, zaten kocam o sakin haliyle gidin dediyse kalmanın bi imkanı da yoktu.O yüzden kimse karşı çıkmadan koridorun çıkışına dogrulmuştu hadi Cavit dedi anamları götür eve.
Sen bişey yedin mi?
Acc degilim Zühre merak etme siz şimdi gidin eve yarın gelirsiniz.
Hepimiz toparlanmıştık anam Azercana döndü. Oğlum Sunalara söylicek misin?
Yarın söylerim ana şimdi gece gece yolara düşmesinler.
Tamam oğlum sen öyle diyorsan,..
*
Zühreler gitmişti doktor hastanı uyutucagız, bir kişi beş dakalık göre bilir diye ortama itaf etmişti, Çavdar her kesden önce ayagını çekerek ben babasıyım benim hakım kızımı görmek dedi ama lafı havada kalmıştı.Kapıda jandarma misali duran Azercan, Ömer girecek demişti ama sanki Çavdara sövmüşdü.
Gözlerini kızgın öyle bi bereltince istersen Hatice kaynanaı geri çagırayım dedi alay tonunda.Ve aranı açmadan bitkin düşmüş Ömer'in kolundan tutup kapıya getirmişti adamın adımları durdu.
Abi sence beni görmek ister mi?
Saçmalama oğlum niye görmek istemesin hadi git bakalım.Hem bunu öğrenmenin yolu odaya girmekden geçer di mi?
Pişmanlıgı tavan yapmıştı bi an odasında olanlar gözlerinin önünden akıp geçdi.Ayişenin düşüşü, kendini ona siper etmesi vede o çok sevdigi gözlerini kapatması.Kalbi sızlamıştı adımlarını odaya sürüdü.Aptalıgı yüzünden kendini affetmiyordu odaya adım atmasıyla sevdigi kızın solmuş yüzünü gördüyü an kalbine bişeyler olmuştu lanet olsun dedi.O güzelim yüzü sararmış sanki, küçüyü biraz da küçülmüştü.Göl rengli gözleri kapalıydı ve ayak sesleinden kipriklerini açmadan, dudagını kıpırdadarak dayı dedi sen misin?
Doktora sordum iyidir dedi ama ben senden başka kimseye inanmam, Ömer iyi mi? lütfen dayı niye susuyorsun diye kipriklerini azacık aralamıştı beyaz tavanın rengini bile görmeden halsizlikden yeniden kapandı.
Ömer kahr olmuştu ve tüm olanlardan sonra hala Ayişe'nin bu halde bile onu düşünmesinden yerin dibine girmiş elini tutarak avucunda olan buz gibi soguk elini ısıtmaya çalıştı.Çok utanmıştı ve elini öperek burdayım küçüyüm dedi burdayım.
Ömerin sesine gözlerini açamasa da elini sıkmıştı Ömer elini yüzüne götürüp seni çok seviyorum Ayişem çok ama çok nolursun iyileş ki yeniden sana sarıla bileyim.
Gerçekten sarılacak mısın? diye yine o masum çocuksu sorusunu sormuştu Ömer saçlarını okşaayrak izin verirsen bi ömür sana sarılırım asla da ayrılmam küçüyüm.
Ayişe'nin yanagında bi damla gömülünce kalbinin ritminden yan tarafda bulunan aparatın farklı sesler çıkmaya başladı.Hiç normal degildi ki hemen hemşire odaya dalarak Ömeri dıaşrı çıkarmıştı fazla heycan olmaz dedi.
Bişeyi yok di mi doktor? bana dogruyu söyleyin.
Yok bişey hemen uyutmamız lazım, bir kaç güne bol bol konuşursunuz.
Ömeri dışarı çıkmıştı kapıda buldugu kalabalıkla şaşakladı.Ayan, Murat, Nejla teyzesi,.hepsi kapıda beklereken topluca sarılmışlardı ,Nejla iyi olucak kuzum endişelenme.Doktorla konuştum bişeyi yokmuş sadece çok kan kaybetmiş oda zamanla düzelecektir.Hem sen Ayişenin küçük müçük olduguna bakma güclü kızdır o.
Geçmiş olsun abi?
Sagol Ayan sagol kardeşim.
Birlikde sandalyeye oturmuşlardı Azercan Nejlaya itafen götür şunu bişeyler yesin dedi ama indaım inad Ömer aşagı inmedi.Öylece kapıda beklemede oturmuştu Ayanın elini tutarak nasılsın dedi teyzem sana iyi bakıyor mu?
Ben iyiyim abi asıl sen anlat, nasıl oldu? o manyak kız ne diye seni suçlu bulmuş.
Boş ver konuşmak hatırlamak bile istemiyorum.Hem sen hamilesin ayakta kalma gidin eve.Hadi teyze gidin.
Saçmalama Ömer burdayız sana destek için geledik ne diye gönderiyorsun.Murat kalbalık yapmana gerek yok geldiz gördüz hadi gidin diye zorla yolamıştı, başnı duvara dayadı.Olanları bi daha gözünün önünden geçirirken silah sesinin patmasıyla tiksinmişti ki gözlerini açtıgında Nuray'ı kucagında bulmuştu.
