deniz kızı ile sarhoşlar masa...

Par mysaddnestear

268K 10.3K 12.9K

[tamamlandı] "Ne yapmamı istiyorsun Domenic, sana abi dememi falan mı? Cidden bunu mu istiyorsun benden?!" "E... Plus

1| BAŞLANGIÇ
2| SARHOŞ
3| YAKINLAŞMA
4| TEHDİT
5| YAKALANMA
6| İTİRAFLAR
7| GECE
8| BAR
9| SOHBET
10| AİLE
11| DENİZ
12| OKUL
13| YÜZLEŞME
14| KIRIKLIK
15|TERAS
16| ANLAŞMA
17| ŞARKI
18| BEBEK
19| KONUŞMA
20| TERCİH
21| SORGU
22| KARŞILAŞMA
23| HİSLER
24| ÇİÇEK
25| KARAR
26| KUTLAMA
27| HASTA
28| YEMEK
29| ANI
30| ÖFKE
31| KISKANÇLIK
32| GÖRÜŞME
33| KARAR
34| ENDİŞE
35| HEYECAN
36| YENİ YIL
37| KAVGA
38| İHALE
39| PARILTI
40| SÜRPRİZ
41| ŞAŞKINLIK
42| HİZMET
43| SONUÇ
44| HAMİLE
46| TEKLİF
47| FİNAL

45| İLGİ

3.8K 158 263
Par mysaddnestear

"Neden, Nina? Neden senden öyle bir şey isteyeceğimi düşündün? O kadar mı kötüyüm gözünde?"

Art arda sorduğu sorular karşısında hiçbir şey söyleyemeyip kafamı yere eğmekle yetinmiştim. Bakışlarımla elimden gelen tek şeyi yapıp ayağımdaki ayakkabıları izliyor, dikkatimi dağıtmaya çalışıyordum.

Ortamdaki derin sessizlik beni iyice gererken "İstemediğini k-kesin bir dille b-belirtmiştin," dedim kısık çıkan sesimle. Nefeslerimi kontrol etmekte zorlanıyor ve bu yüzden de kekeliyordum. O ise öylece beni izliyordu. Bunu üzerimde hissettiğim yoğun bakışlarından anlayabiliyordum.

Daha birkaç saat önce havaalanındayken onun her şeyi öğrendiğinin farkına varmıştım. Öğrenmesi beni biraz korkutmuş, biraz da sevindirmişti. Lakin şu anki bana bomboş bakan yüz ifadesi her şeyi yeterince belli ediyordu.

İstemiyordu işte bebeğimi!

Ben de her zamanki gibi kendi kendime ümitlenmekle kalmıştım. Beni almaya gelmeden önce kurduğu cümleler bizi önemsediğini düşünmeme neden olmuştu. Şimdi büyük bir yanılgı olduğunu anlıyordum.

Yol boyunca benimle hiçbir şekilde muhatap olmayıp göz teması dahi kurmamasından tahmin etmem gerekiyordu. Sadece bu durumla nasıl başa çıkabileceğimizi düşünüyor olmalıydı.

Ona kolaylık çıkarıp gitmeyi tercih etmiştim. O ise yine yapacağını yapmış ve işime burnunu sokmuştu. Bundan sonra sonuçlarına da kendisi katlanacaktı.

Derin bir nefes alıp yaslandığı duvardan ayrıldı. Bulunduğu yerden hareketlenmesiyle bakışlarımı ona çevirirken ne yapacağını anlamak amacıyla onu izlemeye başladım.

Hemen ilerisindeki masada duran içki şişesine uzanıp yanı başındaki bardağa doldurdu. Benim karşımdaki koltuklara yerleştiğinde o da aynı benim yaptığım gibi gözlerini üzerime dikmişti. Ben gözlerimi kaçırıp yerimde rahatsızlıkla kıpırdanmama rağmen de devam ediyordu beni izlemeye.

Biraz daha bu şekilde kalırsak kalbim bunu kaldıramayacak, bayılacaktım neredeyse. O yüzden sahte bir öksürük sesi çıkarıp dikkatini üzerime çektikten sonra konuştum.

"Hamile olduğumu öğrendiğinde dünyaların başına yıkıldı, değil mi?"

Yüzünde anlam veremediğim bir tebessüm yer edinirken kafasını iki yana salladı. Gözlerimin içine baka baka "Aksine çok mutlu oldum," dedi. Kabul etmek istemezcesine sinirli bakışlarımı yüzüne çevirdim. Beni kandırıyordu.

"Yalancı! Seni istemediğin bir sorumluluğun altına soktuğum için bana kızgınsın."

"Evet sana kızgınım, ama hamile olduğun için değil. Beni bu sebeple terk edip gitmeyi düşündüğün için!"

"Ben k-korktu-"

Anında böldü lafımı.

"Ya ondan hiç haberim olmasaydı Nina? Sırf sen kendi başına gereksiz bir korkuya kapıldığın için bir bebeğimiz olacağını öğrenemeseydim? O zaman ne olacaktı, birkaç yıl sonra kucağında benim bebeğimle karşıma mı çıkacaktın?"

