KIVIRCIK | Tamamlandı

By zahidewys

2.1M 116K 39.6K

Acıları henüz çok yeniydi. Asla eskimezdi ki zaten. Hep yenileri açılırdı yerine. Bir anda her şeyin boşa old... More

•GİRİŞ
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44. BÖLÜM| Final
Kıvırcık | playlist

11. BÖLÜM

50.3K 2.6K 817
By zahidewys

Lan!

"Bülbül ne amk!" diyen Berkay kesinlikle haklıydı.

"Peh,siz ne anlarsınız be!"

Daha sonra bir kırtasiyeden içeri girmiştik. Öyle büyük bir yer değildi. Tek tük insan vardı. Hafifte loş bir ışık...

Bir kaç defter,kalem aldıktan sonra ,aklıma gelen şey ile durdum.

Buraya geldiğimden beri çizim yapmıyordum. Kimsenin haberi yoktu çizim yaptığımdan.

Oysa ki ben,beni tanımayan insanları bile çizerdim.

Her hatırayı günlüklerime yazarak değil ,çizerek anlatırdım.

Geldiğimiz kırtasiye gerçekten çok hoştu.

Diğerlerinin yanından ayrılarak,çizim malzemeleri olan yere gittim.

Biraz ,suluboya ve çizim kalemi aldıktan sonra çizim defterleri olan yere gittim.
Siyah,telsiz olan defter oldukça güzeldi.
Yanım da getirdiğim para yetiyordu. Defteri elime alıp sayfalarını karıştırdım. O defter sayfası kokusunu içime çektim. Suluboya yapmayı çok sevdiğim halde,suluboya defteri kullanmazdım. Sayfaların kırışması çok hoşuma giderdi. Düz sayfaları olan defterin,kırışık sayfaları olması ,anılarımın olduğunu gösterirdi.
Anılarımın beni de o sayfalar gibi,hem yıpratıp,hem de renklendirdiğini düşünürdüm.

Yanımdan bir kadın sesi geldiğinde oraya doğru çevirdim,bakışlarımı.

"Merhaba güzel kızım.Çizim yapmayı seviyorsun anlaşılan."

"Evet, efendim. Siz de çizim yapıyorsunuz galiba?"

Dediğimde yüzünde acı bir tebessüm oluştu. Üzerinde kahverengi bir ceket vardı.Tahminimce 50'li yaşlardaydı. Fakat buna rağmen çok şıktı.Bembeyaz saçları onu daha da güzel yapıyordu.Hafif kiloluydu. Yeşil gözleri ise sanki bir genç gibi pırıl pırıldı.

Onu süzmeyi,sözleri ile kestim.

"Ben müzikle uğraşıyorum kızım.Ama rahmetli eşim pek severdi."

"Başınız sağolsun efendim.Ben.. bilmiyordum,kusura bakmayın.Size de acınızı tazelettim."

"Ne kusuru yavrum. Bana efendim deme hem. Sevgi anne derler bana."

Aklıma kırtasiyenin adı geldi.

Sevgi kırtasiye

Bu mağazanın sahibi miydi yoksa bu kadın?

Bir süre sonra ,Ceylan diye sesleri duymamla karşımda ki kadına baktım.

"Şey ,Sevgi anne arkadaşlarım beni çağırıyorda,benim gitmem lazım."

"Tabii ki kızım.Her zaman beklerim seni buraya. Buradayım ben her zaman. Senin gibi ince ruhlu sanatseverler pek kalmadı artık.Mutlaka gel güzel kızım."

"Mutlaka gelirim Sevgi anne. Ben Ceylan bu arada. Artık gideyim ben sağlıcakla kalın."

Diyerek bizimkilerin yanına gitmiştim.

"Neredesin benim bülbülüm?" diyerek ,garip hareketler yapan Gökay'ı beklemiyordum.

"Buradayım Gökay abartma."

"Abla neredesin sen ya,hem elinde ki ne?

"Çizim defterlerine baktım.Buraya geldiğimden beri yapamadım hiç bir şey."

"Oha! hep çizim yapan bir arkadaşım olsun isterdim."

"Ulan, Buğra ağabey var ya!" Demişti Kaner ,Gökay'a cevap olarak.Bahsettiği diğer ağabeyleriydi galiba. Onları hâlâ kabullenmemiştim.
Hem onlar beni kabul etmişti sanki!

"Adı üstünde Buğra ağabey! Adam benden kaç yaş büyük lan.Ne diyeyim,yanına gidip beni çiz mi?"

"Bak bu konuda ikizime katılıyorum."

"Neyse lan! hadi artık eve gidelim. Yarın okul başlıyor zaten." diyen Can ile kasaya doğru ilerlemeye başlamıştık.

Kasada Sevgi anne vardı.

Bana baktıktan sonra gülümsedi.

"Ceylan,sen bizim gençlerle tanışıyor musun bakayım?"

Sevgi teyze anlaşılan tanıyordu Ege'leri.

"Sevgi anneciğim,siz bizim Ceylan'la ne zaman tanıştınız acep?"

"Daha yeni tanıştık oğlum da,siz yanınıza kız almazdınız, hayırdır?"