Silah sesine mi ya çocugun kucagına atlamasından mı tiksinmişti bilemedi ama Günayı Amineyi babasıyla birlikte başında bulunca kaşları çatmıştı.Öyle bakma oğlum Nuray televizyondan duymuş naptıysak durduramadık ,abimi görücem diye tuturdu.
Kuşum sen beni mi özledin demişti çocuk başını gönmdüyü boynundan ayırmadan sımsıkı sarıldı.Tek kelime etmemişti ama kalbini sarmış korkusunu duya biliyordu Ömer.Elini saçlarına daldırıp ben burdayım kuşum sakın korkma olur mu?
Günay da abisine sarılmıştı yanına oturup başını koluna dayayıp, bizi çok korkuttun abi dedi.Televizyonda sunucu konuşurken bi an sende bizi burakıp gideceksin sandım diye yaşları akmasın diye kendini sıkmıştı Ömer kolunu onun da boynuna salarak korkmayın dedi burdayım.
Az sonra kapanan gözleriyle boş bir odaya girmişlerdi Hasret oğlunu yataga uzandırdı.Eli Nurayın elindeydi, çocuk yüzünü abisinin yüzüne yaslayıp Hasretin odadan çıkmasını bekledi.Hadi babam, biraz dinlen harab oldun diye Nuray'a gelirmisin demişti, çocuk daha da sıkı sarıldı.
Burak kalsın baba diye elini saçlarına gezindirince odanın ikisine kalmasından fırsat Nuray küçük elerini abisinin yüzünde gezindirerek, bi an bizi burakıp gideceksin sandım mistır Taun dedi.
Olur mu hiç kuşum bilirsin kahramanlar öyle vefasızlıklar yapmaz.Hem ben sensiz kalamam ki, özlerim seni.
Biliyorum ama birden bire annem, babam bizi burakıp gitiler yaa,.. işte bende o yüzden korktum.Nasıl olsa bu aralar her kes bizi burakıp gidiyor.Ayan ablam bile uzaga gitti.
Yapma kuşum o nasıl söz, Ayan ablan evlendi, kendi evine gitti ama istediyin zaman gelir. Ben de hiç bir zaman sizi burakmicam sana abi sözü.
Gerçekten mi? çocugun gözlerinde bi ışık yakmıştı tekrar yaparak sen bizi hiç burakma abi diye sarılmıştı Ömer çocugu kucagına çekerek yanına uzandırdı.
Saçlarına boynuna kokulu öpücükler kondurarak ,senin abi diyen dilini yerim.Birlikte azacık uzanalım mı?
Çocuk sorusunu boş vermişti, sana abi mi demen hoşuna gidiyor, yoksa Mıst Taun mu?
Burnunu çocugun burnuna sürmüştü sen ne dersen hoşuma gidiyor dedi.Ayrıca aramızda ama seni her kesden çok ama çok seviyorum.
Çocugun yüzü gülümsemişti ardından o kızdan da mı çok?
Hangi kız?
O işte diye dudagını büzmüştü Günay ablam telefonda konuşurken duydum sevgilinmiş.
Sabahdan bu yana ilk kez dudagına gülüş konmuştu Ömer gülüşünü toparayıp evet dedi o kızdan da çok seviyorum ama aramızda demişti çocuk bi havalara girmiş kolarını kolunun altından salarak başını göysüne yasladı.Ve bi süre öylece sesiz kalmıştı bizi burakma diye gözlerini kapattı.
*
Nikita Ademin eşiliginde babasının siyah piramidasına gelmişti kapıdan girmesiyle tanımadık bi kadın karşılaşmıştı.Ve kadını bi kıskanclıkla süzerken bi selam bile vermeden babasının odasına kalktı.
Merhaba bakıyorum artık kadınları hayatına evine bile almakdan çekinmiyorsun.Eskiden hiç olmazsa bunu benim gözüme sokmadan yapardın.
Gel Sara hoş geldin.O dedigine gelince benimle hala dogru konuşmayı ögrenemdin.
Ne yani annemin yerine bi sürtük getirdin diye sana alıkş tutmamı beklemiyordun her halde di mi?
Sara dogru konuş o sürtük degil gayet düzgün bi kadın, diye kadına dönerek bizi yanlız burak emrivakisi yapmıştı, kadın hemen odayı terketti.
Umrumda bile degil, annem senin yüzünden öldü, ondan sonra mutu olmanı asla kabulenmem mümkün degil.
Yine saçmalaıyorsun Sara annen hastaydı kimse yardım edemezd,.
Lafını kesmişti avazı çıktıgı kadar bagırarak, annem hasta felan degildi, annem o gece evimize yagan kurşun yagmurundan öldü.Yılarca bana rüya gördün diye kandırdın ama ben gayet net hatırlıyorum ve bu sana nefret etmem için yetrli sebebimdir.Şimdi ne söyleyeceksen söyle de defolup gideceyim.