Kafamı hızla sağa sola salladım. Kendime daha fazla engel olamayıp ellerimle yüzümü kapattım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Üzerine bir de hamile olduğum eklendiğinde şu ana kadar nasıl kendimi tuttuğumu anlayamıyordum.

Önce cam sehpaya bırakılan bardağın çıkardığı yüksek sesi işittim. Sonra da adım seslerini. Böylelikle de yanıma geldiğini anlamıştım.

Bileklerimin üzerinde hissettiğim elleriyle yanılmadığımı fark ettim. Yavaşça ellerimi yüzümden çekmeme sebep olurken "Özür dilerim. Seni üzmek istememiştim ama sen de beni anlamaya çalış," diye mırıldandı. Bana sinirli kalmaya kıyamıyordu işte, biliyordum.

Gözlerimden akmakta olan yaşları sildikten sonra önüme gelen saçlarımı kulaklarımın arkasına yerleştirdi. Ben öylece ona bakarken yüzünde geniş bir gülümseme yer edinmişti.

Az önce sinirden köpüren adamın ne olup da gülümsediğine anlam veremiyordum. Uzanıp alnıma ufak bir öpücük kondurdu. Ardından bir elini karnıma yerleştirip "Anne olacaksın," dedi inanamazmış gibi fısıltıyla konuşup.

Sesindeki heyecan beni şaşırtmıştı. Öyle ki yüzüne mal mal bakmama engel olamıyordum. O ise hiç umursamadan oturduğu koltukta yavaşça uzandı. Kafasını kucağıma bıraktığında ellerim istemsizce saçlarına ulaşmış, usulca okşamaya başlamıştım.

Koltukta yan dönüp yüzünü karnıma yasladığında yüzümde geniş bir gülümseme yer edindi. Lakin söyledikleriyle birlikte tekrardan eski hâlini almışlardı.

"Yaşın henüz çok erken. Bebek için doğru zaman olduğundan emin misin?"

Anında lafı yapıştırdım.

"Kırk yaşına gelmiş, işkolik, hiçbir şeyi beğenmeyen, düzen manyağı bir bunağa çocuk doğurmak istemezdim."

Kafasını aniden çevirip gözlerini gözlerime sabitlediğinde yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim. Nick gözlerini devirirken "Ben de senin çocuğuna kalmıştım zaten," diye mırıldanıp geri eski pozisyonunu almıştı.

Sinirle parmaklarımın arasındaki saçlarını çekiştirdim. Tepkime kahkaha attığında sessiz kalmayıp "Tabii ki benim çocuğuma kaldın!" diye bu saçma konuyu sonlandırdım.

Üzerimdeki kazağı hafifçe yukarı sıyırdığını hissettiğimde saçlarının arasında gezinen parmaklarım duraksadı. Elini açıkta kalan karnıma yerleştirdi ve "Burada ikimizden bir parça olduğunu bilmek... çok garip," diye duygularını ifade etti. Ben öylece onu izlerken devam etti konuşmasına.

"Kendine hiç dikkat etmiyorsun. Bundan sonra seninle yakından ilgilenmem gerek."

Hayretle "Ben mi kendime dikkat etmiyormuşum?" diye sordum ama aklıma gelen şeyle gözlerimi kaçırmama engel olamamıştım. Merdivenlerden düşüşüme laf ediyordu, haklıydı da. Neyse ki karnıma ciddi bir darbe almamıştım ve varlığından bile haberdar olmazken onu korumayı başarmıştım.

"Annenler biliyor mu?"

Bir anda sorduğu soruyla omuzlarım düştü. Kafamı olumsuzca salladım. Onlara bunun haberini nasıl vereceğimi bilmiyordum. Nick'in ailesi açısından bir sorun yoktu. Nasıl olsa annesi onun evlilik yaşının gelip de geçtiğini düşünüyordu. Bu habere de fazlasıyla sevineceği aşikardı.

Lakin kendi ailem açısından işlerin bu yönde gelişeceğinden şüpheliydim. Henüz evli bile değildik. Benimle evlenmek istediğini biliyor olmama rağmen bebek yüzünden her şeyin alelacele olmasını istemiyordum. Üstelik üniversiteye başlayacaktım.

Zamansız gelen bebeğimiz ikimizin de tüm planlarını değiştirmişti. Yine de onu deli gibi istiyordum. Eğer her şeyin bu yönde olacağını daha önceden bilsem yine kabul ederdim. Çünkü anne olmak hep istediğim bir şeydi. Sadece biraz erken olmuştu ama onunla birlikte üstesinden gelebileceğimizden emindim.

"Bundan sonra ne olacak?"

Korkuyla sorduğum soru karşısında bir süre sessiz kaldı. Hâlâ daha karnımın üzerinde olan ellerini yavaşça çekip yattığı yerden doğruldu. Koltukta oturur pozisyona geçerken kolunu belime yerleştirip beni kendisine çekmişti. Düşünmek için zaman kazanıyordu.

