unknown : merhaba!
silent boy : merhaba bilinmeyen
unknown : açıkça amacımı dile getireceğim
unknown : evirip çevirmeyeceğim sana bir sorum var
silent boy : pekala.. bir şeyler sezdim ben
unknown : o yanındaki erkek kimdi?
unknown : kimdi o?
silent boy : hm.. düşündüğüm şey
silent boy : sınıf arkadaşım merak etme
unknown : gözüm hiç tutmadı onu
silent boy : onun sevdiği bir var zaten. ondan uzak dur lütfen
unknown : oww güzel öğrendiğim iyi oldu.
unknown : o kişiyi de öğrenebilir miyim?
silent boy : ne yapacaksın?
unknown : merak diyelim.
silent boy : aramızda kalsın o zaman.. lütfen
unknown : tabii kalacak.
silent boy : o üst sınıftan clint'i seviyor.
silent boy : ama ona açılmaya çekiniyor
Bucky yavaşça telefonun içine girmeye çalışan arkadaşına baktı. Aralarında kalacaktı ama kendisi Bruce isminin 'B' sini gördüğü gibi mesajları okumaya başlamıştı.
"Ne? Neden benden çekiniyor ki? Gerçi.. o tatlı utangaç bir çocuk ama hoş."
"Kanka."
"Efendim kanka."
"Lan şu kapıdan bir si*tir git! Sende o çocuktan hoşlanıyorsun biliyorum gözlerini ondan alamıyorsun her saniye onu izliyorsun. Geçen derste uyurken bile ismini sayıkladın. Git açılıyor musun yürüyor musun artık ne yapıyorsan yap. Beni aşkımla baş başa bırak"
Clint bütün kelimeleri tek tek ele aldı hangi bir cümleden ne anlaması gerektiğini ölçtü. O kadar hızlı konuşmuştu ki bazen ne dediğini anlayamamıştı.
"Kanka şu kapıdan s*ktir git dediğinden sonrasını anlayamadım."
Bucky sabır dilercesine ona baktıktan sonra kendince sakin olmak için nefes aldı. Daha sonra Clint'e işaret parmağı ile sınıfın kapısını gösterdi. Clint ise kafasını sallayıp sınıftan çıktı.
silent boy : hey, nereye gittin?
silent boy : görüldü girdi teşekkürler. -_-
unknown : üzgünüm başıma ak baba üşüşmüştü de onu hallediyordum.
unknown : yoksa sana asla görüldü atmam
silent boy : pekala..
silent boy : her neyse derse girmem gerek görüşürüz.
unknown : görüşürüz ♡
♡ ♡
Boş yapmawk bem. :ı
gife ve medyaya da düşmewk*