Burhan bey baktı kızın gözü dönmüş, eleri titriyor söylediklerine tek kelime etmeden ne işin vardı karakolda dedi.
Sen ne oldugunu eminim biliyorsun niye soruyorsun ki?
Gerçekten hırsız mı vardı? senin iyi olup olmadıgını bilmek için çagırdım kızım.
Nikita alaylı bi gülüş sergilemişti sanki çok umrundayım dedi.
Saçmalama elbet umrundasın.
İyi o zaman rapor veriyorum Burhan Salamoviç her şey yolunda hırsız felen da yok bi yanlış anlaşılma.Beni de sorgulamak için almışlardı.Evden nelerin çalındıgı haktta bir kaç sorudan sonra serbest buraktılar oldu mu?
İyi oldu ama bu böyle olmaz senin evlenmen lazım demişti sözler odaya bomba etkisi yaptı.
Ben evlenecegim ama Azercanla.Hem sorunumuz var babacıgım polisler evden kimligimi bulmuş Azercan da görmüş.Bana Burhan Salamoviçin kızı mısın diye sordu bende inkar etmedim.
Bu yüzden artık tosbaga kabugundan çıkta babam gibi yanımda ol.Hatta senden farklı olarak bizi yakınlaştırmak barıştırmak istiyor.Bizi yemeye davet etti.
Saçmalama Sara bi Oğuzboyların evine yemeye gitmediyimiz kaldı.
Niye yabancısı degilsin ki o evde yegenin var,biz baya baya akrabaymışız.Hem böylece sevgili yegeninin Reyhanı da rahat rahat görmüş olursun.
Dedim ki saçmalama öyle bişey olmayacak.
Asıl senin derdin ne onu anlamıyorum, niye insanlardan hatta benden kaçıyorsun.
Yanlışın var Sara benim senden kaçmak gibi bi derdim yok.
Peki o zaman bunu kanıtla yanımda ol bu benim kızım de, yok yapamaıyorsan tümünden çık hayatımdan.
Hayatına girmemem seni kendimden uzak tutmam ancak senin tehlikesizliyin içindir Sara.Bizi birlikte görürlerse tehlikede olursun.
Hangi tehlikeden bahs edersin? sen nasıl bi adamsın? ne kadar pisliye bulaşmışsın ki bu kadar korkuyorsun.
Sara her kesin düşmanları var ben bu günlere öylesine gelmedim.
Evet ne demek nasıl geldiyini bilmem ama annemin kanı üzerinden geldigin kesindir.Şimdi hayatında bi kere baba olda bana Azercanın sofrasında eşlik et .Hem korkma zehirlemezler onlar bizim gibi pislik degiler harika insanlar diye çıkmıştı.
**
AZERCAN.
Sabah gözlerimizi hastanede açmıştık Çavdarın kafasını omuzumda başımızda da polisleri buldum.Manzara hiç hoşuma gitmemişti silkinerek uyandırmaya çalışmıştım,hemen de gözlerini açmış, teleşla kızıma bişey mi oldu?
Hayır Çavdar omuzuma çökmüşsün kalk artık. Gözlerini ovuşturup polislere baktı.Korkmayın arkadaş biyere kaçtıgım yok kızım daha iyi olsun gideriz diye tuvaletin yolunu tutmuştu polisler de peşinden gitti.
Bende kalkıp Ömeri aramıştım hemşireden hangi odada oldugu öğrenip uyudugu odaya dalınca küçük kız kardeşiyle sarılmış uyuyan bulmuştum.Ses etmeden çıkarak bi Ayişeme bakayım demiştim dokotor kendi beni buldu.
Günaydın.
Günyadın doktor nasıl kuzum iyi mi?
Olucak ama bünyesi zayıf toparlanması için kan lazım.
Tamam ne gerikiyorsa yapalım doktor.
Yapacagız yapmasına ama Ayişenin kan gurupu zor bulunan eminim biliyorsunuz.Hastanede de yok yine siz bi tanıdıklara sorun bakalım demişti Çavdar benimki uyuyor dedi doktor.Kızımla aynı gurupuz.
Doktor yükten kurtulmuş, iyi o zaman sizi hemen odaya alalım demişti Çavdar uzun yılar sonra kızı için bişey yapmanın mutluluguyla doktorun önüne düştü, bende Ayişe"min odasına.Hala uyanmamıştı ki melek gibi uyuyordu.Kurşunun her hangi bi organa fazla zarar vermemesine çok mutluydum ama yine de onu hastane köşelerinde kalmasına canım yanıyordu.O benim dokunulmazımdı ve parmagına diken batsa bile benim kalbım acırdı.
*
Gel Reyhan diye Barhan bey siyah gözlüyünü çıkarmadan iş odasında agırlamıştı oturdugu koltukdan kalkarak küncde koyulan L şekili kolutugu dogruldu.