"Önce ailelere haber vereceğiz."

"Sonra?"

"Eğer istersen buraya taşınırsın. İstemezsen de başka ev bakarız."

Gülümseyip kafamı omzuna yasladım ve "İç karartıcı mobilyalarını değiştirirsek burası gayet güzel," dedim bakışlarımı salondaki koyu renkli eşyalarda gezdirirken. Daha şimdiden nereye ne koyacağımı düşünmeye başlamıştım.

Aklıma gelen asıl önemli şeyi sormak amacıyla yerimde rahatsızca kıpırdandım. Derin bir nefes alıp "Peki ya okulum?" diye sessizce sorduğumda bir süre ikimiz de düşüncelere daldık.

"Gitmek istiyor musun?"

Onun okulumu önemsediğinin farkındaydım. Hatta benden çok ilgileniyordu okula gidip gitmememle. Ne yapacağıma karar veremiyordum ama karnım şiş bir şekilde tanımadığım bir sürü insanın arasında üniversiteye gideceğimi düşünmek dahi beni geriyordu. Bu yüzden sorusuna karşılık kafamı hızla sağa sola salladım.

"O zaman eve özel öğretmen ayarlarız. Seni çok yormayacak şekilde ders alırsın. Doğuma birkaç ay kala ara verip doğumdan sonra devam edersin derslerine."

Söylediklerine gözlerimi devirirken "Şu an tek umursayacağımız şey gerçekten derslerim mi?" diye homurdandım. Ondan da cevap gecikmemişti.

"Kendi ayaklarının üzerinde durmanı sağlıyorum, Nina. Yok öyle bana güvenip yan gelip yatmak. Seni eve mahkûm bırakıp gün boyu çocuğumuzla ilgilenmeye zorlayacak değilim. Gerekirse sen okulun bittikten sonra çalışmaya başlarsın, çocuğumuza da ben bakarım."

Ben bu adama daha ne kadar aşık olacaktım?

Yüzümdeki gülümsemeyle ona iyice sokuldum. Her ne kadar korksam da yanımda o olduktan sonra her şeye daha kolay göğüs gereceğime inanıyordum.

Bir süre salondaki koltuklarda o şekilde kaldık. İkimizden de ses çıkmazken ben çoktan onun nasıl bir baba olacağına dair düşüncelere dalmıştım. Sessizliği bozana dek de devam etmiştim bu hayale.

"Bu hafta içersinde doktora da gitmemiz gerekiyor, Nina."

"Gideriz. Şimdilik bunları düşünmeyi erteliyorum. Çok yorgunum."

"O zaman sana sıcak bir duş aldıralım, yorgunluğunu atalım."

"Ben direkt uyumak istiyorum belki? Karnımda bebeğinizi taşıyor olmam bana istediğiniz her şeyi yaptırabileceğinizi göstermiyor Nick Bey."

Oturduğu yerden ayaklanıp yüzündeki ciddi ifadeyle bana bakarken "Öyle mi, Nina Hanım?" dedi. Ben tam cevap vermek için ağzımı araladığımda bir elini bacaklarımın altından geçirip diğer elini de sırtıma yerleştirerek beni kucağına aldı. Böylelikle de söyleyeceklerimi yutmak zorunda kalmıştım.

"Ben çok daha farklı şekilde duydum sanki."

Merdivenlerin basamaklarına geldiğinde kollarımı boynuna dolayıp "Nasıl duymuşsun?" dedim ona kafa tutarak. Sanki bunu sormamı beklermiş gibi yüzünde geniş bir gülümseme oluştu.

"Duyduğuma göre bebeğimiz banyo yapmak istiyormuş ama yanında babası olmazsa çok üzülürmüş."

Söylediklerine kahkaha attığımda "Bebeğimiz istiyorsa neden olmasın?" diye karşılık verdim ona. Fırsatını bulmuştu, seve seve kullanıyordu tabii.

"Bize de bebeğimizi memnun etmek düşer."

4 gün önce dkism'nin 8K oluşunu kutluyorduk şu an 16K'yız ve üstüne üstlük 1000+ hikâyenin arasından bazı kategorilerde birkaç günlüğüne de olsa #1 olmayı başarmışız... yüce rabbimle siz benim kalbime mi indirmek istiyorsunuuzzz???😍🤍

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

1.5M 52.8K 52
Tutsak olan bir kız. Neden esir olduğunu bilmeden yaşadığı dar bir odada, hayatı alt üst olur. Gizemli adamın eşsiz cekimine kapılmadan kurtulmanın y...
196K 10.8K 37
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
4.5M 337K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...
171K 4.9K 34
Gizemlerle dolu bir çizgi film olan Esrarengiz Kasaba'da bakıp da göremedeğiniz gizemler ve sırları merak ediyorsanız bu kitap tam sizlik. Burada dah...