"Sevgi anne, Ceylan benim ablam olur." diyen Ege ile Sevgi annenin kaşları havaya kalktı.

"İyi de bu kız hiç sizin anlattığınız gibi değil?"

"Oralar biraz karışık Sevgi anne. Sonra konuşuruz."

Diyen Kaner ile aldığımız şeyleri kasaya bıraktık.

Ben cebimden 200 TL'yi çıkartıp verecekken, benden önce davranıp Kaner vermişti parasını.

Pekte umurumda değildi. Bu yüzden bir şey demedim ve kırtasiyeden çıktık.

Arabaya bindikten sonra, tek tek Gökay'ları eve bırakmıştık. Bir arabada sadece ben, Kaner, Can ve Ege vardı. Diğer araba Kutay'larındı zaten.

Benden büyüklerdi aslında,ne kadar isimleriyle seslenmek istemesem de ağabey diyemezdim,daha yeni tanıştığım kişilere.

Araba durduktan sonra eve girmiştik.

Kendimi odama attıktan sonra,elimi yüzümü yıkadım.Pijamalarımı giydikten sonra saate baktım.

18.35

Akşam yemeğini yemek için aşağıya indim. Annem beni görünce gülümsedi.

Ben de ona gülümseyip sofra başına geçtim.Yemeklerimizi yedikten sonra odama çıktım.

Ve defterimi alarak ,çizmeye başladım. Fakat önce güzel bir şarkı açmalıydım.

Bekir Karahan- ressamın şarkısı

Kulağıma gelen müzik ile gülümseyip çizmeye başladım.

Suluboya yapmak istiyordum ,fakat Ege'yi çizmek istemiştim.

İnstagrama girip Ege'nin hesabını aramaya başladım.

Bir süredir instagrama girmiyordum. Takipçi sayım oldukça artmıştı.
Fakat bununla pek ilgilenmedim. Bizimkilerden gelen istekleri kabul ettikten sonra Ege'nin hesabına girip,onu çizecektim ki Ege'nin biosuna çarptı gözüm.

Doğum günü bir hafta önce görünüyordu. Ona bir doğum günü hediyesi olabilirdi,çizimim.

Güzel bir fotoğraf seçtikten sonra çizmeye başladım.

(Çizimin de böyle olduğu düşünün,şuan Ceylan'ı kıskanıyorum.)

Üç saat sonra derin bir nefes alıp, kızarmış gözlerimi ovdum.

Saat 20:17

Beni uğraştırmıştı ama pek takmadım. Sonuçta bunca yıl sonra, her şeye rağmen kabul etmişti beni Ege.

Çizimi elime aldım. Duvarda ki tablolardan birinin çerçevesini alıp, çizimimi içine koydum.

Hediye paketim yoktu. Bu yüzden olduğu gibi bıraktım. Aşağıdan sesler geliyordu. Önce Ege'nin odasına girdim,fakat odasında yoktu.

Daha sonra aşağıya doğru indim.

"Egee!" diyerek aşağıya doğru koşarak iniyordum ki.

Herkesin bakışları bana doğru döndü.

Üç adam babama doğru bağırıyordu. Fakat benim sesimle bana doğru dönmüştü.

Ege'ye baktığımda gözleri kızarmış görünüyordu.

Bir anda yanıma geldi ve beni itti.

"Senin yüzünden! yine tokat attı babam ağabeyime!"

Bağırarak bana söylediği sözler ile kalbimin kırılma sesi duyulmuyordu belkide.

Fakat elimden düşen çizimin, yere düşüp kırılma sesi, odayı inletmişti.

Herkes yerde ki çizime bakarken, Ege sanki yaptığını yeni farkederken bana doğru dönmüştü.

"A-abla"

"Geçmiş doğum günün kutlu olsun Ege."

~Anılar yıpratır~






Sınır 90 oy 200 yorum

Ayh o son neydi öyle!

Bölüm nasıldı?

Biraz geç geldi bölüm.Ama elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım bölümü.

Ah Ceylan,benim kıvırcık kızım.

Normalde güzel bir son yazacaktım ama içimden böyle bitirmek geldi bölümü, çünkü neden olmasın?

Kara için bir okuyucum harika bir karakter önerdi;





Solda ki kdkeckalxekcoakxoelclalsldlel

Ya artık aklımda Kara karakteri hep böyle kalacak aq vjkdlxkskcoskcjekcos

Çok yakışıklı he ne dersiniz?

Düştünüz di mi?


Continue Reading

You'll Also Like

67.6K 4.3K 19
" o zaman bu konuşma her şeyin başlangıcı olacak" dedi ardından gülümseyerek devam etti. "Biz bir aile olacağız. Ve her şey düzene girecek her şeyi e...
582K 24.9K 57
Asena dişi kurt demek . Bağımsız , güçlü ve lider olan demek . Peki Asena kızılarslan ? O masumulara göre bir kurtarıcı her türlü askerin gibi . Düşm...
2.1M 160K 192
Anka, 21 yaşında abisiyle küçük dünyasında yaşayan bir kızdır. Abisinin eski defterini büyük çabalarla yakmasıyla hayatında yeni bir sayfa açılmıştır...
814K 36.9K 28
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...