Birlikde karşılıklı oturmuşlardı Burah beyin meşur kuşburnu çayı önlerinde ki masada hazır oldu.Artık Reyhan da sevmeye başlamıştı ki çaydan bir yudum alarak nasılın Burhan amca dedi.
Laf olsun diye söylemişti ki yaşlı adamın kırışmış yüzünde bulunan hüzünü gözünden kaçmamıştı.
İyiyim kızım seni gördüm daha iyi oldum.Sen nasılsın dükan nasıl işlerin yolunda mı?
Yolunda yolunda Kahraman da çok yardımçı oluyor.Artık taşları iyice benimsemeye başlamış Burhan amca.Çoggu vakit taşlar için depoya kendi gidiyor.
İyi erkek dedigin karısına kol kanat gerendir yoluna taş koyan degil.Sen ondan razımısın?
Tabi ki Burhan amca ben onun için ailemi karşıma aldım, her kesi her şeyi sildim.
Peki degdi mi? Yani söylediyin kadarıyla annen hayatta degilmiş.Çok merak ediyorum annen yaşasaydı yine de o adamın peşinden gidermiydin? anneni burakırmıydın?
Soruları Reyhana tuaf gelmişti ama belli etmeden bilmem dedi.Ben o evde çok yanlızdım.Annem öldükden sonra kimsesiz kaldım.Şimdi böyle bi soruyu aniden sorunca bilemedim.Ama emin oldugum bişey var oda annem asla mutluluguma engel olmazdı ki ben onun tek sevinci huzuruydum.Hem Burhan amca konuyu anneme getirmenize şaşırdım açıkcsı demişti Kahramanın sesi kulaklarına doldu.
Reyhan gelmiyor musun biz maları teslim ettik.
Geliyorum diye sohbeti yarım burakmıştı bardagı masaya burakıp çay için teşekür ederim bende artık kuşburnu tiryakisine dönüşüyorum haberin olsun.
İyi ben sana bizim ormanda yetişen en güzel kuşburu toplatır getirtirim.
Hiç zahmet etme amca pazarda demişti adam olmaz dedi.Pazardakiler eskimiş oluyor ben sana taptazesini getiriirim.Hem arada içmek bünyeni kuvetlendirir diye Reyhanı ugurlamıştı Ademi yan odadan seslendi.
Adam hemen karşında tazimdeydi şu Necefin faturasını kesin diye emrivaki yaptı.
Adem karşında tedirgindi ama sormadan da edememişti.Efendim bu çok dikat çekmez mi? Mustafayla Kenan hala hastanedeler.
Çeksin Adem burak hepsinin içine kurt düşsün.
**
AZERCAN.
Çavdarın kan vermesiyle her şey yoluna girmişti ve doktorun bundan sonra iyileşme süreci olacaktır hastanenei hiç kalabalık yapmayın uyarısına Hasreti çocuklarla birlikte göndermiştim poliste Çavdarı götürdü.Bi tek Ömer tutdugu nöbeti kimseye devr etmek niyetinde degildi ki sunaların gelemsiyle Ayişemi olara teslim edip çıktım.
Önce bi otele ugramıştım Veli bana bi sürü geçmiş olsunlardan sonra yanıma yardımçı olarak genc bir çocuk verdi.Bu Musa herşeye hakimdir Azercan.Ofisde olmadıgın zamanlarda ona güvenip tüm işlerini halede bilirsin.
Tamam Veli sagol ama ben sorumsuz biri degilim Ayişe iyileşsin işimin başında duracagım.
Biliyorum diye sırtımı sıvazlamıştı sanki 40 yıldır birbirimizi tanıyor gibi sırıtmış boşuna seni seçmedik dedi.Hem bu akşam ilk teslimat yapılacaktır haberin olsun.Bunun için de senin bu belgeleri imzalaman lazım.
Taşımacı şirket kimin? ve biz ne taşıyoruz Veli bunları bilmeye hakım var.
Tabi ki Azercan diye çantasından çıkardıgı kagıt yıgnını önüme koyup, burda herşey belgelei yasal olmayan hiç birşey yok rahat ola bilirsin.Bakarsın sonra imzalayıp Musaya teslim edersin gerisini o halledecek.
Bu kadar mı?
Sana kolay olacak demiştim, sen sadece işlerin başında ol yeter.
Tamam diye önümde bulunan dosyaları incelemiştim herşey görünüşte, yani kagıt üzerinde baya yasal görünüyordu.Ama tabi bide bu kagıtların öbrü yüzü vardı ki her şeyi azar azar ögrenmek gerekirdi.
Kapıya yönelen Velye seslenmiştim, benim malları görmem gerek dedim, haldereiz görürsün acelesi yok diye çıkmıştı.
*
O çok kolay işimi yani imzaları atıp çıkmıştım yolumu Nikitanın Ninayla birlikte kaldıkları evden saldım.Onu aniden yakalamk istiyordum ki Ninanın ortadan kaybolması hiç hoşuma gitmiyordu.Üstelik Ninanın o gün söyledikleri gerçekse ki ona inanıyordum başına kötü bişeyler gele bilirdi.
Sonuçta Nikita hiç normal biri degildi.Oturdugu ev bina eviydi ve üçüncü katta dayanıp zili basmıştım kimseden ses yok.Bi daha çaldırmıştım yine ses yok.Mecbur telefon etmiştim az sonra yarıçıplak şekilde kapını yüzüme açtı.
Onunla hiç ama hiç muatap olmak istemiyordum hele bu haldeyken ama el mecbur.Beni kapıda görünce şaşkına dönmüştü çekiştirerek eve soktu.Birlikte salon denen odaya girmiştik ve nerdeyse altı üstüne getirilmiş odada oturmaga yer yoktu.
Gel gel diye hevesle koltukların üzerinde bulunan elbiseleri, eşyaları toparlarken de kusura bakma dedi Nina da yok ortalık karışmış.Ninayla ilgili söyledikleri sanki ani olmuştu ve agzından çıkan kelimelerle ou yakaladım.
Nina nerde?
Söylediklerinden pişmancasına salak salak yüzüme bakınca yardımçı olmuştum.
İşe mi gitti?gerçi akşamüstü gider külübe ama bazen sıkıldıgında gündüzleri de giderdi.
Evet ,. evet işe gitti, bi işi varmış diye geçiştirmişti, emin misin ? dedim.
Evet Azercan niye soruşturuyorsun,sabah işim var dedi kulübe gitti.Hem sen buraya ilk kez geliyorsun, onuda Ninayı mı konuşacagız? ne işersin diye mevzuyu degişmeye çalışmıştı ayaga kalktım.
Ve sakin ama ciddi bi şekilde Nikita dedim Nina nerde?
Nasıl? korkusu yüzüne yansımıştı., ben dünden bu yana kıza ulaşamıyorum .Senin dedigin gibi bu sabah külübede gitmemiş, kısası dün öylenden bu yana yani polisten çıktıkdan sonra kimse Ninayaı ne görmüş, ne konuşmuş.
Yutgunmuştu, sen nerden biliyorsun dedi,
Biliyorum çünki buluşacaktık.Sözlerimi duyunca gözlerini kırpıştırmaya başladı tıpkı Aydın Bayhanovun krizi misal karşımdaydı ki az sonra başka bir boyuta geçmişti gözleri dolmuş, yoksa siz eskisi gibi buluşuyor muydunuz? malum çok güzel bi kadın Nina, her erkek kolay kolay vaz geçemz di mi?
Nikita ne saçmalıyorsun ben evlendigim günden bizim aramızda herşey bitti, o gün, bu gün Ninaya parmagımı bile dokundurmadım anladın mı? Biz başka bişey için buluşacaktık ama kız kayıplara karışmış, bende haliyle endişelendim.Birazda bulamazsam polise kayıp ilanı vermem gerek dediyimde hayırrr diye uzattı ve pat diye Nina gitti dedi.
Gitti mi?
Evet gitti.
Nereye?
Ne bileyeim çekti gitti, bi arkadaşı varmış ne onunla gidecekti.
Tamam da telefonu kapalı o hiç böyle yapmazdı ki.,,
Giderken herşeyi tüm yaşadıgı pislikleri arkasında burakmak istedi o yüzden benim yanımda telefonunu parçaladı ki eski tanıdıklardan kimse rahatsız etmesin.Hatta inanmıyorsan telefon parçaları hala çöp kutusunda mutfakta baka bilirsin.
Soyledikleri mantıklı ola bilirdi ama Nina böyle yapmazdı, bana mutlaka bi haber verirdi.Neyse fazla üzerine gitmeden tamam dedim inandıgımı göstererek.Madem gitmiş yeni hayat kurmak onun da hakkı umarım mutlu olur.
Tabi tabi her kesin hakı mutlu olmak da siz niye buluşacaktınız?
Oda bana kalsın di mi? hadi benim çıkmam lazım.
Ama Azercan diye önümü kesmişti bi kere evime geldin onuda Nina için mi? barı bi kahve içseydik.
Nikita başka zaman Ayişe hastanede gitmem gerek diye elinden kurtulmaya çalışmıştım bi sürü soruyla üstüme geldi.Niye neden? iyi mi?
İyi olucak merak etme her şey yoluna girsin sana yemek sözümü tutacagım.Babanı da alır gelirsin hem bizde tanışmış oluruz mehşur Burhan Salamoviçle diye çıkmıştım.
**
Bahar anneme ugramıştım ve mahalde giden degiklere canım sıkılmış eve döndüm.Nerdeyse hava kararmıştı aklımda bi duş yapıp üzerimi degiştikden sonra hastaniye dönmek vardı.Aklımda bi sürü sorunlarla boşuşurken arabamın durmasıyla hiç hoşnut olmadıgım bi manzara vardı karşımda.
Gülten Hüseyin amcaya minnet duyar gibi teşekür ediyordu.Hayret Gülten çokta sevmezdi bu adamı noldu diye bi sormuştum sebebeini, meyerse adam Ayişeye betçilik yapıyormuş.
Ve başımda bunca dert verken bide onu soruşturmam gerekirdi ki direk evine gittim.Ve bıçagı mezarlıktan buldugum zamandan bu yana onunla ilgili bişeyelr öğrensin diye bilgisayar mühendisi arkadaşımı aramıştım.
Alo Sayyaf nasılsım.
iyi Azer sen?
Valla beni boş verde sana şu adamla temişlikçi ihtiyarla ilgili bişey öğren demiştim,. bildiklerini tek tek anlattı ve bu akşam yüzleşelim bakalım sen kmsin,.Hüseyin efendi.
Tam bu zamanlarda evine gidiyordu ki sokagın tam başında Lara teyzenin kiraye verdigi bi odalı eve yerleşmişti.Yüzünden, halinden tavrindan kötü birine benzemiyordu ama arkadaşımın söyledikleriyle tedirgin olmuştum ve ne yalan söyleyim son zamanlarda yaşadıklarımızdan dolayı her kesten kuşku duyar gibiydim.
Dış kapı kapalıydı hasardan atlayıp içeri geçtim.Ve küçük odasının kapısını cebimdeki bıçak yardımıyla açıp odaya girdim.Karanlıktı ve odanı aydınlatmak amaclı telefonumun ışıgını açmıştım odaya nazar ettim.
Küçük bi odaydı ve fazla bişey yoktu.Bi yatak, bi masa, iki tabera ve duvara elbise asmak için vurulmuş bi sürü mıh.
Telefonun ışıgını azaltmıştım taberaya oturdum ve küçük masada mezarlıkta bulunan bıçak gözüme ilişti.Bi eskimiş vazoda elmalarla birlikte öylece duruyordu.Alıp kendime bi tane elma soymaya başlamıştım dışardan ses geldi, az sonra da kapı açılmıştı sanki beni gördügünde hiç ama hiç şaşırmadı.
Misafir karşılar gibi hoş geldin Azercan demişti, istifimi bozmadan gel dedim Hüseyin efendi gel bakalım hoş mu gelmişim yoksaaa,...Hem tuaf bi adamsın, hiç evine hırsız gibi giren birine hoş geldin diyeni görmemiştim.
Elindeki poşetleri bi kenara burakıp tam karşıma geçdi.Taberaya oturup derin bi nefes almıştı soydugum elmadan bi dilim uzattım ama almadı.
Yok ben elma sevmem oları da Zühre kızım vermişti demsiyle canımda bi karıncalanma oldu.Adamı süzmüştüm ve rahatlıgı beni gıcık etti.Bıçagı gösterip bu senin mi?
Zühre sana geri verdiginde benim degil demişsin de,.,.
Kafasını dikleştirmişti benim dedi hiç çekinmeden ve o sevmediyi elmadan bi dilim alıp dişlerinin arasında ezmişti,niye evime hırsız gibi girmişsin onu anlat dedi derdin ne?
Derdim çok onu karıştırmayalım şuan konumuz sensin.
Sorun neydi?
Yemin ederim ben şunu şuracıkta kendi bıçagıyla küçük parçalara ayıracagım ne bu rahatlık,. bak ihtiyar başımda o kadar dert var ki bide bu yaşında biriyle uraşmak gerçekten istemiyorum o yüzden sana adam gibi açık olacagım.
Kimsin sen?
Kendine bi sgara yakmıştı banada teklifde bulundu.
İstemiyorum konuş,.
Çok mu rahatsız ettim seni?
Bak hz Hamzanın bi sözü vardır: Gözümün gördüyü hiç bişeyden korkmam.
Bende kim olursa olsun tanıdıgım birinden asla çekinmem, o adam ne kadar güçlü olsada, zerre kadar korku olmaz içimde ama bilinmezlikten nefret ederim.Hele hele o gizem evimin, ailemin karımın etrafında dönüyorsa,. üzerine ölülerin bile mezarına sarmışsa o zaman işlerin boyutu degişiyor.Sen Hüseyin Sarabov taa Çeçenistandan buralara ne diye gelmişsin? Hemde benim mahaleme, benim burnumun dibine. Her halde sokak süpürmek hayalimdi, bu yüzden kaleye geldim demeyeceksin.
Benim kötü bi niyetim yok demişti elimi kaldırdım.Bak benim zamanım yok yegenim hastanede üzerimi degiştirmek amaclı geldim.Şimdi zamanımı çalma da anlat bakalım kimsin? Zaten anlatmasan bile bulacagım ama senin şu aileme olan yakınlıgın hoşuma gitmiyor.Yaşına başına hürmet ediyorum ve üzerine ahlaklı bi adama benziyorsun ki o yüzden bu kadar kibarım yoksa bu bıçak benim elimde çok acımasız oluyor.
Gülümsemişti bitmiş sgarasını söndürüp, sen iyi bi adamsın dedi.Ailen için endişelenmekte de haklısın ama ben gerçekten sana bu kadar rahatsızlık vereçek bi durum yaratıysam özür dilerim.
Hüseyin,.
Lafımın arkasını getirmeme izin vermemişti Zühre Gülten benim yegenim dedi damdan düşer gibi.
Kulaklarıma inananamamıştım, bi daha sordum.Yegen mi?
Evet niye şaşırdın ki?
Ama bu nasıl olur, oların fazla kimseleri yoktu.
Ben Zührenin Gültenin amcasıyım, senin dediyin gibi Çeçenistandan taa buraya sokak süpürmeye gelmedim Yamanın emanetlerini görmeye geldim.
Yamanla kardeşsiniz,.!?
Evet sizin Yaman bildiginiz benim abim.
Bi dakka kafam karıştı, Yamanın burda siz orda,.,
Her şeyi konuşacagım ki ben akrabalarımı görüp geri dönecektim ama olara mıknatıs gibi yapışp kaldım.Hem Gültenin başına gelenleri öğrendikten sonra onları yanlız burakmak istemedim.Olar benim tek kan bagım olan insanlar Azercan, sana bu kadar rahatsızlık verdiysem affola ama ben asla olara zarar vermem aksine korurum kolarım.
Yok estafurla ne özürü ama keşke en başında söyleseydiniz.Her ikisi çok sevinirlerdi, hele Zühre size çok baglanmış.
Bilmiyorum açıkcası yıllar sonra ortaya çıkmak kolay degil, hemde bizim hayatımız da her kesin kucak açacagı türden degil.
Sakıncası yoksa anlatırmısınız? yani şimdiye kadar niye gelmiyordunuz, nerdeydiniz?
Mahusta.
Bu biraz iyi olmamıştı ama yapacak bişey yok.Peki neden girdiniz?
En başından anlatayım mı?
Lütfen.
Biz güzel bi aliyedik anam babam, abim ben.Hasavyürtta yaşıyorduk, fakir ama sakin huzurlu bi aliemiz vardı.Hiç uzatmayacagım seninde zamanın kısıtlı zaten.
Yok ben dinlerim.
Bi gün ben evde yoktum çocuklarla oynamaya gitmiştim ki yaşım her halde 7 felan olurdu.Abim benden iki yaş büyükdü.O gün pazardı ve evde ders çalışcagı için benimle oyuna çıkmamıştı.Sonra babam en yakın arkadaşıyla eve gemiş ve birlikte sofraya oturmuşlar yemişler içki içmişler.Akşama dogru olardı hava kararmıştı ki oyun oynadıgımız Kerimin annesi gec dedi gel bizde kal ben annene haber veririm.
Ben çocuktum gittim o gece Kerimlerde kaldım.Ve sabahı bi vahşete uyanmıştım.Babamla arkadaşı arasında kavga çıkmış, adam babamı bıçaklayarak öldürmüş, şahit olmasın diye de annemle abimi eve klitleyip evi yakmış.
Zavvalı annem abimi evin camında bulunan demir çubuklarının arasından dışarı atmayı başarmış ama kendi içeride kalarak hayatını itirmiş.Tüm bu vahşetler de Yanamın gözü önünde olmuş ki biz gitdiyimizde polisler, itfaye vardı.ve o kalabalıgın içinde abim öylece sesiz topragın üzerinde oturuyordu.
Peki babanı öldüren ona noldu?
O kaçmıştı kimse yakalayamadı.Bizde perişan olduk.Beni Kerimin ailesi baktı büyüttü ama Yaman o günden sonra bambaşka birine dönüştü.Kimseyle konuşmadı, gülmedi, bana yaklaşmadı.Bi süre hastaniye kaldırdılar ama hiç bişeyin faydası olmadı ki iki sene sonra zaten kayıplara karıştı.Ondan sonra da kimse ondan bi haber almadı.Açıkcası ben öldü sanmıştım ama meyerse Mahaçkaleye gelmiş ve başına çok kötü şeyler gelmiş sonra da evlendiyi kızın yani Zührenin babası yanına almış.Sanırım Abduloğlu soyismini de o vermiş.
Dogru Yamanın kimsesiz oldugunu, Zührenin dedesi büyütüyünü ve kızıyla evlendirip herşeyini ona buraktıgını bizde biliyoruz. Ama merak ettiyim sen nasıl buldun? hemde yılar sonra.
Ben gerçekleri biliyordum, bu yüzden ancak kafamda bizi hayattan koparan o köeyin cezasını vermek için yaşadım.Ve askerden dödügümde polis işi çoktan kapatmış adam da ortalıkta geziyordu.Sonra her şeyi pilanladım ve harabeliye dönmüş evimize götürerek küçük parçalara ayırdım, sonra da polise teslim oldum.Kasden, pilanlama adam öldürme,. 28 sene verdiler.
Çıkalı çok olmdı ve bi gün banka beni çagırmış adıma para yatrıldıgını söyleynce içimde bi umutla aklıma gelen anca Yaman olmuştu ki benim kimsem yok.Kim beni düşünüp adıma para hesabı açar ki?
O yüzden araştırmaya baladım.Uzun bi uraş olmuştu ama ben ona gec kaldım.Sizi buldugumda Yaman hayattan göçeli üç ay olmuştu.Çok kötü olmuştum hiç biyere sıgamıyordum.Sonra içmeye başladım ama bi gün rüyama geldi.Bana eskisi gibi hiç bişey demeden öylece bakıp, çekip gitmişti.
O günden sonra yerimde duramadım, bişey yapmam lazımdı bende buraya gelemeye karar verdim.Bilmiyorum belki benden bişeyler istemişti diye düşündüm ve bura geldiyimde Gültenin başına gelenleri duyunca burda kalmaya karar verdim.Olar benim canlarım Azercan ben olara zarar vermem için rahat olsun.
Hem Zühre babasından çok yaralı.Bi keresinde ona babalık etmediyinden, buz kadar soguk oldugundan bahs etmişti.
Zühre mi? şaşarmıştım o kimseye pek içini açmaz da,.
Tesadüfen oldu hem kan çekiyor oğlum, biz gerek amca yegen olduk.Ayrıca ona bi gün herşeyi anlatmak isterim.Yaman öyle buz gibi biri degildi, yaşadıklarıyla piskolojisi bozuldu bambaşka birine dönüştü.Hele ben onun evlendigini öğrendigimde inanamamıştım.O öyle bi insanlardan kaçıyordu ki, kimseyi sevmeyi burak yakınına bile yaklaştırmıyordu.Sanki severse kötü şeyler olur korkusunu hiç bi zaman içinden atamamıştı.
Evet gerçekten öyleydi ve şimdi Yamanı anlamaya çalışmıştım ki adamın yaşadıklarını bilmeden günahını almışız.Bak Hüseyin amca gerçekleri Zühre"nin de, Gültenin de bilmeye hakkı var ama şimdi degil.İstersen Gültenle konuş ama Zühre hamile ve çok hasas.
Merak etme biliyorum kimseye de bişey demeye niyetim yok.
Olsun Hüseyin amca olsun, olar senin ailen.Hem Zühre babasının neden buz kadar soguk oldugunu ögrenirse onu daha iyi anlar, suçlamaktan vaz geçer, daha az incinir.Zaten az kaldı doguma bebek dogsun ikimiz birlikte söyleriz.Eminim Zühre çok sevinecektir, sizi zaten benimsemiş ,bide özbeöz amcası oldugunu öğrenince dünyalar onun olacaktır.
Bak Azercan benim olara vermeye şu canımdan başka bişeyim yok ama, oların yanında olmak istiyorum.Bu yüzden yanyörelerinde olmamdan rahatsız olma lütfen.
Hayır Hüseyin amca manyakmıyım niye rahatsız olucam.Ayrıca madem yegenlerin, burda kalman dogru degil ya bizim eve gel, yada abinin evine.
Şimdi degil oğlim belki daha sonra.Hele bi bebek gelsin, ben Zühreyle konuşum onun içindeki kalbindeki yükü alıp dışarı atayım sonra bakarız.
Tamam anlaşdık o zaman diye kalkmıştım bize gidelim diye ısrar ettim.
Yok ben rahatsızlık vermeyim.
Ne rahatsızlıgı Zühre seni görünce çok mutu oluyor hem güzel şeyler pişirmiş şimdi hadi birlikte yemek yeyelim diye eve götürmüştüm.
**
Cavdar"ı polisler götürmüştü ısrarla beni Cihangir Karacayla buluşturun diye tutdurdu.Kimse onu dinleyecek durumda degildi ama emniyet kapısından girdiginde müdür zaten onu kahvesiyle birlikte karşılamıştı gel dedi bu sefer elimden kurtulamazsın.
Birlikte odasına götürmüştü elerlinden kelebçenin açın emrivakisi yaptı.Komser işini bitirince dışarı çıkmıştı, müdür koltuguna yaylanarak, uzun vadali buz duvarların arkadaşı olucaksın biliyorsun di mi? dedi.
Biliyorum müdür hiçte umrumda degil diye dinlenme ihtimaliyle işaret yapıp masadan kalemi almıştı konuşmasını kesmeden bir kagta yazılar yazmaya başladı.Ve hiç susmadan sizden bişey isteye bilir miyim müdürüm?
Ben senin müdürün degilm Topal ama iste bakalım.Nasıl olsa ölüme giden adama bile son isteyi sorulur.
Beni Necef Bayhanovla ayı koguşa gönder onunla görecek hesabımız var.
Hemen mi ölmek istiyorsun Çavdar?
Hemen niye müdür ölmek sırayla degil miydi?
Zevzekleme Çavdar ben problem isteiyorum.
Lütfen Cihangir bey Allah aşkına bu son isteyim demişti, müdür ben öyle bir saçmalıgı yapamam dedi ve Çavdarın karşısına koydugu kagtı almış, okuduklarından memun olmuş ben yapamam ama belki cezaevi müdürü yapar diye bi göz kırpıp komsere seslenmişti götürün şunu dedi.